Türban özgürlük değil saçını gösterme yasağıdır

bensibelim2

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
17 Temmuz 2008
3.378
1.598
123
42


Artık dikiş tutmayan siyasal İslam son dönemde artan söküklerini sosyal medyadaki linç kampanyalarıyla yamamaya çabalıyor. Hayır, çöküşünü haber veren yalnızca siyaset lobilerinde, büyükelçiliklerde itibar kaybetmesi değil, basbayağı Türkiye halkının gözünde giderek daha da teşhir olmasıdır. Ve fakat bu dinci siyasetin asıl büyük şansı, seçimde görünen şaibeli halk desteğinden ziyade, bu toplumsal tepkiyi iktidara taşıması gereken muhalefetteki ilke, kişilik ve omurga erozyonudur. En son Barış Atay'a yönelik linç kampanyasında "muhalefet" adına dökülenler, bu erozyonun ne denli ağır olduğunu ortaya koyuyor.

Mesele, "kadının tek kariyeri annelik olmalı" diyerek kadınları açıkça aşağı gören bir Sağlık Bakanı'na Barış Atay'dan gelen basit bir nükte, bir dokundurma. Atay, yılın ilk annesi olarak sunulan çarşaflı bir hanımefendi fotoğrafını "anneyi bulunuz" diye yayınlamış. Atay, sırf bu dokundurma üzerine, AKP destekçisi hesaplardan "kadını aşağıladığı" için açıkça tehdit edilmiş durumda.

Sicili ve notu belli hükümet yanlısı muhbir medyanın linç kampanyasına tabii kimse şaşmıyor. Ama hâlâ dinsel örtünmeyi "özgürlük" ve "tercih" diye savunan bir kısım liberal ya da "sol" kılıklı zevatın Barış Atay aleyhine çıkışması artık ortada ciddi bir normsuzluk, ölçütsüzlük olduğunu ortaya koyuyor.

Öyleyse bu vesileyle ve linç ortamına rağmen normları, omurgayı anımsatmak kaçınılmaz oluyor.

KADININ KAPATILMASI (TESETTÜR) BİR ÖZGÜRLÜK VE TERCİH DEĞİLDİR

Birincisi, tesettür, özgürlükle asla bağdaşmaz. Çarşaf olsun türban olsun, dinsel örtünme bir özgürlük değil, YASAK'tır. Bilge hocalarımızdan Taner Timur'un özlü deyişiyle, "kadının saçını gösterme yasağıdır".

Nitekim, kadının tesettürden çıkma "özgürlüğü" yoktur. Denize girecekse bile haşema gibi kıyafetler icat edilir de kadın saçının telini gösteremez!

Gerekçesi de basittir. Zamanında Refah Partili milletvekili Şevki Yılmaz erkek dinleyicilerinin tezahüratları arasında bunu Bilallere anlatır gibi anlatmıştı: "Mektup açık olursa herkes okur. Kapalı olursa sadece sen okursun."

İslamcı, kendisine "ait" mektupta tam tasarruf hakkına sahip olmak için zarfa gerek duymaktadır. Dinsel örtünme de erkeğin kadın üzerindeki bu tasarruf hakkının bayrağıdır.

Tesettürün özgürlükle ne denli bağdaşmadığını devamla izleyebiliriz: Burada tesettüre gerekçe olarak sunulan "mahremiyet" karşılıklı da değildir, doğası gereği eşitsizdir. Mahrem, sakınılan demektir ve "namahrem" karşısında saçının telini sakınma yükümlülüğü kadındadır.

Nitekim muhafazakar yazar Nuh Gönültaş'ın "Mahremiyet Okulu" yazısında ortaya koyduğu gerçek bunu çarpıcı biçimde gösteriyor: Günümüzde "dindar erkekler" AKP'nin inşaat furyasıyla kurulan sitelerde, kapalı perdeler ardında ikinci ve üçüncü "mektuplarını okuyarak" gönül eğlendirebiliyorlar. Bu durum Şevki Yılmaz'ın konuşmasından taşan "ahlakla" tutarsız da sayılamaz, çünkü bu zihniyete göre erkeğin ahlakı, fıtrat itibariyle kadınlarla aynı zeminde ele alınamaz.

Dolayısıyla, "liberal" ya da "sol liberal" ya da "feminist" cilalı gericilerimiz, Barış Atay'ı eleştirirken özgürlük adına kadına yönelik apaçık bir yasağı savunacak denli gülünç duruma düşmüşlerdir. En yasakçı bakışı özgürlükçülük diye savunanların zeka düzeyleri ile sahip oldukları şöhretin bu kadar orantısız olması, ülkemiz adına düşündürücü.

İkincisi, ortada bir tercihten de söz edilemez. Tercihin asgari göstergesi, toplumsal olarak bir alternatifin, yani başka seçeneğin güvence altında olmasıdır. Oysa hükümetin anaokulu yaşındaki çocuklara "dini telkin" emirleri yağdırdığı bir dönemde, internetteki bir nükteye karşı İslamcıların tehdit ve lince girişmesi, tam da ortada kimse için bir tercihin olmadığını gösteriyor.

