• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Davranış Bozuklukları Tüm sorunların cevabı olabilir

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.

okanneci

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
12 Mart 2013
52
2
36
İstanbul
Merhaba;

Genel olarak formun bu kısmındaki şikayetlere bir göz gezdirdim.. Davranış bozuklukları, bebeklikten itibaren çocuklarda sıklıkla karşılaşacağımız sorunlar oluyor.. İyi bir eğitim vermek tabii ki istiyoruz ama odaklanamayan, hırçın ya da sinirli bebeklerimiz (yaşı ne olursa olsun) ne yapmalıyız? Tabii ki profesyonel yardım bir seçenek.. Hem de önemli bir seçenek.. Ama tek başına yeterli mi?

Bence hayır.. Çocuğunuz haftada bir gittiği psikolog ile belki bir çok şeyi çözmeyi başarır ancak aslolan evde geçirdiği zamandır her daim..

Müzik ile tedavi, terapi ve eğitim vermek her annenin yapabileceği bir şey..

Eski zamanlardan beri müzik ile pek çok tedavi yapılmış (internette "müzik ile tedavi" olarak aratırsanız pek çok yazı bulabileceksiniz.. Ancak bu ülkemizde maalesef aktif olarak uygulanmıyor.. Ben mental çocukların tedavisinde bunu denedim; doktor değilim Etnomüzikoloğum.. Uygulama okullarında ki orada çocuklar ağır ve orta mental oluyolar, müzik dersi verirken neler yapmalı sorusuna çözüm ararken denk geldim bu aktif kullanıma.. Sonra fark ettim ki mental rahatsızlığı olan olsun ya da olmasın her çocukta işe yaramakta.. Üstelik yaşı ne olursa olsun..

Öncelikle sıkıntılardan ilki ile başlayalım.. Odaklanma sorunu.. Hemen ve derhal bir müzik dersi başlatılmalı çocuğa.. Mümkün ise eve alınabilecek bir çalgı ile.. Yani evinizde bir piyano yok ise çocuğa piyano dersi aldırmanızın bir anlamı yok.. çocuğunuz için haftada bir gittiği psikiyatristten bir farkı kalmayacak çünkü.. çocuğunuz profesyonel müzisyen olmayacağı için (zira kurslar ya da özel derslerle çok fazla umut yoktur bu konuda) eve alabileceğinz bir çalgı ile başlatabilirsiniz bu derslere; Gitar, Keman ya da Flüt gibi..

Müzik derslerinin odaklanma konusunda nasıl bir faydası olacak?

Müzik icra etmek beynin odaklanması ile mümkün olur.. Odaklanma sorunu yaşayan çocuğunuz bilinçsiz olarak beynini odaklamaya başlamak zorunda kalacak.. Böylece dersler ilerledikçe odaklama süresi de artacak.. Tabii ki başta odaklanma sorunu yaşamayan bir çocuk kadar aktif olarak ders verilemeyecek.. Bu sebeple kimden ve nasıl ders aldırıyorsanı aldırın mutlaka ders veren kişiye bunun tedavi amaçlı olduğunu söyleyin.. Ayrıca ders veren kişilere kesinlikle söylemeyin (çünkü her ders veren bunun anlamını bilemez ve tabiri caiz ise "yayar" ) ama çocuğunuzdan da ciddi bir performans beklemeyin.. Yani bir kursa götürürseniz çocuğunuzu yıl sonunda diğer çocuklarla aynı performans da eserler çalamayabilirler (daha yavaş ilerleneceği için parça seviyeleri de daha düşük olacaktır).. Ancak siz yine de gurur duyun ve destekleyin çocuğunuzu bu konuda..

Konuşma ile ilgili sorunların çözümüne müzik ile yardımcı olunabilir mi?

Tabii ki evet.. Aslında müzikten ziyade tiyatral eğitim desek belki daha iyi olacak.. çocuğunuzu karşınıza alıp drama ile tekerleme çalıştırmaya başlamlısınız (eğer altında yatan psikolojik bir sebep ise bunun tedavisni zaten psikolog ile görüyor olacaksınız..).. bu sadece antreman gibi .. Tabii ki tekerlemelerin br anda söylenmesini beklemek çok mantıklı dğeil ancak ritmik bir çalışma ile kısa zamanda bu halledilebilir bir durum...

Hırçın ya da huysuz çocuklarımız için ise kesinlikle müzik ile tedavi tam tanımıyla uygulanmalı.. Özellikle Re minör tonlarındaki eserlerin (ki yapılan araştırmalarda bunlar balinaların çıkardıkları tondur), çocukların sakinleşmesine yardım ettiği biliniyor.. Bunu yanı sıra biraz daha müzik ile iligilenenlerin aşina olbileceği yavaş tempolu ve minör tonlardaki diğer eslerde kullanılaiblir.. eğer arzu eden olursa karma bir listem var burada yayınlarım yavaş yavaş..

Müzik ile terapi, tedavi ve eğitim hakkında yazacağım çok şey var.. ancak bu sadece bir bilgi bombardımanı olur..

İsterseniz bu başlık altına bebeğiniz (yaşı ne olursa olsun) ile ilgili sorunlarınızı yazın ben de müzik ya da drama ile bunların ne kadarı ile başa çıakbiliriz, nasıl başa çıakbilirz onları yanıtlayayım..

Not: Müzik ile tedavi de kişisel deneyimlerim olmasına rağmen tabii yoğun ve ağır sorunlarda, aynı zamanda bir psikolog ile de görüşmenizde fayda olacaktır..

İyi günler dilerim..

Öykü Kanneci
 
4.5 yaşındaki oğlum; çok akıcı konuşmuyor.... bize öneriniz?????????
 
merhaba, konuma yorum yapmışsınız, ilgilenmişsiniz öncelikle teşekkür ederim.
Bana nasıl yardımcı olabilirsiniz?
 
Öncelikle cevaplarım biraz geç geldiği için özür dilerim.. 8 aylık bir oğlum var ve ma aile diş çıkarıtyoruz.. bu sebeple 1 haftadır pek internete giremedim.. Şimdiden affınıza sığınıyorum bu konuda..

4.5 yaşındaki oğlum; çok akıcı konuşmuyor.... bize öneriniz?????????

Merhaba.. Farklı bir konu başlığı olarak açacağım ancak size burada bir iki örnek vereyim hemen..

Öncelikle akıcı konuşmuyor olması hiç konuşmuyor olmasından tabii ki daha iyi takdir edersiniz..

İlk etapta sorunu iyi anlamak lazım.. Eğer sorun direkt konuşması ile ilgiliyse.. yani hızlı konuşamıyor ise (süper bir hızdan değil, normal bir seviyeden bahsediyorum), ancak buna rağmen kelimeler "yarım" diye tabir ettiğimiz şekilde değil de normal şekilde söyleniyorsa; bu yavaşlığın sebebi odaklanamaması ile ilgilidir ki bunun da çözümü dil egzersizleri değildir..

Eğer sorununuz yukarıda anlattığım gibi ise;

http://www.kadinlarkulubu.com/engel...lim/604896-muzikle-tedavi-1sakinlestirme.html

linkinde açıtğım konuda yazan öncelikli sakinleştirme tekniklerini uygulayabilrsiniz.. Daha sonra bir enstruman çalmaya başlamasını sağlarsanız odaklanma süresinin arttığını göerceksiniz.. Böylece konuşurken "kaybolmayacak"..

bunun dışında bir de kendini ifade edecek kelimeleri bulamıyor olabilir. Onun çözümü en basidi aslında.. Hani küçüklüğümüzden beri bize kitap okuyun derler ya.. İşte o kitabı siz okuyacaksınız.. Öncelikle bir hikaye kitabı ile başlayın.. Burada elnizde resimli bir kitap olması çok önemli.. mesela pamuk prensews ve yedi cüceler olabilir. resimleri onun da görebileceği şekilde kitabı ona okuyamaya başlayın.. "Hikayeyi biliyorum ve ben anlatırım" yanılgısına düşmeyin.. Bunun iki sebebi var.. birincisi olayın ikinci aşaması için kitaba ihtiyacınız var.. İkincisi; zaten bir kelime eksikliği varsa çocuğunuzun çektiği, evde sizin kullandığınız kelimeleri anlamıyor ya da anlamlandıramıyor oluşundandır.. kitapta hem sizin günlük konuşmalarınızda olmayan kelimeler olacak hem de resimlerle bunu pekiştirmiş olacak.. Bu çalışmanın ikinci kısmında çocuğunuzun hikayeyi aşağüı yuları öğrendiğini düşündüğünüz anda (mesela 10 okuyuştan sonra) okuma sırasının ona geldiğini söyleyin.. iki ihtimal var ya evet diyecek ve aklında kaldığı kadarı ile kafasından uydurmaya başlayacak (ki iyi bir konuşma pratiği) ya da resimlere bakarak kendi hikayesini yazacak (ki bu daha iyi).. Her şekilde, hikayeyi anlattığı sürece sürekli konuşması gerekecek.. daha sonra kitap sayısını arttırabilirsiniz ve çocuğunuzdan bunları size okumasını talep etmeye devam edebilirsiniz..

