Ünlü aktörden soykırım iddiası

Yine mi soykirimmm
Puffffff.....
Bi sen kalmistin karismadikk
Karisi ermeni mi bunun
 
acıp okumayan arastırmayan tek bızım mıllet degılmıs
bu corcumuz kuluniii abımızde supersonıklerdenmıs :)
kulaktan dolma bılgılerle nefes alıp verıyorlar
bu yaşamaksa...
 
BEN BU YAZIYI CORC KOLUNİİ ABIMIZE YOLLICAM :KK70: ıncır cekırdegını doldurmayan bilgi daarcıgını ben genısletcem :KK70:

Her yıl ısıtılarak Türkiye'nin önüne konan Ermeni sorunu, yine sahnelenmeye başladı. Dışarıdan yapılan tahrik ve dayatmalar, içeride de dillendirilerek, dış güçlerin taşeronluğunu üstlenen bazı kendini bilmezler tarafından tekrar gündeme getiriliyor.

Türkiye Barış ve kardeşlik için zeytin dalı uzatmayı sürdürmektedir.

Türk Devletinin "çözümü tarihçilere bırakalım" önerisini ret eden Ermeni diasporasının yalandan siyasi sonuç çıkarma oyununu araştıran ve tarihi gerçekleri gözler önüne serecek, gerçek tarihi belge ve anlatımlarla meseleye ışık tutacak…

Tüm yaşananların özeti ise Diasporanın "Büyük Ermenistan" hayalinden kaynaklandığı görülmektedir.

Emperyalist oyunun figüran oyuncusu ERMENİSTAN

Büyük Ermenistan hayali kuran Ermeni diasporasının sözde soykırım yalanı ile amaçlanan, tüm dünyaya seslerini duyurmak, kamuoyunu yanıltmak ve mesnetsiz iddialardan siyasi sonuç çıkarma çabasıdır.

Dünyayı ayağa kaldırma gayretindeki diaspora tarihi gerçekleri çarpıtıp ABD-AB parlamentolarından siyasi kararlar çıkarma oyununu sürdürmektedir…

1915 tarihinde yaşanan olayları sebepleriyle değerlendirmekten kaçınan önyargılı yaklaşımlarla Osmanlıyı bölmeyi amaçlayan Emperyalist oyun sürdürülmek istenmektedir…

Ermenilerin o dönemde egemenlik haklarının ihlal edildiğini söylemeleri zaten bir hayal değil mi?

İddialarda yer alan köklü bir yer ve tarih yoktur.

Zaten Ermenistan diye bir bölgenin zabıtlara geçmesi Ayastefanos anlaşmasıyla olmuştur.

1877-1878 Rus savaşı sonrasında Rusların boşalttığı bölgede yaşam alanı oluşturmuştur… Ermenilerin bağımsızlık hayalini başlatan süreçte bu tarihte başlamıştır.

Berlin anlaşması ile de Rus ve İngilizler tarafından kullanılan Ermeniler hep kullanılan taraf olmuşlardır.

Sözde Ermeni soykırımı yalanı ile başlayan süreçte bu propagandanın ürünü olup gerçekte böyle bir mesele bulunduğu söylenemez…

Ermeni sorunu dedikleri aslında Emperyalizmin Osmanlı devletini yıkma ve paylaşma politikasının uzantısından başka bir şey değildir…

Ermeni tarihi nedir?

Kısaca bakalım; Ansiklopedik ve bazı yazılı kaynaklarda Erivan,Nahcıvan ve Rumiye gölü çevresi ile Mako bölgesine yukarı memleket anlamına gelen Ermenia, bu yörede konuşlanmış halka ise Ermeni denildiği yer almaktadır…

Ermeni tarihçilerin bir kısmı Hititlerden olduklarını savunurken, diğer kısmı ise Nuh'un oğlu Hayk'a dayandırmaktadır.

Ermeni tarihçilerin bile kökenleri konusunda fikir birliği sağlayamadıkları görülmektedir.

Tarihsel kesitlere bakınca, Ermenilerin sırasıyla, Pers, Makedon, Selefkit, Roma, Part, Sasani, Bizans, Arap ve Türklerin hâkimiyeti altında yaşadığı bilgisine ulaşılmaktadır…

Ermeni Halkının insanca yaşama hakkına erişmesi Selçuklu Türkleri döneminde olmuştur.

Fatih Döneminde Din ve vicdan hürriyeti verilerek, cemaatin din işleri için patriklik kurulup, din adamlarının kendileri tarafından seçilmesine izin verildiği görülmektedir…

Anadolu'nun Türk idaresine girmesiyle İnsani yaşam standartları gelişmeye devam etmiştir.