Bu zihniyetin ellerine doğmuş kız çocuklarına yaşamlarının herhangi bir anında dinsel tercih hürriyeti tanıdıklarını düşünebilmek için artık gözünün önündeki gerçeklerden bütünüyle kopmuş olmak gerekiyor ki, bu da şöhret budalalarının genel hastalığıdır.

Dolayısıyla, hangi ülkede yaşadığının farkında olmayan cilalı gericilerimiz, böyle ucuz özgürlükçülük gösterişi yapacaklarına, bugün tekstil atölyesinde son ütücü olabilmek için türbana girmek zorunda olan kadınların, eşi hükümet ihalesinden pay kapsın diye türbana giren "hanımların" izlerini sürmelidir.

Kadının kapanmasını bir "özgürlük" ve "tercih" meselesi olarak tartışabilmek için üç koşul zorunludur.

1) Dinsel akımların bir siyasal tehdit olmaktan çıkarılması; yani bütün topluma kendini dayatan bir kamusal varlık olmalarının sona ermesi. 2) Dinsel akımların ekonomik güç odakları olmaktan, ekonomik çıkar şebekeleri olmaktan çıkarılmaları 3) Çocukların tercih yapabilecek çağa gelene dek din bakımından "nötr" bir eğitime tabi tutulmaları.

Ancak laikliğin bu asgari koşulları sağlandığında, bir kadının çarşafa ya da türbana girmek istemesini, bir erkeğin mektuplarından biri olma arzusu duymasını "kişisel" bir tercih olarak tartışmak mümkündür. Bunlar yoksa, tercih ya da özgürlük, bir şeriatçının dilinde "demagoji"; liberal, sağcı, solcu ya da feminist bir cilalı gericinin dilinde sorumsuzluk, belki de ihanet göstergesinden öteye gitmez. Bu koşullar sağlanmadan, kadının tesettürü "kabul etmesi" kişisel tercih olarak görülemez, çünkü vicdan hürriyetinden söz edilemez.

Zaten, AKP faşizminin ivme kazandığı şu günlerde laikliğin önemini artık bir dönemin "türbana özgürlükçüleri" bile kabul ediyor. Barış Atay'a saldıran geç kalmış "özgürlükçülerin" talihsizliğine bakın ki, bunlara türbandan bile ağır, "çarşafa saygı" savunuculuğu kaldı.

İlginçtir, "türbana özgürlük"çü ağabey ve ablalar kendilerine artık "kullanışlı aptal" diyorlar. Ama "çarşafa saygı"cı cilalı gericilere onu da diyemiyoruz, çünkü artık kimsenin, iktidarın bile işine yaramıyorlar. Tek işlevleri, muhalefetin görüşünü kapatan zihin bulaşıklığını göstermeleridir. Muhalefette bir dönemin bulaşıklarını yıkama vakti geldi de geçiyor.

http://www.odatv.com/n.php?n=turban-ozgurluk-degil-sacini-gosterme-yasagidir-0201151200
 
Offf bi bitmediniz arkadas. Dincisi de solcusu da sagcisi da bilumum her kesimden insani da kadının kiyafetini etegini sacini basini kahkahasini konusmaktan bikmadi. Yeterin be!
Kesinlikle katiliyorum. Mini etegimizde,basimizdaki turbanda sadece bizi ilgilendirir! Rahat bırakın artık bizi,yeter!
 
Türbanlı değilim ama oladabilirdim tamamen insanın seçimiyle ilgili , insanların kararlarına ne zaman saygı duymayi ogrenecez gerçekten merak ediyorum. ..
 
Offf bi bitmediniz arkadas. Dincisi de solcusu da sagcisi da bilumum her kesimden insani da kadının kiyafetini etegini sacini basini kahkahasini konusmaktan bikmadi. Yeterin be!
Bu düşünce yapısı yüzünden bugün Türkiye dini kullanan insanların elinde işte.Kadının türbanına, çarşafına karışıldıkça diş biledi insanlar. Sırf türban yasağını kaldırdı diye yaptığı tüm yanlışları bile alkışlamaya başladılar.
Bırakın arkadaş , sizene türban takan kadından, sizene mini giyen kadından diye bağırasım var soul.
 
Anlamadığınız şey şu bu mesele klasik bir giyim kuşam meselesi değildir.

bu bir zihniyet ve kadını kalıplara sokma meselesiydi ve ilk adım tamamlandı kadınlar dinde var olduğunu zannettikleri bir kurala inandırıldı kafalarına örtü sermezlerse cehenneme gideceklerine inandırıldılar. şimdi diğer adımlar başlıyor kadın okumasın çalışmasın denmeye başlandı.

bugün kaç kadın zorlama yüzünden türban takmakta.
takmazsan cehenneme gidersin diye korkutulmakta.

özgürlük anlayışınız bumu?
 
