ye ic yat =gorumcem

Ben mi yanliş anladim bilmiyorum ama orda kötüleme yok Atatürk icin orda ifade edilen konunun ne oldugunu anlamadan savundu diyo sanirim. Ve ayrica benim kizimin sorumluluğunu benim gelinim alamaz. O benim sorumluluğumdur ve nasil bi düşünce siZinki o ev görümcenizin ne demek o ev artik görümcesi kadar onunda evi. Benim kiZimda 14 yaşinda ev işimi yapıyo hayir ama yemegini tabagina koyabiliyo. Bir kadinin yaptigi hizmet kocasina mecburiyeti degil ikramidir. Bir gelinin görevi görümceye hizmet degildir

Öyle, haklısınız. 17 yaşındaki kıza sorumluluk duygusu vermesi gereken kişi annesi, babasıydı zamanında, gelinin kendi kendi kendine şikayet etmesinin bir manası kalmıyor bu saatten sonra. Eve sonradan gelen kişi gelin, kabul ederek gelmiş. Yemeğim nerde diye sorarsa, yemek hazırlamaması gerekirdi en baştan.
 
Peki bir kiz evlenip gittikten sonra kocasiyla kavga edince anne babasinin yanina sigininca hadi kizim sen kocanin evinede diyen cok eee o ev kızın evi degilmiydi peki

Değil. Evlendikten sonra, çiftlerin açtığı, kurduğu ev kadının ve erkeğin evidir. Ailelerinin evinde artık misafirdirler. Ayrılma sürecinde, sorumlu olan kimse, hatalı olan kimse, evden ayrılması gereken odur.

Genelde erkekler çok ciddi hatalar yaptıkları için evden ayrılan kişi erkekler olmalı. Kadınlar evlerini terketmemeliler. Zaten yasalarda bu açıdan kadından yana.
 
bak arkadaşım konu sahibinin tam da istediği şey buydu zaten görümce falan hikaye yani. .düşünüp bulduğun kişi ŞU AN NERDE BEN ÇOK İYİ ANLADIM BİR KERE DAHA SÖYLÜYORUM.sana ve senin gibi düşünlere.. BENİM ATAM ÇOK BÜYÜK İNSANDI VE BU ÜLKE İÇİN SENİN GİBİLER İÇİNDE OLSA ÇOKKKKK ŞEYLER YAPTI ..BİR KADIN OLARAK ONUN GİBİ BİR LİDERİN GÖLGESİNDE YAŞAMAKTAN ONUR DUYUYORUM...
Mutlu mesut olun ne diyimo_O
 
Ya bazi insanlar dini kitaplara inanmiyolar tarih arsivine inanmayani hic yadirgamamr. Herkes o anlatilan tarihe inanmak zorunda mi yada inandi diyelim memnun olmak zorunda mi ben bunu anlatmaya calisiyorum

Bak canım. Dini kitap, adı üzerinde dini kitap. Göndereni yaratıcıdır. Yaratıcı diyorum, çünkü bir sürü din ve inanış var dünya üzerinde.

Yaratıcı, dini kitabı parça parça gönderir, dünya üzerindeki elçisi onu yaymakla, anlatmakla yükümlüdür. Bu açıdan din sorgulanır. Çünkü görmediğin, dokunamadığın bir şeye inanırsın. Yüzyıllar önce yaşamış, varlığını bilmediğin, gözünle görmediğin insanlara güvenirsin. Belki değiştirilmiştir ayetler, belki karışmıştır, belki eksik yazılmıştır. Genel anlamda tüm dinler için söylüyorum bunu. Fotoğrafla, olaylara şahit olmuş insanların konuşmalarıyla, insanlar arası yazışmalarla, kısaca hiçbir şeyle belgeleyemezsin. Eğer inanıyorsan, inanırsın kayıtsız şartsız.

