Varis nedir? Bilgi ve Paylaşım Alanı

Nevreste

Yeniden ☀
Yönetici
Editor
16 Ağustos 2010
292.915
602.611
43
varis-nedir.jpg


Varis, kelime olarak bir toplardamarın çok genişlemesi ve kıvrıntılı bir hal almasıdır. Bacak varisi bacaklardaki normal toplardamarların kapak yetersizliğine bağlı belirgin genişlemesi ve kıvrımlı bir şekil almasıdır.
Yani varis damarı aslında eskiden normal olan bir toplardamardır. Hastalıkla belirgin büyür, şekil değiştirir ve artık normal görevini yerine getiremez; insana zarar vermeye başlayabilir.
Bacaklarda görünen varis bir toplardamar hastalığıdır. Toplumda son derece sıktır. Her beş ya da altı kişiden birinde varis vardır. Varisleri gözle görebilir ve büyük olanları parmakla hissedebiliriz. Yani tanı koymak son derece kolaydır.
Varis çoğu kişi tarafından sadece kozmetik bir sorun gibi algılansa da, aslında bacaklarda ağrı, yorgunluk, yanma, kramp, ayak bileğinde şişlik gibi yakınmalar yaparak insanın hayat kalitesini bozabilir. Büyük varisler seyrek olarak pıhtılaşabilir, kanayabilir ya da çok uzun zamandan beri varsa ayak bileğinde yaralar oluşturabilir. Böyle durumlarda tedavi edilmesi gerekir.

Varis kimlerde görülür?
Bacak varisleri herkeste görülebilir, ancak bazı insanlarda daha sıktır.
Varis şu kişilerde daha sık görülür:

  1. Ailesinde varis olanlarda (kalıtımla geçer)
  2. Kadınlarda
  3. Doğum yapmış olanlarda (özellikle 2 ve daha fazla doğum yapmış olanlarda )
  4. Kilolu insanlarda (özellikle bayanlarda)
  5. İşi gereği uzun süre ayakta kalan (öğretmenler gibi) ya da uzun süre oturanlarda daha sık görülür.

Varis doğuştan gelen bir hastalık mıdır?

Variste kalıtım etkisi vardır. Ailenizde anan baba ya da kardeşlerde varis varsa, sizde varis olma ihtimali artar, ancak sizde de mutlaka varis olacak anlamına gelmez. Aynı şekilde ailenizde herhangi birinde varis olmasa da sizde varis olabilir. Varis tedavisi yaptığımız hastalarımızın yaklaşık yarısında birinci derece akrabalarda varis var, geri kalanında ise yoktur.
Varis gelişmiş toplumlarda daha sık görülür. Afrika ya da Asya'nın az gelişmiş toplumlarında daha az görünür.
Gelişmiş ülkelerde daha sık görülme sebebinin yürüme gibi bacak hareketlerini azaltan, daha çok oturup ayakta kalmamıza yol açan yaşam tarzı olduğu düşünülüyor.


varis_nedir_h15035.jpg


Varis neden oluşur?

Bacak varisleri bacak toplardamarlarının kapak ya da kapakçıklarının yetersiz çalışmasına bağlı geliştiği düşünülüyor. Bacaklardaki normal toprlardamarlar ayaktan kanı alıp tek yöne yani kalbe doğru taşırlar. Bacak damarı içindeki kapaklar kanın geriye yani ayaklara doğru geri akmasını engeller. Bu kapaklarda sorun olduğunda kan ara ara ters akar (reflü). Bunun sonucunda kan bacaklarda birikmeye başlar ve ağırlığı ile normal damarları genişleterek varisleştirir yani büyümesine ve kıvrımlı bir hal almasına yol açar.
Varis neden oluşur sorusunun cevabı hala net değildir. Varis oluşumu için üzerinde durulan en önemli konu toplardamarlardaki kapakların iyi çalışmamasıdır. Yani toplardamarda kapak yetmezliği ya da yetersizliği oluşmasıdır. Toplardamarlardaki kapaklar kalp kapakları ile karıştırılmamalıdır. Varisin kalp kapakları ile ya da bir kalp hastalığı ile hiç bir ilgisi yoktur. Ama toplardamarda da kapak ya da kapakçık vardır.

Toplardamar kapakları ne işe yarar?
Bacak toplardamarlarında kan akımı kalbe doğru yani yukarı doğru olmalıdır. Ancak yer çekimi damardaki kanı aşağı doğru çeker. Toplardamarlarda var olan çok sayıda kapak sayesinde kan aşağıya gitmez. Bu kapaklar bir sibop vazifesi görülür. Kanı yukarı doğru yönlendirir ancak aşağı gelmesini engeller. Varis hastalarında toplardamarlardaki bu kapaklar görevini tam yapamaz ve kan ayaklarda birikmeye başlar. Buna venöz yetmezlik (toplardamar yetmezliği) ya da kapak yetmezliği adı verilir.

Toplardamar yetmezliği, ayaklarda kanın birikmesine yol açar. Biriken kan kendi ağırlığı ile normal toplardamarları genişletir ve büyük varis oluşumuna yol açar. Büyük varislerin tedavisinde temel prensip, görevini yapamayan bu damarın iptal edilmesidir. Çünkü kapakların düzeltilmesi mümkün değildir.

Büyük damarlardaki kapak yetmezliği genellikle büyük varislerin oluşmasına yol açar. Kılcal damarların ve orta boy varislerin oluşumu buna bağlı değildir.


varis_hastaligi.jpg

Venöz yetmezlik nedir?

