Aslında gittim ama terapistler de bir noktada hobi bulun, kafanızı dağıtın demeye başlıyorlar. Hobilere ayıracak kadar param olsa stres yapar mıyım hiç ah ahh
Şimdi kurban bayramında tatil için para biriktiriyorum, o da 4-5 günlük için, sonra 1 sene daha hiçbir yere gidemem büyük ihtimal.
Dediğiniz boyaları ben de görmüştüm ama evet kuaförler bilmiyolar. Ben de mecburen açık kahveye boyatıp geçiyorum.
Belki de terapiste tekrar bir şans vermeliyim
Pahalı olmayan hobiler de var. Mesela istanbuldaysan Fatih'te sabahları ücretsiz kanolar var haftada 6 gün/günde iki sefer, ya da daha düzenli gitmek istersen kano, yelken ve kürek kursu var -
link şurada.
Benim bu etkinlikteki buddym de avukat,ama çoğu avukat zaten masabasi çalışmadığı için çağlayan adliyesine uğraması gereken zamana getiriyor kano gününü, sabah erkenden bir saat kano yapıyoruz, sonra giyinip geçiyor işinin basina:)
Ayrıca bahar geldi. Kendine decatlondan bir hamak alabilirsin, iş çıkışları pekala bir yeşil alana gidip ickini içip ya da sandvicini yiyip hamakta kitap okuyabilirsin. ayağıni çimene toprağa basıp negatif enerjiden kurtulabilirsin.
Kendine pastel boya alıp iş çıkışı falan şehrin güzel bir noktasına gidip bir bankta oturup boya yapabilirsin :)
Stresini yönetmek için nefes eğitimi alabilirsin, yoga ogrenebilirsin. Yoga için tahmin ettgiinden de fazla gönüllü kuruluş var, insanlara ücretsiz yoga öğreten. Ben mesela çok şanslı biriyimdir. Yoga kursu ararken iş yerindeki süpervizorum yoga eğitmenligi eğitimi alıyormuş, bir öğrenciye ihtiyacı varmış. Birbirimizi bulmuştuk:)
Sonra kadın istifa etti, şimdi doğa içinde yoga kampları duzenliyor.
Kadıköy'de Şişli'de haftasonu "matını kap gel" etkinlikleri oluyor,ucretsiz
Onun dışında ikinci el bir bisiklet alabilirsin, sehirici turlara katılabilirsin. İstanbul'da Perşembe akşamı bisikletçileri var mesela, çok tatlılar. Don Kişot bisiklet kollektifi var. Bunlardan birine katilsan seni hemen aralarına alabilirler.
Hayvan barınağı gönüllüsü olabilirsin ,köpekleri seviyorsan. Devamlılık da istemiyor. Gidiyorsun,tasma veriyorlar seçip köpek gezdiriyorsun (ki keşke herkes gitse, gezdirecek insan olmayinca bazen haftalarca kafeste kalıyorlar) . Tek yapman gereken önce yakın ilçelerdeki barınakları arayıp bu şekilde gönüllü kabul edip etmediklrini sormak.
İstanbuldaysan tonla ücretsiz konser oluyor, ben bugün yoldayım, akşam bu yorgunlukla mum ışığında yastıklara oturup birsen Tezer - Jehan Barbur konseri izlicem ve
bir kuruş para vermeyecgim Paylaştığım sayfayi takip edip ibbnin birbirinden güzel etkinliklerine gidebilirsiniz,istanbuldaysaniz. Değilseniz kendi belediyenizi ve civar belediyeleri takip edebilirsiniz.
Tiyatro mevsimi kapanmak üzere ama yaz geldi,açık hava tiyatrosu mevsimi açılacak. takipte kalmakta yarar var. Devlet ve şehir tiyatroları hala çok ucuz. Ustelik belediyeler çok kaliteli oyunları açıkhava tiyatrosuna getiriyor:)
Gibi gibi gibi...
Bunlar benim boş zaman etkinliklerimden bazıları.
Açıkçası "param yok" sözü bana bahane gibi geliyor. Bu sadece İstanbul'da yaşamakla alakalı da değil, öğrenciyken çok alakasız - öğrenci şehri olmayan , denizi bile olmayan tutucu bir sehirde okuyordum . Orada da yapacak tonla ücretsiz etkinlik bulurdum. Eminim yarın Nairobi'nin bir köyüne taşınayım,orada da kendimi oyalamanin bir yolunu bulurum.
Biraz da insanın kendini eylemeye niyeti olmasıyla alakali:)
Mesela kitap,evet güzel kitaplar pahalı.
Ama İstanbul'da yüzden fazla kütüphane var. Kimlikle üye olup kitap alabilirsin. Her şehirde kütüphane var. Sadece biraz alternatif yol üretmek lazim