- Konu Sahibi ProfDrBulentTiras
Tüp bebek tedavisi ile mikroenjeksiyon, kısırlık tedavisi olarak kullanılan yardımcı üreme tekniklerindendir. Hem tüp bebek hem de mikroenjeksiyonda yumurta toplanmakta ve döllenmenin laboratuvar ortamında gerçekleşmesi beklenmektedir. Bununla birlikte tüp bebekte döllenmenin kendi kendine gerçekleşmesi beklenirken mikroenjeksiyonda ise alınan tek bir sperm, yumurtaya enjekte edilerek döllenme desteklenmektedir.
Tüp bebek, tek başına yapılabilen bir tedavi olmakla birlikte bazen başarı şansının arttırılması için mikroenjeksiyon gibi tedavilere başvurulması gerekli olabilmektedir. Özellikle erkek kısırlığının söz konusu olması halinde spermin yumurtayı döllemesini kolaylaştırmak için mikroenjeksiyona başvurulması gerekebilmektedir.
Tüp bebek tedavisi ile mikroenjeksiyonun nasıl ve hangi durumlarda gerçekleştirildiğini, iki tedavi arasındaki farkların neler olduğunu bu yazıda okuyabilirsiniz.
Tüp bebek tedavisi, kadından alınan yumurtaların, erkekten alınan spermler ile laboratuvar ortamında döllenmesini içeren bir tedavi yöntemidir. Tüp bebek tedavisinde döllenme gerçekleştikten sonra seçilen embriyo veya embriyolar kadının rahmine transfer edilmektedir. Embriyonun rahim duvarına başarılı bir şekilde tutunmasıyla birlikte gebelik gerçekleşmektedir.
Tüp bebek tedavisi genelde aşağıdaki durumlarda tercih edilmektedir:
Yumurtalıkların uyarılması
Üreme çağındaki sağlıklı bir kadının yumurtalıkları her ay bir adet yumurta bırakır. Tüp bebek tedavisinde başarı şansının arttırılması için yumurtalıklar uyarılır ve daha fazla sayıda yumurtanın olgunlaşması sağlanır. Yumurtalıkların uyarılması için hangi ilaçların ne dozlarda kullanılacağı, kişinin ihtiyacına göre belirlenir.
Sürecin takibi ve çatlatma iğnesi
Yumurtalıkların uyarılması için kullanılan ilaçların nasıl etki ettiğini görmek için ultrason ile kan testleri kullanılır. Ultrason ile yumurtaların hazır olduğu anlaşıldıktan sonra çatlatma iğnesi adı verilen enjeksiyon yapılır. Çatlatma iğnesi, yumurtaların toplanmasından yaklaşık 36 saat önce enjekte edilir.
Yumurtaların toplanması
Yumurtalar, ultrason yardımıyla ince bir iğne kullanılarak gerçekleştirilir. Toplanan yumurtalar özel bir solüsyon içerisine konulur ve sonrasında inkübatöre alınır.
Döllenme
Yumurtalar toplandıktan sonra yumurtaların spermler tarafından döllenmeleri beklenir. Olgunlaşmış yumurtaların yaklaşık yüzde 70’i döllenir. Çok sayıda döllenmiş yumurta olması halinde transfer için kullanılmayacak olanlar gelecekte kullanılmak üzere saklanır.
Embriyo gelişimi
Yumurtalar döllendikten sonra embriyoların gelişimi takip edilir. Döllenen yumurtaların yaklaşık yarısı transfer edilebilecek aşamaya gelir. Döllenme sonrası beşinci ila altıncı güne ulaşan embriyoların hepsi transfer için uygundur. Bu nedenle fazla olan embriyolar dondurulabilir.
Embriyo transferi
Embriyo transferi için taze ya da dondurulmuş embriyolar kullanılabilir. Taze ya da dondurulmuş embriyolar transfer süreçleri aynıdır. Embriyo transferi oldukça basit bir prosedür olup anestezi kullanımı gerektirmez.
Gebelik
Embriyonun rahme tutunmasıyla birlikte gebelik gerçekleşir. Embriyo transferi sonrası gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için 14 gün sonra gebelik testi yapılması gerekir.
