Toplumdaki İnsanlara Karşı Çok Öfkeliyim.Sosyofobik miyim?

Bu aralar sadece tespit insanıyım, çözüm sunasım gelmiyor...Belki bir süre sonra olaya farklı gözle bakıp çözüm bulmak amaçlı da yazarım...
 
mesajlarınızı okudum, bir kere kendinizi çok iyi ifade etmişsiniz. yazdıklarınız durumunuzu, derdinizi açık açık ortaya koymuş. bu birçok insanın sahip olmadığı bir yeti. ayrıca mesajlarınızdan anladığım kadarıyla, her şeyi enine boyuna düşünen, ince ruhlu ve merhametli birisiniz, aynı zamanda da eğitimlisiniz. ben sizi çok iyi anlıyorum. benim babam da, aynı sizinki gibi, her ama her şeye öfkelenen, kendi bakış açısının dışında kalan her şeyi eleştiren, yargılayan, tatillerde bile stresli kısacası insanın ömründen ömür çalan biridir. ama bunu asla kabul de etmez, değişmeye de yanaşmaz. her neyse, babalarımız benzer ve ben de sizin anlattığınız duruma çok yakın şeyler yaşıyorum. hayvanlara, haksızlık gören insanlara, başına bir iş gelenlere, ezilenlere, yaşlılara ve zor ya da kötü durumda olan neredeyse herkese müthiş bir şefkat ve ilgi beslememe rağmen kaba, bencil, küstah, kıskanç insanlara büyük bir nefret duyuyorum. açık konuşmak yerine laf sokanlar/ima edenler, gereksiz yere her şeyi merak edenler, bencil sürücüler ve yayalar, dedikoducular, bir şeyi kibar yoldan ifade etmek varken kaba konuşanlar, kapıyı vurmadan girenler vs. nefretime mazhar olan çok insan var çok. ama ben daha çok içime atıyorum. gerçi yeni yeni yanlış yapana yanlışlarını söylemeye de başladım. bu ülkede yanlış olan ve bununla prim yapan çok insan var. doğruluk/düzgünlük takdir gören bir şey değil ne yazık ki. çok uzun yazdım kusura bakmayın ama size (ve kendime) ne önereceğimi bilemedim?
 

Aslında şu olmaktan şikayetçi olduğumuz şey insan olmanın tanımı değil de ne? İnsanız, duyarlıyız ama bu özellik, olması gereken birşeyken bize yük oluyor artık değil mi?? Yani bir insan iyi bir çocuk yetiştirmek istese şu sizin de yukarıda saydıklarınızı öğütler değil mi? Öyle birisi olsun diye uğraşır...Ben öyle birisi oldum ama bu yükün altında kaldım...Sürüden ayrıldıkça kurt kapıyor.Sırf bu yüzden çok uğraştım ergenliğim boyunca, dakik olmamayı öğrenmek için, vefasızlığı öğrenip uygulayarak başkalarından sürekli ahde ve dosta vefa beklememek için...Çünkü kendim yapınca karşıdan da bekliyordum, bekleyince hesap soruyordum, sorunca da ilişkilerim bozuluyordu.Arkadaşsız kalmıyordum ikide bir...Adını da kusursuz dost arayan dostsuz kalır koymuşlar ya, gel de anlat derdini.... Artık zor olsa da ben de cevapsız çağrıları geri aramıyorum artık.Soran da olmuyor zaten neden aramadın diye... Sorana da benim aldığım cevabı copy-paste: Haaaaa, unutmuşum yaaa, sonradan hatırladım

Başkalarına benzemedikçe, benzerlerimi görmedikçe dünyanın bana göre bi yer olmadığını idrak ediyorum, ve bu sayede ölüm korkum azaldı.Gideceğim yer daha güzeldir, orada sınav kağıtları alınmış olduğu için buradaki öküzlüklere izin verilmiyordur diye teselli ediyorum kendimi...Vermeeee, verme, akıl verme, huzur ver diye dua ediyorum artık ben kendim için, aynı Tarkan gibi.
 
Son düzenleme:
Bu durum bende de söz konusu. İnsanların yaptıklarına karşı dehşet bir tahammülsüzlüğüm var. İstiyorum ki ben tahammül edeceğime, onlar tahammül etmem gereken şeyler yapmasınlar. Kimse kusursuz olmaz derseniz, bence bunun adı kusursuzluk bile değil. Bazı değerler insanın demirbaşı olmalı. O değerler yoksa, bence ortada söz konusu bir insan da olamaz. Bencil ve düşüncesiz olmamak, yalan söylememek, yüzsüz olmamak, formaliteden hareketler yapmak yerine samimi olmak o kadar zor mu? Bunlar kabullenilebilir kusurlar değiller benim gözümde, olmazsa olmazlar. Nasıl ben hiç bir canlıya zarar vermiyorsam, kimsenin hakkını yemiyorsam, insanların rahatsız olup olmayacaklarını düşünerek hareket ediyorsam, üzerime düşenleri yapıyorsam, içimden geçenlerle söylediklerim aynıysa, benim de aynı şeyi beklemeye hakkım yok mu?

