Herkese merhabalar.. Bu siteyi ve sizlerin başarı öykülerinizi birkaç aydır takip ediyorum. Zayıflamak için sizlerin başarılarını okumaktan daha çok hiçbir şey etkilemedi belki de beni. Benim öyküm çoğunuzunki gibi öyle pek başarılı değil ( henüz). 23 yaşındayım, boyum 1.65. Çocukluğumdan beri hep kiloluydum. 12 yaşındayken tiroid tedavisi gördüm. Tiroidle ilgili bir sıkıntım kalmadı çok şükür. Yine de 21 yaşına kadar kilo almaya devam ettim. Açıkçası bu süre zarfında sağlıklı beslenmedim. Bunun da kilo almamda etkisi oldu muhakkak ki.
Tabii hepimizin karşılaştığı gibi çevremde sürekli kilolarımla ilgili yorum yapan insanlar, dalga geçenler, sanki alay edermiş gibi bakan gözler.. Bir kıyafet almak için bir alışverişe bile çıkamıyordum. Yani düşünün böyle mesela yüksek bel, bol paça pantolonlar falan hep hayalimdi. Gerçi hala da hayalimdir.. Ne bileyim bir kazak beğenirdim, kolları dapdar olurdu, karnım yanlardan fışkırırdı resmen falan. En çok bozulduğum şey ise "size göre bedeni yok bu pantolonun vs." demeleri olurdu. Üzülürdüm, sinir stres olurdum giyecek bir şey almaya çıktığım vakitlerde. Anneme babama bağırırdım.. Bildiğiniz tipik şeyler. Yine birkaç avantajım vardı; etim sıkı ve daha öncesinde belli bir dönem boyunca yüzme ve bisikletle uğraştığım için biraz da olsa kaslara sahibim.
Tam 1 Eylül 2010'da karar verdim ve başladım. Dedim ki kendi kendime "Bundan böyle bir mağazaya girdiğimde istediğim bütün kıyafetler olmasa bile (neticede hiçbir zaman ipincecik bir kız olamayacağım, kemiklerim de oldukça kalın çünkü) en azından beğendiklerimin çoğunu alabileceğim". Bir sevgilim var bir de, evlenmeyi düşünüyoruz. Düşündüm; evlenirken giyeceğim elbise öyle bir yakışmalı ki bana, nikaha gelen herkes imrenerek bakmalı. Eşim yanımdayken benimle gurur duymalı her şeyimle, eksiksiz olarak. Bütün bunlar ve sizlerin de başarı öyküleri ile başladım zayıflamaya.
1 Eylül'e kadar sağlıksız, hiç yemeyerek kilo vermiştim 88 kilodan 83 kiloya düşmüştüm. Bu yöntemin yanlış olduğunun bilincine vardım bu kez başlamadan evvel. Önce yediklerimi kontrol altına almalıydım. Aşırı yiyen biri değildim fakat düzensiz ve geç saatlerde yiyordum. Tatlı krizlerim sadece çikolatadan ibaretti. Başka tatlı nerdeyse hiç sevmiyorum. Tam olarak saati saatine yiyemesem de yine de dikkat etmeye çalıştım, az ve sık ye kuralına sarıldım resmen. Evde kondisyon bisikleti de vardı. İlk 1 ay boyunca düzenli ve uygun nabız aralıklarıyla sadece toplamda 1-1,5 hafta falan spor yaptım. Sonra reglim girdi araya, biraz da başka sorunlar, spora ara verdim 2 hafta kadar. 1 Ekim'de tartıldığımda 77,5 kilo geliyordum. İnanamadım resmen. Bir kot pantolonum vardı üstüme tam otururdu, sıkardı falan, uzun süredir giyemiyordum. Onu bir giydim, pantolon belimde durmuyor, bacakları 1 beden kadar bollaşmıştı. Kendimi toparladım tekrar spora başladım. Bu hafta 4 gündür yine spor yapıyorum, 77,2 kilo olmuşum. Canım çikolata bile istemiyor, 2 haftadır dolapta 3 kalıp çikolata var, kendimi ödüllendireyim bir parça yiyeyim diye tam açacak gibi oluyorum pakedi, sonra canımın istemediğini anlayıp geri bırakıyorum.