Fakat tarih ispat edilebilir. Belgeler vardır, kağıt üzerine yazılmış, altında tarihi aktörlerin mühürleri olan mektuplar, duvarlara çizilmiş resimler, fotoğraflar, şahitler, kanunlar, yasalar, ülkeler arası yazışmalar, arşivlerde çeşitli kitaplar vardır. Kısaca bilimsel gerçekler vardır, tarihsel gerçekler vardır. Sen bunları okursun, araştırırsın, karşıt görüşleri elindeki delillerle çürütürsün. Bu açıdan bakıldığında tarih ispat edilir. O yüzden inanmayan yoktur, inanmamayı seçen insan vardır.

Kısaca din kişinin kendi seçimidir, inanmayı seçerse iş bitmiştir. Delile, ispata, yaratıcıyı gözüyle görmesine ihtiyaç yoktur. İnanmayan adam sana gelipte, gözümle görmediğim şeye inanmam derse, sorgulayamazsın.

Ama tarihin ispatı, delilleri vardır. 10larca belge birbirini destekler, birbirinin doğruluğunu kanıtlar şekildedir.
 
konu sahibi ilk başlıkta dini sohbet sonrası ilaç içti diye yazmış... bende bunu anlıyamadım diye yazmıştım. şimdi anladım çünkü kimse o cümleye takılmadı okudu geçti yada çok dikkat etmedi...bunun farkında olan konumuzun sahıbesi bu seferde ortaya Atatürk ve peygamber cümlesini kurdu ve tamda onikiden vurdu bravooo:KK66:
 
Hanımlar,
hayırdır, yazıp yazıp nokta demeler falan.
Burası BDV burda siyaset ve din konuşmak yasak.
Mevzu Atatürk'ümüz veya Peygamberimiz(SAV) değil, görümce.
Ben noktayı koyarsam mapus yolu açılır, o yüzden rica edeceğim konunun özüne dönünüz:KK66:
 
Bak canım. Dini kitap, adı üzerinde dini kitap. Göndereni yaratıcıdır. Yaratıcı diyorum, çünkü bir sürü din ve inanış var dünya üzerinde.

Yaratıcı, dini kitabı parça parça gönderir, dünya üzerindeki elçisi onu yaymakla, anlatmakla yükümlüdür. Bu açıdan din sorgulanır. Çünkü görmediğin, dokunamadığın bir şeye inanırsın. Yüzyıllar önce yaşamış, varlığını bilmediğin, gözünle görmediğin insanlara güvenirsin. Belki değiştirilmiştir ayetler, belki karışmıştır, belki eksik yazılmıştır. Genel anlamda tüm dinler için söylüyorum bunu. Fotoğrafla, olaylara şahit olmuş insanların konuşmalarıyla, insanlar arası yazışmalarla, kısaca hiçbir şeyle belgeleyemezsin. Eğer inanıyorsan, inanırsın kayıtsız şartsız.

Fakat tarih ispat edilebilir. Belgeler vardır, kağıt üzerine yazılmış, altında tarihi aktörlerin mühürleri olan mektuplar, duvarlara çizilmiş resimler, fotoğraflar, şahitler, kanunlar, yasalar, ülkeler arası yazışmalar, arşivlerde çeşitli kitaplar vardır. Kısaca bilimsel gerçekler vardır, tarihsel gerçekler vardır. Sen bunları okursun, araştırırsın, karşıt görüşleri elindeki delillerle çürütürsün. Bu açıdan bakıldığında tarih ispat edilir. O yüzden inanmayan yoktur, inanmamayı seçen insan vardır.
Bak canım. Dini kitap, adı üzerinde dini kitap. Göndereni yaratıcıdır. Yaratıcı diyorum, çünkü bir sürü din ve inanış var dünya üzerinde.

Yaratıcı, dini kitabı parça parça gönderir, dünya üzerindeki elçisi onu yaymakla, anlatmakla yükümlüdür. Bu açıdan din sorgulanır. Çünkü görmediğin, dokunamadığın bir şeye inanırsın. Yüzyıllar önce yaşamış, varlığını bilmediğin, gözünle görmediğin insanlara güvenirsin. Belki değiştirilmiştir ayetler, belki karışmıştır, belki eksik yazılmıştır. Genel anlamda tüm dinler için söylüyorum bunu. Fotoğrafla, olaylara şahit olmuş insanların konuşmalarıyla, insanlar arası yazışmalarla, kısaca hiçbir şeyle belgeleyemezsin. Eğer inanıyorsan, inanırsın kayıtsız şartsız.

