HAFTAYA BAŞLARKEN SENARYOLAR
10 Eylül 2007
Geçen hafta Cuma gününe kadar piyasalarda çok büyük hareketler olmadı. Fakat Cuma günü tarım dışı istihdam verileri açıklandıktan sonra, ciddi bir volatilite artışı gerçekleşti. Aslında piyasa tarım dışı istihdamın Ağustos ayında 112 bin kişilik artış göstermesini beklerken, tam tersine 4 bin kişi azalması haberi şiddetli düşüşleri yaratmayabilirdi ama, hem 2003 yılından bu yana görülen ilk düşüş olması, hem de Haziran ve temmuz ayına ait istihdam verilerinin aşağı yönde revize edilmesi, piyasaları yeni bir türbülansa maruz bıraktı.
Temmuz ayına ait istihdam rakamları 92 bin kişi olarak açıklanmıştı. Fakat bu rakam Cuma günü 68 bine revize edildi. Haziran ayındaki istihdam artışı ise daha önce 126 bin kişi açıklanmışken, bu rakam da 69 bin kişiye düşürüldü.
Bu gelişmeler sırasında Ağustos ayı işsizlik verileri de açıklandı fakat bu rakam geçen ay olduğu gibi yüzde 4.6'da kaldı.
Geçen hafta içinde FED'in bej defteri (beige book) açıklandı. 27 Ağustos itibariyle sonuçlanmış olan birçok ankete göre FED, Ağustos ayında yaşanan kredi piyasaları krizinin ekonomide genel çapta bir etkisinin sınırlı olduğunu söylüyor ve aynen şöyle diyordu;
"Son yaşanan türbülansı içeren anketlerin sonuç raporları gösteriyor ki; bu türbülansın konut sektörü dışındaki ekonomik aktivitiye etkisi sınırlıdır." ; "Ulusal çapta ekonomik aktivite genişlemeye devam etmiştir."
Bernanke en son konuşmasında düzenli olarak çıkan aylık raporların, kredi piyasalarındaki sıkışıklığın etkisini ölçmekte yetersiz kalacağını ve bu nedenle kendilerinin, bölgesel iş dünyası kontaklarından gelecek bilgiye daha fazla önem vereceklerini söylemişti.
Yani FEDin bej defteri de FED'in faiz indirimi konusunda çok da hevesli olmayacağı sinyalini verdi. Bu da piyasaları ekstra olumsuz etkileyen bir nokta oldu. Bej defter ekonominin rayında olduğunu ve konut sektörü dışına sıçrayan ciddi bir negatif etki olmadığını söylemesiyle, piyasaların buna sevinip borsada alıma geçmesi gerekirken, tam tersi oldu ve borsalar o gün olumsuz etkilendi.
Tüm bu gelişmeler sonrasında 18 Eylül'de yapılacak olan FED toplantısı belki de son bir yılın en önemli toplantılarından ve alınacak faiz kararı da en önemli faiz kararlarından biri olacak.
Dow Jones endeksi yüzde 1.87 aşağıda kapandı. Görünen o ki piyasalar artık ekonomide bir resesyon olacağına ve FED'in de en fazla 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapacağına inanmış durumdalar. Bu inancı gösteren en önemli gelişmelerden biri de 10 yıllık ABD devlet tahvili faizlerinin yüzde 4.35'e kadar gerilemiş olmasıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar, verim eğrisi olarak adlandırılan, kısa vadeli faizlerle uzun vadeli faizlerin vadeye göre çizilmiş eğrisinin negatif olması durumunda ekonomik durgunluğun geleceğini gösteriyor. Nitekim son gelişmelerle birlikte ABD'nin borçlanma kağıtlarının verim eğrisi çok sert bir negatif eğim gösteriyor.
Borsalardaki son gelişmeler de durgunluk beklentilerini en net biçimde destekliyor. Sonuçta Greenspan haklı çıktı ve büyük olasılıkla ABD ekonomisi 2007'nin son çeyreğinden itibaren ciddi bir durgunluğa girebilir.