Mesela; kendi dillerini tam serbestlikle konuşmaya devam etmişlerdir.

Ermeni adlarının serbestçe kullanılmasına izin verilmiştir.

1567 yılında İstanbul'da Sivaslı bir Ermeni olan Akpar adlı bir papaza matbaa kurma izni verilerek 1910 yılına gelinene kadar Ermenice 5 gazete ve 7 dergi çıkarılmasına kadar özgürce yaşam süren Ermeniler Osmanlı hoşgörüsünden memnun kalmışlardır…

O dönemde Askerlik ve Vergiden kısmen Muaf olan Ermeniler ticaret sanat ve tarım alanında önemli görevlere bile yükselmişlerdir.,.

Osmanlı döneminde Ermeniler, bu hoşgörüye karşılık vermiş oldukları hizmetten dolayı "millet-i sadıka" olarak adlandırılmıştır…

Günümüze gelinceye kadar geçen süreçte Ermeni halkının hiçbir sorunu olmadığı gibi Türkiye'de çözüm bulamadıkları hiçbir meselede olmamıştır.

Ermeni diasporasının iftiradan sonuç çıkarma oyunu sürerken, Soykırımı yalanı konusunda bazı parlamentoların aldığı tanıma kararlarının da oralarda içi siyaset malzemesi yapıldığı açıkça görülmektedir.

Yani Diasporanın ince hesapları Ermeni halkının kullanılmasına sebebiyet vermektedir…

Ermeni sorununun çıkışı! Yıl 2008…

Osmanlı döneminde misyoner okullarının kurulması için Avrupa'nın müdahalesine maruz kalınınca ilk ciddi ilişki bozukluğuna sebep olmuştu.

O dönemin Avrupalı yöneticileri Ermenileri Türk toplumundan koparma sevdasına düşmüş, "Islahat" adlı proje ile Osmanlının içişlerine karışmayı ve Ermeni komitelerini Osmanlıya karşı kışkırtmayı silahlanmaya hatta karşı koymaya dönüştürmeye kalkışınca Ermeni meselesi denen sorun ortaya çıkmıştır…

Diasporanın sözde iddiaları…

1- Ermeni topraklarının ellerinden alındığı söylenmektedir…

2- Türkler, 1877-78 savaşından itibaren Ermenileri sistemli olarak katletmiştir…

3- Talat Paşanın gizli katliam emri verdiği yalanı iddia edilmektedir.

4- Soykırıma uğrayan nüfusun 1,5 milyon olduğu iddialar arsındadır.

5- Türkler, 1915 yılından itibaren planlı soykırımı yapmıştır. İftirası ise sürdürülmektedir…

Ermeni nüfusu?

Ermeni patrikhanesine göre, 2,5 milyondu…

Lozan konferansı heyetine göre 2,2 milyondu…

Fransız sarı kitabına göre 1,5 milyondu…

Britannica'ya göre 1,5 milyondu…

İngiliz klasik yıllıklarına göre 1 milyon…

Osmanlı resmi arşivi1893 sayımına göre 1.001 milyon kişidir…

1906 sayımında 1.120 milyon,1914 istatistikînde ise 1,221 milyondur.

Bu resmi sonuçlara göre, Ermeni halkının tüm dönemlerde 1,250 milyon nüfusu geçemediğine göre Ermeni diasporasının 1,5 milyon ermeni soykırımına uğradı diye yaygara yapması kocaman bir yalan değil ise nedir?

Kaldı ki Tüm sayımları yapan İstatistik kurumun başında bulunan kişi ise1897-1903 yılları arasında Mıgırdiç Şınapyan isimli ermeni bir vatandaştır…

1903-1908 yıllarındaki istatistik ise Robert isimli bir Amerikalı uzman tarafından yapıldığı söylenmektedir…

Olmayan nüfusun katledildiğini iddia etmek bilime mantığa aykırı bir durumdur.

Ermeni çeteci isyan ve katliamlar

Berlin anlaşmasını izleyen dönemde Ermeni örgütler Batılı güçlerce silahlandırılıp desteklenerek Anadolu ve Çukurova'da yer altı faaliyetleri sergilemiştir.

Batılı devletlerde Osmanlı hükümeti üzerinde baskı kurmaya başlamışlardı.

Rus kışkırtmaları artınca İngiliz ve Fransızların Ermeniler üzerindeki ilgisi artmıştı.

Doğu Anadolu'daki batılı diplomatların misyonerlik faaliyetleri armış, oralara Protestan misyonerler gönderilmişti.