Fakat tarih ispat edilebilir. Belgeler vardır, kağıt üzerine yazılmış, altında tarihi aktörlerin mühürleri olan mektuplar, duvarlara çizilmiş resimler, fotoğraflar, şahitler, kanunlar, yasalar, ülkeler arası yazışmalar, arşivlerde çeşitli kitaplar vardır. Kısaca bilimsel gerçekler vardır, tarihsel gerçekler vardır. Sen bunları okursun, araştırırsın, karşıt görüşleri elindeki delillerle çürütürsün. Bu açıdan bakıldığında tarih ispat edilir. O yüzden inanmayan yoktur, inanmamayı seçen insan vardır.
Neyse anlatamiyorum ben.. herkes istedigine inansin
 
Ee konu
Değil. Evlendikten sonra, çiftlerin açtığı, kurduğu ev kadının ve erkeğin evidir. Ailelerinin evinde artık misafirdirler. Ayrılma sürecinde, sorumlu olan kimse, hatalı olan kimse, evden ayrılması gereken odur.

Genelde erkekler çok ciddi hatalar yaptıkları için evden ayrılan kişi erkekler olmalı. Kadınlar evlerini terketmemeliler. Zaten yasalarda bu açıdan kadından yana.
konuyu acanda kendi ailesinin evinden ayrilmiş beraber yaşama karari almalari demek artik o evin insani demek yarin öbür gün görümce evlenip gitsin kocasiyla arasi bozulsun geri döndügünde gelin de bu sefer burasi benim evim gibi davransin görümcesine bumu olay. Ve hamile bir kadin cok daha hassas davranilmasi gerekmiyomu
 
Acikiyorsa sana neden soyluyorki gitsin zikimlansin alla alla , birde agzina verseydin terbiyesize bak.
Sende yuz verme esinede soyle , onun islerinide yapma , mutfakta yemek yaparken cagir gel yardim et de.
Ustelik hamilesin yakinda iyice karnin cikinc ne olucak.
Baska eve cikma imkanin yokmu , kac kurtul.
 
Ee konu
konuyu acanda kendi ailesinin evinden ayrilmiş beraber yaşama karari almalari demek artik o evin insani demek yarin öbür gün görümce evlenip gitsin kocasiyla arasi bozulsun geri döndügünde gelin de bu sefer burasi benim evim gibi davransin görümcesine bumu olay. Ve hamile bir kadin cok daha hassas davranilmasi gerekmiyomu

Bak canım, evlenmişler, ailesinin evinden ayrılmış ama kendi evlerini kurmamışlar. Sorun burada. Başkasının evine gitmiş. Başkasının düzenine gitmiş. Sonradan gelen bir insan yani. O evin düzeni var, illa ki bizim anladığımız şekilde olması gerekmiyor. Kayınvalidesi gelinine haklısın dese de kızına kıyamaz. Öğretseydi baştan öğretirdi. Görümcesini değiştiremez. Orası en başta o kızın evi. Konu sahibinin değil.

Ayrıca görümce evlenip giderse, kendisine ev kurarsa, artık o kurduğu ev onundur. Baba evi değil. O şartlar altında da, beraber oturdukları ev kv ve kpindir, konu sahibi ve kocasının değil.

Ha haklısın, hassas davranılması gerekir ama madem böyle insanlar, konu sahibi de geri çekecek kendini. Hizmetçi değil sonuçta. Yapmasın, güzel bir dille de söylesin bunu. Ama tartışma çıkarmadan. Çünkü kimse böyle bir durumda sen haklısın demez konu sahibine.
 
Konuya konu sahibinin, Atatürk'ten örnek vererek konuyu kalabalıklaştırma peşinde olacak kadar zeki olmadığını anladım diyerek girizgâh yapıyorum.