Venöz yetmezlik ya da venöz yetersizlik, bacak toplardamar kapaklarının yetersiz çalışmasına bağlı, kanın uzun yıllar ayaklarda birikerek oluşturduğu hastalığa verilen addır. Venöz kelimesi ise toplardamar ya da toplardamarle ilgili anlamındadır. Venöz yetmezlik bir toplardamar hastalığıdır. En önemli venöz yetmezlik bacak toplardamarlarında olur.
Bacakta toplardamarlar iki bölgede yerleşir:

  1. Yüzeysel yerleşimli toplardamarlar: Bu damarlar derinin hemen altındadır. Bacaktaki kanı kalbe taşıyan yardımcı damarlardır.

  2. Derin yerleşimli toplardamarlar. Bu damarlar kasların arasında daha derinde yerleşim gösterir. Bacaktaki kanı kalbe taşıyan asıl damarlardır.

1. Yüzeysel ven yetmezliği:
Yüzeydeki toplardamarların yani safen toplardamarlarının kapaklarında sorun olması ve kanı kalbe etkili olarak taşıyamaması sonucu gelişir. Kan yıllar içinde bacaklarda birikir. Ağırlığı ile küçük toplardamarların genişlemesine yol açar. Genişleyen ve kıvrıntılı bir hal alan bu damarlara varis diyoruz. Süre geçtikçe bu varisler daha da genişler. Kanın bacaklarda yıllarca hafif hafif birikimi ayak bileklerinde ödem yani şişlik oluşturur. Bu sitede varis belirtileri sayfasında daha detaylı anlatıldığı şekilde ayaklarda ağrı, yanma, yorgunluk, gece krampları gibi şikayetlerin oluşmasına yol açar. Yüzeysel venöz yetmezliğin kesin bir tedavisi vardır. Bu daha çok varis tedavisi diye bilinir. Varis tedavisinde biz asıl sorunu yani venöz yetmezliği tedavi ederiz. Böylece varisler de tamamen kaybolur ve tekrarlamaz. Bu tedavi yöntemleri lazer, radyofrekans, köpük tedavisi gibi yöntemlerdir ve varis tedavisi başlığında detaylı olarak anlatılmıştır.

Eğer bacaktaki varisler çok uzun süreden beri varsa, venöz yetmezlik dediğimiz hastalık bacaklarda varislerden başka sorunlar da oluşturur.

En fazla etkilenen bölge ayak bileğinin iç kısmıdır. Burada (aşağıdaki resimlerde görüldüğü gibi) deride kahverengi lekeler, kılcal ya da daha büyük varisler, deride sertleşme, ayakta şişlik ortaya çıkar. Tedavi edilmeyip daha da bekletilirse bu bölgelerde iyileşmesi çok zor olan yaraları çıkabilir. Varis hastalığı bu kadar ilerlemeden tedavi edilmelidir.

2. Derin ven yetmezliği
Derin venler bacaklarda kasların içinde daha derinde yerleşir. Bu bölgedeki toplardamar kapaklarında yetmezlik yani kapak sorunu iki nedenle olur.

a) Damarlarda pıhtılaşma olmadan: Bu durum ne yazık ki kesin tedavisi olmayan bir hastalıktır. Derin toplardamarlar bacaktaki kanı asıl taşıyan damarlar olduğu için bunlara müdahale edilemez.

Tedavide varis çorapları, ayakların ara ara yükseltilmesi ve şikayetlerin azaltılması için bazen ilaç kullanımı vardır. Ancak kesin tedavisi yoktur.
b) Damarlarda pıhtılaşma ile yani derin ven trombozu ile gelişen venöz yetmezlik: Bu durumda kapakları harap eden olay damar içindeki pıhtıdır. Bu pıhtı eğer çok erken bir şekilde damar içinde yöntemlerle tedavi edilebilirse venöz yetmezlik gelişmeyebilir. Eğer erken dönemde tedavi edilmezse genel olarak venöz yetmezlik gelişir ve hayat boyu tam tedavi şansı olmaz. Ancak geç dönemde bile bu tıkanma kısmen açılarak hastanın rahat etmesi sağlanabilir.


Venöz yetmezlik belirtileri nelerdir?
İster yüzeysel venlerde ister derin venlerde gelişsin venöz yetmezlik belirtileri birbirine benzer:

  • Bacaklarda ağrı: Sabah azdır, günü ilerleyen saatlerinde daha belirginleşir.
  • Ayak bileğinde ve bacaklarda şişlik: Bu da günün ilerleyen saatlerinde belirginleşir.
  • Bacaklarda yorgunluk, gerginlik, yanma ve ağırlaşma hissi.
  • Bacak kıllarının dökülmesi, derinin daha parlak bir hal alması ve incelmesi.
  • Ayak bileğinin özellikle iç kesiminde deride kahverengi lekeler oluşması
  • Bacaklarda varislerin çıkması: Bu yüzeysel venöz yetmezlikte yani varis hastalığında çok belirgindir.
  • Ayak bileği içi kısmında ülser yani kapanmayan yara oluşması.
Venöz yetmezlik tanısı nasıl koyulur?
Deneyimli bir doktor hastanın ayağını ve hasta şikayetlerini inceleyerek tanı koyabilir ancak her hastada mutlaka renkli Doppler ultrason inceleme yapılması gerekir.