Mikroenjeksiyon, tüp bebek tedavisinde kullanılabilen bir tedavi olup erkek kısırlığında tercih edilmektedir. Geleneksel bir tüp bebek döngüsünde spermlerle yumurtalar laboratuvar ortamında bir araya getirilmekte ve döllenmenin kendiliğinden gerçekleşmesi beklenmektedir.
Mikroenjeksiyonda ise tek bir sperm alınarak tek bir yumurtaya enjekte edilmektedir. Mikroenjeksiyon ile döllenmenin gerçekleşme ihtimali yüzde 100 olmasa dahi yumurtanın döllenme ihtimali arttırılabilmektedir.
Mikroenjeksiyon, erkek kısırlığında etkili bir tedavi yöntemi olduğundan özellikle aşağıdaki sorunları yaşayan hastalarda tercih edilmektedir:
Mikroenjeksiyon, erkek kısırlığı olması halinde geleneksel tüp bebek tedavisiyle karşılaştırıldığında daha yüksek başarı sağlamaktadır. Bazı tüp bebek merkezleri, döllenme ihtimalini arttırmak için her durumda mikroenjeksiyon uygulayabilmektedir.
Mikroenjeksiyonu, aşılama ile karıştırmamanız önemlidir. Aşılamada sperm alınarak kadının en doğurgan olduğu günlerde rahmine transfer edilmektedir. Aşılama, tüp bebek ve mikroenjeksiyona göre daha düşük başarı oranına sahiptir. Ancak bu tedavilere kıyasla oldukça basittir ve invazif değildir.
Sperm kaynaklı kısırlık sorunu olan erkekler için mikroenjeksiyon önerilmektedir. Mikroenjeksiyon ile sperme yardım edildiğinden dolayı tüp bebekte başarı şansı artmaktadır. Doktorunuz, aşağıdaki durumlarda mikroenjeksiyonu önerebilir:
Tüp bebek, tek başına yapılabilen bir tedavi olmakla birlikte bazen başarı şansının arttırılması için mikroenjeksiyon gibi tedavilere başvurulması gerekli olabilmektedir. Özellikle erkek kısırlığının söz konusu olması halinde spermin yumurtayı döllemesini kolaylaştırmak için mikroenjeksiyona başvurulması gerekebilmektedir.
Tüp bebek tedavisi ile mikroenjeksiyonun nasıl ve hangi durumlarda gerçekleştirildiğini, iki tedavi arasındaki farkların neler olduğunu bu yazıda okuyabilirsiniz.
Tüp Bebek Tedavisi Nedir?
Tüp bebek tedavisi, kadından alınan yumurtaların, erkekten alınan spermler ile laboratuvar ortamında döllenmesini içeren bir tedavi yöntemidir. Tüp bebek tedavisinde döllenme gerçekleştikten sonra seçilen embriyo veya embriyolar kadının rahmine transfer edilmektedir. Embriyonun rahim duvarına başarılı bir şekilde tutunmasıyla birlikte gebelik gerçekleşmektedir.
Tüp bebek tedavisi genelde aşağıdaki durumlarda tercih edilmektedir:
- Fallop tüplerinde tıkanıklık ya da hasar
- Endometriozis
- Sperm sayısının az olması ya da diğer sperm bozuklukları
- Polikistik over sendromu (PKOS) gibi yumurtalıklarla ilgili sorunlar
- Rahim miyomları
- Genetik hastalığın aktarılma riski
- Açıklanamayan kısırlık
Yumurtalıkların uyarılması
Üreme çağındaki sağlıklı bir kadının yumurtalıkları her ay bir adet yumurta bırakır. Tüp bebek tedavisinde başarı şansının arttırılması için yumurtalıklar uyarılır ve daha fazla sayıda yumurtanın olgunlaşması sağlanır. Yumurtalıkların uyarılması için hangi ilaçların ne dozlarda kullanılacağı, kişinin ihtiyacına göre belirlenir.
Sürecin takibi ve çatlatma iğnesi
Yumurtalıkların uyarılması için kullanılan ilaçların nasıl etki ettiğini görmek için ultrason ile kan testleri kullanılır. Ultrason ile yumurtaların hazır olduğu anlaşıldıktan sonra çatlatma iğnesi adı verilen enjeksiyon yapılır. Çatlatma iğnesi, yumurtaların toplanmasından yaklaşık 36 saat önce enjekte edilir.
