- Konu Sahibi BenOzgurce
- #1
```Vicdanî ret```, bir bireyin politik görüşleri, ahlaki değerleri veya dinsel inançları doğrultusunda askerlik hizmetini reddetmesidir. Vicdani ret düşüncesi geniş anlamda ilk olarak 19. yy.da ortaya atılmış, 20. yy.ın başlarında I. ve II. Dünya Savaşları sırasında taraftar bulmuştur. Savaş karşıtlarının uzun mücadeleleri sonucunda, vicdani ret hakkı günümüzde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu tarafından temel insani hak olarak kabul edilmiştir. ...
Türkiye`nin jeopolitik, stratejik surumundan dolayı henüz tanınmayan vicdani ret için başta savaş karşıtları ......................... olmak üzere çeşitli grupların çalışmaları sürmektedir. Vicdanî ret Avrupa Birliği'nin danışma ve yasama organı olarak faaliyet gösteren Avrupa Parlamentosu (AP), üye ülkelerin parlamenterlerinden oluşuyor. İlk toplantısını 19 Mart 1958'de yapan AP, AB'ye katılacak tam üyeler, AB Komisyonu Başkanı ve komiserlerinin seçimi, AB bütçesinin belirlenmesi konularında son sözü söyleme hakkına sahip bulunuyor.
.Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerce tanınan "askere gitmeyi reddetme" hakkıdır. Bu hakkın uygulanması ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı ülkelerde vicdanî retçiler askerlik yapmak yerine, zorunlu olarak bir kamu hizmetinde görevlendirilmektedirler.
Türkiye`nin jeopolitik, stratejik surumundan dolayı henüz tanınmayan vicdani ret için başta savaş karşıtları ......................... olmak üzere çeşitli grupların çalışmaları sürmektedir. Vicdanî ret Avrupa Birliği'nin danışma ve yasama organı olarak faaliyet gösteren Avrupa Parlamentosu (AP), üye ülkelerin parlamenterlerinden oluşuyor. İlk toplantısını 19 Mart 1958'de yapan AP, AB'ye katılacak tam üyeler, AB Komisyonu Başkanı ve komiserlerinin seçimi, AB bütçesinin belirlenmesi konularında son sözü söyleme hakkına sahip bulunuyor.
.Avrupa Birliği üyesi tüm ülkelerce tanınan "askere gitmeyi reddetme" hakkıdır. Bu hakkın uygulanması ülkelere göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı ülkelerde vicdanî retçiler askerlik yapmak yerine, zorunlu olarak bir kamu hizmetinde görevlendirilmektedirler.