Etrafımdakilere bakıyorum; onların da birbirlerini oldukları gibi kabullendikleri yok aslında. Benden farklı olarak yaptıkları tek şey; canlarını sıkan şeyleri insanların yüzleri yerine, arkalarından söylemeleri, iki yüzlülükle de olsa ilişkilerini devam ettirmeleri. İş ilişkisi olur, arkadaşlık olur...vs Bunları görmek bile midemi bulandırıyor, etrafımda bu tür ilişkiler olacağına hiç olmasın diyorum, düşüncelerimi direkt yüzlerine söylüyorum. Neticede de asosyal, sorunlu ve mükemmeliyetçi ilan edilen de ben oluyorum. Benim normalim, çoğunun anormali :44: (Kaç gündür dilime dolanan bu şarkıyı da, ben ve benim gibi düşünenlere ithaf ediyorum; Ooo biri anlatsın hemen nedir bu normal? /Ooo canım sıkıldı artık yoksa ben miyim anormal? )

Ne yapmalıyım bu durum da, çoğunluğa ayak uydurayım diye kendimi mi bozmalıyım? Sesimi çıkarmayıp, seyrederek, iyi çocuğu mu oynamalıyım? Öyle olsa hayatın daha kolay olacağı kesin ama o zaman eminim kirlenmiş hisseder, kendimden de nefret ederdim.
 
Son düzenleme:
canım ben de aynı şekildeyim. dışardan çok sinirli bir insan gibi görünüyorum. normalde gayet huzurluyum, ancak işte toplum içinde sinirliyim hep. Mantıklı bir insan olduğum için böyle diyorum. Bunu bilmek rahatlatıcı ama yetmiyor işte .:26:
 
Ben de mizantropiyim sanırım

Bölümümdeki hiç kimseyle anlaşamıyorum daha doğrusu önce anlaşıyorum çok iyi oluyor aramız biriktiriyorum biriktiriyorum sonra bir yerden sonra nefret ediyorum
 
konunuzu okudum yanlız değilsiniz bende aynı dediğiniz gibiyim ama içimde cok ıyı bır yer var tabı hak edene normalde gergın ve sinirliyim bazı ınsanlara ama kım vurursa vursun yıkılmam kendı içimde bı okadarda güçlüyüm kendıme gaddar diyorum bazen cok sert oldugum zamanlar için bazende o yönüm olmasa ezilirdim diyorum hayatta :) yanı sizdenım bende
 
Ben oğlak burcuyum zaten burcumun özelliği olarak yalnızlığı sevmek var

Üniversiteye gelmeden önce böyle değildim ya her şeye rağmen psikolojimde daha iyiydi insanlara karşıda bu kadar sinirli değildim..
Ama geçen sene yaşadığım bazı arkadaş çevresi olaylarından sonra sanki göğsümün üzerinde bir ağırlık var ve ben birilerine bağırıp çağırdıkça nefret kustukça hafifliyorum ama sonra yeniden doluyor orası o dolma işlemi sürecinde yine sakinim mutluyum sonra yine kusuyorum nefretimi....
 

Ben üniversitede yine daha mutluydum.Nispeten ince, zeki ve alternatif düşünen insan çoktu sanırım, yalnız hissetmiyordum kendimi.
 
Ben üniversitede yine daha mutluydum.Nispeten ince, zeki ve alternatif düşünen insan çoktu sanırım, yalnız hissetmiyordum kendimi.

Benim şanssızlığım herhalde.. Bak mesela bir kaç örnek vereyim uzun olabilir ama ben mi haksızım?

Bir keresinde(daha ilk senemiz kalacağız hepimiz) dersi kaynatıyoruz kendi aramızda topluluk arasında niye çalışıp duruyoruz kalcaz zaten şimdi bu dersi dinlesek C alabilecek miyiz dedim.. Kızın teki bunu üstüne alınıyor ve benim dedikodumu yapıyor başka birine.. O başka biride bana gelip bizimle bir daha konuşma senin gibi birinden de kurtulmuş oluruz diyor

Gecemi gündüzümü beraber geçirdiğim hastalandığında aynı gece 3 defa okulun polikliniğine 2 defa da ambulansla hastaneye götürdüğüm arkadaşım bütün yaz beni bir kere olsun(kandillerdeki toplu mesajlar hariç) aramadı sormadı.. Ameliyat olduğumu face de başkasına yazdığımda öğrendi.. Veeeeee beni derslerin başlamasına 2 gün kala Ankaraya geldiğinde aradı napıyorsun dedi sanki ben onun sadece buradaki arkadaşıyım kendimi kullanılmış hissettim

Şu an ki arkadaşım ise derslere gelmiyor sürekli dersleri ana anlattırıyordu sadece bir kere ders konusunda yardım istedim beni ekti(!) uydurduğu bahane annem evde yok bize gelme hafta içi çalışırız.. Çalışmadık tabiki de...
Aynı hafta içi başka(benim iyi olduğum ders) sınav için beni eve çağırdı tabiki gitmedim sonra öğrendim ki hala annesi gelmemiş evde değilmiş (!) yine kendimi kullanılmış hissettim yardım etmedim...