Tüm bu faaliyetler ve kışkırtmalar Osmanlının hoşgörü ve güvencesinde yaşayan Ermeni nüfus tarafından destek görmeyince isyan yanlısı komitacı çeteler başarılı olamamıştır.

Bu plan tutmayınca Rus Ermenilerine kurdurulan Hınçak ve Taşnak komiteleri birbirini izleyen bir dizi ayaklanma girişiminde bulunmuştu.

Yakıp yıkma faaliyetleri artmıştı. Askerde olan kişilerin aileleri taciz edilmekteydi.

İlk İsyan 1890 da Erzurum'da gerçekleşti. 1892-93 de kayseri, Yozgat, çorum ve Merzifon olayları olmuş.

1894 Sasun isyanı ile izleyen zamanlardaki Van isyanı ve Osmanlı bankasının işgalini, 1905 Sultan Hamit suikast girişimi ve 1909 Adan isyanı izlemiştir…

Bu isyanların tümünün Osmanlı kuvvetlerince bastırılması propaganda maksatlı olarak "Müslümanlar Hıristiyanları katlediyor" mesajıyla verilince sorun boyut değiştirerek iftira ve yalan dönüşmüş müdahale çağrıları yapılmıştır.

O dönemde Ermeni propagandasının Batıya yayılmasını sağlayan misyonerlerin şimdi de piyasaya çıkması bu oyunun bugün de sürdüğünü göstermektedir…

24 Nisan 1915 süreci nedir?

24 Nisan 1915 tarihi neyi ifade etmektedir.

Soykırım yalanına "baz" tutulan bu tarih neden önem kazanmıştır…

Osmanlı hükümeti çetecilerin çıkardığı Dışarıdan desteklenen isyan ve katliamlar karşısında, Ermeni din adamları ile Ermeni halkının sözcülerine bu tutumu sürdürmeleri halinde önlem alınacağını önceden duyurmuştu…

Bugün olduğu gibi Olayları tırmandırmayı sürdüren çetecilere karşı cephe gerisinde kalan çoluk çocuk ve yaşlı halkın can güvenliğini temin etmek için 24 nisan 1915 de Ermeni komiteleri kapatılarak, 2345 kişi Devlet aleyhinde faaliyet göstermekten tutuklanmışlardır…

Ermeni diasporasın her 24 Nisanda ortaya attığı inanılmaz iddianın sebebi budur.

Tehcir kanunu nedir?

Osmanlı hükümetin kanuna dayandırdığı bu uygulama aslında keyfi değil zorunluluktan ortaya çıkmıştır.

Bu kanunun özü Savaş hallerinde iç güvenliğin temini ve yönetime karşı tutum izleyenlere karşı alınacak askeri tedbirleri içermektedir.

Bazı Ermeni çeteciler tutuklanınca 24 Mayıs 1915 de Rusya, İngiltere ve Fransızların yayınladı ortak bildiri ile Anadolu'da Ermenilerin öldürüldüğünü iddia etmiş bu olaylardan Osmanlı hükümetini sorumlu tutacakların açıklamışlardır.

Konunu böyle bir boyut kazanmasıyla Daha önceden taslak haline getirilen Tehcir kanunu Metni Talat Paşa Tarafından Başvekâlete gönderilmesiyle bu metin Mecliste usul-ü karara bağlanmıştır.

Böylece 27 Mayıs 1915 günü çıkan "yer değiştirme kanunu" 1 Haziran 1915 günü dönemin Takvim-i vakayi gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Kanunun içeriğine bakınca herhangi etnik grup ve zümrenin zikredilmemiş olması kanun kapsamının devlete karşı gelen kim olursa olsun uygulanacağı teminatını vermiştir…

Kanunun;

1. Maddesi: Devletin güçlerine ve kurulu düzenine karşı muhalefet, silahla tecavüz ve mukavemet görülürse şiddetle karşı konulması ve imha edilmesi.

2. Silahlı güçlere yönelik "casusluk ve ihanetleri tespit edilen köy ve kasabaların" başka bölgelere yerleştirilmesi,

3. Kanunun yürürlülüğü ve uygulanmasıdır…

Görüldüğü gibi bu kanun devletin güvenliğini sağlamak amaçlı bir yetki kanunudur…

Tehcir neden yapılmıştır?

1 Haziran1915 tarihinden sonra yer değiştirme kanunu olarak uygulanan Tehcir aslında saldırgan tutumun sürmesi sonucu uygulanmıştır.

Yakıp yıkan çetecilerin halka zarar vermemesi ve sakince yaşayan insanların saldırıya maruz kalmaması için yapılan bir önlemdir…

Dünya savaşı sürerken halkının güvenliğini tesis eden bu uygulama aslında güvenlik gerekçesiyle yapılmış bir uygulamadır.