Renkli Doppler ultrason inceleme öncelikle venöz yetmezlik var mı yok mu; derin damarlarda mı yoksa yüzeysel damarlarda mı olduğunu ortaya koyar.
Daha da önemlisi toplardamarlarda pıhtılaşmaya bağlı bir tıkanma olup olmadığını anlar.
Damarlarda yeni ya da eski bir pıhtılaşma varlığını bilmek çok önemlidir çünkü bu tedavi edilebilir.
Bu nedenle her venöz yetmezlik hastasına mutlaka çok detaylı (mümkünse ayakta yapılan) bir renkli Doppler ultrason inceleme yapılmalıdır.

Bazen pıhtılaşmaya bağlı damar tıkanmasını daha iyi anlamak için ayak bileklerinden ince bir iğne ile girip renkli ilaç vererek filmler çekebiliriz. Buna venografi diyoruz.

Eğer venöz yetmezlik derin damarda ise ve renkli ultrason inceleme damarlarda pıhtılaşma olup olmadığını kesin olarak gösteremiyorsa venografi filmi çekmekte fayda vardır.

Venöz yetmezlik tedavi edilebilir mi?
Yüzeysel venöz yetmezlik (yani varis hastalığı): çok kolay ve çok etkili bir biçimde tedavi edilebilir. En iyi tedaviler ameliyatsız olarak yapılan lazer, radyofrekans ve köpük gibi tedavilerdir. Hastalar tamamen iyileşir. Varis tedavisi sayfasında detaylı bilgi bulabilirsiniz.

Derin ven yetmezliği damarlarda pıhtılaşma yani tıkanma ile olmuşsa: Öncelikle damar pıhtılaşmasının tedavisi gerekir. Pıhtılaşma (yani derin ven trombozu) son 15 günde olmuşsa anjiyo ile mükemmel tedavi şansı vardır. Pıhtılaşma aylar ya da yıllar önce olmuşsa mükemmel olmasa da hasta yakınmalarını daha iyi hale getirecek anjiyo ile tedavi şansı vardır.

Derin ven yetmezliği var ancak pıhtılaşma yoksa: Bu durumda ne yazık ki kesin bir tedavi yoktur. Hastaya varis çorabı verilir. Her gün ara ara bacakların yükseltilmesi önerilir ve gerekirse yakınmaları azaltacak bazı ilaçlar verilebilir. Bunlar yakınmaları azaltır ancak derin ven yetmezliğini kesin olarak gidermez.
 
Varis çeşitleri nelerdir?


Kılcal varis (kılcal damar):

Deriden çıkıntı yapmayan, saç kılı inceliğinde, kırmızı-mor renkli varistir. Bunlar bazen varis değil sadece genişlemiş kılcal damar diye de adlandırılır.

Kılcal varisler hiç bir zaman büyüyerek orta boy ya da büyük varise dönüşmez.

Bu varisler toplumda büyük varislerden çok daha yaygındır. Her 10 normal insanın 5-6’sınde görülür.

Kılcal damar ya da kılcal varis bacaklarda çok küçük bir alanda birkaç tane olabileceği gibi her iki bacakta çok yaygın da olabilir. Genellikle görünümleri nedeniyle kozmetik sorun oluştururlar. Ancak özellikle yaygınsa varis olan bölgelerde ağrı, sızlama ve kaşınma gibi şikayetler oluşturabilir.

Tüm diğer varis çeşitlerinde olduğu gibi kılcal varisler de tedavi ile tamamen kaybolur.

Orta boy varis (retiküler varis)
Ciltten hafif çıkıntı yapan, koyu yeşil-mor renkli, çapları 2-3 mm arasında değişen kıvrıntılı varistir. Genellikle dizin arka kısmında bulunur ancak bacağın her yerinde görülebilir. Tek tek ya da ağımsı yapılar halinde olur. Kılcal varisler gibi görüntüleri ya da oluşturduğu yakınmalar nedeniyle tedavi gerektirebilir. Orta boy varisler köpük tedavisi ile tedavi edilir ve tedavisi en kolay varis çeşididir. Tedavi sonrası tekrarlama şansı yok denecek kadar azdır.

Büyük varis
Ciltten bariz çıkıntı yapan, çapları 3 mm’den büyük varislerdir. Kesin olarak hastalık diye tanımlayacağımız varisler büyük varistir. Büyük varisler bazı kişilerde çok büyük ve belirgin olmalarına rağmen hiç şikayet oluşturmayabilir. Bazı kişilerde ise belirgin şikayet oluşturur.

Büyük varislerin en önemli özelliği bu varislere bacaktaki ana damarlardan birinin (safen toplardamarı) kapak yetmezliğinin yol açmasıdır. Kapak yetmezliği olan bu damarların tedavisi, büyük varislerin de tamamen yok olmasını sağlar. Bunu vücutta bademcik iltihabına bağlı gelişen ateşe benzetebilirsiniz. Sadece ateş düşürücü ilaç alırsanız ateş bir süre düşer ancak sonra tekrarlar. Mikrobu tedavi edecek ilaç kullanırsanız hem bademcik iltihabı tedavi olur hem de bir daha ateş yükselmez. Sadece büyük varisleri tedavi ederseniz tekrarlar, onun kaynağı olan safen damarını tedavi ederseniz hem kaynağı hem de varisin kendisini tedavi etmiş olursunuz.Genel olarak büyük varislerin tedavisinin zor olduğu söylense de aslında tedavisi en kolay varis türüdür
 
Varis bacaklarda ne tür şikayet yapar ?

Büyük varisler gerçek bir hastalık olup ayakta belirgin sorun oluşturabilir. Kılcal venler ve orta boy varisler için çok daha hafif yakınma oluşturabilir.

Varis bazı insanlarda bacaklarda hiç şikayet oluşturmazken bazı insanlarda yaşam kalitesini bozan çok ciddi şikayetlere yol açabilir.

Her varis türü aynı yakınmayı yapmaz. Asıl dert yaratan yaratanlar büyük varislerdir ve aşağıda sayılan şikayetlerden biri, birkaçını ya da tümünü yapabilir.

Orta boy varisler ve kılcal varisler genellikle ya hiç yakınma oluşturmaz ya da sadece hafif ağrı veya kaşıntı yapar.

Varis belirtileri:
Ağrı: En sık rastlanan yakınmadır. Genellikle dizlerin aşağısında tüm bacağı etkilen ağrı oluşturur. Ağrı bir tek noktada ise varise bağlı olma ihtimali azdır. Genellikle yürümek gibi bacak kaslarını çalıştıran egzersizlerle, ayağı yükseltmekle ya da varis çorabı giymekle azalır.
Varis damarında ağrı: Varis damarları bazen ağrı yapabilir. Özellikle kadınlarda bu damarlar adet öncesi dönem ya da adet döneminde belirgin ağrıyabilir.
Ayak şişliği: Özellikle ayak bileği bölgesindedir. Dizin yukarısında pek şişlik olmaz. Bir tek noktada şişlik olmaz. Ayakta genel bir şişlik oluşur.
Yorgunluk: Özellikle çok uzun süre ayakta kalındığında normal insanlardan daha belirgin yorgunluk oluşur.
Ayaklarda ağırlık hissi: Bazı insanlarda sanki ayaklara ağırlık bağlanmış gibi bir his vardır.
Yanma ya da sıcaklık hissi: Yine diz altında belirgindir. Toplardamarlar sıcak havalarda daha belirginleştiği için yazın yanma hissi daha fazladır. Ayakları soğuk suyla yıkamak rahatlatır.
Bacaklarda kramp: Özellikle geceleri, yatınca olur.
Kaşıntı: Sadece varis olan bölgelerde olur.
Uyuşma: Özellikle ayak parmaklarında olur.
Huzursuz bacak: Varis hastalarında oldukça seyrek görülür. Huzursuz bacak sayfamızda bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi bulabilirsiniz.
Peki bacaklardaki her ağrı, yorgunluk, ya da yanma hissi varise mi aittir? Tabi ki hayır. Yukarıdaki şikayetlerin varise ait olup olmadığını anlamanın bir kaç yolu vardır.

Varise bağlı şikayetler:

  • Sabahları az, günün ilerleyen saatlerinde daha fazladır.
  • Yakınmalar genellikle bacağın diz altı kısmında belirgindir.
  • Akşam bacakları yükseltme ihtiyacı olur.
  • Bacağı yükseltmekle ayaklar rahatlar
  • Varis çorabı giymekle de şikayetler azalır.
  • Sıcak havalarda daha belirgin soğuk havalarda daha azdır.
  • Yürümekle azalır, uzun süre ayakta kalmak ya da oturmakla (hareketsizlikle) artar.
Genç insanlarda, özellikle genç bayanlarda dıştan varis görünmese bile bu yakınmalar olabilir. Ayakta yapılacak bir renkli (Doppler) ultrason incelemesi bacaklardaki toplardamar sorunu varlığını ortaya çıkaracaktır.

Varis kanama yapar mı?
Varisler çok büyümüşse seyrek olarak kanama yapar. Damarlar derinin hemen altında olduğu için kanama bazen çok belirgindir ve kişiyi çok korkutur. Ancak varisler ve basınçsız damarlardır. Bu nedenle atardamar gibi çok kötü kanamaz.

Varis kanaması olursa o bölgeye baskı yapılması o an kanamayı durdurur. Bu bazen uzun sürebilir. Önemi yok, uzun süre basmak gerekir. Daha sonra bir doktora gidilmeli ve tekrar kanama olmadan varisleri tedavi ettirmeliyiz.

Varis damarlarında pıhtılaşma olur mu?
Varisler büyük ve çok kıvrıntılı olduğunda kan devridaimi bozulabilir ve pıhtılaşma olabilir. Pıhtı varislerin tümünde olmaz sadece bir bölgede olur. Varis pıhtılaştığı zaman o bölgede daha önce yumuşak olan damar sertleşir, kauçuk kıvamında olur. Üzerinde hafif kızarma olabilir. En önemlisi çok ağrılı ve hassastır. Pıhtılaşma bir çok hastamızda beyne ya da akciğere atar ve büyük sorun yaratır diye panik ve endişe yaratır. Bu konuda endişe duymaya gerek yoktur.

Variste pıhtılaşma olursa genellikle sadece o bölgede kalır. İlerlemesi son derece seyrektir. İlerlerse safen damarı dediğimiz varisin döküldüğü damara ilerler. Tüm bunlardan sonra akciğere atması son derece zordur ve çok seyrek görülür. Ancak varis damarlarında pıhtılaşma olursa ve yukarıda yazdığımız şikayetler oluştursa doktora gitmemiz ve tekrarlanmaması için varisleri tedavi ettirmemiz gerekir.

Varis ayak yarası yapar mı?
Varis çok ileri ise ve üzerinden yıllar geçmişse ayak bileğinin iç kısmında renk değişiklikleri, deride incelme, kılların kaybolması ve deride parlaklığa neden olabilir. Bunlardan sonra daha da belirginleşirse ayak yarası oluşturabilir. Bu yaralar genellikle çok uzun süre iyileşmez. En iyi tedavi yöntemi varise yol açan safen toplardamar yetmezliğinin tedavisi yani bildiğimiz varis tedavisidir. Bu son derece kolay ve çok etkili bir tedavidir.
 
Varis tanısı

Varisler gözle görülerek tanınır. Ancak varisi oluşturan toplardamar kapak bozukluğu ya da yetmezliğini kesin tanımak ve mükemmel tedavi planlamak için her hastaya ayakta renkli Doppler ultrason inceleme yapılmalıdır. Bunun dışında bir incelemeye gerek olmaz.
Bacak varislerinin çoğu çıplak gözle görülür ve kolaylıkla tanı konabilir. Ama özellikle büyük varislerin oluşumuna yol açan ve dışarıdan görülmeyen derin yerleşimli kaynak damarların tanısı için ek bulunması için bir tanı (teşhis) yöntemine ihtiyaç vardır. Varis tanısı için ultrasonografi ya da uzun adıyla renkli Doppler ultrasonografi inceleme yapılır.
Varis tanısını doğru koymak tedavideki en önemli basamaktır. Yanlış varis tanısı yanlış ya da eksik tedavilere yol açar.
Günümüz modern varis tedavisinde ultrason ya da ultrasonografi ile yapılan detaylı bir değerlendirme tedavinin de en önemli parçasıdır. Çünkü en önemli hatalar, genellikle doğru tanı konma aşamasında olmaktadır. Kılcal varis tedavisinden önce ultrason inceleme mutlaka gerekmeyebilir.

Varis tanısı için yapılan bacak renkli Doppler ultrasonu mutlaka hasta ayaktayken yapılmalıdır.

Hasta yatarken yapılan ultrason incelemesinin sonucu hatalı (eksik ya da yanlış) olabilir. Yanlış tanı da yanlış tedaviye yol açabilir.

Ayakta duramayan hastalarda oturarak da varis ultrasonu yapılabilir. Ultrason ile bacağın damarları detaylı bir şekilde incelenerek kapak yetmezliği olan damarlar ortaya çıkarılır ve haritalanır. Tedavinin hangi yöntemle ve nasıl yapılacağı bu değerlendirme sırasında netleşir.


varis_tansnda_ultrason_2_262x400_sm.jpg


Renkli Doppler ultrason cihazı

Bu nedenle varis tedavisinde en önemli basamak, ayakta yapılan renkli ultrason değerlendirmesidir. Ultrason ayrıca tedavi sırası ve tedavi sonrası tedavi etkinliğinin değerlendirilmesinde, kalan varislerin ya da kapak yetmezliğinin ortaya çıkarılmasında da yoğun olarak kullanılır.
Bacak toplardamarlarının değişken yapısı nedeniyle renkli ultrason ile varis muayenesi uzun sürebilir (20-30 dakika arası).
 
Lazerle varis tedavisi
Variste lazer tedavisi, ameliyatsız varis tedavisinde dünyada en çok uygulanan, en etkili ve en popüler tedavi yöntemidir.

Son 15 yılda (1999 yılından beri) milyonlarca insana uygulanan yöntem hem etkinlik, hem güvenlik hem de tekrarın az olması yönleriyle ameliyata eşit ya da ondan daha iyi bulunmuştur.
Bu nedenle Amerika ve Avrupa tedavi kılavuzlarında damar içi lazer ya da radyofrekans gibi ameliyatsız yöntemler tedavide ilk tercih edilen yöntemlerdir.

Lazer tedavisi işlemi ağrısız, kolay, konforlu ve etkilidir. Bu yöntem dıştan görünen varislere değil onu oluşturan asıl sorunlu büyük damara (çoğunlukla safen toplardamarı) yapılır. Görünen varisler ya kendiliğinden kaybolur ya da kaybolmalarını hızlandırma için ek olarak köpük tedavisi uygulanır. Böylece uzun dönemde varisin tekrarlaması engellenir.

Video lazerle varis tedavisi nedir?
Lazerle varis tedavisi, radyofrekansla (RF ile) varis tedavisi ya da buhar yöntemleriyle varis tedavisi temel olarak birbirine çok benzer. Tüm tedavi basamaklar hemen hemen aynıdır.

Sadece damarı içten kapatmak ya da iptal etmek için biri lazer enerjisini, biri radyofrekans enerjisini, diğeri de buhar ısısını kullanır. Her üç yöntem de amaç o damarı iptal etmektir. Lazerle varis tedavisi aynı zamanda "endovenöz lazer ablasyonu" olarak da bilinir.

Lazerle varis tedavisinin ameliyattan farkı nedir?
  1. Lazerle varis tedavisinde narkoz gerekmez.
  2. Tedavi tamamen ağrısızdır. Ağrı kesmek ya da işleme ait korku ya da heyecanı gidermek için çok daha basit yöntemler kullanılır (varis tedavisinde ağrı sayfasına bakılabilir). Merkezimizde bu amaçla sadece kol damarında ilaçlar verilmektedir Belden iğne yöntemi ya da narkoz kullanılmaz.
  3. Bacaklarda ufacık kesi izleri dahil hiç bir şekilde iz kalmaz.
  4. Hastaneye yatış gerekemez. Hastalar işlemden hemen sonra yürüyerek eve dönebilir.
  5. Tüm işlem ultrason eşliğinde vücudun içindeki damarlar görülerek yapılır.
  6. Lazerle varis tedavisi ameliyatla karşılaştırıldığında daha etkilidir ve tekrar ihtimali ameliyattan çok daha azdır.
Lazerle varis tedavisi ağrılı mıdır?
Hayır. İşlem tamamen ağrısız olarak yapılır.
İşlem sırasında gereken ağrı kesme ya da heyecan korku giderme yöntemleri çok daha kolay anestezi yöntemleri ile (sedasyon ve analjezi) yapılabilir.
Hastamızın işlem sırasında uyutulması gerekemez. Ancak işlem boyunca uyumak isteyen hastalarımızı da narkoz kullanmadan kolaylıkla uyutabiliyoruz.
Merkezimizde tüm ağrı kesme işlemleri bir anestezi uzmanı tarafından yapılır. Bu nedenle işlem sırasında tedaviyi yapan bizim ekibimiz dışında bir anestezi uzmanı ve bir anestezi teknisyeni her an bulunmaktadır. Bu da ağrı ve heyecan giderme işlemini çok daha güvenli hale getirir.
Hiç bir ağrı kesme yöntemi yapmadan da sadece lokal anestezi yapılarak (iğne girim yerleri uyuşturularak) varis tedavi işlemini yapmak mümkündür. Ancak biz bu şekilde yapmıyoruz, çünkü küçük ağrıları hastamızın işlem konforunu etkileyebilir.
Bizim tedavi amacımız tedavi işlemi sırasına hastamızın hiç bir ağrıyı hissetmemesidir ve bunu kolaylıkla ve başarıyla uygularız.
Çünkü işlem sırasına olabilecek küçük ağrıları tümüyle kesmek ve işlemi tamamen ağrısız hale getirmek modern tıpta son derece kolaydır.

Daha detaylı bilgi için "varis tedavisinde ağrı" başlıklı sayfamızı inceleyebilirsiniz.

Lazerle varis tedavisi ne kadar sürer?
Tedavi edilecek damar sayısına göre değişir. Bir bacakta tedavi edilebilecek iki ana damar (büyük ve küçük safen toplardamarı) vardır. Bunların biri ya da ikisi etkilenmiş olabilir. İki bacakta toplam 4 ana damar vardır.

Damar içinden yapılan lazer ve radyofrekans gibi yöntemler varisin kendisine uygulanmaz. Varisi oluşturan ve kapak yetmezliği olan asıl büyük toplardamara uygulanır. Bu damarlar bacağın ön yüzünde büyük safen toplardamarı, bacağın arka yüzünde küçük safen toplardamarı ya da bunların dallarıdır.

Asıl tedavi olan lazer ya da radyofrekans tedavisi bittikten sonra aynı tedavi seansında, varislerin daha hızlı kaybolması için ek olarak köpük tedavisi (iğne tedavisi) uygulanabilir.
Köpük tedavisi büyük varislerin tedavisinde sadece yardımcı bir tedavi yöntemidir. Varisleri oluşturan kaynak damar tedavi edildikten sonra görünene varislerin hızlı iyileşmesi için kullanılır.
Köpük tedavisi orta boy varislerin tedavisinde ise asıl tedvaidir. Çükü burada ana damarlar genellikle normaldir.

Lazerle varis tedavisinde hangi damarlar tedavi edilir?
Lazerle varis tedavisinde asıl tedavi edilen toplardamarlar görünen varisler değil bunlara yol açan büyük ve küçük safen toplardamarıdır. Bir hastaya lazer ile tedavi yapıldığında aynı anda görünen varislere de tedavi uygulanır ancak bu lazer tedavisi değil köpük tedavisidir. Sadece köpük tedavisi büyük varislerin tedavisinde yetersizdir. Varislerin tekrarına yol açar ancak küçük kılcal varislerde tek başına yeterli olur.
Bu konuyu daha iyi anlamak için varis çeşitleri sayfamızı incelemeniz önerilir.

Varis yukarıda görülen büyük ya da küçük safen toplardamarının kapak yetmezliği ya da kapak yetersizliği ile oluşur. Bu damarların tüm uzunluğu ya da bir kısmında kapak yetmezliği olabilr. Bazen bir tek damar, bazen ise her iki bacaktaki toplam 4 damarda da kapak yetmezliği olabilir. Lazerle varis tedvisinde temel kural damar kapak yetmezliği nerede varsa o damarın tedavi edilmesidir. Varisi oluşturan asıl damar tedavi edildiğinde varis tekrarlamaz.

Lazerle varis tedavisi nasıl yapılır?
  • Tedavinin en önemli basamağı daha önceden ayakta yapılan ultrason inceleme ile tedavi edilecek damarların haritasının ortaya konmasıdır.
  • Yapılan tedavi ameliyat değildir. Lazer tedavisi olarak adlandırılır. Ancak bu derideki kılcal varislere uygulanan lazerden çok farklı bir tedavidir.
  • Hastamızı işlem masasında aldığımızda ilk işimiz, işleme bağlı heyecen, korku ya da endişe olabilir diye damardan ilaç yaparak hastamızı rahatlatmaktır.
  • İşlem sırası uyumanız gerekmez, ama siz isterseniz uyutabiliriz.
  • Bacağın işlem için hazırlığı yapılır.
  • Ultrason kullanılarak, vücuda hiç kesi yapmadan iğne deliğinden damar içine girilir ve lazer fiberi (plastik ince tüp) yerleştirilir.
  • Damar çevresine ek özel bir anestezi uygulanır. Bu anestezi, lazer tedavisinin daha da konforlu olmasını ve işlem sonrası ağrının azalmasını sağlar.
  • Lazerle fiberi damarın iptal edilecek tüm uzunluğunda çalıştırılır. Bu uzunluk 30-60 cm arasındadır.
  • Kapak yetmezliği olan büyük damar (genellikle safen toplardamarı) lazerle iptal edildikten sonra gerekirse ek köpük tedavisi uygulanır.
  • Köpük tedavisi büyük varis tedavisinde damar içi lazer yöntemine yardımcı bir tedavidir.
  • Her bir damarın lazer işlemi 10-15 dakika kadar sürer. Genelde bir ile dört arasında damar tedavi edilir. Tümü aynı seansta tedavi edilir. Ek olarak skleroterapi yapılırsa süre buna göre uzayabilir.
  • Genel olarak bir tedavi işlemi başından sonuna 30-60 dakika sürer.
  • Varis tedavisinden sonra ağrı kesici ilaçlar başınızı döndürebilir diye sizi biraz dinlendirebiliriz.

Lazer tedavisi sonrası
  • Tedaviden hemen sonra evinize yürüyerek gidebilirsiniz.
  • Varis tedavisinde tedaviye yürüyerek gelir ve tedaviden hemen sonra yürüyerek hastaneden ayrılırsınız.
  • Tedavi işlemi sırasında kullanılan ağrı kesici ve sakinleştirici ilaçlar baş dönmesi yapabileceği için 2 saat boyunca sizi hastanede tutup ondan sonra evinize göndereceğiz.
  • Eve dönerken sizin araba kullanmamanızı isteyeceğiz. Kendi arabanızla gelirseniz yanınızda araba sürecek biri olursa daha iyi olur.
  • Diğer yöntemlerle kendiniz gidebilirsiniz.

Bir tek damarın tedavisi en fazla 15 dakika alır. Dört damarın da tedavi edilmesi gerekirse işlem toplam olarak yaklaşık 50 dakika sürer.

Aynı seansta var olan kılcal damarlar ya da orta boy varisler de tedavi edilebilir.
 
Yaz aylarında varis tedavisi
Yaz aylarında ameliyatsız varis tedavisi yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur.

Varis yaz aylarında tedavi edilebilir mi?
Bacak varisi toplumda çok sık görülen bir toplardamar hastalığıdır. Kılcal damarlar ve 1-2 mm büyüklüğündeki mor ağ yapısında (retiküler) damarlar daha çok bir kozmetik sorunken daha büyük varisler bir sağlık sorunudur. Son 15 yılda hızla gelişen lazer, radyofrekans ya da köpük tedavisi gibi yöntemlerle artık tüm varisler ameliyatsız olarak tedavi edilebilmektedir. Varis tedavisinin daha çok kış ya da bahar aylarında yapılması önerilir. Yazın varis tedavisi yapmak mümkün müdür? Ya da varis tedavisi sonrası denize girmek ya da güneşlenmek mümkün müdür?

Evet, yazın da varis tedavisi yapmak mümkündür. Ancak bir iki hususu bilmek gerekir.

Güneşli ve sıcak havalarda varisler genellikle daha çok şikayet oluşturur. Çünkü toplardamarlar yazın daha da genişler. Bu nedenle varisi olan kişilerin güneşten kaçınmaları ve aynı nedenle sauna ya da sıcak kaplıcalara gitmemeleri önerilir. Aslında sıcak sadece varise ait şikayetlerin geçici bir süre artmasına yol açar. Kalıcı bir kötüleşme oluşturmaz. Kışın ve soğuk havalarda varisler ve oluşturduğu yakınmalar eski halini alır.

Varis tedavisinin yazın çok daha az yapılmasının en önemli sebebi tedavi sonrası kısa bir süre de olsa (1 ile 3 hafta arası) varis çorabı giyilmesidir. Varis çorabı bacakları biraz sıkabilir ve yazın bu çorapların giyilmesi rahatsızlık verebilir. Ancak çok sıcak bir yerde yaşamayan kişiler ya da 2-3 hafta boyunca varis çorabı giyilmesinden rahatsız olmayacak kişiler varis tedavisini yazın da yaptırabilirler. Bunun dışında artık daha ince ve konforlu varis çorapları mevcuttur ve bunlarla yazın varis tedavisi daha kolay olmaktadır.

Varis tedavisi sonrası denize girilebilir mi?
Ameliyatsız yöntemlerle yapılan varis tedavisinden yaklaşık 1 hafta sonra, bacaklarda açık bir yara yoksa denize ya da havuza girmek mümkündür. Deniz sonrası iyi kurulanmak yeterlidir.

Varis tedavisi sonrası güneşlenmek mümkün mü?
Varis tedavisi sonrası küçük bir grup hastada (%10) tedavi edilen bölgelerde kahverengi lekelenmeler olabilir. Bu lekeler zamanla tamamen geçer. Uzun süre güneşlenmenin bu lekelerin geçmesini geciktirdiği söylenir ancak bu kesin bir bilgi değildir. Bu nedenle denize girilmesinde hiç bir sakınca olmadığını söylerken güneşlenmek konusunda biraz daha temkinli oluruz. Tedaviden yaklaşık 1 ay sonra çoğu hastamızda bacaklarda lekeler tamamen kaybolur. Bu durumda güneşlenmek zarara vermez. Ancak kahverengi lekeler hala duruyorsa güneşten kaçınmakta fayda vardır.

Yazın varis tedavisi olmak isteyenler, daha konforlu ve ince varis çorabı seçmeli, tedaviden sonraki bir hafta deniz ya da havuza girmekten kaçınmalı, ondan sonraki dönemde sadece kahverengi leke oluşan kişiler (tedavi olan hastaların %10’u) güneşlenmekten kaçınmalıdır. Özellikle büyük varisi olan kişiler yazın artan şikayetlerden bir an önce kurtulabilir. Gelişen yeni teknolojilerin yardımıyla tüm varis türlerinin ameliyatsız tedavi edilebilmesi ve yukarıda bahsettiğimiz küçük önlemlerin alınmasıyla varis tedavinin yazın yapılmasında bir sakınca yoktur.
 
Tedavi sonrası ağrı
Varis tedavisi sırasında hiç ağrı hissetmezsiniz çünkü modern ağrı kesme yöntemleriyle, varis tedavisi sırasında oluşan ağrıyı kolaylıkla engelleriz. Varis tedavisi sırasına ağrı kesme yöntemi, ilgili konuda anlatılmıştır. Peki varis tedavisi sonrasında durum nedir?

Varis tedavisinden sonra ağrı olur mu?
Büyük varisler için yapılan lazer, RF ve buhar tedavilerinden sonra tedavi edilen damar boyunca 2-3 hafta süren ağrı olabilir. Ağrı bazen daha kısa, bazen daha uzun sürebilir.

Orta boy varisler için yapılan köpük tedavisinden sonra çok hafif ağrı olabilr ve çok daha kısa sürer. Ama geneli ağrısızdır.

Kılcal varis tedavisi sonrasında hemen hiç ağrı olmaz.

Ağrı genellikle varislerin büyüklüğüne ve sizin bünyenize bağlıdır. Bazı bünyelerde en büyük tedaviden sonra bile hiç ağrı olmayabilir. Bazı bünyelerde ise ağrı yaşanır.

Varis tedavisi sonrası ağrıyı nasıl engelleriz?
  • Her hastaya (kılcal varis tedavisi hariç) varis tedavi sonrası ağrıyı kesecek ilaçlar veririz. Bu ilaçlar aynı zamanda lazere ya da RF tedavisine bağlı yangıyı da giderir. Bu ilaçlarla genellikle tüm ağrı kontrol altına alınır. İlacı ağrı olduğu müddetçe kullanmanız yeterlidir.
  • Varis çorabı bazı insanlarda tedavi sonrası ağrıyı belirgin azaltır. Bu nedenle varis çorabı ile ağrı azalıyorsa çorabı daha uzun süre kullanabilirsiniz.
  • Ancak bazen, varisler üzerinde kızarıklık gelişebilir ve varis çorabının değmesi ağrıyı artırabilr. Bu durumda varis çorabını ara ara çıkarabiliriz.
  • Soğuk su ağrıyı azaltabilir.
  • Hafif egzersizler ağrıyı azaltabilir, ancak bazen de ağrıyı artırır.
  • Bu önlemlere rağmen varis tedavi sonrası ağrı tam olarak geçmeyebilir ve yaşamınızı kısıtlayabilir. Böyle bir durumda lütfen doktorunuza başvurun daha değişik ağrı kesici ilaçlarla her türlü ağrıyı kesmek mümkündür.
 
Ne yasak, ne serbest?
Varis tedavisi sonrası ne yapılabilir, ne yapılmamalı?

Varis tedavisi sonrasında aslında her şey serbesttir. Hiçbir kısıtlama yoktur. Ancak tedavi sonucunun daha iyi olması ve sizin tedaviden sonra daha da konforlu bir yaşam sürmeniz için dikkat edilmesi gereken birkaç nokta vardır.

Girişimsel radyoloji olarak biz sadece ameliyatsız varis tedavisi yaptığımız için ameliyatla varis tedavisi sonrası yapılması ya da yapılmaması gerekenleri kalp damar cerrahi uzmanlarımıza sormak gerekir.

Damar içinde yapılan ameliyatsız tedavi yöntemleri olan lazerle varis tedavisi, RF ile varis tedavisi, buharla varis tedavisi ya da skleroterapi (sıvı ya da köpük tedavisi) sonrası yapılması gerekenler benzerdir. Sadece kılcal damarlar için skleroterapi işlemi yapılmışsa işlem sonrası dinlenme çok gerekli olmaz, ancak diğer kurallar geçerlidir.

Lazer, RF ya da buharla yapılan varis tedavisi sonrası öneriler:

  • Aynı gün banyo yapmayın, ancak banyo yapmanız gerekirse iğne girim yerlerini iyice kurularsanız sorun olmaz. Bir gün sonra rahatlıkla banyo yapılabilir.
  • Tedaviden hemen sonra bile yürüme serbesttir. Günlük yürüyüş yapıyorsanız yapabilirsiniz.
  • Tedaviden sonraki 4-5 gün çok uzun süre ayakta kalınmaması, fazla ağırlık kaldırılmaması önerilir. Birkaç gün dinlenme tedavi etkinliğini artırabilir. Ancak bu hep yatarak dinleneceğiz anlamına gelmemeli. Çok yorulmadan yürüyebilir ve günlük işlerimizi yapabilirsiniz.
  • Yatarak dinlendiğiniz zamanlarda ayağınızı yükseltmeniz daha iyidir.
  • Tedaviden 4-5 gün sonra, yürüme dışında spor etkinliklerinize başlayabilirsiniz.
  • Size verilen varis çorabını en az 2 hafta mümkünse 3 hafta giymeniz önerilir. Daha uzun süre giymeniz sorun yaratmaz. Ağrılarınızı rahatlatıyorsa uzun süre giyebilirsiniz. Varis çorabı yatarken çıkarılacaktır. Ama sizi sıkıyorsa kısa süreli çıkarıp giymek sorun olmaz (Varis çorabı bölümünde detaylı bilgi bulabilirsiniz).
 
X