KONYA - Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Büro Yönetimi ve Sekreterlik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmed Diken, batı kültüründen etkilenilmesi nedeniyle son yıllarda telefonla görüşmelere dikkat edilmediğini söyledi.
Bir ev ya da bir iş yeri arandığında arayan kişinin kendini tanıtmaya özen göstermediğini ifade eden Diken, şunları kaydetti:
“Son yıllarda telefonla görüşmeye başlarken kendini tanıtmadan doğrudan söze girmek çok yaygınlaştı. Birçok kişi ‘alo’ ya da ‘merhaba’ demeden doğrudan aradığı kişiyi istiyor. Alo sözcüğü adeta bulmacalarda kaldı. Bu bizim kültürümüze aykırı. Bizim toplumumuzda karşılıklı sıcak atmosfer çok önemli. Batı kültüründe telefon adabında kendini tanıtma yok. Arayan kişi selam vermeden, kendini tanıtmadan konuşacağı kişiyi istiyor ya da hemen ilgili konuya giriyor.”
Diken, konuyla ilgili ABD’de yapılan bir çalışmada, Türk ve Orta Doğu toplumlarında telefonla görüşmenin mercek altına alındığını vurgulayarak, bu çalışmada da telefon görüşmelerinde Türk toplumlarında karşılıklı sıcak ilişkilerin önem taşıdığının ortaya çıktığını bildirdi.
“ALO YA DA MERHABA MEDENİYET ÖLÇÜSÜDÜR”
Diken, telefonda konuşma kurallarına özen gösterilmemesi durumunu telefon kültüründe yozlaşma olarak gördüğünü ifade ederek, “Arayan kişinin telefonun diğer ucundaki kişiye ‘alo’ ya da ‘merhaba’ demesi, kendini tanıtması ve arkasından karşı taraftaki kişiye nasılsın sorusunu yöneltmesi adabın gereğidir, medeniyetin ölçüsüdür” dedi.
Son yıllarda telefonda kibarlığın neredeyse kaybolduğunu dile getiren Diken, şöyle devam etti:
“Özellikle yeni nesil telefonla konuşma adabını bilmiyor. Kibarlığın bizim kültürümüzde çok önemli yeri var. Öncelikle görüşmeye girişte gösterilecek özen karşıdaki kişiye güven verir. Telefonun diğer ucundaki kişi size daha iyi ve sıcak yaklaşır. Ayrıca arayan kişi, düzeyli konuşmasıyla aradığı bilgiye ve kişiye çok kolay ulaşır. Telefonda iyi giriş yapılmadığı durumlarda görüşme büyük ölçüde olumsuz sonuçlanır.”
Diken, telefonda ‘alo’, ‘merhaba’, ‘nasılsınız’ demenin ve kendini tanıtmanın en fazla 15 saniye alacağını sözlerine ekledi.
Bir ev ya da bir iş yeri arandığında arayan kişinin kendini tanıtmaya özen göstermediğini ifade eden Diken, şunları kaydetti:
“Son yıllarda telefonla görüşmeye başlarken kendini tanıtmadan doğrudan söze girmek çok yaygınlaştı. Birçok kişi ‘alo’ ya da ‘merhaba’ demeden doğrudan aradığı kişiyi istiyor. Alo sözcüğü adeta bulmacalarda kaldı. Bu bizim kültürümüze aykırı. Bizim toplumumuzda karşılıklı sıcak atmosfer çok önemli. Batı kültüründe telefon adabında kendini tanıtma yok. Arayan kişi selam vermeden, kendini tanıtmadan konuşacağı kişiyi istiyor ya da hemen ilgili konuya giriyor.”
Diken, konuyla ilgili ABD’de yapılan bir çalışmada, Türk ve Orta Doğu toplumlarında telefonla görüşmenin mercek altına alındığını vurgulayarak, bu çalışmada da telefon görüşmelerinde Türk toplumlarında karşılıklı sıcak ilişkilerin önem taşıdığının ortaya çıktığını bildirdi.
“ALO YA DA MERHABA MEDENİYET ÖLÇÜSÜDÜR”
Diken, telefonda konuşma kurallarına özen gösterilmemesi durumunu telefon kültüründe yozlaşma olarak gördüğünü ifade ederek, “Arayan kişinin telefonun diğer ucundaki kişiye ‘alo’ ya da ‘merhaba’ demesi, kendini tanıtması ve arkasından karşı taraftaki kişiye nasılsın sorusunu yöneltmesi adabın gereğidir, medeniyetin ölçüsüdür” dedi.
Son yıllarda telefonda kibarlığın neredeyse kaybolduğunu dile getiren Diken, şöyle devam etti:
“Özellikle yeni nesil telefonla konuşma adabını bilmiyor. Kibarlığın bizim kültürümüzde çok önemli yeri var. Öncelikle görüşmeye girişte gösterilecek özen karşıdaki kişiye güven verir. Telefonun diğer ucundaki kişi size daha iyi ve sıcak yaklaşır. Ayrıca arayan kişi, düzeyli konuşmasıyla aradığı bilgiye ve kişiye çok kolay ulaşır. Telefonda iyi giriş yapılmadığı durumlarda görüşme büyük ölçüde olumsuz sonuçlanır.”
Diken, telefonda ‘alo’, ‘merhaba’, ‘nasılsınız’ demenin ve kendini tanıtmanın en fazla 15 saniye alacağını sözlerine ekledi.