Eğer sorun tamamen diyalektik bir sıkıntı ise.. yani yarım konuşma olsun olmasın kelimeleri söylemekte zorlanıyorsa o zaman tiyatral çalışma olan dramalı ve dramasız kelime çalışmalarına başlamak gerekecek..

Bunu da ayrı bir konu olarak açacağım ancak size ilk önce şu çalışmayı tavsiye edebilirim.

Yaşı itibari ile çocuğunuzu karşınıza alın.. Bir hikaye uyduralım sizin için.. mesela;

Karlı bir kış günü (burada ellerinizi soğukmuş gibi ovuşturup "dırrrrrrrr" sesini çıkarın), (oğlunuzun adını söyleyin - örn; Ahmet [diyeyim ben]) Ahmet kardan adam yapmak için bahçeye koşmuş (yerinizde koşun ve koşarken "pat pat pat" diye ağzınızdan ses çıkarın), karları bir araya getirmiş ve bir kar topu yapmış (söylediğiniz herşeyi göstermeye devbam edin).. daha sonra kartopunu büyütmülş büyütmüş büyütmüş.. en sonunda kardan adamını bitirmiş ve önce burnunu sonra gözlerini sonra da kollarını takmış.. ama hemen bir rüzgar esmeye başlamış ("vuuuuuvvvv") sonra yağmur başlamış (ellerinizi dizlerinize vurun ve "pıt pıt pıt" diye ses çıkarın" .. Ahmet'in kardan adamı erimiş, göl olmuş (kendiniz yere bırakın)..

Bu çalışmadaki pek çok ses, oğlunuzu kelime çalışmalarına geçirmeden evvel yapacağımız ısınma aslında.. hareketler ve hikaye ise sadece odaklanabilmesini sağlamak için.. özellikle ve mutlaka sesleri onun da tekrar edip çıkarması gerekiyor..

Bundan sonraki aşama biraz daha eğlenceli (sizin için) maalesef daha sıkıcı (onun için).. tekerleme çalışması..

İlk önce basit bir tekerleme ile başlayın.. Mesela; "Bir cam, İki cam, Üç cam, Dört cam, Beş cam, Altı cam, Yedi cam, Sekiz cam, Dokuz cam, On cam, Bu da benim amcam."

Yukarıdaki tekelermeyi çalıştırırken dikkat edeceğiniz hususlar:

1- Tekerlemenin lik kısmındaki kelimeler genellikle birer heceli.. iki ya da daha fazla hece denk geldiğinizde heceleri ayırtarak söyletin

2- Kesinlikle ve kesinlikle ses ve harf olarak ağzıdnan tam çıkmamış heceyi kabul edip geçiş yapmayın.. doğrusunu söyleyene kadar tekrarlatın.. iki ve daha fazla olan hecelerde, hecelerden sonra kelimeyi düzgün söyleyene kadar tekrar yaptırın

3- Mutlaka pekiştireç kullanın.. Ancak yaş itibari ile alıştırma sonunda vereceğiniz pekiştireç ilgisini çekmeyebilir.. Bu yüzden sevdiği bir meyveyi kullanabilirsiniz.. Örneğin muz. Muzu dilimlere ayırın ve her dosdoğru söylediği hecenin ardından bir dilim verin..

Yaşı küçük ve bu tarz bir oyuna sizinle alışık olmayabileceği için ilk denemelerde tekerlemenin tamamını çalışamayabilirsiniz bunun için 1-2 dakikalık kısa sürelerle başlayın.. mesel yukarıdaki tekerlemede ilk gün 1 den 5 e kadar çalışın ama bunu günde iki kere tekrarlayın.. br hafta böyle devam edip ikinci hafta ikinci yarsını çalışabilirsiniz.. ikinci hafta, ikinci yarıyı çalışırken günde 3 çalışmaya çıkartın ama çalışmanın birinde ilk haftaki ilk yarıyı tekrar edin ve böylece 3. hafta geldiğinde tekerlemenin tamamını çalışıyor olaiblirsiniz..

Ben çocuğunuzun durumunu görmeden ancak bu kadar tartabiliyorum ve buna istinaden de size farklı sorunları halledbilecek öneriler sundum.. hangisi sizin sorununuzu tam olarak içeriyor ise onu uygulamaya başlayın ve lütfen gelişmeleri bana bildirin.. çocuğunuzun egzersizi kabuledip uygulamaya başlamasından bir süre sonra bunlar rutinleşecek ve yetmemeye başlayacak.. o zaman başka bir plan daha hazırlarız.. bu arada yukarıdaki sorunlardan hiç biri tam olarak sizi ifade etmiyor ise lütfen tam sıkıntının ne olduğunu yazın ve ona göre bir çalışma bulalım ..

Şimdiden kolay gelsin ..


merhaba, konuma yorum yapmışsınız, ilgilenmişsiniz öncelikle teşekkür ederim.
Bana nasıl yardımcı olabilirsiniz?

Merhaba.. Konunuzun altına hemen bir sistem oluşturacağım..
 
Kizim 2 ay sonra3 yasina girecek.ama 100 _150 ye yakin jelime bilmesine ragmen cumle kuramiyor maleseff.bu durum beni inanilmaz. uzuyor ne yapmaliyim bilmiyorum
 
Kizim 2 ay sonra3 yasina girecek.ama 100 _150 ye yakin jelime bilmesine ragmen cumle kuramiyor maleseff.bu durum beni inanilmaz. uzuyor ne yapmaliyim bilmiyorum

Merhaba :)

Böyle bir durumla ben karşılaşmış olsaydım okulda, müzik ile tedavi de şarkı yolunu seçerdim.. ona çocuk şarkıları öğretin... mesela "küçük kurbağa" ya da "Ali Baba'nın Çiftliği" ile başlayabilirsiniz. Ama işin aslı bunlar minik pratikler olur.. benim bu konuda asıl tavsiyem kitap okumanız olacaktır..

Bunu bir iki konuda daha yazdım.. renkli kitaplar alıp okuyun ve resimli olsun bu kitaplar.. Tek bir kitapla başlayın.. Hikâyeyi iyice öğrendiğinden emin olduktan sonra onun size okumasını isteyin.. eğer isteksiz olursa bu konuda resimlere bakarak anlatmasını sağlayın.. "Annecim napıyormuş burada pamuk prenses?" gibi sorularla ilgisini çekemeye çalışın...

Eğer bunları yapıyorsanız ve şimdiye kadar bir sonuç alamadıysanız kreş ve anaokullarının oyun saatleri vardır.. Henüz göndermediyseniz oyun saatlerine götürebilirsiniz.. Görümcem bu konuda bana çok güzel bir ışık olmuştur mesela.. Yeğenmim ufakken başladı oyun saaatlerine.. haftada bir iki gün bir iki saat götürdü önce, sonra haftada 3 gn öğleden sonrlarına çıkardı .. Tek çocuk olmasına rağmen hem paylaşmayı hem de oyun oynamayı öğrend ve çok da güzel konuşup derdini anlataibliyor..

Eğer hepsini denediyseniz ve bunların hiç biri işe yaramadıysa tekrar yazın lütfen..

O zaman daha farklı bir çalışma geliştirebilrim :)

Şimdiden kolay gelsin .. :)
 
merhaba öykü hanıım kızım 2 yaşında onunla evde ne gibi tiyatral çalışmalara yapabilirim örnekler verebilir misiniz ya da bi kaynak gösterebilir misinz
 
merhaba öykü hanıım kızım 2 yaşında onunla evde ne gibi tiyatral çalışmalara yapabilirim örnekler verebilir misiniz ya da bi kaynak gösterebilir misinz

Merhaba.. Tırım tırım aradım konuyu açmış mıyım diye ancak pek fazla ilgi olmadığı için biraz ağırdan almışım ve açmamışım.. o yüzden hemen kısa bir iki örnek yazacağım size..

