Asgari ücretlinin ödediği vergi, en zenginlerin üç katı
En Zengin 100 Türkün serveti ile Vergi Rekortmeni 100 Türkün ödediği yıllık gelir vergisi rakamları kıyaslandığında, asgari ücretlinin ödediği vergiyle zenginlere fark attığı belirtildi.
Yayınlanma Tarihi: 06.05.2012 10:34
İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının (İSMMMO)açıklanan gelir vergisi rekortmenleri istatistikleri üzerinden yaptığı tespitlere göre, geçen yıl En Zengin 100 Türkün toplam serveti 92 milyar 351 milyon lirayı bulurken, Vergi Rekortmeni 100 Türkün ödediği yıllık vergi 530.5 milyon lira olarak gerçekleşti. En zengin 100 Türkün ödediği gelir vergisinin oranı servetleriyle karşılaştırıldığında yüzde 5.7lik bir oran ortaya çıkarırken, asgari ücretten alınan gelir vergisi oranı yüzde 15 ile bu oranın yaklaşık üç kat üzerinde gerçekleşti.
100 zenginin kazancı 3 milyon 215 bin asgari ücretlinin kazancına eşit çıktı
İSMMMOnun analizinde; Maliyenin açıkladığı Türkiye genelinde en yüksek beyanda bulunan 100 mükellef listesinin kendi içindeki analitiğine göre elde edilen kazançları, asgari ücretlilerin kazancıyla karşılaştırıldı. 2011 yılı vergilendirme dönemi içinde Maliyenin bütün mükellefler ortalama tahakkuk verilerine göre, 100 Vergi Rekortmeni yıllık 2 milyar 40 milyon lira kazanç elde ederken, aynı kazancı yaklaşık 3 milyon 215 bin asgari ücretli ancak elde edebiliyor. Diğer bir ifadeyle 32 bin 150 asgari ücretlinin yılda kazandığı geliri bir zengin tek başına elde edebiliyor.
Zenginlerin çoğu vergi rekortmenleri listesinde yok
İSMMMOnun incelemesinde, her yıl açıklanan En Zengin 100 Türkten çok sayıda ismin Maliyenin açıkladığı vergi rekortmenleri listesinde bulunmayışına da dikkat çekildi.
Vergi istatistiklerini değerlendiren İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, Türkiyede vergi geliri politikasının büyük oranda adaletsiz vergi olarak tanımlanan dolaylı vergiler üzerine kurulduğunu anımsatarak, vergideki adaletsiz dağılımın Türkiyenin kronik sorunu olduğunu belirtti. Arıkan, Türkiyede büyük zengin ve patronların yüksek vergi ödemekten şikayetçi olduklarını dile getirdiklerini, oysa dar gelirlilerin kazançlarının tümünü tükettikleri için tamamen vergilendirildiğini vurguladı.
Varlıklı sınıflara ait şirket ve banka gibi işletmelerin, kurumlar vergisi olarak toplam vergide yüzde 10 payları olduğunu bunun da büyük bir haksızlık olduğunu söyleyen İSMMMO Başkanı Arıkan Varlıklıların gelir vergisindeki katkısı da toplamın içinde devede kulak kalıyor dedi.
Arıkan, dünyada gelişmiş ülkelerde vergi adaletinin temel unsurunu oluşturan az kazanandan az, çok kazanandan çok ilkesini Türkiyenin de hayata geçirmesi gerektiğini belirterek, Vergi tabanının genişletilmesi, düşük gelir gruplarına vergi muafiyeti sağlanması ve dolaylı vergilerin bütçe payının geriletilmesi vergi politikasının temel karakterini oluşturmalı şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bu konudaki yol alamamasının en büyük nedeni küresel kriz. 2000'den beridir düzelemeyen sık sık patlak veren kriz, petrol varil fiyatlarını katladıkça ucu bir çiviye kadar uzanıyor maalesef.
Biz ihracat yapıyoruz. Bu sene esnafı bırakın 'dünya' kan ağlıyor.
Geçen yıl haftada (sadece Rusya'da) 70 bin dolar ''kar'' olurken bu yıl ayda bu kadar zor satılıyor.
Ülkemizde ekonomideki tüm dalgalanmalar en çok küçük esnaf ve işçileri zora sokuyor.
Hükümet hizmeti ön planda tutarken vergilerle insanları mahkum ediyor. Önce vergileri düşürmeliler!
Bir çok petrol boru hattı artık topraklarımızdan geçerken %50 vergi vermek insafsızca.
Not: Otomobilim henüz yok.
Yoksulluk SINIRI ne demek biliyor musunuz?:)
Yoksulluk SINIRI ne demek biliyor musunuz?:)
Bir ülkede yoksulluk SINIRI ne kadar yükselirse o kadar iyidir.
Keske Türkiyede yoksulluk siniri 10000 tl olsa:)
Ben kitaplarda tanimi yapildigi sekilde sormamistim ama saolun.
Demek istemistim ki yoksulluk siniri cikiyorsa ne demektir iniyorsa ne demektir.
Bir ülkede yoksulluk siniri ne kadar yükseliyorsa o kadar iyidir.
Yani sizin ilk mesajinizda "asgeri ücretten yüksek, birde utanmadan acikliyorlar" dediginiz gibi degil.
Ne kadar yüksek olursa o kadar iyi.
Bende bu nedenle diyorum ki keske yoksulluk siniri Türkiye de 10000 TL olsa diyorum.
Yani simdi Türkiye deki yoksulluk siniri 3300 lerde ya.
Buda demek oluyor ki;
Mesela, Türkiye de 16 milyon kisi bu sinirin altindaysa, demek oluyor ki Türkiye diyelim 90 milyon ise 78 milyon kisinin evine her ay 3300 tl den fazla para giriyor.
Yoksulluk siniri 10000 tl olsa bu misaldeki 78 milyon kisinin evine 10000 tl den fazla para girmis olacak.
Yani yoksulluk siniri ne kadar yüksek o kadar iyi, tabi ayni zamanda % dede önemli.
Ay gece gece neyse:) iste böyle..
Burda çevremden okadar şey duyuorumki.Malesef 2-3 ayda br 10 liralık kontör yükleyenler,1000-1100 lira maaşa oo iyi diyen çoğunlukda.Komşum var geçen sene evlendi,350 ev kirası,geçen kış bütün evin peteklerini açmadılar ortalama 200 cıvarı yakıt ödediler.Yeni evli oldukları için eşya taksidi elektrek su telefonları vs.Beyin aldığı 800-900 cıvarıydı.hanımda kasiyerliğe girdi,bu seneki durum nedir bilmiyorum.
Gene bir 1000 lira alan birinden duyduğum:1500 alsam kooperatife girerim.
Maalesef pek çoklarımızın eline yoksulluk sınırı olan para geçmiyor
Hani "ekonomik kriz bizi teğet geçti" diyorlar ya...Neden öyle teğet geçmiş gibi göründüğünü biliyor musunuz?Biz zaten uzuuuun yıllardır kriz halindeyiz de ondan.Dünyanın "kriz" dediği şey bizim normal halimiz yani.
Türk-İş'in araştırmasına göre, Eylül ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1032 tl, yoksulluk sınırı ise 3361 lira olarak hesaplandı.
Çevrenize bir bakın bakalım kaç kişinin evine giren para 3361 lirayı buluyor?Ekonomik kriz halindeki Amerika'da ise yoksulluk sınırı 1670 dolar ve yoksulluk oranı %16,7.Sanırım anlatabildim krizin bizi neden "teğet" geçtiğini...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?