Gölgem merhaba,
O insanlara söyleyecek çok laf var da işte, gene anlayacak olan bizim gibiler olacaktır....
Köpek korkusu tüm diğer fobiler gibi psikolojik bir rahatsızlıktır. Güya size komşu olan bu hasta ruhlu insanlar da, sorunlarıyla ilgili desteği karakolda, belediyede arayacaklarına hastanede arasınlar. -Çok değil, belki daha 2 kuşak öncesine kadar -köyde inekler, tavuklar, köpekler içinde büyümüş, yetişmiş köklerine rağmen, şehre gelince tvlerde uşaklı yalılara, bol mafyalı dizilere kapılıp kendince sosyetik mi oldu bu yurdumun insanı? Nedir bu kompleks, bu öfke, bu hoşgörüsüzlük anlamıyorum ki? Kıytırık bir daire sahibi olunca, kendini tüm site arazisinin sahibi sanan geri zekalılara sözüm, siz bencil insanlar, yaratılanı sevin önce YARATANDAN ötürü, sizin ne kadar varsa yaşama hakkınız, yaşam alanlarını elinden aldığınız, ormanlarını yakıp yıkıp betonlaştırdığınız hayvanların da o kadar var!!!!!!! İşyerinde, evde, sağda solda kimseden itibar görmeyen; ya da komplekslerinden ötürü kendi aşağılık seviyesi belli olmasın diye sürekli etrafıyla kavga ederek herkesin seviyesini düşürmekten zevk alan hasta ruhlu insanlar, korkmayın bu kadar mutlu, huzurlu ve sevgi dolu insanlardan!!!! İçi götürmüyor bu insanların Gölgecim, bakıyorlar ki mutlu bir aile, bir de köpekleri var, ona bile verecek sevgileri var!!! Akılları almıyor, kalpleri de... Onlar gözleri, kalpleri kapalı yaratılmış, ibretliklerden zira...
Sonra bir de hayatta hiçbirşey olamamış bu insanlar, anne baba olmaya özeniyor, haydaa, bir sürü sorunlu insan daha dünyaya hoş geliyor...
E böyle kötü karakterli insanların yetiştirdiği çocuklar ne oluyor? Korkak, ezik ya da saldırgan, anormal çocuklar oluyor.
Çevremize şöyle bir bakmak yeter, şimdiki zamanın çocukları ne kadar doyumsuz, mutsuz ve sorumsuz; değil mi? İstisnaları ele almıyorum ve evet genelleme yapıyorum çünkü evimiz çocuk parkına bakıyor ve yaz olunca malum, cam pencere 7/24 açık, aşağıda ne konuşuluyorsa evimizin içinde, ve o küçücük insanlar şimdiden merak salmış küfürlere, cinselliğe, kıskançlığa, kötülüklere... Paylaşmayı bilmeyen, sorumluluğu bilmeyen, sevmeyi bilmeyen, ağzı küfür dolu, büyüklerin yanında nasıl davranması gerektiği öğretilmemiş, ya asosyal ya da arsız, yanındaki yöresindekileri arkadaş değil rakip gören, saçı başı, telefonu, vırtı zırtı sürekli rekabet içinde zaten çoktan büyümüş küçük insanlar maalesef...