Anladığım kadarı ile kızınızın bir sıkıntısı yok ve evde vakit geçirmek, bu vakti kaliteli geçirirken kızınızında birşeyler öğrenmesini sağlamak istiyorsunuz.. 2 yaş çok "ben" bir yaştır.. Bu yaş gurubundaki çocuklar genellikle herşeyin odağında olmak isterler ve çoğunluklukla da "ellerinde tuttukları şey onlarındır". :) Ama her ne hikmetse herşeyi de ellerinde tutmak isterler.. Bu yüzden yavaş yavaş öykülere başlamaki, hikayeler anlatmak hatta yazmak harika olacaktır.. Tabii ki bunları anlatırken ve yaparken, mümkün olan herşeyi fiziksel olarak da uygulamak gerekiyor..

Örneğin; sizin için bir hikaye yazalım hemen.. Tabii bu hikayeyeyi kızınıza anlatırken, sizin yaptığınız her hareketi yapmasını isteyin..

"Küçük kelebek sabah evden çıkmış ve hemen uçarak etrafta dolaşmaya başlamış (kollarınızı kanat gibi çırpın ve bulunduğunuz mekanda [salon ya da oda da ] koşarak daireler çizin... sonra sert bir rüzgar esmiş ve kelebek yere düşmüş.. (kendinizi yere bırakın).. etrafına bakınmış ve kanatlarını ve bacaklarını oynatmış (yerde kollarınıız tekrar kanamtış gibi çırparken bacaklarınızı da yüzerken yaptığınız gibi hareket ettirin).. sonra tekrar uçmak istemiş ama yuvarlanmaya başlamış... (yere yatın ve yuvarlanın).. çok yorulduğu için biraz dinlenmiş ve tekrar uçmayı denemiş (kollarınızı ve bacaklarınızı tekrar çırpın).. bu sefer başarmış ve havalanıp annesine doğru uçmuş.. (kollarınızı çırparken kızınıza doğru koşun ve onu kucaklayın.. )...

Bu şu anda aklıma geldi.. ancak böyle ufak hikayeler yaratmak bazen vakit alıcı olabiliyor.. İnternete baktım benzer bir şeyler bulabilir miyim diye genellikle 3 yaş için bi iki site var açıklamalı oyun anlatan.. bir tanesi genellikle ritim oyunları içeriyor ve bu da drama çlışmaları için işinizi görür.. forum kuralları açısından sakıncalıolacağını tahmin ettiğim için sitelerin linklerini özel mesaj ile gönderiyorum.. umarım linklerdeki oyunlar yeterli olur.. eğer bir konuda takılırsanız ya da sorunuz olursa yine iletişime geçebilirsiniz :)

Şimdiden kolay gelsin :)

NOT: linkleri burada vermek durumundayım.. Sİtede yazdığım mesaj sayısı, özel mesajlarıma kısıtlama getiriyormuş .. henüz yeterli değilmiş.. umarım linkler forum kuralları ihlali içermiyordur.. Ancak benim de bu konuda yapabileceklerim kısıtlı maalesef.. yani sırf özel mesaj yazabilmek adına boş yazılar yazmak istemedim bir anda :) aşağıdaki linklerde bir kaç oyun verilmiş.. özelliklle ilk link tam aradığınız gibi olacaktır.. Kızını bu oyunlardan sıkılmaya başladığında tekrar buraya yazarsanız başka oyunlar üretebiliriz :)

http://www.okuloncesiforum.com/yaratici-drama/59005-3-yas-grubuna-uygun-drama-oturum-ornekleri.html

http://www.cerezforum.com/yaratici-drama-ve-etkinlikler/64375-0-3-yas-etkinlikleri.html
 
Son düzenleme:
Merhaba.. Tırım tırım aradım konuyu açmış mıyım diye ancak pek fazla ilgi olmadığı için biraz ağırdan almışım ve açmamışım.. o yüzden hemen kısa bir iki örnek yazacağım size..

Anladığım kadarı ile kızınızın bir sıkıntısı yok ve evde vakit geçirmek, bu vakti kaliteli geçirirken kızınızında birşeyler öğrenmesini sağlamak istiyorsunuz.. 2 yaş çok "ben" bir yaştır.. Bu yaş gurubundaki çocuklar genellikle herşeyin odağında olmak isterler ve çoğunluklukla da "ellerinde tuttukları şey onlarındır". :) Ama her ne hikmetse herşeyi de ellerinde tutmak isterler.. Bu yüzden yavaş yavaş öykülere başlamaki, hikayeler anlatmak hatta yazmak harika olacaktır.. Tabii ki bunları anlatırken ve yaparken, mümkün olan herşeyi fiziksel olarak da uygulamak gerekiyor..

Örneğin; sizin için bir hikaye yazalım hemen.. Tabii bu hikayeyeyi kızınıza anlatırken, sizin yaptığınız her hareketi yapmasını isteyin..

"Küçük kelebek sabah evden çıkmış ve hemen uçarak etrafta dolaşmaya başlamış (kollarınızı kanat gibi çırpın ve bulunduğunuz mekanda [salon ya da oda da ] koşarak daireler çizin... sonra sert bir rüzgar esmiş ve kelebek yere düşmüş.. (kendinizi yere bırakın).. etrafına bakınmış ve kanatlarını ve bacaklarını oynatmış (yerde kollarınıız tekrar kanamtış gibi çırparken bacaklarınızı da yüzerken yaptığınız gibi hareket ettirin).. sonra tekrar uçmak istemiş ama yuvarlanmaya başlamış... (yere yatın ve yuvarlanın).. çok yorulduğu için biraz dinlenmiş ve tekrar uçmayı denemiş (kollarınızı ve bacaklarınızı tekrar çırpın).. bu sefer başarmış ve havalanıp annesine doğru uçmuş.. (kollarınızı çırparken kızınıza doğru koşun ve onu kucaklayın.. )...

Bu şu anda aklıma geldi.. ancak böyle ufak hikayeler yaratmak bazen vakit alıcı olabiliyor.. İnternete baktım benzer bir şeyler bulabilir miyim diye genellikle 3 yaş için bi iki site var açıklamalı oyun anlatan.. bir tanesi genellikle ritim oyunları içeriyor ve bu da drama çlışmaları için işinizi görür.. forum kuralları açısından sakıncalıolacağını tahmin ettiğim için sitelerin linklerini özel mesaj ile gönderiyorum.. umarım linklerdeki oyunlar yeterli olur.. eğer bir konuda takılırsanız ya da sorunuz olursa yine iletişime geçebilirsiniz :)

Şimdiden kolay gelsin :)

NOT: linkleri burada vermek durumundayım.. Sİtede yazdığım mesaj sayısı, özel mesajlarıma kısıtlama getiriyormuş .. henüz yeterli değilmiş.. umarım linkler forum kuralları ihlali içermiyordur.. Ancak benim de bu konuda yapabileceklerim kısıtlı maalesef.. yani sırf özel mesaj yazabilmek adına boş yazılar yazmak istemedim bir anda :) aşağıdaki linklerde bir kaç oyun verilmiş.. özelliklle ilk link tam aradığınız gibi olacaktır.. Kızını bu oyunlardan sıkılmaya başladığında tekrar buraya yazarsanız başka oyunlar üretebiliriz :)

3 yaş grubuna uygun drama oturum örnekleri

0-3 Yaş Etkinlikleri

çok teşekkür ederim ilginiz için çok mutlu oldum:17:
 
bu konuyu açmakla ne kadar iyi etmişsiniz
benim 5 yaşında bi oğlum var
sürekli ağlamaklı bi ses tonuyla konuşuyor ve ağlamaya başlayınca susmak bilmiyor
sürekli canı sıkılıyor
çok çabuk sinirlenir buna karşın çok duygusal,alıngan ve hassas bi çocuktur
bi de bebekliğinden beri tuhaf korkuları var örneğin su borularından ses geldiği için tuvalete tek başına giremez
bana neler önerirsiniz
şimdiden teşekkür ederim...
 