Aslında biraz motivasyonum gitti bu son 1 haftadır. Sanki hiç istediğim gibi görünemeyecekmişim gibi geliyor bazen. Ama bu düşünceyle tutup da sporu aksatmıyorum veya yiyeceklere boğmuyorum kendimi. Aynı düzende devam ediyorum motivasyonum gitse bile. Bugün alışverişe gittik annemle. İç çamaşırı almam gerekiyordu, bir de bir kazak beğenmiştim onu. Hep o özendiğim içimde kalan ve alamadığım rengarenk iç çamaşırlarından aldım. Tam istediklerimden değil ama eskisi gibi çuvalımsı iç çamaşırlarından da değil. :) Hele bir tanesini özellikle oldukça küçük aldım ki bu benim en fazla 5 ay sonra giyeceğim iç çamaşırı olacak dedim kendi kendime. Sonra kazak almaya gittik. O beğendiğim kazağa tekrar baktım çok hoşuma gitmedi, başka bir kazak gördüm hani şu hep dedikleri standart beden kazaklardan, yani bir beden büyüğü olmayan riskli kazaklardan. :) Üstüme giydiğim anda şok oldum, kazak gayet rahat olmuştu üstüme ve yanlardan falan fışkıran yağlar yoktu. :) Hemen aldık o kazağı. Ordan çıkıp başka bir mağazaya gittik bu kez yine başka bir kazak gördüm, bu seferki ancak 50 kilo olan kardeşime rahat olabilecek bedende bir kazaktı fiyatı da çok ucuzdu. Onu da aldım. Eve gelip giydim, biraz kollardan sıkıyor sadece. 10 kilo daha verdiğim takdirde o kazağın üstümde mükemmel duracağını biliyorum artık çünkü bu kilodayken bile içine girebildim (ki en ufak bir ihtimal dahi vermiyordum o kazağa sığacağıma). Ama hala yeni pantolon almıyorum kendime, pantolon alışverişlerimi de 10 kilo sonrasına saklıyorum. :)
İşte benim öyküm bu hanımlar. Benim yolum daha pek kısa sayılmaz, o meşhur duraklama dönemlerine takılmazsam eğer 5 ayda falan 57-58 kiloya düşebileceğim. Hedef kilom da o zaten. Varsın olsun 1 senede bile 58'e düşebilsem razıyım. Yeter ki artık insanların kilo ver, şişmansın demelerinden ya da bunları ima edecek bakışlarından kurtulayım, istediğimi giyebileyim, cıvıl cıvıl dolaşayım öyle etrafta :) Uzun oldu biliyorum, umarım ki sıkılmazsınız bunları okurken çünkü paylaşmayı gerçekten çok istedim sizlerle.. Desteklerinize, motivasyonlarınıza, eleştirilerinize ihtiyacım var. Gelişmelerden sizleri mutlaka haberdar edeceğim. Hepinize başarılar diliyorum bu yolda, inanıyorum ki el birliğiyle bu kilo sorununu çözeceğiz. :)
Tabii hepimizin karşılaştığı gibi çevremde sürekli kilolarımla ilgili yorum yapan insanlar, dalga geçenler, sanki alay edermiş gibi bakan gözler.. Bir kıyafet almak için bir alışverişe bile çıkamıyordum. Yani düşünün böyle mesela yüksek bel, bol paça pantolonlar falan hep hayalimdi. Gerçi hala da hayalimdir.. Ne bileyim bir kazak beğenirdim, kolları dapdar olurdu, karnım yanlardan fışkırırdı resmen falan. En çok bozulduğum şey ise "size göre bedeni yok bu pantolonun vs." demeleri olurdu. Üzülürdüm, sinir stres olurdum giyecek bir şey almaya çıktığım vakitlerde. Anneme babama bağırırdım.. Bildiğiniz tipik şeyler. Yine birkaç avantajım vardı; etim sıkı ve daha öncesinde belli bir dönem boyunca yüzme ve bisikletle uğraştığım için biraz da olsa kaslara sahibim.
Tam 1 Eylül 2010'da karar verdim ve başladım. Dedim ki kendi kendime "Bundan böyle bir mağazaya girdiğimde istediğim bütün kıyafetler olmasa bile (neticede hiçbir zaman ipincecik bir kız olamayacağım, kemiklerim de oldukça kalın çünkü) en azından beğendiklerimin çoğunu alabileceğim". Bir sevgilim var bir de, evlenmeyi düşünüyoruz. Düşündüm; evlenirken giyeceğim elbise öyle bir yakışmalı ki bana, nikaha gelen herkes imrenerek bakmalı. Eşim yanımdayken benimle gurur duymalı her şeyimle, eksiksiz olarak. Bütün bunlar ve sizlerin de başarı öyküleri ile başladım zayıflamaya.
