Işıkları sulara vuran bir şehrin ay ışığı altında, yakamozun güzelliğine karşı hayata uzanmaktır bir şehri anlamak...
Gün ışığı altında denizin yosun kokusuyla bütünleşmiş, insanları şehir gibi ışıltılı ve hoş kokulu bir şehir var ruhumda...
İzmir'de yaşamak sadece nefes almak değil İzmir'in tarihiyle veya kişiliğiyle bütünleşmek, belki deyanında sevgilinle Kordonda dolaşırken kumru yiyebilmek ya daen ince belli bardaktan Göztepe-Konak vapurunda çayla beraber "gevrek" yiyebilmektirtir İzmirli olmak. Semt pazarlarında dolaşırken kulağına gelen "nohut, domat" kelimelerini fark etmeden pazarlığa girişmek belki desaat kulesi önünde arkadaşlarınla buluşup Çınar Sinemasına gidebilmektir İzmirli olmak. Bir insandan hiç bir kötülüğün beklenmediği veya yakıştırılamadığı, ünlü güzel kızlarıyla dolu şehir... Belki de kızların güzelliği şehirden değil de şehrin yansıttığı kişilikten geliyordur, o yüzden İzmir insanları bu kadar sıcakkanlı bu kadar özeldir diğer insanlardan(?) İzmirli olduğunu anlamak, daha küçücükken Kemeraltı'nda kaybolmak ve hiç panik yapmadan gideceğin yeri bulabilmektir İzmir Sokaklarını yaşamak... Koşuşturmak belki de Konak Meydanındaki güvercinlerin arasında, onlar gibi uçarak görmek istemek bu şehrin bin yıldır bozulmamış hatta bozulamamış doğal güzelliğini veya güzel insanlarını... İzmirli olmak; bir kez olsun Saat Kulesinin önünden Hasan Tahsin Anıtı'na selam durmaktır, yürekten veya bir kez olsun Gündoğdu Meydanı'nda kutlamaktır Cumhuriyeti, haykırırcasına...
Belki de Telefrikten, Kuş Cennetin'den, Asansör'den, Kadifekale'den... İzmir'den izlemek İzmir'i... Benimsemek bir olmak bir şehirle, uzanabilmek şehrin güzelliğine ve "Benim!!" diyebilmek, şehri yaşamak veşehrin kişiliğini yansıtmak
Gün ışığı altında denizin yosun kokusuyla bütünleşmiş, insanları şehir gibi ışıltılı ve hoş kokulu bir şehir var ruhumda...
İzmir'de yaşamak sadece nefes almak değil İzmir'in tarihiyle veya kişiliğiyle bütünleşmek, belki deyanında sevgilinle Kordonda dolaşırken kumru yiyebilmek ya daen ince belli bardaktan Göztepe-Konak vapurunda çayla beraber "gevrek" yiyebilmektirtir İzmirli olmak. Semt pazarlarında dolaşırken kulağına gelen "nohut, domat" kelimelerini fark etmeden pazarlığa girişmek belki desaat kulesi önünde arkadaşlarınla buluşup Çınar Sinemasına gidebilmektir İzmirli olmak. Bir insandan hiç bir kötülüğün beklenmediği veya yakıştırılamadığı, ünlü güzel kızlarıyla dolu şehir... Belki de kızların güzelliği şehirden değil de şehrin yansıttığı kişilikten geliyordur, o yüzden İzmir insanları bu kadar sıcakkanlı bu kadar özeldir diğer insanlardan(?) İzmirli olduğunu anlamak, daha küçücükken Kemeraltı'nda kaybolmak ve hiç panik yapmadan gideceğin yeri bulabilmektir İzmir Sokaklarını yaşamak... Koşuşturmak belki de Konak Meydanındaki güvercinlerin arasında, onlar gibi uçarak görmek istemek bu şehrin bin yıldır bozulmamış hatta bozulamamış doğal güzelliğini veya güzel insanlarını... İzmirli olmak; bir kez olsun Saat Kulesinin önünden Hasan Tahsin Anıtı'na selam durmaktır, yürekten veya bir kez olsun Gündoğdu Meydanı'nda kutlamaktır Cumhuriyeti, haykırırcasına...
Belki de Telefrikten, Kuş Cennetin'den, Asansör'den, Kadifekale'den... İzmir'den izlemek İzmir'i... Benimsemek bir olmak bir şehirle, uzanabilmek şehrin güzelliğine ve "Benim!!" diyebilmek, şehri yaşamak veşehrin kişiliğini yansıtmak