+1
"calsada turbanimla okula gidebiliyorum ya!" Kafası beni bitiriyor. Bu nasıl mantik ya? Aslinda tayyibi basimiza kendine "çağdaş,laik" diyenler getirdi. Ülkenin büyük bölümü müslüman ve tesettürlü çok fazla. Başa gelenler halkı o kadar magdur ettiler ki,halk "denize düşen yılana sarılır " hesabı tayyibe sarıldı. Hani laik olmak dinle devlet işlerini birbirine karistirmamakti? Neden her başa geçen bunu yapıyor...
Siyaseti hep din üzerinden yapiyorlar. Halkı ayristiriyorlar. Bu ne yazık ki hep böyle oldu...
 
Yeni üye olmussun ve geldiginden beri de turbana takmissin. KK'da turbana bu kadar takan tek bir kişi vardi o da B bensibelim2
Sen, o musun yoksa?

0 kim?


okula gidilse ne olacak şimdi de çalışmasın evde oturup çocuk baksın istiyorlar.

foruma baktım bazı konularda sevgilim türbana zorluyor beni kocam türban diye diretiyor diye onlarca konu var. madem bu bir özgürlük meselesi bu baskılar ne?

demek ki erkekler için bu sadece bi giyim meselesi değil başka amaçlar var.

dini baskı dinmeden özgürlük olmaz. bugün türban bir siyasi simgedir ve takanların çoğu da çıkar için takmakta. bu kesin.

yoksa akpden önce dinsiz değildi bu insanlar.
 
Çocukların tercih yapabilecek çağa gelene dek din bakımından "nötr" bir eğitime tabi tutulmaları...bir buna katılıyorum
 
Büyük yanılgı icindesin. Bende tesettürlüyüm,kendi irademle örttüm. Dinim islam ve bunu bana emrediyorsa uyarim. Tartismasiz. Ha özgürlükten yanayim. Kim derse ki; " kocam kapanmaya zorluyor,ailem baski yapiyor" bana göre kişiye saygısızlıktır. Dinde zorlama yoktur.
Çıkar için takan yok mu? Evet,maalesef halis niyetle ortenlerin adını lekeliyorlar...

Daha geçen gün,gayet mini etekli bir kadindan şunu duydum " akp kadin kollarına üye olucam,bunun için tesettüre girmem gerekiyor ama olsun bana getirisi çok olacak" nasıl bir beklenti icindeyse artık...

Suna da fitil oluyorum "her tesettürlü tayyipcidir,Ataturk düşmanıdır" bu düşünceleri insanlara empoze eden basimizdaki sömürgeciler!!!
 
isteyen takar istemeyen takmaz denerek geçilecek bir konu değil artık takmayana baskı normalleşti yani takmayana saygı yok hemen ona baskılar işte bi dene iste bak çok yakışacak diye sıkıştırma sonra dinen yanacaksın cehennemlik diye yakıştırmalar

dinimiz kadının örtünmesini buyurmamıştır kafanı örteceksin denmez indiği dönemin şartlarında kum fırtınalarından korunmak için takılan örtüleri omuzlarına kadar indirin der.

isteyen takar istemeyen takmaz denerek geçilecek bir konu değil artık takmayana baskı normalleşti yani takmayana saygı yok hemen ona baskılar işte bi dene iste bak çok yakışacak diye sıkıştırma sonra dinen yanacaksın cehennemlik diye yakıştırmalar..

bak sen dedin çıkar için takanlar diye 1 kişi bile çıkar için bunu yapsa o şey siyasallaşır burada sorun şu herkesin hükümeti olan bir siyasal iktidar neden sadece türbana ayrıcalık tanır? demek ki ortada özgürlük yok.
 
Asıl takana saygı yok. Türban sadece saçlarımızı örter. Düşüncelerimiz,aklımizi örtmez. Tesettürlülere aptal gözüyle bakan bir topluluk var.

Kimin cennetlik,kimin cehennemlik olduğunu yalnız Allah bilir. Hükümetin taraflı olduğu konusunda hemfikiriz. Amaçları halkı birbirine düşürmek.

Belli ki siz inanmiyorsunuz,sizinle din konusunda tartışacak değilim. Saygı duyarım sadece. Ancak tesettür islamiyetin emridir...
 

Sanırım siz yanlış yorumlamışsınız ilgili ayetleri islamın emirleri bellidir türban takmak bunların içinde değildir. Böyle böyle kadınları kandırıyorlar kendi kalıplarına sokmak için.

Türbanlılar bilimde teknolojide önemli buluşlar yaparlarsa kimse aptal diyemez ama henüz o alanlarda bir adım attıkları görülmedi
.
 

Her gün atomu parçalıyorsunuz galiba.Ne güzel.Başarılarınızın devamını dilerim.
 
Her gün atomu parçalıyorsunuz galiba.Ne güzel.Başarılarınızın devamını dilerim.

parçalamadığımı nereden biliyorsun son 300 senedir müslüman dünyası hangi buluşa imza attı?
türban takmak aklı örtmüyorsa buyrun. gidin bir şeylerde başarılı olun da görelim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…