http://www.grihat.com.tr/turkes-akp...-sarayi-elestirenlere-lan-git-dedi-29171h.htm
Geçici hükümette yer almasıyla partisinden ihraç edilmesinin ardından AKP saflarına geçen Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, şaşasıyla gündemden düşmeyen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı, “‘O binanın bilmem ruhsatı yok…’ Lan git” diyerek savundu.
Resmi açıklamaya göre 1 milyar 370 milyon TL’ye mal olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın abartıldığı kadar olmadığını öne süren Türkeş şöyle konuştu: “Zengin adam lüks otel yapabiliyor da Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisini temsil etmek için bir tane taş binaya dört tane mermer, iki de lambri koydu diye bunu mesele mi yapacağız? Bu koskoca siyasi parti genel başkanlarına yakışıyor mu? Ayıp değil mi? Türkiye’nin siyasi meselelerini kilitliyorlar.”
‘Saray savunması’na geçen Türkeş, “‘O binanın bilmem ruhsatı yok…’Lan git. Sizin yaşadığınız evin ruhsatını veren devlet, kendi cumhurbaşkanlığının evrakını mı eksik verecek? Olur mu böyle bir şey? Siz inanıyor musunuz?” ifadelerini kullandı.
Eski lidere sataşma
Tarafsızlığı tartışılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da eleştirilmesini ‘yadırgayan’ Türkeş, eski partisi MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’yi de anıp, “Bahçeli hani diyor ya ‘Kavanoza koyarız onu’, sanki süs bitkisi Japonya’dan gelen. Olacak şey değil, saygı sınırlarını zorluyorlar. Kardeşim halkın yüzde 52’sinin oy verdiği bir kişiye kendi partisi dahi bir laf edemez, etmemelidir” dedi.
Muhalefet liderlerinin Erdoğan’la görüşmeye ‘Ak Saray’a gitmediğine değinen Türkeş, sözlerine şöyle devam etti: “AK Parti’nin kurucusu ve başbakan olan Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını tanıyorlardı, çağırdığında gidiyordun. Sayın Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında ne fark var? ‘Efendim ben buna itiraz ederim’ Niye edersin? ‘Konuşuyor’ diye ederim. Halk tarafından seçilen ve bir daha seçilme ihtimali olan her cumhurbaşkanı konuşmak zorundadır.”

Geçici hükümette yer almasıyla partisinden ihraç edilmesinin ardından AKP saflarına geçen Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, şaşasıyla gündemden düşmeyen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı, “‘O binanın bilmem ruhsatı yok…’ Lan git” diyerek savundu.
Resmi açıklamaya göre 1 milyar 370 milyon TL’ye mal olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın abartıldığı kadar olmadığını öne süren Türkeş şöyle konuştu: “Zengin adam lüks otel yapabiliyor da Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendisini temsil etmek için bir tane taş binaya dört tane mermer, iki de lambri koydu diye bunu mesele mi yapacağız? Bu koskoca siyasi parti genel başkanlarına yakışıyor mu? Ayıp değil mi? Türkiye’nin siyasi meselelerini kilitliyorlar.”
‘Saray savunması’na geçen Türkeş, “‘O binanın bilmem ruhsatı yok…’Lan git. Sizin yaşadığınız evin ruhsatını veren devlet, kendi cumhurbaşkanlığının evrakını mı eksik verecek? Olur mu böyle bir şey? Siz inanıyor musunuz?” ifadelerini kullandı.
Eski lidere sataşma
Tarafsızlığı tartışılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da eleştirilmesini ‘yadırgayan’ Türkeş, eski partisi MHP’nin lideri Devlet Bahçeli’yi de anıp, “Bahçeli hani diyor ya ‘Kavanoza koyarız onu’, sanki süs bitkisi Japonya’dan gelen. Olacak şey değil, saygı sınırlarını zorluyorlar. Kardeşim halkın yüzde 52’sinin oy verdiği bir kişiye kendi partisi dahi bir laf edemez, etmemelidir” dedi.
Muhalefet liderlerinin Erdoğan’la görüşmeye ‘Ak Saray’a gitmediğine değinen Türkeş, sözlerine şöyle devam etti: “AK Parti’nin kurucusu ve başbakan olan Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını tanıyorlardı, çağırdığında gidiyordun. Sayın Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında ne fark var? ‘Efendim ben buna itiraz ederim’ Niye edersin? ‘Konuşuyor’ diye ederim. Halk tarafından seçilen ve bir daha seçilme ihtimali olan her cumhurbaşkanı konuşmak zorundadır.”