Gerçekten çok güzel bilgiler. Sıkılmadan uzun uzun anlattığınız için öncelikle tebrik ederim ve çok teşekkür ederim. Eşimin yeğeni 2,5 yaşında konuşamıyor, kendi yemek yemiyor hatta katı olan şeyleri pek yemek istemiyor, adı söylenince bakmıyo vs. vs. Çocuğu bir kaç doktora götürdüler. Sadece 1 kurum A tipik otizm teşhisi koydu oda oransal olarak %40. Diğer kurumlar ve özel doktorlar, eğitimciler "otistik diyemeyiz yalnız gelişim eksikliği var" dediler. Hatta bir uzman 16 aylık bir çocuğun gelişim seviyesinde demiş. Yani şu anda normal bir çocuğun yapması gereken bir çok şeyi yapamıyor. Ancak bunun en büyük sebebi çoookk fazla televizyon izlemesi ve ailenin bireysel ilgisinin eksik kalması.


Şimdi zaten konuşamadığı için karşılıklı konuşma şeklinde aktiviteleri yapamıyoruz. Ancak konuşmaya teşvik etmemiz ve yardımcı olmamız, bu konuda eğitmemiz gerekiyor. Bu tip çocuklarda konuşma üzerine tavsiye edebileceğiniz oyunlar varmı? Verdiğiniz linkleri inceledim çoğu 3 yaşında ve konuşabilen çocuklar için uygulanıyor.

Eksik kaldığımız diğer konuları zaten özel bir merkezde eğitim de alarak tamamlamaya çalışıyoruz. Ancak biz evde Anne ve Babanın yaptırabileceği oyunlar ile destek olmak istiyoruz.
 
Tekrar merhaba..

Öncelikle geç geri dönüş için özür dilerim.. Zeynep hanım Özel mesajınıza özel olarak yanıt vermek isterdim ancak maalesef özel mesaj atamıyorum.. Henüz gerkeli mesaj sayısını doldurmamışım.. Bu sebeple yazdığım mesajı buraya yapıştırıyorum.. :

Merhaba zeyep hanım. Ben bu işin psikiyatri kısmındaki uzmanı değilim maalesef. Önce bunu hatırlatmak istedim. Benim bilgilerim sadece RAM e bağlı eğitim uygulama okuluında çalıştığım iki yıl ve bu yıllar içerisinde yaptığım ve hala yapmakta olduğum araştırmalara dayanıyor. Benim de bir oğlum var. 1 yaşında kendisi.. o da ismi söylenince bakmıyor ve aynen televizyon izliyor deli gibi. engel olamıyoruz.. maalesef onu da ben alıştırdım. Yalnız anne olmanın verdiği bir handikapla..

Fakat televizyon kapandıktan sonra aktiviteleri normale dönmeye başlaıyorsa ve kesinlikle, %100 otistik tanımı konmamışsa tavsiyem RAM raporu almayın.. Eğitim uygulama okuluna giderken normal okullara da gidiyordum ve size şunu anlatmak isterim.

RAM dan rapğor aldığınız zaman, öyle ya da böyle çocuğum OTİSTİk diyorsunuz.. Bu da, normal okula başlama yaşı geldiğinde, sicilinde gözükeceği içn otomatik olarak çocuğunuzu "KAYNAŞTIRMA" denilen gruba atıyor. Yani normal bir çocuk değil, zihinsel engeli var ama uyum sağlasın diye buraya geldi.. kategorisine ki o kategoriye girebilmesi için yani normal okula gidebilmesi için de RAM onayı istiyor MEB.. Oldu da MEB ve RAM kabul etti ve kaynaştırma olarak okula başladı diyelimi.. bu olay çocuğun ilerideki yaşantısını mutlaka etkiliyor.. Çünkü derslere yoğunlaşması ya da yoğunlaşmaması sınıf öğretmenin pek umrumda olmuyor.. şimdi bunu RAM e sorarsanız kabul etmezler ama öğretmenler odasındaki muhabettleri biliyorum MEB lerdeki ve bir kaç okula gittim tek okulla ilgili konuşmuyorum.. Genel olarak öğrenci kayanştırma öğrencisi ise sınav kağıdına bile bakmadan verilebilecek alt yasal not ne ise verip geçiyolar.. hiç bir şekilde çocukla (ders açısından) ilgilenmiyor öğretmenleri.. öğrenciler arasında da bir şekilde dedikodusu çıktığında (ki mutlaka çıkıyor) çocuk direkt dışlanıyor ya da her hareketi alay konusu oluyor.. Normal dedikleri çocuğun sordukları soru ile kaynaştırma öğrncisinin ki aynı bile olsa, öğretmenlerin verdikleri tepki mutlaka farklı oluyor.. Dediğiniz gibi burası TÜRKİYE.. :) yani yurt dışında kaynaştırma öğrencilerinin amacı gerçekten kaynaştırmadır ve sınıf öğretmeni her bir öğrenci ile aynı şekilde ilgilenmek zorundadır ama bizimkiler bezgin bekir biliyorsunuz.. Ayrıca ders açısından bu ve buun gibi sebeplerden dolayı gelişemezken sosyal olarak da üstüne bir sıfat yapışık kalmış oluyor ve tabii ki görünen sicilde kaynaştırma öğrencisi yazmıyor orası doğru ama düşünsenize çocuğun psikolojisini.. 8 sene boyunca o okulda kalacak.. sonrasında nasıl toparlar ki.. en nijhayetinde savaşmaktan vazgeçip "Ben zaten anlamıyorum" diyerek bırakması çok normal..

Televizyon hiç açmayın evde.. daha normal bir okula gidebilmesi için 3 senesi var.. ay itibari ile aşağı yukları kayıt zamanı belki size 1 sene daha bile kazandırabilir.. Buu rahatlıkla söylememin sebebi şu.. teşhis konulamamış.. Yani ortada fol yok aslında.. sadece çocuk yaşıtlarına göre bir iki olayı yapmıyor diye otistik diyip çıkabiliyorlar.. beyin aktivitelerinde veya kan tahlillerinde herhangi bir zihinsel geriliğe sebep olacak şey bulamasalarda işin kolayını böyle oluşturmuşlar..

eğer televizyondan hemen vazgeçemiyorsa ufaklık tavsiyem kısım kısım vazgeçirmeniz.. yani şu anda bir oturuşta 4 saat hiç kalmıyor mu.. 3.5 saat e indirin önce.. sonra 3-2.5-2 gibi gitsin.. bir de yaşı artık oyun saatlerine katılabilecek kadar büyümüş.. haftanın her günü birer saat oyun gruplarına götürün.. Etrafınızdaki anaokullarını araştırın.. mutlaka oyun grubu olan bir tane vardır.. kendi yaşıtları ile iletişime geçtiğinde farkı göreceksiniz..

Bebekler tabula rasa gibidir.. Ne koaysanız olnu alırlar. Bakın benim bebeğimde de başladık biz.. televizyondan koparıyoruz.. Ben hala yalnızın ve ev işleri yemek vs.. bir de arada nefes almak istiyorum tabii ama dengeye koymayı başardım şu anda.. yarım saat tv izliyosak yarım saat kesinlikle oyun oynuyoruz.. televizyon seyrettirmek istemiyorum mesela, ama oyun oynamaya da mecalim yok değil mi? hemen alıyorum ufaklığı dışarı çıkıyorum.. bırakıyorum çimenlerin üstüne debelenip duruyo .. biraz çimen yiyyo, biraz karıncalardan kaçıyor.. yaklaşık bir yarım saatte sokakta kalıyoruz yetmiyor üstüne bir de eve gelip su ile oynuyoruz.. küvetine su dolduruyorum deniz kenarı muamelesi yapıyoruz.. Yani sizin ufaklığa aktivite yaratın.. yaklaşık 3 - 3.5 yaşına geldiğinde de (bilemiyorum maddi imkanınız nedir ve eğer çok yok ise ve kocaeli -gölcük civarındaysanız ben seve seve yardım ederim) piyano dersi aldırın mümkünse.. yqalnız iş o aşamaya geldiğinde beni unutmamış olun lütfen ve tekrar konuşalım..