***
Herşeyin başı eğitim falan değil, istediğiniz kadar para dökün dershanelere, piyano dersleri, tenis kurslarına, bu olay kültür olayı... Türkiye'de modernliği inançsızlık, sapkınlık, sonsuz cinsel özgürlük zannedip, tü kaka olarak kötüleyen zır cahil bir kesim olduğundan... Anlatsak da anlamayacaklarından... Çünkü işlerine gelmeyeceğinden... Bu haldeyiz işte... Geldiği kültürde, kafa sadece karşı cinse ve menfaate çalışırken, o kafaya ilmi, sanatı, menfaatsiz sevgileri sokmak ne zor.... Belki en az 2 3 neslin gelip gitmesi gerekiyor... Modernlik oysa, bambaşka bir kavram. Evde köpek beslemeyi zihinleri almıyor çünkü geldikleri kültürde köpek pislik demek. Kendi temizlik anlayışları süper gelişmiş gibi(bkz. kendini Müslüman zannedip Arap Milliyetçiliği yapanlara) bir de evde köpek beslemenin zararları hakkında ahkam keserler. BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ HATTA HADSİZCE ÖNYARGI SAHİBİ OLAN ZIR CAHİLLER ÇÜNKÜ. Aynı zihniyet, yeri sildiği bezi tezgahında da kullanır, milletin kustuğu, tükürdüğü lavaboların içine zorla kokuşmuş ayaklarını sokup daha temiz olabilirlermiş gibi sanki o bakteri dolu ortamda yıkamaya çalışır, evde hayvan besleyenlere laf eder ama otobüste yaydığı kokularla bizzat kendi küfürlere maruz kalır... Çocuğunu herkesin içinde döver, rencide eder, o çocuk da işte arsızlaşır, nerede nasıl tepki vereceğini bilemez... Köpek yanından geçer sadece, o yere düşünce ailesinden azar işitmemek için korkudan köpeği suçlayacak kadar daha o yaşta, yalan yanlış bir insan yetişir böyle....
Acımıyorum; çünkü böyle yaşamayı tercih edenler kendileri... Tembellik ne güzel bir vasıf hem...
Ben de köpek besliyorum, o büyük travmadır ya "çocukken köpek ısırdı beniii", valla beni de ısırdı ama çok şükür bunu tüm köpeklere mal edecek kadar ruh hastası olmadım. Bu kristal insanların, bu ince narin insanların hepsi kavanozda yetişti galiba, hiç bir insandan kötülük görmedi, hayatında hep iyi şeyler oldu??? Neden, bir insandan gördüğünüz kötülüğü tüm insanlara mal edip, yanınızdan insan geçince anormal tepkiler vermiyorsunuz aksi halde?
Sizin beyniniz yeterince gelişmemiş diye, ceremesini biz neden çekiyoruz? İnsan zannedip de kendinizi, bunca bencilliği kendinizde hak görmeniz sadece kendi küçük dünyanızda kendi kendinizi avutmanız demektir. Bilmiyorsanız öğreteyim, insanlıkta yoktur iftira atmak, kötülük yapmak, bencillik yapmak, hoşgörüsüz olmak... Komşuluk hakkı diye bir tabir vardır, sizin anlayışınız bu mudur ya? Çocuğuna sahip çıkacağına, elin köpeğinden sana ne? Ha o köpek saldırmaya meyilli ise, asosyalse, sahibi bunu sizden daha iyi bilir ve açık bırakmaz... Manyak mı yoksa sizi başınıza bela alsın? Ha var hayvan sevdiğini sanan manyaklarda var ayrı mesele, onlar da beslediği ve vahşileştirdiği hayvanlar üzerinden ego tatmini yapan ezikler... Ev ortamında büyüyen bir köpek, saldırmayı bilmez bile...
Aşağıdaki yazımı da ileteyim Gölge, hem de Golden değil, bir Doberman sahibi olarak(düşün insanların bize bakış açısını), bilip bilmeden, araştırmadan konuşmasınlar, fikir sahibi olmasınlar artık:
Doberman Denince Akla.........
"Gözle görülmemiş olsa da, dehşetle anlatılır:
x: Doberman yaşlanınca sahibine saldırır abiii... ("Suyun kaynama sıcaklığı 100 derecedir" ciddiyetinde bir ifade ile)
y: Hiiiiii!!! Yapma ya, neden? (Gözler faltaşı burada, fonda belli belirsiz bir melodi; "YuSuf YuSuUuF")
x: Çünkü beyni sulanıııır... (Beyne su basarken, bizzat oradaydı çünkü zibidi :) Öylesi emin verdiği cevaptan...)
y: Yok artık daha neler, neden sulansın oğlum beyni? (Arkadaşıyla olan tüm anılar gözlerinin önünde perde perde, "bu adam herşeyi mi böyle atıyordu yani" şüphesiyle... Bu sırada, fondaki ses aniden kesilmiştir.)