Hatta Hasta özürlü ve Devletine sadık kalan Bankacı, subay, görevli hiçbir Ermeni vatandaş zorunlu göçe tabi tutulmamıştır.

Van Bitlis, Erzurum'dan çıkarılan Ermeniler güney ve batı ya gönderilmiş, bu göç sırasında ise kimse ölmemiştir.

Batılı istatistikçilerin o dönemde ortaya koyduğu Ermeni nüfusunun tamamı 1,2 milyon civarındayken Tehcir sırasında soykırım yapıldığını iddia edenlerin "1,5 milyon kişi katledildi" yalan ve yanılgısını göstermektedir…

Yer değiştirme sırasında soykırım maksadı ile Osmanlı ordusu tarafından öldürülen tek bir ermeni vatandaşının olduğu tarihin hiçbir kesitinde yoktur…

Öldüğü iddia edilenlerde isyana kalkışan çetecilerdir…

Yer değiştirmeye tabi tutulan nüfus; 82,800 İstanbul, 60.100 Bursa, 4548'i Kütahya, ve 20,237 si Aydın olmak üzere Toplam 167,778 kişidir.

Tüm bu göçler sırasında yabancı diplomatik gözlemciler bulunmuştur. Ve usulüne uygun yapılmıştır.

Amerika'nın Mersin Konsolosu Edward Natan'ın 30 Agustos 1915 de Amerikan Büyükelçisine gönderdiği raporda, Tarsus'tan Adana'ya kadar olan güzergâhın Ermenilerle dolu olduğunu; Kalabalığın olağan sıkıntılar yaratmasına rağmen Hükümetin son derece intizamlı tutumu sayesinde şiddet ve düzensizlik olmadığını yoksullara yardım edildiğini raporunda belirtmiştir.

Talat paşanın Telgrafı?

Sözde Ermeni soykırımı iddiasını ortaya atan Diaspora ve cahiliye takımı Talat paşanın gönderdiği şu telgraf metnini iddialarına kaynak yapmaktadır;

İşte telgrafın metni; " Ermenilerin bulundukları yerden çıkarılarak tayin edilen bölgelere sevklerinden hükümetçe takip edilen gaye, bu unsurun hükümet aleyhine faaliyette bulunmalarını ve bir Ermenistan hükümeti teşkili hakkındaki emellerini temin edemeyecek hale getirilmelerini temin etmektir.

Bu kimselerin "imhası" söz konusu olmadığı gibi,sevkiyat esnasında kafilelerin güvenliklerinin sağlanması ve muhacirin tahsisatından sarfiyat yapılarak iaşe ve her türlü tedbir alınmalıdır…Talat paşanın emri budur…

Talat paşaya atfedilen başka sahte belgeler bir soykırım suçlusu yaratmak için üretilen sahte belgelerdir…
 
ermenılerın turklere yaptıgı ıskenceler...
o işkencecı meshur doktor....
bursuru kanıt resımler !!!
http://www.turkcebilgi.org/unutmaya...ermeniler-gorulmemis-katliam-yapti-23326.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Müslüman_-_Türk_katliamları
https://irfanbulut.wordpress.com/2011/04/24/ermenilerin-turklere-yaptigi-iskence-resimleri/

yahu ermenılerın sadece kars ve ardahanda oldurduklerı turklerın sayısı 30 bıne ulasmadımı
erzurumda turklerı ıclerıne doldurdukları hanları yakmadılar mı
ohooo
 
adamlar buna inanıyor ve bunu kabul ettirmek için dünya çapında lobi yapıyor
biz oturduğumuz yerden yok öyle birşey diyoruz.
daha çok sesimizi duyurmalıyız,daha çok tanınmış insanı ikna edip yok öyle bir soykırım dedirtmeliyiz.
 
Benim erkek arkadaşım Avusturyalı. Avusturya da Ermeni soykırımı olayını kabul eden ülkelerden, yanlışım varsa düzeltin. Buna rağmen erkek arkadaşım soykırım yapılmadığını düşünüyor. Bunun benimle, benim Türk olmamla ya da aramızdaki ilişkiyle hiç alakası yok, ben onu yıllardır tanıyorum ve bu soykırım iddiaları ne zamandan beri var yani, dün çıkmış bişey değil bu. O zaman da yapılmadığını düşünüyordu, şimdi de öyle düşünüyor. George'a ne oluyor anlamış değilim, işi gücü bırakıp bununla mı uğraşıyor?
 
X