Şimdi sizden ricam öncelikle televizyonu kapatın.. ama ufaklığı sinrlendirmeden yani alışkanlıklarına göre günde yine belirli saat izlemesine izin verin.. sonra bir pekiştireç belirleyin.. televizyon dışında neden hoşlanıyor? mesela babasının bilgisayarını ellemekten hoşlanıyor olaiblir ya da zararlı olmayan bir yiyecekten.. birşeyleri yapmasını isteyin.. mesela adını söylemesini, ya da oyuncaklarını toplamasını. her olumlu hareketinin ardından pekiştireç verin.. yani ödülünü..

Bir süre RAM lardan uzak kalın.. mesela bir ay.. ve bu bir ay yoğun şekilde ufaklıkla ilgilenin, çalışın.. Özellikle konuşun.. konuşasını sağlayın.. anneye baımlı olması kötü bir şey dğeil.. bütün gün onu grüyor çocuk bu normal.. ama arkadaş edindirin. dediğim gibi oyun saati çok güzel bir aktivite bu konuda..

EEvde 2.5 yaş için oynanabilecek oyunları araştıracağım.. elimde bir kitap var adı 365 televizyonsuz aktivite gibi bir şeydi.. tam hatırlamıyorum şu anda.. :) benim ufaklık oradaki oyun yaşlarına gelmediği için bakmamıştım fazla.. fakat sizin için araştırır.. içindeki 2.5 yaş oyunları seçer ve jpeg olarak size yollarım.. kitabın küneysini de gönderirim almak isterseniz rahatlıkla bulabilirsiniz..

Öncelikle bu bir hafta televizyondan uzaklaşma ve oyun işi ile ilgilenin lütfen.. sonra bana tekrar geri dönüş yaparsanız çok sevinirim.. ben de size oyunları yollamış olurum..

Bir de burada babaya çok iş düşüyor.. işten gelir gelmez elini yıkayıp hiç birşeyle uğraşmadan ufaklıkla oynasın.. Yorgun olacak biliyorum ama bizim babamızda çok yorgun geliyor fakat yine de uyuyana kadar bebeğim babasıyla oynuyor.. televizyon izleyeceklerse de boş izlemiyorlar.. (bakın bunu atlamışım).. evet boş televizyon izlememek diye bir durum da var. Televizyon izlerken ona katılın.. "aa orada ağaçlar mı varmış" ne yapıyor şimdi o kız.. gibikonuşmaya teşvik edin bir yandan.. (yine de 3-4 saat oturtmayın - maksimum yarım saat oturabilise tv karşısında çok iyi)..

Bir de önemli olan çocuk televizyon görmediğinde, televizyon aramıyorsa inanın sadece sıkıntıdan televizyona sarıyor demektir..

unutmadan.. artık 2.5 yaşına gelmiş. birşeyleri talep etmeden sakın vermeyin.. biraz etraf batabilir ama mutfakta yemek yemesini sağlayın ve yemeği siz yedirmeyin. önüne koyun kaşıkla biraz çorba (mesela) ya da muhallebi.. eğer acıktı ise o kendi yesin onu.. (hala kendi yemek yiyemediği için tabii ki sonra siz karnını doyurun ama ilk açlığında hemen ihtiyacını karşılamayın .. kendi kendine yapmasını bekleyin).. ya da su mu istedi.. bardak ya da biberon ne kullanıyo0rsanız masanın üstüne koyun kendi içsin.. ellemeyin.. ağlayacak sızlayacak ama çaba sarf etsin (biberon kullanıyosanız bardağa geçin tavsiyesinde bulunabilirm mümkünse plastik bardaklar ile başlayın) .. ve kesinlikle ağlarım sızlarım ve tepinirim tepkilerine pabuç bırakmayın :)

Şimdilik yazabileceklerim bu kadar.. küçücük ekranda ve birazhızlı yazdım.. Umarım karışık olmamıştır fazla.. Malum benim de evimde bir canavar var:)

İçinizi ferah tutun.. panik yapmayın.. Önce evde, çocuğun zaten daha evelinden almış olması gereken ilgi ve eğitimi vermeye başlayın.. sonra değişikliklre bakın.. Velev ki A tipi dedikeri otistik bile olmuş olsa, kalıcı şekilde çocuğun geleceğini mühürlemeden evvel 6 aylık bir gecikmenin bu yaş itibari ile çok da "geç kaldık" durumuna sebep olacağını sanmıyorum.. Eğer öyle bile olsa aradaki fark bir şekilde kapatılır.. AMa dediğiniz gibi çocuğun geleceğini mühürlemenin geri dönüşü yok.. onlar her ne kadar var deselerde..

bir 6 ay ilgilenin .. bu hafta anlattığım gibi başlayın .. sonrasında kademe kademe değişiklikler ekleriz.. Hatta bir hafta geçmesini beklemeyin.. gelişmeleri ya da gerilemeleri yakaladıkça bana bildirin lütfen.. ben de bir program hazırlamaya çalışayım bu gece (gece diyorum maalesef çünkü oğlumun uyuması lazım önce).. Ama yine hatırlatıyorum.. Benim bu konuda resmi bir eğitimim yok.. Ben bir etnomüzikoloğum ve iki yıllık çalışma + araştırmalarımla konu hakkında uzmanlaştım.. ve asıl uzmanlığım çocuğun müzik ile tedavisi yönünde.. (ki bununla ilgili bir programda ayrıca hazırlayacağım) ... bir de gün içerisinde bana lütfen hoşlandığı sevdiği yaptığı şeyleri mümkün olduğunca listelerseniz sevinirim.. Mesajlarımı sürekli kontrol ediyor olacağım..

İçinizi ferah tutun.. Şimdiden kolay gelsin
 
Merhaba Karnur hanım. Öncelikle merak ettiğim bir şey yanıtlayabilirseniz sevinrim.. sonrasında davranışla ilgili bir sistem geliştirebiliriz..

Çocuğunuz anaokuluna gidiyor mu? Gidiyorsa orada da durumu aynı mı?

Cevabınızı bekliyorum :)
 
Size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bu kadar yoğunluğunuzun arasında detaylı ve samimi bir şekilde yardımcı olmaya çalışmanız beni çok mutlu etti.

RAM konusunda pazartesi günü kurumda randevumuz vardı. Mesajımda da bahsetmiştim. Bağlı bulunduğumuz ilçedeki RAM müdürü sağolsun gayet anlayışlı bir şekilde sorularımızı cevapladı ve ilgilendi. Onlarda bir kere bu siciline işleyecek, silinmeyecek diyor. Ama bizim aldığımız rapor özel eğitim alabilmesi içinmiş ve süresi 1 yılmış. Okul için eğer gerekli ise tekrar süreli bir rapor çıkarılıyormuş. Ancak çocukta düzelme olursa bu raporu vermiyoruz ve normal çocuklar gibi o da okuluna devam edebilir dediler. İşin piskolojik kısmını bizde düşündük. Hatta aile açıcından da bu bir handikap çünkü ilerleyen günlerde okulda bi problem yaşasa "bizim çocuğumuz zaten A tipik otistik" diyip sorunun üstünü örtmeye gidebiliriz.

Sonuç olarak RAM in verdiği bilgi doğrultusunda anne ve baba bu raporu çıkarmaya şu an için kararlı. Ve bu rapordan sonra hergün 1 er saat bir özel eğitim merkezinde eğitim almaya başlayacak. Ayrıca haftanın bellirli günleride 2-3 saatlik oyun gruplarına katılacak.

Televizyon konusunda sıkıntılı bir durum çok şükür yaşamadık. Yani 2 haftadır televizyon kapalı ve işler gayet yolunda. Hatta o günden beri çok büyük değişikliklerde gözlemliyoruz. Yeni oyunlar öğreniyor, yeni yeni kelimelerle bişeyler anlatmaya çalışıyor. Buda tabi bizi acayip mutlu ediyor.

Sizin bahsettiğiniz kitabı internette buldum. 365 Televizyonsuz Etkinlik güzel bir kitapmış ama sitelerin stoklarında ne yazık ki kalmamış. Sanırım eski bir kitap ve artık satışı yapılmıyor. Yani sizin kitaptan gönderebileceğiniz etkinlikleri dört gözle bekliyorum. Hatta buraya ortak bir ekleme yapabilirseniz (nasıl olduğunu bilmiyorum ama bazı arkadaşlar resim falan paylaşıyorlar.) herkes faydalanabilir diye düşünüyorum.

Tabi birde anne-baba-abi ile ev içi bir programa ihtiyacımız var. Yani özellikle baba çalıştığı için çok fazla ilgilenemiyor. Ama bununda %100 değişmesi şart ve bunun için yönlendirici bir program çok işimize yarar. Sizin tavsiyelerinizle böyle bir program çıkarabileceğimizi düşünüyorum.