Yumurtaların toplanması
Yumurtalar, ultrason yardımıyla ince bir iğne kullanılarak gerçekleştirilir. Toplanan yumurtalar özel bir solüsyon içerisine konulur ve sonrasında inkübatöre alınır.
Döllenme
Yumurtalar toplandıktan sonra yumurtaların spermler tarafından döllenmeleri beklenir. Olgunlaşmış yumurtaların yaklaşık yüzde 70’i döllenir. Çok sayıda döllenmiş yumurta olması halinde transfer için kullanılmayacak olanlar gelecekte kullanılmak üzere saklanır.
Embriyo gelişimi
Yumurtalar döllendikten sonra embriyoların gelişimi takip edilir. Döllenen yumurtaların yaklaşık yarısı transfer edilebilecek aşamaya gelir. Döllenme sonrası beşinci ila altıncı güne ulaşan embriyoların hepsi transfer için uygundur. Bu nedenle fazla olan embriyolar dondurulabilir.
Embriyo transferi
Embriyo transferi için taze ya da dondurulmuş embriyolar kullanılabilir. Taze ya da dondurulmuş embriyolar transfer süreçleri aynıdır. Embriyo transferi oldukça basit bir prosedür olup anestezi kullanımı gerektirmez.
Gebelik
Embriyonun rahme tutunmasıyla birlikte gebelik gerçekleşir. Embriyo transferi sonrası gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için 14 gün sonra gebelik testi yapılması gerekir.
Mikroenjeksiyon Nedir?
Mikroenjeksiyon, tüp bebek tedavisinde kullanılabilen bir tedavi olup erkek kısırlığında tercih edilmektedir. Geleneksel bir tüp bebek döngüsünde spermlerle yumurtalar laboratuvar ortamında bir araya getirilmekte ve döllenmenin kendiliğinden gerçekleşmesi beklenmektedir.
Mikroenjeksiyonda ise tek bir sperm alınarak tek bir yumurtaya enjekte edilmektedir. Mikroenjeksiyon ile döllenmenin gerçekleşme ihtimali yüzde 100 olmasa dahi yumurtanın döllenme ihtimali arttırılabilmektedir.
Mikroenjeksiyon, erkek kısırlığında etkili bir tedavi yöntemi olduğundan özellikle aşağıdaki sorunları yaşayan hastalarda tercih edilmektedir:
- Anejakülasyon
- Erkek üreme sisteminde tıkanıklık
- Düşük sperm sayısı
- Düşük sperm kalitesi
- Retrograd ejakülasyon
- Tüp bebek tedavisinde embriyo oluşmaması
- Anne adayının 35 yaşından büyük olması
- Daha önce dondurulan yumurtaların ya da spermlerin kullanılıyor olması
Mikroenjeksiyon, erkek kısırlığı olması halinde geleneksel tüp bebek tedavisiyle karşılaştırıldığında daha yüksek başarı sağlamaktadır. Bazı tüp bebek merkezleri, döllenme ihtimalini arttırmak için her durumda mikroenjeksiyon uygulayabilmektedir.
Tüp Bebek ve Mikroenjeksiyon Farkı
Tüp bebek ve mikroenjeksiyon arasındaki fark, spermin yumurtayı dölleme şeklidir. Tüp bebekte yumurta ve sperm petri kabında bir araya getirilir ve döllenmenin kendiliğinden gerçekleşmesi beklenir. Mikroenjeksiyonda ise sperm alınarak doğrudan yumurtaya enjekte edilir.Mikroenjeksiyonu, aşılama ile karıştırmamanız önemlidir. Aşılamada sperm alınarak kadının en doğurgan olduğu günlerde rahmine transfer edilmektedir. Aşılama, tüp bebek ve mikroenjeksiyona göre daha düşük başarı oranına sahiptir. Ancak bu tedavilere kıyasla oldukça basittir ve invazif değildir.
Sperm kaynaklı kısırlık sorunu olan erkekler için mikroenjeksiyon önerilmektedir. Mikroenjeksiyon ile sperme yardım edildiğinden dolayı tüp bebekte başarı şansı artmaktadır. Doktorunuz, aşağıdaki durumlarda mikroenjeksiyonu önerebilir:
- Düşük sperm sayısı
- Sperm şeklinde ya da hareketliliğinde sorunlar
- Spermin cerrahi olarak toplanmasını gerektiren durumlar