Ayrıca 17 yaşında bir kızdan iş beklemek bence saçma değil yapabilir. Ama zorlanamaz. Ben o yaşta kurabiye ve poğaçadan başka şey yapmazdım. Ev işi de aklıma eserse bir iki oda temizlemekti sadece.
Görümceniz küçük değil acıktıysa kalkıp kendi hazırlayacak ayağına gitmeyecek bu kadar basit.
Ayrıca 'kaynım olsa neyse' lafına takıldım. Sırf erkek diye aynı yaşta ki erkeğin herşeyi ayağına getirmek normal, ama kişi kız olunca mı tü kaka?
17 yaşında ki erkek de kız da aynı şeyi yapabilir yeter ki teşvik edilsin.


Ve siz siz olun Atatürk ve Peygamber efendimizin sözlerini bir arada kullanmayın.
Bunlar hep Atatürk'e dinsiz diyenlerin oyunlarıdır. İşte böyle böyle bilinç oluşturmaya çalışıyorlar okumayı ve düşünmeyi sevmeyen zihinlere.
Atatürkçülere hakaret amacıyla yapılır bu söylemler. "Siz Hz. Muhammed'i Atatürk kadar sevmezsiniz, biz severiz' demek için hep onu öne sürerler. Ne kadar günaha girdiklerini de bilmezler. Herkesin dini inancı kendinedir.

Atatürkçü düşünceye, Peygamber efendimizin hadisleriyle taraf olunmaz. İkisi de çok farklı konular.

Siz Atatürk hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz acaba? Görümceniz sizden bir şey istediği vakit 'kalk kendin al' deyip o sürede biraz tarih ve Atatürk ve Din isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim. Gelin görümce diyaloglarınız bile değişir.
 
Son düzenleme:
Kusura bakmayında 4 aylık bir gelinin görümcesiyle itişmesi olarak gördüm
1 Bu siz o eve geldiniz siz geldiniz diye kız davranışlarından vazgeççek degil... Hep böyleymiş ailesi birşey demektikden sonra size laf düşmez
2, Kız okuyormuş okuldan gelip bide size yardım mı edecekti...Şuan okul stresi felan zaten kıza yeter
3,Peygamber efendimiz ile Atatürk 'ü kıyaslamanız çok çirkin... Atatürkçüyüm ama müslümanım peygamberime de inanıyorum .... Bazı kalıplaşmış düşünceler var o düşüncelerden nefret ediyorum....
4, Kızı bilerek aynı evde oturuyorsunuz, eşinizde biliyorsur kardeşinin yapısını o zaman hiç o eve gelmiycekdiniz düzen değişmeye calışmıyacaktınız
5,Ergenlik döneminde olan bir bireyden bahsediyorsun... Bu anlattıkların doğal kişiliği oturmamış bir kız...O yaşdaki genç bir kızdan pasta , börek yapmak gibi işler beklemeniz tuhaf.....
 
işte bu yüzden ev ev üstüne olmaz. o da o kızın evi, onun düzeni, istediği gibi davranır. ayrı eve çıkmanız en güzeli.
 
S
Bak canım, evlenmişler, ailesinin evinden ayrılmış ama kendi evlerini kurmamışlar. Sorun burada. Başkasının evine gitmiş. Başkasının düzenine gitmiş. Sonradan gelen bir insan yani. O evin düzeni var, illa ki bizim anladığımız şekilde olması gerekmiyor. Kayınvalidesi gelinine haklısın dese de kızına kıyamaz. Öğretseydi baştan öğretirdi. Görümcesini değiştiremez. Orası en başta o kızın evi. Konu sahibinin değil.

Ayrıca görümce evlenip giderse, kendisine ev kurarsa, artık o kurduğu ev onundur. Baba evi değil. O şartlar altında da, beraber oturdukları ev kv ve kpindir, konu sahibi ve kocasının değil.

Ha haklısın, hassas davranılması gerekir ama madem böyle insanlar, konu sahibi de geri çekecek kendini. Hizmetçi değil sonuçta. Yapmasın, güzel bir dille de söylesin bunu. Ama tartışma çıkarmadan. Çünkü kimse böyle bir durumda sen haklısın demez konu sahibine.
Ev konusu haric katiliyorum sana ama yine söylüyorum benim kizimin hizmetini sorumluluğunu benim gelinim üstlenemez annesi yapicak bunu.
 