Evet önümüzdeki 6 ay çok önemli. Çünkü bizim amacımız bu 6 aylık süreçte tuvalet eğitimi, konuşma (çok seri olmasada) ve yemek yiyebilme gibi konuları çözersek direk yaşıtları gibi kreşe başlatmak. Tabi geri bildirim alabilirsek. Panik durumunda değiliz ama "geç kalmış" olmamak için elimizden geleni hızlı bir şekilde yapmaya çalışıyoruz.

Yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Mesajlarınızı merakla bekliyorum.
 
Tekrar Merhaba Zeynep hanım. Öncelikle geri dönüşünüz için ben teşekkür ederim. Verdiğiniz haberler umut vadedici.. Ben yine de iki haftalık televiztyon kapatma eyleminden sonra gördüğünüz gelişmelere istinaden ufaklığın pek de birşeyi olmadığına inanıyorum hala :)

Madem aşağı yukarı bir program belirlenmiş, şimdi evde benim önerebileceklerime gelelim..

http://www.kadinlarkulubu.com/engelleri-birlikte-kaldiralim/609139-muzikle-tedavi-2-ritim-i.html

yukarıdaki linkte bulunan çalışma, ufakluığın matematik zekasını oldukça geliştirecek.. Çalışmanın yoğunluğunu mutlaka ve mutlaka burada belirtilen şekilde yapmazk zorunda DEĞİLSİNİZ.. çalışmaların süreleri uzatılabilir ya da ulaştığı doğru sayısına göre kısaltılabilir ki böylelikle sıkılmasını engelleyebilirsiniz..

Bunun dışında aşağıdaki alıntı yine bu başlık altından başka bir annenin derdi için yazılmıştı.. Konuşma sorunuile ilgiliydi.. bu çalışmaları da ufaklıkla yapabilirsiniz.. özellikle drama çalışması onun için oyun gibi de olacaktır..

bunun dışında bir de kendini ifade edecek kelimeleri bulamıyor olabilir. Onun çözümü en basidi aslında.. Hani küçüklüğümüzden beri bize kitap okuyun derler ya.. İşte o kitabı siz okuyacaksınız.. Öncelikle bir hikaye kitabı ile başlayın.. Burada elnizde resimli bir kitap olması çok önemli.. mesela pamuk prensews ve yedi cüceler olabilir. resimleri onun da görebileceği şekilde kitabı ona okuyamaya başlayın.. "Hikayeyi biliyorum ve ben anlatırım" yanılgısına düşmeyin.. Bunun iki sebebi var.. birincisi olayın ikinci aşaması için kitaba ihtiyacınız var.. İkincisi; zaten bir kelime eksikliği varsa çocuğunuzun çektiği, evde sizin kullandığınız kelimeleri anlamıyor ya da anlamlandıramıyor oluşundandır.. kitapta hem sizin günlük konuşmalarınızda olmayan kelimeler olacak hem de resimlerle bunu pekiştirmiş olacak.. Bu çalışmanın ikinci kısmında çocuğunuzun hikayeyi aşağüı yuları öğrendiğini düşündüğünüz anda (mesela 10 okuyuştan sonra) okuma sırasının ona geldiğini söyleyin.. iki ihtimal var ya evet diyecek ve aklında kaldığı kadarı ile kafasından uydurmaya başlayacak (ki iyi bir konuşma pratiği) ya da resimlere bakarak kendi hikayesini yazacak (ki bu daha iyi).. Her şekilde, hikayeyi anlattığı sürece sürekli konuşması gerekecek.. daha sonra kitap sayısını arttırabilirsiniz ve çocuğunuzdan bunları size okumasını talep etmeye devam edebilirsiniz..

Eğer sorun tamamen diyalektik bir sıkıntı ise.. yani yarım konuşma olsun olmasın kelimeleri söylemekte zorlanıyorsa o zaman tiyatral çalışma olan dramalı ve dramasız kelime çalışmalarına başlamak gerekecek..

Bunu da ayrı bir konu olarak açacağım ancak size ilk önce şu çalışmayı tavsiye edebilirim.

Yaşı itibari ile çocuğunuzu karşınıza alın.. Bir hikaye uyduralım sizin için.. mesela;

Karlı bir kış günü (burada ellerinizi soğukmuş gibi ovuşturup "dırrrrrrrr" sesini çıkarın), (oğlunuzun adını söyleyin - örn; Ahmet [diyeyim ben]) Ahmet kardan adam yapmak için bahçeye koşmuş (yerinizde koşun ve koşarken "pat pat pat" diye ağzınızdan ses çıkarın), karları bir araya getirmiş ve bir kar topu yapmış (söylediğiniz herşeyi göstermeye devbam edin).. daha sonra kartopunu büyütmülş büyütmüş büyütmüş.. en sonunda kardan adamını bitirmiş ve önce burnunu sonra gözlerini sonra da kollarını takmış.. ama hemen bir rüzgar esmeye başlamış ("vuuuuuvvvv") sonra yağmur başlamış (ellerinizi dizlerinize vurun ve "pıt pıt pıt" diye ses çıkarın" .. Ahmet'in kardan adamı erimiş, göl olmuş (kendiniz yere bırakın)..

Bu çalışmadaki pek çok ses, oğlunuzu kelime çalışmalarına geçirmeden evvel yapacağımız ısınma aslında.. hareketler ve hikaye ise sadece odaklanabilmesini sağlamak için.. özellikle ve mutlaka sesleri onun da tekrar edip çıkarması gerekiyor..

Bundan sonraki aşama biraz daha eğlenceli (sizin için) maalesef daha sıkıcı (onun için).. tekerleme çalışması..

İlk önce basit bir tekerleme ile başlayın.. Mesela; "Bir cam, İki cam, Üç cam, Dört cam, Beş cam, Altı cam, Yedi cam, Sekiz cam, Dokuz cam, On cam, Bu da benim amcam."

Yukarıdaki tekelermeyi çalıştırırken dikkat edeceğiniz hususlar:

1- Tekerlemenin lik kısmındaki kelimeler genellikle birer heceli.. iki ya da daha fazla hece denk geldiğinizde heceleri ayırtarak söyletin

2- Kesinlikle ve kesinlikle ses ve harf olarak ağzıdnan tam çıkmamış heceyi kabul edip geçiş yapmayın.. doğrusunu söyleyene kadar tekrarlatın.. iki ve daha fazla olan hecelerde, hecelerden sonra kelimeyi düzgün söyleyene kadar tekrar yaptırın

3- Mutlaka pekiştireç kullanın.. Ancak yaş itibari ile alıştırma sonunda vereceğiniz pekiştireç ilgisini çekmeyebilir.. Bu yüzden sevdiği bir meyveyi kullanabilirsiniz.. Örneğin muz. Muzu dilimlere ayırın ve her dosdoğru söylediği hecenin ardından bir dilim verin..

Yaşı küçük ve bu tarz bir oyuna sizinle alışık olmayabileceği için ilk denemelerde tekerlemenin tamamını çalışamayabilirsiniz bunun için 1-2 dakikalık kısa sürelerle başlayın.. mesel yukarıdaki tekerlemede ilk gün 1 den 5 e kadar çalışın ama bunu günde iki kere tekrarlayın.. br hafta böyle devam edip ikinci hafta ikinci yarsını çalışabilirsiniz.. ikinci hafta, ikinci yarıyı çalışırken günde 3 çalışmaya çıkartın ama çalışmanın birinde ilk haftaki ilk yarıyı tekrar edin ve böylece 3. hafta geldiğinde tekerlemenin tamamını çalışıyor olaiblirsiniz..

Ancak yine dediğim gibi çalışma ile ilgili haftasal değişiklikler tamamen ufaklığın ilerleyişine göre değiştirilebilir.. Bu çalışmaları bir süre uygularsanız sevinirim.. Daha sonra, çalışmalar mutlaka bir noktada yetmemeye başlayacaktır.. Bu noktada beni tekrar bilgilendirirseniz sevinrim. Böylece çalışma içeriklerini değiştirebiliriz..

