- 6 Ağustos 2009
- 2.996
- 8
merhaba arkadaşlar,
öğlesine kk da dolaşırken dermotoloji bölümü ilgimi çekti geçmişte canımı çok yakan vitiligo ile ilgili paylaşımları okudum ve bende bu deri rahatsızlığı ile ilgili bende nasıl başladı,nasıl ilerledi ve azaldı paylaşmak istedim olur ya belki birini ufakta olsa faydam dokunur diye...
"bende 11 yaşımda çıktı,
bacağım çok kaşınıyordu hatta kaşımaktan kanatmıştım çocukluk işte bir sinek ısırığına karşı...sonra sağolsun büyükannem kızım kaşıntıya yağ iyi gelir sür iyice alır dedi sürdüm ama ne bilim yağ dedi zeytin yağ sana yağ yada makine yağ demedi...annemin makine yağını aldım, aslında onunda yanında sürdüm gördü ama niye dur demedi hala hatırlamıyorum. kaşıntıyı geçirip geçirmediğinide... ama hatırladığım bacağımda o yağlamadan sonra oluşan beyazlar sonra gögüslere kadar çıkması sonra gerdanda boyunda derken dudak üstü tüm alın gözlerin altı ve burun üstü her yer ala bula.strese girdim çoğaldı çoğaldıkça dahada strese girdim..ergenliğim kabus oldu... güneşe çıkılmayacakmış ne bilim ilk güneşte uzun kaldığım gün tüm o beyazlıklar kaynar su dökülmüşçesine su topladılar yandılar çektiğim acı anlatılır gibi değil ama ergenlikya ben en çok insanların benden kaçmasından dokunmamaya çalışmasından rahatsız oluyordum. o zaman insanlara kızıyordum ama parça parça yüzü boynu gerdanı yanık su toplamış halime ben bile aynada bakmaya dayanamıyordum.devlet hastanesindeki cildiyeci sağolsun çok iyiydi tedavide hep bana bırakırdı verdiği vitaminin şeftalili mi portakallı mı olması tercihini...bir gün kulağıma nerden çalındıysa birinin bir rahatsızlığının olduğunu doktorununda onu tıp fakültesine sevk ettiğini orada iyi olduğunu duydum daha durur muyum kıyametler kopardım gidecem diye...devlet hastanesindeki doktor gurur yaptı anlaşılan biz doktor değilmiyiz bu hastalık böyle geçsin diye bekleme alış buna dedi ağladım sonra babam beni ağlayarak odadan çıkarken görünce nasıl ikna etti bilmem sevk edildim omü tıp a. orada tam 4yılım geçti,her ay gittim. tam nette bir tedavi yoktu aslında ismini hatırlamıyorum bir sürü krem çeşitli aralıklarla sürülüyordu tabi psikiyatriyede yönlendirdiler... biraz geç kalsamda güneş kremi diye bir şeyin olduğunu duydum ve bana mucize gibi geldi güneşin altında durduğum halde beyazlıkların kızarıp kaşınmaması. psikolojik olarakta rahatladım. o beyazlıklar ne diye iğrenerek içi tuhaflaşarak bakanlara çamaşır suyu sıçramış temizlik yaparken diye dalga geçiyordum.(inanan oluyordu)
kremlerden mi, psikiyatristin beni rahatlatmasından mı kendiliğinden mi bilmiyorum ama o kadar azaldı ki ben de inanamadım beni görenlerde. Allah ıma çok şükür çok az bacakta falan kaldı sadece güneş kremime dikkat ediyorum başka bişi yapmıyorum şimdi. o görüntünün insan için en önemli olduğu ergenlik dönemlerini yanlız, aynalara küs ve bunalımda geçirsemde vitiligodan sonra rabbim bana öyle bir cilt verdiki çoğu insan bebek gibi duru pürüzsüz bir yüzüm olduğunu söyler. inşallah bu problemi yaşayan herkes çaresini bulur. benimkine çare olan neydi dediğim gibi tam bilmiyorum ama moral gerçekten çok ama çok önemli bunu bilirbunu söylerim..."