Tabi ki bu durum borsalar ve bizim gibi ülkeler için hiç iyi bir haber değil. Çünkü ABD ekonomisinin büyümesindeki yavaşlama, en başta Çin olmak üzere bütün gelişmekte olan ülkeleri etkileyecektir. Bizi daha fazla etkileyebilir. Çünkü ekonomik büyümenin yavaşlaması demek, dışarıdan gelen fonların da önünün kesilmesi demektir. Yani para bulmak daha da zor olacak. Cari açığı GSMH'sının yüzde 8'ine yakın olan bir ülke olarak, bu gelişmelerden en büyük zararı biz görebiliriz.
Ekonomik durgunluk veya resesyonu önleyecek anahtar FED'in elinde bulunuyor. Eğer 18 Eylül'de FED'den en az 50 baz puanlık bir faiz indirimi gelmezse, piyasalarda ve özellikle de borsalardaki düşüş çok şiddetli olabilir. Fakat 50 veya 75 baz puanlık bir indirim, birçok şeyi düzeltmeye yetecek bir karar olacaktır. Ben hala FED'in en fazla 25 baz puanlık bir indirim yapacağını düşünüyorum. Bu görüşümü değiştirecek bir veri geldiğinde sizlerle paylaşırım.
Senaryolar:
Bu haftaki en önemli senaryolardan biri, dış piyasalardaki düşüşlerin devam edeceği yolundadır. Buna gerekçe olarak, FED'i en azından 50 baz puan indirime zorlamak için piyasalarda satış baskısının devam ettirileceği gösteriliyor. Bu senaryo aslında ilgi çekici bir senaryo, fakat piyasaları tek vücut bir varlık gibi düşünmek yanlış olur. Bu nedenle borsalardaki düşüş belirli bir rakama ulaşınca alımların geldiğini de görebiliriz.
Diğer bir seanaryoya göre ise; zaten işsizlikle ilgili kötü haberin bütün beklentileri fiyatlara yansımıştır. Bu nedenle de haftaya başlarken dış piyasalar düşüşle açılsa bile, geçen cuma günü görülen sertlikte olmayacak ve piyasalar toparlayacaktır. Fakat toparlamanın gücü geçen defasında olduğu gibi çok sert ve net olmayabilir.
Aslında daha birçok senaryo üretilebilir, fakat sizlere kendi senaryomu ve görüşlerimi de aktarmak istiyorum. Ben kesin bir senaryo yerine bu haftaki ekonomik ajandayı açıklayıp bunlara ilişkin beklentiler ve gerçekleşme olasılıklarının neler olduğuna değinip, biraz da şu anki piyasa psikolojisinden bahsedeceğim.
Bu hafta pazartesi günü Avrupa Merkez Bankası başkanı Trichet Barselona'da 10 tane Merkez Bankası başkanıyla toplantı yapacak. Bu toplantıda yapılacak konuşmalar ve gelecek haberler piyasalar üzerinde etkili olabilir. Ayrıca, FED'in oy kullanan üyelerinden Dennis Lockhard, Richard Fisher konuşmalarının yayınlanacağı toplantılar olacaktır. En önemlisi de FED üyesi ve ünlü ekonomist Mishkin'in salı günü New York'da yapacağı toplantıda söyleyecekleri olacaktır. Salı günü Bernanke'nin Berlin'de yapacağı konuşma çok yakından izlenecektir.
Yapılacak konuşmalarda herkesin cevap aradığı temel soru FED'in ne kadar indireceği sorusu olacaktır. Eğer piyasalar Bernanke'den hala net bir sinyal alamazlarsa, Salı günü Bernanke'nin konuşması sonrasında çarşamba günü piyasalar yeniden bozulabilir. Tahminimce Bernanke bu konuşmasında da yine renk vermeyecektir.