Bunlar dışında;

http://www.kadinlarkulubu.com/engel...lim/604896-muzikle-tedavi-1sakinlestirme.html

yukarıdaki linkte verdiğim parçalar ufaklığın odaklanma süresinin uzaması ile ilgili yardım edebilecek parçalar.. Bunlar dışıdna bir liste daha hazırlamaya çalışırım.. Bunları internetten kolaylıkla bulabilirsiniz.. Hepsi birden olmasına gerek yok.. ilk başta 2 - 3 tanesi de yeterli oalbilr.. daha sonra değiştirebilirsiniz..

Kitap işine gelince; maalesef scanner da vakit geçirebilecek durumum pek yok... ancak benim ufaklık uyurken telefona resim olarak kaydedebilrim.. bu başlık altında pek çok kişinin dikkatinden kaçabilir bu yüzden yeni bir forum sayfası olarak resimleri atarım.. daha sonra linkini tekrar buraya mesaj olarak yollarım böylece rahatlıkla bulabilirsiniz..

Çalışmalarla ilgili aklınıza takılan bir şey olursa mutlaka yardımcı olurum..

Şimdiden kolay gelsin..
 
okanneci ve zeyyneep buradan ikinize de ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Zeynep'e, benim 2 yasındaki oğlumun durumu ile tamamen aynı durumda olan yiğenini anlattığı için okanneciye da güzel cevapları için teşekkürler.ben de otizm süphesiyle nerdeyse 1 yıldır arastırmalar yapıyorum ama netice alamıyorum. küçük bir sehirde yasadığımdan çok fazla imkanım da yok.çevre illerde gittiğimiz uzmanlar çocuğumun kesinlikle otizm olmadığını kreşle 5-6 ayda yaşıtlarını yakalayacağını söylüyorlar. ama özellikle forumda otizm başlığını okuduğumda çocukları benimle aynı durumda olan annelerin çocuklarına atipik otizm tanısının konulduğunu, karmakarışık eğitimleri, diyetleri vs. okuyup umutsuzluğa kapılıyorum. benim oğlumdaki durum da zeynep'in anlattıklarıyla aynı, 10-15 anlamlı kelimesi var.tabi konuşmuyor komutların çoğunu anlamıyor. bunun yanında anne bağımlılığı ileri derecede.ben çalışıyorum bakıcımız var.ben evde yokken de ona bana yaptığı gibi yapışıyormuş, tabiri caizse nefes aldırmıyormuş.kendi başına 5 dakika vakit geçirmez hemen sıkılır bana yapışır. yabancı bir eve gidince 15-20 dk ağlar sonra da kucağımdan inmez bize biri geldiğinde de aynısını yapar. yaşıtların fazla sevmez ama kendinden 4-5 yaş büyükleri çok seviyor. parkta bile hiçbir oyuncakla 5-10 dk.dan fazla ilgilenmez. tv.den başka ilgisini çeken bir sey yok onu da kısıtladık çok mecbur kalınca açıyoruz. tv.de de sadece reklamları izler, başka şeylerle fazla ilgilenmez. özellikle anne bağımlılığı, yabancılardan hoşlanmama ve dikkat eksikliği konularında bana neler önerirsiniz.şimdiden teşekkür ederim...
 
Merhaba;

Genel olarak formun bu kısmındaki şikayetlere bir göz gezdirdim.. Davranış bozuklukları, bebeklikten itibaren çocuklarda sıklıkla karşılaşacağımız sorunlar oluyor.. İyi bir eğitim vermek tabii ki istiyoruz ama odaklanamayan, hırçın ya da sinirli bebeklerimiz (yaşı ne olursa olsun) ne yapmalıyız? Tabii ki profesyonel yardım bir seçenek.. Hem de önemli bir seçenek.. Ama tek başına yeterli mi?

Bence hayır.. Çocuğunuz haftada bir gittiği psikolog ile belki bir çok şeyi çözmeyi başarır ancak aslolan evde geçirdiği zamandır her daim..

Müzik ile tedavi, terapi ve eğitim vermek her annenin yapabileceği bir şey..

Eski zamanlardan beri müzik ile pek çok tedavi yapılmış (internette "müzik ile tedavi" olarak aratırsanız pek çok yazı bulabileceksiniz.. Ancak bu ülkemizde maalesef aktif olarak uygulanmıyor.. Ben mental çocukların tedavisinde bunu denedim; doktor değilim Etnomüzikoloğum.. Uygulama okullarında ki orada çocuklar ağır ve orta mental oluyolar, müzik dersi verirken neler yapmalı sorusuna çözüm ararken denk geldim bu aktif kullanıma.. Sonra fark ettim ki mental rahatsızlığı olan olsun ya da olmasın her çocukta işe yaramakta.. Üstelik yaşı ne olursa olsun..

Öncelikle sıkıntılardan ilki ile başlayalım.. Odaklanma sorunu.. Hemen ve derhal bir müzik dersi başlatılmalı çocuğa.. Mümkün ise eve alınabilecek bir çalgı ile.. Yani evinizde bir piyano yok ise çocuğa piyano dersi aldırmanızın bir anlamı yok.. çocuğunuz için haftada bir gittiği psikiyatristten bir farkı kalmayacak çünkü.. çocuğunuz profesyonel müzisyen olmayacağı için (zira kurslar ya da özel derslerle çok fazla umut yoktur bu konuda) eve alabileceğinz bir çalgı ile başlatabilirsiniz bu derslere; Gitar, Keman ya da Flüt gibi..

Müzik derslerinin odaklanma konusunda nasıl bir faydası olacak?

Müzik icra etmek beynin odaklanması ile mümkün olur.. Odaklanma sorunu yaşayan çocuğunuz bilinçsiz olarak beynini odaklamaya başlamak zorunda kalacak.. Böylece dersler ilerledikçe odaklama süresi de artacak.. Tabii ki başta odaklanma sorunu yaşamayan bir çocuk kadar aktif olarak ders verilemeyecek.. Bu sebeple kimden ve nasıl ders aldırıyorsanı aldırın mutlaka ders veren kişiye bunun tedavi amaçlı olduğunu söyleyin.. Ayrıca ders veren kişilere kesinlikle söylemeyin (çünkü her ders veren bunun anlamını bilemez ve tabiri caiz ise "yayar" ) ama çocuğunuzdan da ciddi bir performans beklemeyin.. Yani bir kursa götürürseniz çocuğunuzu yıl sonunda diğer çocuklarla aynı performans da eserler çalamayabilirler (daha yavaş ilerleneceği için parça seviyeleri de daha düşük olacaktır).. Ancak siz yine de gurur duyun ve destekleyin çocuğunuzu bu konuda..

Konuşma ile ilgili sorunların çözümüne müzik ile yardımcı olunabilir mi?

Tabii ki evet.. Aslında müzikten ziyade tiyatral eğitim desek belki daha iyi olacak.. çocuğunuzu karşınıza alıp drama ile tekerleme çalıştırmaya başlamlısınız (eğer altında yatan psikolojik bir sebep ise bunun tedavisni zaten psikolog ile görüyor olacaksınız..).. bu sadece antreman gibi .. Tabii ki tekerlemelerin br anda söylenmesini beklemek çok mantıklı dğeil ancak ritmik bir çalışma ile kısa zamanda bu halledilebilir bir durum...

Hırçın ya da huysuz çocuklarımız için ise kesinlikle müzik ile tedavi tam tanımıyla uygulanmalı.. Özellikle Re minör tonlarındaki eserlerin (ki yapılan araştırmalarda bunlar balinaların çıkardıkları tondur), çocukların sakinleşmesine yardım ettiği biliniyor.. Bunu yanı sıra biraz daha müzik ile iligilenenlerin aşina olbileceği yavaş tempolu ve minör tonlardaki diğer eslerde kullanılaiblir.. eğer arzu eden olursa karma bir listem var burada yayınlarım yavaş yavaş..

Müzik ile terapi, tedavi ve eğitim hakkında yazacağım çok şey var.. ancak bu sadece bir bilgi bombardımanı olur..

İsterseniz bu başlık altına bebeğiniz (yaşı ne olursa olsun) ile ilgili sorunlarınızı yazın ben de müzik ya da drama ile bunların ne kadarı ile başa çıakbiliriz, nasıl başa çıakbilirz onları yanıtlayayım..

Not: Müzik ile tedavi de kişisel deneyimlerim olmasına rağmen tabii yoğun ve ağır sorunlarda, aynı zamanda bir psikolog ile de görüşmenizde fayda olacaktır..