öğlesine kk da dolaşırken dermotoloji bölümü ilgimi çekti geçmişte canımı çok yakan vitiligo ile ilgili paylaşımları okudum ve bende bu deri rahatsızlığı ile ilgili bende nasıl başladı,nasıl ilerledi ve azaldı paylaşmak istedim olur ya belki birini ufakta olsa faydam dokunur diye...
"bende 11 yaşımda çıktı,
bacağım çok kaşınıyordu hatta kaşımaktan kanatmıştım çocukluk işte bir sinek ısırığına karşı...sonra sağolsun büyükannem kızım kaşıntıya yağ iyi gelir sür iyice alır dedi sürdüm ama ne bilim yağ dedi zeytin yağ sana yağ yada makine yağ demedi...annemin makine yağını aldım, aslında onunda yanında sürdüm gördü ama niye dur demedi hala hatırlamıyorum. kaşıntıyı geçirip geçirmediğinide... ama hatırladığım bacağımda o yağlamadan sonra oluşan beyazlar sonra gögüslere kadar çıkması sonra gerdanda boyunda derken dudak üstü tüm alın gözlerin altı ve burun üstü her yer ala bula.strese girdim çoğaldı çoğaldıkça dahada strese girdim..ergenliğim kabus oldu... güneşe çıkılmayacakmış ne bilim ilk güneşte uzun kaldığım gün tüm o beyazlıklar kaynar su dökülmüşçesine su topladılar yandılar çektiğim acı anlatılır gibi değil ama ergenlikya ben en çok insanların benden kaçmasından dokunmamaya çalışmasından rahatsız oluyordum. o zaman insanlara kızıyordum ama parça parça yüzü boynu gerdanı yanık su toplamış halime ben bile aynada bakmaya dayanamıyordum.devlet hastanesindeki cildiyeci sağolsun çok iyiydi tedavide hep bana bırakırdı verdiği vitaminin şeftalili mi portakallı mı olması tercihini...bir gün kulağıma nerden çalındıysa birinin bir rahatsızlığının olduğunu doktorununda onu tıp fakültesine sevk ettiğini orada iyi olduğunu duydum daha durur muyum kıyametler kopardım gidecem diye...devlet hastanesindeki doktor gurur yaptı anlaşılan biz doktor değilmiyiz bu hastalık böyle geçsin diye bekleme alış buna dedi ağladım sonra babam beni ağlayarak odadan çıkarken görünce nasıl ikna etti bilmem sevk edildim omü tıp a. orada tam 4yılım geçti,her ay gittim. tam nette bir tedavi yoktu aslında ismini hatırlamıyorum bir sürü krem çeşitli aralıklarla sürülüyordu tabi psikiyatriyede yönlendirdiler... biraz geç kalsamda güneş kremi diye bir şeyin olduğunu duydum ve bana mucize gibi geldi güneşin altında durduğum halde beyazlıkların kızarıp kaşınmaması. psikolojik olarakta rahatladım. o beyazlıklar ne diye iğrenerek içi tuhaflaşarak bakanlara çamaşır suyu sıçramış temizlik yaparken diye dalga geçiyordum.(inanan oluyordu)
kremlerden mi, psikiyatristin beni rahatlatmasından mı kendiliğinden mi bilmiyorum ama o kadar azaldı ki ben de inanamadım beni görenlerde. Allah ıma çok şükür çok az bacakta falan kaldı sadece güneş kremime dikkat ediyorum başka bişi yapmıyorum şimdi. o görüntünün insan için en önemli olduğu ergenlik dönemlerini yanlız, aynalara küs ve bunalımda geçirsemde vitiligodan sonra rabbim bana öyle bir cilt verdiki çoğu insan bebek gibi duru pürüzsüz bir yüzüm olduğunu söyler. inşallah bu problemi yaşayan herkes çaresini bulur. benimkine çare olan neydi dediğim gibi tam bilmiyorum ama moral gerçekten çok ama çok önemli bunu bilirbunu söylerim..."