x: Çünküü beyni büyümeye devam edeeer, kafatasına sığmaz, patlar; sonra hayvan çıldırıııır(Sözün bittiği yer...)
y: Ahahaha
Patlayan bir beyinle yaşayabilirse tabi
Çok tutar abi bu senaryo, sen film yapsana bunu
(Sen sağ, ben selamet bir ifadeyle:))
Nispeten daha mantıklı atışlarla (amma ve lakin gene desteksiz) olaya tıbbi bir boyut kazandırılır bazen de:
z: Doberman bunlar, genleri bozuk; genetik olarak laboratuvar ortamında üretildiğinden, büyüyünce Alzheimer oluyor, sahibini tanımıyor köpek ve saldırıyor.. Genetik rahatsızlıkları abi Alzheimer. (Ki laboratuvar ortamında üretilmesi demek, birçok testten geçmiş seçme köpeğin çiftleşme kombinasyonlarıyla genetik hastalıkların, ırksal hataların minimuma indirildiği; karakteri ve fiziksel görünümü bakımından safkan yeni bir ırkın elde edilmesi demektir ve sadece Dobermann lar değil, kurttan evcil bir köpeğe dönüşme sürecinde tüm köpek ırkları böyle kombinasyonlarla ortaya çıkmıştır.).
Bu şehir efsanelerini ben de yaşatmak isterdim; ama maalesef, kayıtlara geçmiş böyle bir genetik rahatsızlıkları yok Dobilerin.. Von Willebrand's Hastalığı(kalıtsal kanama bozukluğu: vücutta ameliyat vb. bir durumda oluşan kanamanın ölümle sonuçlanabilmesi) gibi genetik bir hastalıkları var mesela; Alman kurdu, Shetland Çoban Köpeği, Chesapeake Bay Retriever, Pointer, Golden Retriever, Kaniş ve Scottish Terrier’lerde de olduğu gibi(*).. "Cardiomyopathy"; yani "kalp kası hastalığı" da diğer bir genetik hastalıkları ve boyunlarının zayıf olmasından ötürü, zedelenme sonucu felç geçirmeleri de maalesef söz konusu... Bunlar gibi birkaç hastalık daha var(**); ama "beyinlerinin sulanmasına", Alzheimer olmalarına dair hiçbir örnek ve dayanak yok. "Diğer köpekler" gibi yaşlanıyor onlar da.. Onların da gözleri iyi görmemeye, yaşam fonksiyonları yavaşlamaya, bedenleri hantallaşmaya başlıyor ve onlar da son günlerini normal köpekler gibi genelde uyuyarak, sahiplerine minnet dolu gözlerle bakarak, huzurlu ve sakin geçiriyor...
***
Peki nereden çıkmıştır bu söylentiler, biliyor musunuz? Araştırdım, soruşturdum ve bir veteriner hekim aracılığı ile 1972 yılında çekilmiş "Doberman Gang" isimli, komedi macera türündeki bir filme ulaştım... Ne kadar trajikomik ya, yazarken hem gülüyorum, hem öfkeleniyorum.. Film senaryosundan yola çıkarak ortaya atılan bu hurafeler yüzünden, birçok insan Dobilere karşı oldukça önyargılı. Oysa, ailesine kendini adayan, çocuklarla arası çok iyi olan böylesi zeki bir köpek için bunlardan daha saçma ve komik suçlamalar olamazdı. Filmde de, 6 tane süper zeki Dobiye uzun bir eğitim veriliyor, bu eğitim büyük bir banka soygunu için gerekli tüm detayları içeriyor. Kısaca anlatmam gerekirse, soygunu başarıyla gerçekleştiren bu Dobiler, paraları sahiplerine doğru getirdiklerini sandığımız son sahnede, tam olarak "paraların üstüne yatıp kaçıyorlar":) Tabi bunu nasıl yapıyorlar, sahipleri "hadi verin çantaları" dediğinde, onları tanımamazlıktan gelerek, sindirerek... Hırlayarak, havlayarak, saldırarak onlara... İşte bunlardır tarihteki sulu beyinli Dobiler, sahiplerini parçalayan o hainler:)