İyi günler dilerim..

Öykü Kanneci

Teşekkürler bilgilendirme için.
 
okanneci ve zeyyneep buradan ikinize de ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Zeynep'e, benim 2 yasındaki oğlumun durumu ile tamamen aynı durumda olan yiğenini anlattığı için okanneciye da güzel cevapları için teşekkürler.ben de otizm süphesiyle nerdeyse 1 yıldır arastırmalar yapıyorum ama netice alamıyorum. küçük bir sehirde yasadığımdan çok fazla imkanım da yok.çevre illerde gittiğimiz uzmanlar çocuğumun kesinlikle otizm olmadığını kreşle 5-6 ayda yaşıtlarını yakalayacağını söylüyorlar. ama özellikle forumda otizm başlığını okuduğumda çocukları benimle aynı durumda olan annelerin çocuklarına atipik otizm tanısının konulduğunu, karmakarışık eğitimleri, diyetleri vs. okuyup umutsuzluğa kapılıyorum. benim oğlumdaki durum da zeynep'in anlattıklarıyla aynı, 10-15 anlamlı kelimesi var.tabi konuşmuyor komutların çoğunu anlamıyor. bunun yanında anne bağımlılığı ileri derecede.ben çalışıyorum bakıcımız var.ben evde yokken de ona bana yaptığı gibi yapışıyormuş, tabiri caizse nefes aldırmıyormuş.kendi başına 5 dakika vakit geçirmez hemen sıkılır bana yapışır. yabancı bir eve gidince 15-20 dk ağlar sonra da kucağımdan inmez bize biri geldiğinde de aynısını yapar. yaşıtların fazla sevmez ama kendinden 4-5 yaş büyükleri çok seviyor. parkta bile hiçbir oyuncakla 5-10 dk.dan fazla ilgilenmez. tv.den başka ilgisini çeken bir sey yok onu da kısıtladık çok mecbur kalınca açıyoruz. tv.de de sadece reklamları izler, başka şeylerle fazla ilgilenmez. özellikle anne bağımlılığı, yabancılardan hoşlanmama ve dikkat eksikliği konularında bana neler önerirsiniz.şimdiden teşekkür ederim...

Merhaba Melike hanım .. :) Asıl ben teşekür ederim fikirlerimi ve çalışmalarımı kayda değer bulduğunuz için. Öncelikle, "uzmanlarda otizm ile ilgili herhngi bir belirti bulamadı" dediğinz çin rahatlıkla söyleyebilirim ki çocuğunuz sadece ilgiye muhtaç. :)

Kanımca, siz işe başladığınızda, gidiş gelişinizle beraber yaklaşık bir 12 - 13 saat uzak kalmış olmalısınız bebeğinizden.. Bu ilk uzak kalış bir şekilde terkedilme korkusuna sebep olmuş olabilir. Benim bebeğim 9 aylıktı. sadece 5 saatlik bir ayrılığımız oldu.. okula gittim iki saat ders verdim ve geri geldim.. daha sonra yemek yaptım ve ondan sonra bebeğimi kucağıma aldım.. İnanın 1 hafta boyunca gece gündüz kucağımda kaldı ve yanımda uyudu.. Bizim şansımız hem bebeğim ufaktı hem iş geçici idi hem de haftanın her gün değildi.. O yüzden, bu terk edilme hissi uzun sürmedi..

Benim size tavsiyem, oğlunuzu bir pedagog a götürün.. Oturup hep birlikte konuşun Eğer orada sıkılacağını düşünüyorsanız pedagog ile siz konuşun.. Onların tabii ki sistemleri ve verdikleri fikirler daha yönlendirici ve işleyişi ispatlanmış olacaktır.. Bunun dışında anlattığınız tüm "sorun"ların aslında sorun olduğunu düşünmüyorum .. bunlar sadece "Benimle ilgilenin" sinyalleri..

Tabii ki ilgilendiğinizi yazmışsınız.. ve aslında yetiyor olması lazım ama sanırım ufaklık o ilgiyi tam zamanlı istiyor.. Bİr de anladığım kadar ile henüz oyun saatlerine başlamamış.. yani etrafında yaşıtı yok ve aslında bakıcınız da onunla onun anlayabileceği şekilde oynamaya eğitimli biri dğeil ise epey canı sıkılıyor olmalı gündüz..

Bakcınızla konuşup, ufaklığı oyun saatlerine götürmesini rica edi.. onu heveslendirin derim ben. çanta defter ve güzel bir okul.. Daha sonra yavaş yavaş başlamanızı tavsiye ederim.. Ben kendi oğlumda da aynı şekilde yapıcam.. Bu yüzden bakıcınız önemli.. zira o götürüp getirecek demek oluyor bu..

Örneğin haftada bir - iki saat ile başlayıp kademe kademe arttırın.. başka çocuklarla vakit geçirmek onun için eğlenceli olacaktır.. tabii ki pedagogunuza danışın belki günde bir saat daha uygun olur.. onu birlikte karar verirsiniz..

Bunun dışında, kendi profesyonel görüşüm yine müzik dersleri oalcaktır ama ufaklık çok küçük.. ve maalesef çok dkkatli çalışılması lazım.. ritim çalışmaları, kelime çalışmaları ve hatta belki vurmalı çalgılarla yapılan dramalar işe yarayacaktır.. bunları daha evvelki yazılarımda anlatmıştım.. nasıl olamaları gerektiği ve nasıl gelişmeleri gerektiğini.. Ancak dikkatli ve kontrollü yapılması gerekmektedir..

Yabancılarla anlaşamamasına gelince :) benim oğlum şu anda 14 aylık.. ve kesinlikle yabani :) e kimseyi görmüyor.. çok normal herkesi yadırgaması.. muhtemelen aynı sıkıntı sizde de var.. eminim ki ufaklık sadece her gün gördüğü insanlara yanaşıyordur.. bu konuda endişelenmeyin lütfen..

Pedagogunuzla konuştuktan ve nasıl bir yol haritası çizceğinizi kararlaştırdıktan sonra beni bilgilendirirseniz ben de size ve ufakluığa bir çalışma ve dinleti programı çıkarabilirim..

Şimdiden Kolay gelsin :)
 
merhaba okanneci,
öncelikle aciklayici bilgileriniz icin tesekkürler.benim de acizane bir sorum olacak
kizim 15 aylik iken zor bir hamilelik dönemi gecirdim ve 2 yas 2 aylik oldugunda yeni bir kardese sahip oldu
tabi ki bu yasa kadar pek disari cikmadi sürekli evdeydi ve herseyi aglayarak elde ediyordu
2.5 yasinda yuvaya vermeye karar verdik egitmenle tek basina gayet güzel anlasti ama yuvadaki cocuklara yaklasmadi sürekli agladi
yuvanin müdürü de kizimin anneden ayrilmak icin henüz hazir olmadigini söyledi ve 3 yasini gecince yine baslamamizi tavsiye etti
kizim 2 ay sonra 3.5 yasinda olacak.yaklasik 2 aydir yuvaya basladik yine ayni sorun egitmenle yalniz kaliyor ama gruptaki diger cocuklar geldiginde durmak istemiyor. 2 aydir sadece son 2 haftada yarim saat onu yuvada yalniz birakiyoruz onda da yuvayi baslarina yikiyor.hic susmadan ya da cok kisa bir süre sustuktan sonra sürekli agliyor ve beni istiyor
bu arada biz yurtdisindayiz tabi bir de dil sorunu var egitmenler yabanci.ama baska türk cocuklari da var
kizim yasina göre konusmasi biraz geri kaldi
halen kendi adini,yada aileden birinin adini söyleyemiyor
cümle kuruyor ama bebek konusmasi seklinde
istedigi seyi ya aglayarak,ya da hareketlerle ifade ediyor
ne yazik ki okul hayati icin yuvaya gitmesi ve bu ülkenin dilini ögrenmesi gerekiyor
faydasi olur diye yuvada anlastigi bir cocugu bize davet ettim evde gayet güzel oynadilar
ama sabah yuvaya gittigimizde cocugun yüzüne bile bakmadi ve yine cilgin gibi aglamaya basladi
isin kötü tarafi hic bir seyle susmuyor
ne bir oyuncak, ne bir arkadas hicbir sey onu susturamiyor
lütfen bize acil cevap verebilirseniz cok seviniriz
simdiden tesekkürler
 
Back