Bu arada bu hafta açıklanacak olan ABD verilerine bakacak olursak;
10 Eylül Pazartesi saat 22:00'de Temmuz ayı tüketici kredileri açıklanacaktır. Piyasa 9.5 milyar dolar olarak bekliyor. Kredilerde eğer sert bir düşüş olursa, piyasalar olumsuz etkilenecektir. Kredilerin 10 milyar doların üzerinde gelmesi ise olumlu etki yaratır.
11 Eylül Salı günü saat 15:30'da dış ticaret açığı verileri açıklanacaktır. Piyasa açığın 59 milyar dolar olmasını bekliyor. Dış açığın 59 milyardan daha düşük olması olumlu haber olacaktır.
13 Eylül Perşembe günü saat 15:30'da haftalık işsizlik başvuruları açıklanacaktır. Tahminimce bu veri, bu haftanın en önemli verilerinden brii olacaktır. Haftalık bazda bakıldığında geçen hafta toplam işsiz başvurusu 318 bin olmuştu ve bu hafta 330 bin olması yani işsizlik başvurularının 12 bin artması bekleniyor. Eğer artış yerine düşüş rakamı açıklanacak olursa piyasalar rahat bir nefes alabilir. Fakat işsizlik başvuruları 15 bin veya daha fazla artacak olursa geçen cuma günküne benzer sert satışların geldiğini görebiliriz.
13 Eylül Perşembe günü saat 21:00'de ise Ağustos ayı bütçe açığı rakamları açıklanacaktır. Temmuz ayında bütçe açığı 67.4 milyar dolardı ve Ağustos ayında piyasa 85 milyar dolar olmasını bekliyor. Fakat Briefing.com'un tahmini ise 100 milyar dolar civarında bulunuyor. Bütçe açığının beklentilerden yüksek gelmesi de elbette ki olumsuz hareketleri beraberinde getirecektir.
14 Eylül Cuma günü ise çok sayıda veri açıklanacak ve bu veriler, ABD ekonomisinin durgunluğuna ilişkin çok önemli ipuçları verecektir. Bu nedenle de bu veriler piyasalarda çok güçlü dalgalar yaratabilir. açıklanacak verileri özetleyelim:
Saat 15:30'da; ikinci çeyrek cari açık verisi (190 milyar dolar bekleniyor); İhracat fiyatları (beklenti yok), ithalat fiyatları (beklenti yok); Perakende satışlar (temmuzda yüzde 0.3 artmıştı, ağustos için yüzde 0.5 artması bekleniyor); Otomobil hariç perakende satışlar(Temmuz ayında yüzde 0.4 artmıştı, Ağustos ayında yüzde 0.2 artması bekleniyor)
Saat 16:15'de; Kapasite kullanım oranları (Temmuz ayında yüzde 81.9 olmuştu, Ağustos ayında yüzde 82 olması bekleniyor); Endüstriyel Üretim (Temmuz ayında yüzde 0.3 artmıştı, Ağustos ayında yüzde 0.3 artması bekleniyor); İşletme stokları (Haziran ayında yüzde 0.4 artmıştı, Temmuz ayında yüzde 0.3 artması bekleniyor); Michigan güven endeksi ise 83.5 olarak bekleniyor.
Görüldüğü üzere cuma günü reel ekonomiye ilişkin olarak çok sayıda veri açıklanacak olup, bu verilerin beklentilerini verdik. Özellikle perakende satışlar ve endüstriyel üretim verilerinden biri negatif gelecek olrusa, durgunluk beklentisi perçinlenebilir.