Kusura bakmayında 4 aylık bir gelinin görümcesiyle itişmesi olarak gördüm
1 Bu siz o eve geldiniz siz geldiniz diye kız davranışlarından vazgeççek degil... Hep böyleymiş ailesi birşey demektikden sonra size laf düşmez
2, Kız okuyormuş okuldan gelip bide size yardım mı edecekti...Şuan okul stresi felan zaten kıza yeter
3,Peygamber efendimiz ile Atatürk 'ü kıyaslamanız çok çirkin... Atatürkçüyüm ama müslümanım peygamberime de inanıyorum .... Bazı kalıplaşmış düşünceler var o düşüncelerden nefret ediyorum....
4, Kızı bilerek aynı evde oturuyorsunuz, eşinizde biliyorsur kardeşinin yapısını o zaman hiç o eve gelmiycekdiniz düzen değişmeye calışmıyacaktınız
5,Ergenlik döneminde olan bir bireyden bahsediyorsun... Bu anlattıkların doğal kişiliği oturmamış bir kız...O yaşdaki genç bir kızdan pasta , börek yapmak gibi işler beklemeniz tuhaf.....
Davranişini tabiki degiştirmek zorunda degil ama bu davranişlarini yemgesinin üzerinde uygulama hakkida 17 yaşindada olsa o kizda yok.Okuldan gelen bi kiza zaten bu zamanda dip bucak temizlik yaptirmiyo hiç kimse emin olun ama bir yemek hazirlanirken iki tabak sofraya koymak da zor olmasa gerek. İnternet basinda gecircegi yarim saatini evin icinde dolaşarak harcasa bile cok daha saglikli olur :)
 
Orasi onunda evi istedgi gbi davranir
Sizde onun isteklerini yapmamakta ozgursunuz
 
Yani şimdi kusura bakmayın ama bu yaşına kadar annesi kıyamayıp iş yaptırmadıysa size laf düşmez bana hiç yardım etmiyor yada elini birşeye sürmüyor fln... Sürmek zorundada değil zaten.
Gelinlere el kızı olarak bakılmasını bende çok kınıyorum ki kendimde taktir edersinizki günün birinde bende gelin olucam Allahın izniyle..
Ama aileye sonradan katılmışsınız da ailenin 17 yaşındaki kızına laf edebiliyorsunuz..
Yani afedersiniz ''dağdan gelmiş bağdakini kovuyor'' sözü vardır ya biraz öyle olmuş..
Ki 17 yaş ergen bir yaştır daha asilik hırçınlık çoktur karakterindede dik başlılık varsa tamamdır..
Açıkçası dedğim gibi geline el kızı olarak bakılmasını sevmem ama benim abimin karısı bana ay kalk bi iş yap dese ''gelin değilmisin işin ne'' cevabını yapıştırıveririm..
 
Isterseniz yapmayin istediklerini fakat hangi mantikla ayri bir ev acamayan bir adamla evlenip kayinvalide, kayinpeder, gorumce ucgenine kendinizi hapsettiniz? Simdi cekmek zorundasiniz. Hata bastan yapilmis. Yol yakinken esinizle konusup ayri eve cikmaya ikna edin. Bilmem olur mu?
Ayrica 17 yasindaki kizdan cok fazla bir sey beklemeyin. Onu annesi rahat yetistirmis ve bu sizin mudahalenizle degismeyecek. En fazla siz onune tabak koymazsiniz da bunu eskisi gibi kayinvalideniz yapar.
Ve ben 26 yasimda olmama ragmen 17 yasindaki akrabalarimi, kardesimin arkadaslarini vs cocugum gibi goruyorum. Sizi sevmesi icin ugrasabilir ve guzellikle ona bazi seyleri ogretebilirsiniz. Yasiniz kucuk degil 25 yasindasiniz.
 
Back
X