***
İlgi alanımız dışındaki bir konuda araştırmadığımız; ya da sağlıklı bir sonuç çıkaracak kadar statiksel veriye sahip olmadığımız için, bilimsel; fakat az bilinen gerçekler yerine, ağızdan ağza hızla yayılan korkunç hikayelere, hurafelere inanmak hep daha kolayımıza geliyor; efsaneler her zaman daha heyecanlı, daha uyarıcı ve unutulmaz oluyor:) Özellikle hayvanlardan yemekten hariç haz etmeyenler, kulaktan kulağa yayılan bu efsanelere biraz daha da katarak, hayvanlarla insanlar arasındaki uçurumu giderek açıyor. Köpekten aileleri yüzünden deliler gibi korkan ve tiksinen çocukları, onları taşlayıp zehirleyenleri gördükçe kim daha hasta acaba; sorguluyorum…
Nasıl ki; bir insan, çocuğunu ya da ailesini katledince,"tüm insanlar, bir gün kendi ailelerini öldürecektir" kanısına varmıyoruz; ya da bir şizofren görünce, "tüm insanlar bir gün şizofren olacaktır" diyemiyoruz; hayvanlar için, özellikle köpekler gibi zeki ve duygusal hayvanlar için; bu tip genellemeler kendimi bildim bileli köpeklerle haşır neşir olmuş bana oldukça yersiz ve komik geliyor:) Evet, geçmiş zamanda, psikolojik anlamda rahatsızlanmış bir köpek, sahibini ısırmış olabilir, ki bunun Golden Retriever'dan Dobermann'a tür fark etmeksizin örnekleri olabilir; dayak yiyen, işkence gören, karanlık odalara hapsedilerek delirtilen, boğazında kısacık bir zincirle ömrü boyunca gelen geçenin kışkırtmalarına maruz kalarak agresifleşen, sosyalleşemeyen; ya da doğuştan zihinsel engeli olan herhangi bir köpek kastım; tıpkı deminki örnekte ailesini katledebilen insan evlatları gibi; "hasta"… Ama ruhsal bir hastalığı karakteristik bir özellikmiş gibi -hele özellikle bir türe- yüklemek son derece yanlış; köpekler ne zaman patlayacağı belli olmayan bir silah; ya da beyinsiz bir canavar değil, aksine bebeklikten yaşlılığa her an yanınızda; karakterinize uyum gösteren, eğitimi ve zekasıyla insanları şaşırtacak mükemmel can yoldaşlarıdır. Zira, 11 yaşına kadar her gün gördüğüm, sahibinin gözlerinin içine bakarak yaşayan bir Dobinin hakkını savunmazsam, en başta onun hakkına girmiş olacağım… Sizlerden de ricam, Dobermanlarla ilgili, boyunlarına bir metre zincir bağlayıp onlara bir ömür boyu müebbet hapis hayatı yaşatan, onları sadece bahçelerinde; ya da işyerlerinde havlayan bir saksı ya da korkuluk gibi gören, bölge koruma içgüdüsünün aşırı geliştiğini bildiği halde, kasti olarak asosyal ve vahşi yetiştirerek ego tatmini yapan, maddi manevi açıdan hakkını vererek bakmayan, köpek sahibi olmanın sorumluluklarının altından kalkamayan sözüm ona sahiplerden hurafeler değil; aile ortamı içinde onları sevgiyle yetiştiren, çocuklarıyla bir arada büyüten, sosyal ve mutlu bir köpeğin gerekli tüm ihtiyaçlarını karşılayacak fedakarlıkta olan bilinçli insanlardan anılar dinleyin:)
(Youtube’da, sapık insanlar tarafından kışkırtılmış, vahşi ve zavallı bir köpeğin saldırganlık gösterdiği videoyu izleyip rahatsız olmak yerine, yaşlı bir Dobermannın oyun arkadaşı olarak evin bebeğine gösterdiği sabrı ve hoşgörüyü kaydetmiş videodan keyif alın derim:) HaYaT, sEvİnCe GüZeL…
"
Selametle