ŞİMDİ ben mi haksızım nefret etmekte lütfen dürüst olun bunlar sadece bir kısmı...
 
Çoğunuz hala öğrenci misiniz bilmiyorum ama ben de inanılmaz asi herkesin mükemmel olmasını bekleyen aksi durumda deliren bir tiptim.Ama inanın iş hayatı insanı törpülüyor.Heleeee bir evlenin
kendinizi tanıyamıyorsunuz bazen kedi gibi oluyorsunuz çoğu zaman
 

Valla canım o kadar çok ki böyle ilişki, ben çok geç anladım ahde vefadır, inceliktir, bunlar sadece insanın kendisini üzen şeyler.Ben artık default olarak vefasız bi insanım, baktım karşı taraf değecek birisi, ben de o gizlideki vefa, samimiyet, dürüstlük özelliklerimi günyüzüne çıkartıyorum. İçten içe üzülüyorum tabii bu duruma ama dünyanında düzeniiii böyleeee Bu ara en takık olduğum şey de , birisiyle mailleşirken birden çat diye maillerin kesilmesi...Bi sonla bağlanmaz mı o mail? Bi hadi görüşürüz denmez mi Sohbet devam ediyor sanırken, çat diye bitiriyor karşıdaki..Aylar sonra da "haaa, bilgisayar kapandı yeeaaa, o an müdürüm bi iş istedi de sonra da unutmuşum.Ulan h.yvan, öyle çok önemliymiş gibi yana yakıla ediyodun sen o muhabbeti, ben de seni teselli ediyodum hani, aklımca yol yordam gösteriyodum dümbük, nasıl unutursun o muhabbetin ortasında olduğumuzu?? Sanırım teknolojik öküzlük de yeni sinir olacagım alan...Meşgule alıp sonra geri aramayanlar, maile cevap vermeyenler, muhabbetin tam ortasında haber vermeden ya da pat diye "ben çıkıyorum görüşürüz"cüleerrr,( uyuz, çıkacağın son saniyede mi belli oldu? desene 10 dakika içinde çıkcam diye baştan, ne dolgu malzemesi yapıyosun beni de o 10 dakikana)....

Sen haksız falan değilsin.Millet çok haklı (!)
 

Yoo, ben öğrenc değilim. Bi süre çalışmış, sonra da evlenmiş birisiyim. Evet törpülüyor da nasıl törpülüyor? Normalmiş gibi gelmiyor bana halen tüm bu saydıklarım.Sadece yaş ilerlediği için dünyadan umudumu kestim.Biraz da işi Allah'a havale ettim.Onun dünyası, isteseydi herkesin beynine mükemmel kodlar doldurur, kendi dünyasını da istediği gibi bi yer yapardı diye düşünüyorum. Değiştirmeye çalışmıyorum, törpülenmedim, sadece yalnızlığı göze aldım.
 
bu bir hastalıkmıymış :44: çünkü bende de bu tür tepkiler oluyor ama ben kavga etmiyorum kimseyle..yani çok nadirdir bazen aşırı sinirlenip tepkimi gösterebiliyorum..ama ailem ve bir kaç arkadaşım dışındaki insanlara sinir oluyorum..dışarıya çıktığımda karşıdan karşıya geçerken araba geldiğini görüp geçmesini bekliyorum dibime kadar geliyor yön değiştiriyor ya da park ediyor fln ayy nasıl sinir bozucu bir sinyal ver de karşındaki insanların da zamanını çalma eline yapışmıcak ya o sinyal kolu..bi mağazaya veya markete girdiğimde karşımda beni beş karış suratla karşılayan tezgahtarlara..birşey sorduğumda belli belirsiz cevap veren satıcılara veya reyon görevlilerine falan sinir oluyorum. sanki silah zoruyla orda çalıştırıyorlarmış gibi soru sorduğumda lanet edermişcesine cevap veriyorlar ya nasıl kafa atasım geliyor. kimsede güler yüz yok saygı yok..yaşlı veya bakımsız insanlara afedersiniz köpek gibi davranıp mekana şöyle alımlı bakımlı güzel biri girdiğinde efendim buyrun ne istemiştiniz bilmem ne diye yalakalık yapan gereksiz saçma sapan tipleri öldüresim geliyor.... daha bunun gibi bir sürü şey..ben de sevmiyorum insanları sevmem için hiç bir sebep bulamıyorum..:44: saygısız, suratsız, gereksiz, empati kuramayan, aşırı derecede bencil, kendini beğenmiş tipteki insanlardan nefret ediyorum.. ay bu topik çok iyi geldi içimi döktüm azıcık rahatladım sanki..:82:
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…