1 Eylül'e kadar sağlıksız, hiç yemeyerek kilo vermiştim 88 kilodan 83 kiloya düşmüştüm. Bu yöntemin yanlış olduğunun bilincine vardım bu kez başlamadan evvel. Önce yediklerimi kontrol altına almalıydım. Aşırı yiyen biri değildim fakat düzensiz ve geç saatlerde yiyordum. Tatlı krizlerim sadece çikolatadan ibaretti. Başka tatlı nerdeyse hiç sevmiyorum. Tam olarak saati saatine yiyemesem de yine de dikkat etmeye çalıştım, az ve sık ye kuralına sarıldım resmen. Evde kondisyon bisikleti de vardı. İlk 1 ay boyunca düzenli ve uygun nabız aralıklarıyla sadece toplamda 1-1,5 hafta falan spor yaptım. Sonra reglim girdi araya, biraz da başka sorunlar, spora ara verdim 2 hafta kadar. 1 Ekim'de tartıldığımda 77,5 kilo geliyordum. İnanamadım resmen. Bir kot pantolonum vardı üstüme tam otururdu, sıkardı falan, uzun süredir giyemiyordum. Onu bir giydim, pantolon belimde durmuyor, bacakları 1 beden kadar bollaşmıştı. Kendimi toparladım tekrar spora başladım. Bu hafta 4 gündür yine spor yapıyorum, 77,2 kilo olmuşum. Canım çikolata bile istemiyor, 2 haftadır dolapta 3 kalıp çikolata var, kendimi ödüllendireyim bir parça yiyeyim diye tam açacak gibi oluyorum pakedi, sonra canımın istemediğini anlayıp geri bırakıyorum.
Aslında biraz motivasyonum gitti bu son 1 haftadır. Sanki hiç istediğim gibi görünemeyecekmişim gibi geliyor bazen. Ama bu düşünceyle tutup da sporu aksatmıyorum veya yiyeceklere boğmuyorum kendimi. Aynı düzende devam ediyorum motivasyonum gitse bile. Bugün alışverişe gittik annemle. İç çamaşırı almam gerekiyordu, bir de bir kazak beğenmiştim onu. Hep o özendiğim içimde kalan ve alamadığım rengarenk iç çamaşırlarından aldım. Tam istediklerimden değil ama eskisi gibi çuvalımsı iç çamaşırlarından da değil. :) Hele bir tanesini özellikle oldukça küçük aldım ki bu benim en fazla 5 ay sonra giyeceğim iç çamaşırı olacak dedim kendi kendime. Sonra kazak almaya gittik. O beğendiğim kazağa tekrar baktım çok hoşuma gitmedi, başka bir kazak gördüm hani şu hep dedikleri standart beden kazaklardan, yani bir beden büyüğü olmayan riskli kazaklardan. :) Üstüme giydiğim anda şok oldum, kazak gayet rahat olmuştu üstüme ve yanlardan falan fışkıran yağlar yoktu. :) Hemen aldık o kazağı. Ordan çıkıp başka bir mağazaya gittik bu kez yine başka bir kazak gördüm, bu seferki ancak 50 kilo olan kardeşime rahat olabilecek bedende bir kazaktı fiyatı da çok ucuzdu. Onu da aldım. Eve gelip giydim, biraz kollardan sıkıyor sadece. 10 kilo daha verdiğim takdirde o kazağın üstümde mükemmel duracağını biliyorum artık çünkü bu kilodayken bile içine girebildim (ki en ufak bir ihtimal dahi vermiyordum o kazağa sığacağıma). Ama hala yeni pantolon almıyorum kendime, pantolon alışverişlerimi de 10 kilo sonrasına saklıyorum. :)
İşte benim öyküm bu hanımlar. Benim yolum daha pek kısa sayılmaz, o meşhur duraklama dönemlerine takılmazsam eğer 5 ayda falan 57-58 kiloya düşebileceğim. Hedef kilom da o zaten. Varsın olsun 1 senede bile 58'e düşebilsem razıyım. Yeter ki artık insanların kilo ver, şişmansın demelerinden ya da bunları ima edecek bakışlarından kurtulayım, istediğimi giyebileyim, cıvıl cıvıl dolaşayım öyle etrafta :) Uzun oldu biliyorum, umarım ki sıkılmazsınız bunları okurken çünkü paylaşmayı gerçekten çok istedim sizlerle.. Desteklerinize, motivasyonlarınıza, eleştirilerinize ihtiyacım var. Gelişmelerden sizleri mutlaka haberdar edeceğim. Hepinize başarılar diliyorum bu yolda, inanıyorum ki el birliğiyle bu kilo sorununu çözeceğiz. :)
Son düzenleme: