• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Üzeyir Lokman Çaycı şiirleri

*Lila*^^

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
6 Şubat 2008
1.240
0
116
İstanbul
ekartsi37.jpg
 
ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNDA


Bir ses akisleniyor içimizde :
Çağdaşlaşma yolunda anlayarak ve hissederek Mustafa Kemal’i.
Bizi geleceğe taşıyarak ince ve uzun bir yolda
Barış çizgisinde.
Her adımda bir meşaleyle duygulandıran bir ses..
Yaşadığımız,
Uğrunda can verdiğimiz
O’nunla dopdolu bir barış ülkesi.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor..



Cumhuriyet ;
Bahçemizin narin bir çiçegi,
Geçmişimizle,
Yurdumuzu yaşatan, hepimizin geleceği,
Düşlerimizin süsü..
Seksen yıl öncesinden
Aydınlıklar saçarak gelen bir ses.
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor..



Çevremizde uzun namlulu korkular varken bile,
İhanet çemberlerini kıra kıra,
Düşüyor her yere O’nun gölgesi.
Seksen yıl sonra,
O’nunla hür, O’nunla aydınlık,
İçinde yaşadığımız
Özgürlükler beldesi..
Bugün yine güneş yerine
Mustafa Kemal doğuyor…


~ Üzeyir Lokman ÇAYCI ~
 
SİYAH ÇELİŞKİLER

Boşuna atma havanı,
Toz pembe değil meydanlar.
Gün gelir, yukarılardan tükürürsün,
Gün gelir,
Yerlerde sürünürsün,
Böbürlenmeye değmez ki hayat..
Biri bir şeyler yer,
Düşünürsün,
Biri bir şeyler der,
Üzülürsün..
Daha fazla vakit kaybetmeden,
Çuvalın ağzını aç,
Rahmetli anan
Nasihatla doldursun.
Anlayana yerinde bir söz,
Çok tesirli bir ilaç.
İlim, irfan,
İnsanın başında bir taç.
Değilse, bakış ile dövülürsün,
Değirmene giden unlanır,
Düğün yerinde
Göbek atan pullanır.
Akılsızı,
Kim olursa olsun kullanır.
Benden söylemesi:
Uyanık dur,
Gözlerini iyi aç!


Üzeyir Lokman Çaycı
( 1949 - )
 
SANA “BİR GECEDE KAL“ DEMEM

Canın sıkıldı mı,
Git Seine Nehri’nin kenarına,
Kuğularla dost ol,
Parçala bir ekmeği,
Onlara at !



Kimin gönderdiğine aldırma,
İçindeki mektuplarla
Kuzeye doğru dans ederek
Akıntıya kapılan
Şişelere bak.



Hiç bir zaman
Kendini başkalarının yerine koyma,
Sakın bir başkası gibi de olma,
Kendi kişiliğinde kal,
Gelişsin içindeki sanat.
Sana “bir gecede kal“ demem.



Bir toplumun sayfasında,
Bir sayfanın aynasında,
Bir aynanın ortasında,
Varlığını
Bir gül gibi dayat.
Sana “bir gecede kal“ demem.



Görmemezlikten gel
Yanıbaşından geçen
Soğuk rüzgârları.
Güneşi iç,
Çıkar içinden hüzünleri,
Acıları birer birer yak.
Sana “bir gecede kal“ demem



Duyduklarına asla inanma,
Gördüklerini birer birer tart,
Öğrendiklerini tekrar gözden geçir,
Duygularını
Sadece sevdiklerine anlat.
Sana “bir gecede kal“ demem...


Üzeyir Lokman Çaycı
( 1949 - )
 
ONLARDAN BİRİ

Bir üçüncü günün acılarıyla,
Çırılçıplak bir gerçeğin üzerine
Yatarak
Uyumaya çalışıyordu,
Onlardan biri..



Benliğinin iğrenç bir parçasını,
Darmadağın edercesine
İçgüdüsüne bırakıyordu kendini,
Onlardan biri..



Oysaki
Tütmeyen bacalarla dolu
Soğuk bir gecenin boşluğunda,
Avuçları açık,
Baştan çıkarılmış bakışlarını
Söndürüyordu.
Ve orada arıyordu benliğini,
Onlardan biri...


Üzeyir Lokman Çaycı
( 1949 - )
 
YARGILANIŞIM

Yargıladılar beni çiçeklerin önünde
Çiçekler sustu
Günler konuştu ...
Gözlerimin içine girdi bir suçlama
Ben suçsuzum, dedim
Dinlemediler...

Biliyorum
Bir düşündüğü vardı çiçeklerin
Geceler şahidimdir
Dinleyin, dedim
Yıldızların söyleyişlerini...
Dinlemediler.

Yüreğime sarılan gece yarıları
Bıraktım kendimi
Gözlerimi bağlayan
Karanlıklara...
Saplanmıştı yüreğime yalnızlığım
Anlatamadım kimsesizliğimi
Dinlemediler...

Yargıladılar beni çiçeklerin önünde
Geceleri bağladılar
Kollarıma
Ve bir karanlığa sürdüler beni
Yapayalnız...

Ben suçsuzum dedim
Dinlemediler ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
 
SANCININ ÇOCUKLARI

Onlar sıcaklıklara karşı korkulu,
Dostluklara karşı ürkektiler...
Çıkar karşılığında
Değiştirirlerdi gerçekleri...
Alışmamışlardı
içtenlik, dostluk gibi bir çok şeye...
Bu yüzden değer vermezlerdi
Açık sözlülüğe...

Tezgâh başı oyunları,
Çıkar satışları
Ve sevgisizliğe tutuklanmalar
Hepsi birer birer
Onların meziyetleriydi...

Her yıl mart aylarında
Kadeh tokuşturmalarıyla
Dökülürdü içlerinden
Geçmişin çarpıklıkları...

Yaptıkları kusurlar
Hoş karşılandıkça
Tek tek askıya alınırdı
Tuhaflıkları...
Onların aradıkları gibi
Kötülükleri gizleyen
Bir sığınak;
Ya da...
Karanlık bir tüneldi
Zaman...

Üzerlerinden
işte böyle geçti yıllar...
Güzellikler karşısında
Asla uyanmadılar
Sancının çocukları...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
 
DAHA MAVİYİ TANIYAMADIN EVLADIM

Daha maviyi tanıyamadın
Evladım.
Tanısaydın eğer
Gökyüzüne leke sürmez
Denizi kirletmezdin.

Dahası dahası
Körpe körpe kuşları
Kanatlarından vurup
Düşürmezdin.

Daha maviyi tanıyamadın
Evladım.
Tanısaydın eğer
Gökyüzüne uzanan elleri görür,
Işığı söndürmezdin.

Daha maviyi tanıyamadın
Evladım ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
 
KAPAR KAPILARINI DOSTLARINA

İnsan nereye girerse girsin
Hangi çıkmazlarda
Kalırsa kalsın
Güneşin ışığından kaçamaz.

Yağmur, rüzgâr etkiler
Üşür soğuk havalarda...
Nufus cüzdanı üzerindeki
Vesikalık resmi gibi,
Farklılaşır bazı halleri.

Kendi içindekilerle yorumlar
Dışındakilerini
Sevmediklerini beğenmez
Beğendiklerini sevemez
Kapar kapılarını dostlarına.

Davranışları
Ve konuştukları farklılaşır
Zaman zaman.
Filmin son yazmasından
Öncesinde kalır düşüncesi
Yarı uykulu gezer
Gezerken unutur gerçekleri
Kapar kapılarını dostlarına ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Magnanville - Mart 1999
 
DÜNÜN KALINTILARI ÜZERİNDE

Yere kapanan bir taş
Dilenci ağustos böcekleri
Havayı kirleten
Çıkar panayırları.
Ve içi itibarla dolu bir tas.

Deniz kenarlarında
Ölü kaplumbağalar,
Can çekişen balıklar.
Açlar karşısında
Şerefe kadeh kaldıran
Sanıklar.

Dünün kalıntılarında
Yorgun manzaralar
Üstleri aranan menekşeler,
Güneşe kırgın zambaklar.
Sevilmeyen yaz gülleri
Çevreyi kuşatan atıklar.

Mavi
Yeşilin yanında solgun
Yeşil idama mahkûm.
Hastalıktan hayvanlar
Yakıla dursun.
Denizlerde
Zehir saçıyor batıklar.

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Paris - 20.05.2001
 
SEVGİ YERİNE

Keşke tanışmamış olsaydık
Korkuluklarla,
Fotokopi kartlarıyla,
Çukurlarla.

Bir kendini bilmezin
Deri çantayı
Tekmelediğini
Görmeseydik.

Kararan gözlere
Sevgiyi yitirmiş yüreklere
Bir gün merhem olabilseydik
Biliyoruz bütün çektiklerimiz
İnsan oluşumuzdan.
Kaybolan gençliğimizin
Çalıştığımız yılların önemini
Bu yüzden anlamıyorlar,
Hiç olmazsa misafir olduğumuzu
Kabul ettirebilseydik.

Bize gösterilen tepkiler
Çalışmadığımızdan değil
Ağzımızla kuş tutsak zor
Onlara kendimizi
Kabul ettirebilmek
Kabahatimiz
Esmer,
Siyah oluşumuzdan.

Keşke tanışmamış olsaydık
Korkuluklarla,
Fotokopi kartlarıyla,
Çukurlarla ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Mantes La Ville - 1997
 
İSYAN

Şarkılar başımı döndürüyor
Bir isyan var gecelerimde.

Umut kapılarımi tıkayan
Dost insanları düşündükçe
Başım dönüyor.

Gör yüreğimdeki isyanı
Gökyüzünün mavisi
Denizin çırpınışları
İnsafsızca
Oralara sürüklüyor beni.
Bilemiyorlar
İç çekişler gizli şarkılarımdaki
İsyanı.

Unutmasınlar
Beni koparamıyacaklar senden
Atamıyacaklar seni uzaklara
Bir isyan ki
Büyüdükçe büyüyor! Unutmasınlar ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
 
DOKUNMAYIN DA BÜYÜSÜN ÇİÇEKLER

Sarılsınlar
Zamanın ince tellerine,
Tanısınlar derinliklerini
Yaşamanın...
Ulaşsınlar
Şiirsel görüntülere.

Zaten
Gürültüler,
Toz yığınları
Tedirgin ediyor onları...
Sadece bu da değil
Kuşkuları...
Karşı koyamıyorlar
Saldırgan böceklere.

Titreşimlerinde
Özlülükleri ;
Kıpırdayışlarında
Erdemlikleri gizli onların.

İpuçları sezgilerinde
Dostluklarının...
Yerlerinde
Güzel ve anlamlı onlar...
Oyuncakları değil
Tutkuların.

Dokunmayın da
Büyüsün çiçekler ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Paris, 08.03.2000
 
SULAR TERSİNE AKARKEN ...

Doldur...
Doldur tersinden
Beklentilerine
Göz yaşartan zamanı!
Gülleri bırakarak
Kimler geçip gidiyor?

Eğlencelerle dolu
Sınırsız bir baharı
Bir bir kopararak
Nice renkler soluyor...

Konu ediliyor
İsimsiz kitaplara
İnsan kayıran tüccarlar,
Duygu katilleri,
Aşk düşmanları...

Gölgesinde kalıyor
Kirli havanın
Kasabalar...şehirler
Gülleri sulayan nehirler...

Doldur...
Doldur tersinden
Beklentilerine
Göz yaşartan zamanı ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Mantes la Ville - 12.10.2000
 
BU SANA YETER

Sigaranla aracını
Garaja bırak!
Anahtarlarını bir kenara koy
Bisikletinle çık dışarı
Rüzgârları kovala.

Mevsimler
Şarkılarla değişirken
İlkbaharları şiirleştir.
Küçük çocukların
Nefes alış verişlerini dinle!
Yaşlı komşunu
Düşün.

Evlerin kararan duvarları
Renk değiştiren camlar
Leyleklerin
Kanatlarını kirleten
Duyarsızlıklar üzerine
Yazılar yaz.
Ve şehirlerin
Yüksek duvarlarına as!

Bunları
Uzaklardan seyrederken
Sokak gürültüleri,
Yollara konan tozlar
Ve nefes darlıkları.
Nasıl olsa değişmiyor, diye
Üzülme.

Gözbebeklerinden
Yansıyan umutlarla
Sen görevine devam et !
Bu sana yeter.

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Mantes la Ville - 05.05.2001
 
DEPREM

Uzandıkça
Tutasın gelir
Karanlığın uçlarından.
Geceler
Düş yataklarında erir.
Birçoklarının
Nefesleri kesilir
Enkazların altında.
Aç olanlardan alınır
Tok olanlara verilir.
Linç edilir
Çığlıklar.
Bulutlara perçinlenmiş
Ay ışığında.

Düz yazı gibi okunur
Gözlerinden
Hüzünler...
Bir ad konulur ustalığına
Acımasızlığın.
Acılar toprağa sarılır.

Rüzgârların esmesi fark edilmez
Yeraltlarında.
Duvar diplerinde
İnsan olmanın
Sancıları çekilir ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Paris - 19.08.1999
 
AĞZINA KADAR DOLU BİR DÜNYA

Yükü sırtında geçmişin
Büklüm büklüm
Yollarını aşarak
Ben nereden nereye gelmişim?...

Karla örtülü bekleyişler
Dantel gibi işlenirken
Şiir bağında
Nedense ben
Acılara gülmüşüm!...

Merak ettiğim şeyler
Döndükçe etrafımda
Zamanında ben
Aşk tarlalarına
Şiir ekmişim...

Akreplere,
Yılanlara rağmen
Susamışım çok kere
İnsanca yaşamaya...
Bizim için örülen
Duvarları aşmaya...

Çok etkiledi beni
Düzenbazlıklar...
Her defasında
Düşünce körlüğünü
Renk körlüğünden
Daha çekilmez görmüşüm...

Yükü sırtında geçmişin
Büklüm büklüm
Yollarını aşarak
Ben nereden nereye gelmişim ?...

Üzeyir Lokman ÇAYCI

Istanbul - 05.04.2000
( 2001 -Terpsichore Concours Poesie şiir ödülü )
 
GÜNAYDIN DEMEK GEÇMEZ AKILLARINDAN

Dostluğun
Temel kuralları
Erirse eğer,
İhtiraslar baskın gelir
Göremezsiniz insanlığı...

Irkçılık şablon olur
İlişkilere.
Pörsür beraberlikler...
Günaydın demek
Geçmez akıllarından...

Kapılar kapanır
Şeffaflık kaybolur
Pusulalarında...

Görülür
Bütün profillerinden
Kabalıklar...
Çıkarcılık
Ön plana çıkar...
Uzaklarda kalır
Dostlukları...
Ve arkadaşlık türküleri...
Günaydın demek
Geçmez akıllarından ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Magnanville - 18.05.2000
 
GÜNDÜZ GECEDEN BAŞLAR

Timsahların oynaştığı yerlerde
Tavus kuşları da yaşar...
Gelincikler serpilir
Yollara...
Güneş düşlerimizde
Doğar...
Durmaz
Yıldızların
Şiirsel yansımaları...
Yığınlaşan sevinçler
İçimize sığar.

Seviyesinde ilişkilerin
Sıcaklığı yayılır...
Kırgınlıklar
Ve iç kapanıklıklar
Yer bulmaz
Yaşantımızda.

Ülkeleri aşar
Elmas gibi işlenen
Dostluklar...
Soluk alır güzellikler
Değer kazanır çağ.
Anlaşılmazlığı konuşulmaz
Varsayımların...
Düğümlenmez
Hukuk içinde hukuk
Aşılır ayrıntısı farklılıkların...
Koşarız
Düşüncelerimizle
Kuşkuları aşarak...

Biliriz
Zevklidir
Böylesine yaşamak ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Mantes la Ville - 05.04.2001
 
ÇÖPÇÜ KARDEŞ

Çöpçü kardeş,
Sokaklara düşen
Umutları süpürme...
Bilirsin,
Gözyaşlarıyla kirlenmez
Caddeler...

Çoğu zaman
Acılar
İçlerinde kalır
İnsanların...
Onların
Evlerinden çıkmayan
Duygularını
Sen bilemezsin...

Yıllardır
Boşalttığın
Çöp kutuları
Şahittir duygularına...
Seni üzmesin
Sadece midelerini
Düşünenler...

Çöpçü kardeş,
Sakın yanlış anlama
Sözlerimi...
Amacım,
Seni küçük görmek değil...
Hiç farkım yok
Benim de senden...

Çöpçü kardeş,
Sokaklara düşen
Umutları süpürme...
Bilirsin,
Gözyaşlarıyla kirlenmez
Caddeler ...

Üzeyir Lokman ÇAYCI
Paris - 10.05.1999
 
Back