Sonuç olarak piyasaların nasıl ve ne yönde hareket edeceğini bilebilmek için her verinin nasıl geleceğini tahmin etmeniz gerekiyor ve bu da imkansıza yakın bir şey. Dolayısıyla piyasaların önünde bu hafta bu verilere ilişkin olarak bir belirsizlik bulutu daha yoğun olacaktır. Piyasalar belirsiliklerden hoşlanmazlar. Gelen bir veri ile hava birden açabilir veya bozabilir. Yani piyasalar tam anlamıyla random dediğimiz şekilde hareket edecektir. Belirli bir trendin oluşmadığı ve random dediğimiz bir haber üzerine oluşan rasgele hareketler yatırımcıya en çok kaybettiren zamanlar olmaktadır. Piyasanın net bir şekilde yukarı döndüğüne inanırken, gelen bir veri ile birlikte herşey tersine dönebilir. Bu tür zamanlarda teknik göstergelerin çoğu yanlış sinyaller üretebiliyor. İşte buna dikkat etmek gerekir.
Yukarıda verdiğim takvim ve dünya finans piyasalarını etkileme gücü olan Bernanke gibi insanların konuşacakları zaman aralıklarını düşündüğümüzde, Bernanke'nin konuşmasına kadar olan süreç içinde (salı günü) piyasalar aşağı eğimli olabilir. Bernanke'nin konuşması sonrasında hızlı hareketler görebiliriz ve bu konuşma sonrasında piyasalar cuma günü açıklanacak verilere kadar belirliliği artan bir trend oluşturabilir.
Bunun teknik yansımalarına baktığımızda ise Dow Jones'un (30 dakikalık grafiklerinde) 13.113 seviyesinden kapandığını görüyoruz. Fakat oluşan formasyon en fazla 13.250 seviyesine kadar bir tepki yükselişinin olabileceğini ama 13.250 seviyesini yukarı kırmakta zorlanabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla hafta iiçinde Dow Jones'un 13.250 civarına kadar yükselmesini sağlayabilecek bir haber gelmesi durumunda, Dow Jones ve S&P future'ları yukarı hareketler yapacaktır. Bizim piyasalarımız açıkken Dow Jones kapalı olsa bile Dow Jones future'larının izlenmesi gerekiyor. MATRIKS'de Dow Jones future'Larını FDJI kodu ile izleyebilirsiniz. Dolayısıyla Dow Jones future'ları eğer 13.350 seviyelerine kadar yükselecek olursa, özellikle bu seviyelerde yeni alım girişiminde bulunmamakta fayda var.
Teknik olarak bu hafta Dow Jones'un 13.390 seviyesinin üzerinde kapattığını görmeden yeni pozisyon almamkta fayda var. 13 bin seviyesinin aşağı geçilmesi o kadar kolay olmayabilir ama geçilirse, bu bölgede ayı tuzağı oluşması ihtimali oldukça kuvvetlidir.
Bizim endeksin teknik dinamiklerinde dikkat çeken durum, 48 bin ile 49 bin aralığında oluşan boşluğun dolacak olmasıdır. Daha önceki yorumlarımızda buna dikkat çekmiştik. Tahminen endeks sadece bu boşluğu doldurmakla kalmayacak ve aynı zamanda, daha önce destek bulduğu 47 bin seviyelerini test edebilecektir. Bu yüzden yeni pozisyon açmayı düşünenler, 47.000-47.500 aralığını görmeden pozisyon açmakta aceleci olmamalılar. Bu seviyelere kadar bir düşüş olursa, pozisyon açılmalı mı sorusuna ise şu an cevap vermek mümkün değil. O seviyelere kadar bir düşüşün garantisi yok ama, olduğu duurmda düşüün şiddeti ve zamanı, bu seviyeyi de aşağı kırıp kırmayacağı konusunda ipuçları verecektir. Bunu da zamanı geldiğinde yorumlayacağız. Fakat şu an için endeksin yeniden 49.500'ü yukarı geçmesi bu şartlar altında zor görünüyor. Bunu bozacak tek unsur ise Bernanke'Nin net bir şekilde en az 50 baz puanlık bir indirim yapacağını söylemesi olur.
Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum.