- 16 Ağustos 2010
- 292.915
- 602.611
- 43
Varis, kelime olarak bir toplardamarın çok genişlemesi ve kıvrıntılı bir hal almasıdır. Bacak varisi bacaklardaki normal toplardamarların kapak yetersizliğine bağlı belirgin genişlemesi ve kıvrımlı bir şekil almasıdır.
Yani varis damarı aslında eskiden normal olan bir toplardamardır. Hastalıkla belirgin büyür, şekil değiştirir ve artık normal görevini yerine getiremez; insana zarar vermeye başlayabilir.
Bacaklarda görünen varis bir toplardamar hastalığıdır. Toplumda son derece sıktır. Her beş ya da altı kişiden birinde varis vardır. Varisleri gözle görebilir ve büyük olanları parmakla hissedebiliriz. Yani tanı koymak son derece kolaydır.
Varis çoğu kişi tarafından sadece kozmetik bir sorun gibi algılansa da, aslında bacaklarda ağrı, yorgunluk, yanma, kramp, ayak bileğinde şişlik gibi yakınmalar yaparak insanın hayat kalitesini bozabilir. Büyük varisler seyrek olarak pıhtılaşabilir, kanayabilir ya da çok uzun zamandan beri varsa ayak bileğinde yaralar oluşturabilir. Böyle durumlarda tedavi edilmesi gerekir.
Varis kimlerde görülür?
Bacak varisleri herkeste görülebilir, ancak bazı insanlarda daha sıktır.
Varis şu kişilerde daha sık görülür:
- Ailesinde varis olanlarda (kalıtımla geçer)
- Kadınlarda
- Doğum yapmış olanlarda (özellikle 2 ve daha fazla doğum yapmış olanlarda )
- Kilolu insanlarda (özellikle bayanlarda)
- İşi gereği uzun süre ayakta kalan (öğretmenler gibi) ya da uzun süre oturanlarda daha sık görülür.
Varis doğuştan gelen bir hastalık mıdır?
Variste kalıtım etkisi vardır. Ailenizde anan baba ya da kardeşlerde varis varsa, sizde varis olma ihtimali artar, ancak sizde de mutlaka varis olacak anlamına gelmez. Aynı şekilde ailenizde herhangi birinde varis olmasa da sizde varis olabilir. Varis tedavisi yaptığımız hastalarımızın yaklaşık yarısında birinci derece akrabalarda varis var, geri kalanında ise yoktur.
Varis gelişmiş toplumlarda daha sık görülür. Afrika ya da Asya'nın az gelişmiş toplumlarında daha az görünür.
Gelişmiş ülkelerde daha sık görülme sebebinin yürüme gibi bacak hareketlerini azaltan, daha çok oturup ayakta kalmamıza yol açan yaşam tarzı olduğu düşünülüyor.
Varis neden oluşur?
Bacak varisleri bacak toplardamarlarının kapak ya da kapakçıklarının yetersiz çalışmasına bağlı geliştiği düşünülüyor. Bacaklardaki normal toprlardamarlar ayaktan kanı alıp tek yöne yani kalbe doğru taşırlar. Bacak damarı içindeki kapaklar kanın geriye yani ayaklara doğru geri akmasını engeller. Bu kapaklarda sorun olduğunda kan ara ara ters akar (reflü). Bunun sonucunda kan bacaklarda birikmeye başlar ve ağırlığı ile normal damarları genişleterek varisleştirir yani büyümesine ve kıvrımlı bir hal almasına yol açar.
Varis neden oluşur sorusunun cevabı hala net değildir. Varis oluşumu için üzerinde durulan en önemli konu toplardamarlardaki kapakların iyi çalışmamasıdır. Yani toplardamarda kapak yetmezliği ya da yetersizliği oluşmasıdır. Toplardamarlardaki kapaklar kalp kapakları ile karıştırılmamalıdır. Varisin kalp kapakları ile ya da bir kalp hastalığı ile hiç bir ilgisi yoktur. Ama toplardamarda da kapak ya da kapakçık vardır.
Toplardamar kapakları ne işe yarar?
Bacak toplardamarlarında kan akımı kalbe doğru yani yukarı doğru olmalıdır. Ancak yer çekimi damardaki kanı aşağı doğru çeker. Toplardamarlarda var olan çok sayıda kapak sayesinde kan aşağıya gitmez. Bu kapaklar bir sibop vazifesi görülür. Kanı yukarı doğru yönlendirir ancak aşağı gelmesini engeller. Varis hastalarında toplardamarlardaki bu kapaklar görevini tam yapamaz ve kan ayaklarda birikmeye başlar. Buna venöz yetmezlik (toplardamar yetmezliği) ya da kapak yetmezliği adı verilir.
Toplardamar yetmezliği, ayaklarda kanın birikmesine yol açar. Biriken kan kendi ağırlığı ile normal toplardamarları genişletir ve büyük varis oluşumuna yol açar. Büyük varislerin tedavisinde temel prensip, görevini yapamayan bu damarın iptal edilmesidir. Çünkü kapakların düzeltilmesi mümkün değildir.
Büyük damarlardaki kapak yetmezliği genellikle büyük varislerin oluşmasına yol açar. Kılcal damarların ve orta boy varislerin oluşumu buna bağlı değildir.
Venöz yetmezlik ya da venöz yetersizlik, bacak toplardamar kapaklarının yetersiz çalışmasına bağlı, kanın uzun yıllar ayaklarda birikerek oluşturduğu hastalığa verilen addır. Venöz kelimesi ise toplardamar ya da toplardamarle ilgili anlamındadır. Venöz yetmezlik bir toplardamar hastalığıdır. En önemli venöz yetmezlik bacak toplardamarlarında olur.
Bacakta toplardamarlar iki bölgede yerleşir:
- Yüzeysel yerleşimli toplardamarlar: Bu damarlar derinin hemen altındadır. Bacaktaki kanı kalbe taşıyan yardımcı damarlardır.
- Derin yerleşimli toplardamarlar. Bu damarlar kasların arasında daha derinde yerleşim gösterir. Bacaktaki kanı kalbe taşıyan asıl damarlardır.
Yüzeydeki toplardamarların yani safen toplardamarlarının kapaklarında sorun olması ve kanı kalbe etkili olarak taşıyamaması sonucu gelişir. Kan yıllar içinde bacaklarda birikir. Ağırlığı ile küçük toplardamarların genişlemesine yol açar. Genişleyen ve kıvrıntılı bir hal alan bu damarlara varis diyoruz. Süre geçtikçe bu varisler daha da genişler. Kanın bacaklarda yıllarca hafif hafif birikimi ayak bileklerinde ödem yani şişlik oluşturur. Bu sitede varis belirtileri sayfasında daha detaylı anlatıldığı şekilde ayaklarda ağrı, yanma, yorgunluk, gece krampları gibi şikayetlerin oluşmasına yol açar. Yüzeysel venöz yetmezliğin kesin bir tedavisi vardır. Bu daha çok varis tedavisi diye bilinir. Varis tedavisinde biz asıl sorunu yani venöz yetmezliği tedavi ederiz. Böylece varisler de tamamen kaybolur ve tekrarlamaz. Bu tedavi yöntemleri lazer, radyofrekans, köpük tedavisi gibi yöntemlerdir ve varis tedavisi başlığında detaylı olarak anlatılmıştır.
Eğer bacaktaki varisler çok uzun süreden beri varsa, venöz yetmezlik dediğimiz hastalık bacaklarda varislerden başka sorunlar da oluşturur.
En fazla etkilenen bölge ayak bileğinin iç kısmıdır. Burada (aşağıdaki resimlerde görüldüğü gibi) deride kahverengi lekeler, kılcal ya da daha büyük varisler, deride sertleşme, ayakta şişlik ortaya çıkar. Tedavi edilmeyip daha da bekletilirse bu bölgelerde iyileşmesi çok zor olan yaraları çıkabilir. Varis hastalığı bu kadar ilerlemeden tedavi edilmelidir.
2. Derin ven yetmezliği
Derin venler bacaklarda kasların içinde daha derinde yerleşir. Bu bölgedeki toplardamar kapaklarında yetmezlik yani kapak sorunu iki nedenle olur.
a) Damarlarda pıhtılaşma olmadan: Bu durum ne yazık ki kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır. Derin toplardamarlar bacaktaki kanı asıl taşıyan damarlar olduğu için bunlara müdahale edilemez.
Tedavide varis çorapları, ayakların ara ara yükseltilmesi ve şikayetlerin azaltılması için bazen ilaç kullanımı vardır. Ancak kesin tedavisi yoktur.
b) Damarlarda pıhtılaşma ile yani derin ven trombozu ile gelişen venöz yetmezlik: Bu durumda kapakları harap eden olay damar içindeki pıhtıdır. Bu pıhtı eğer çok erken bir şekilde damar içinde yöntemlerle tedavi edilebilirse venöz yetmezlik gelişmeyebilir. Eğer erken dönemde tedavi edilmezse genel olarak venöz yetmezlik gelişir ve hayat boyu tam tedavi şansı olmaz. Ancak geç dönemde bile bu tıkanma kısmen açılarak hastanın rahat etmesi sağlanabilir.
Venöz yetmezlik belirtileri nelerdir?
İster yüzeysel venlerde ister derin venlerde gelişsin venöz yetmezlik belirtileri birbirine benzer:
- Bacaklarda ağrı: Sabah azdır, günü ilerleyen saatlerinde daha belirginleşir.
- Ayak bileğinde ve bacaklarda şişlik: Bu da günün ilerleyen saatlerinde belirginleşir.
- Bacaklarda yorgunluk, gerginlik, yanma ve ağırlaşma hissi.
- Bacak kıllarının dökülmesi, derinin daha parlak bir hal alması ve incelmesi.
- Ayak bileğinin özellikle iç kesiminde deride kahverengi lekeler oluşması
- Bacaklarda varislerin çıkması: Bu yüzeysel venöz yetmezlikte yani varis hastalığında çok belirgindir.
- Ayak bileği içi kısmında ülser yani kapanmayan yara oluşması.
Deneyimli bir doktor hastanın ayağını ve hasta şikayetlerini inceleyerek tanı koyabilir ancak her hastada mutlaka renkli Doppler ultrason inceleme yapılması gerekir.
Renkli Doppler ultrason inceleme öncelikle venöz yetmezlik var mı yok mu; derin damarlarda mı yoksa yüzeysel damarlarda mı olduğunu ortaya koyar.
Daha da önemlisi toplardamarlarda pıhtılaşmaya bağlı bir tıkanma olup olmadığını anlar.
Damarlarda yeni ya da eski bir pıhtılaşma varlığını bilmek çok önemlidir çünkü bu tedavi edilebilir.
Bu nedenle her venöz yetmezlik hastasına mutlaka çok detaylı (mümkünse ayakta yapılan) bir renkli Doppler ultrason inceleme yapılmalıdır.
Bazen pıhtılaşmaya bağlı damar tıkanmasını daha iyi anlamak için ayak bileklerinden ince bir iğne ile girip renkli ilaç vererek filmler çekebiliriz. Buna venografi diyoruz.
Eğer venöz yetmezlik derin damarda ise ve renkli ultrason inceleme damarlarda pıhtılaşma olup olmadığını kesin olarak gösteremiyorsa venografi filmi çekmekte fayda vardır.
Venöz yetmezlik tedavi edilebilir mi?
Yüzeysel venöz yetmezlik (yani varis hastalığı): çok kolay ve çok etkili bir biçimde tedavi edilebilir. En iyi tedaviler ameliyatsız olarak yapılan lazer, radyofrekans ve köpük gibi tedavilerdir. Hastalar tamamen iyileşir. Varis tedavisi sayfasında detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Derin ven yetmezliği damarlarda pıhtılaşma yani tıkanma ile olmuşsa: Öncelikle damar pıhtılaşmasının tedavisi gerekir. Pıhtılaşma (yani derin ven trombozu) son 15 günde olmuşsa anjiyo ile mükemmel tedavi şansı vardır. Pıhtılaşma aylar ya da yıllar önce olmuşsa mükemmel olmasa da hasta yakınmalarını daha iyi hale getirecek anjiyo ile tedavi şansı vardır.
Derin ven yetmezliği var ancak pıhtılaşma yoksa: Bu durumda ne yazık ki kesin bir tedavi yoktur. Hastaya varis çorabı verilir. Her gün ara ara bacakların yükseltilmesi önerilir ve gerekirse yakınmaları azaltacak bazı ilaçlar verilebilir. Bunlar yakınmaları azaltır ancak derin ven yetmezliğini kesin olarak gidermez.