te Geyik, ite sohbet, Dedikodu:)))))

t5kfwy.jpg


Dünyaca ünlü ısviçreli mücevher ve saat markası Chopard, Türk müşterilerine özel Atatürk portreli 24 ayar altından saat üretti. Erkekler için sınırlı sayıda üretilen kol saati 22 bin YTL’den satışa sunuluyor.


Saat ve mücevher satılan, Adana’daki mağazanın müdürü Tuncay Yaltır’ın AA muhabirine yaptığı açıklamaya göre, ıngiltere kraliyet ailesi için ürettiği paha biçilmez saatlerle tanınan ısviçre firması Chopard, Türk müşterileri için de özel tasarımda saatler hazırladı.

Bu kapsamda erkekler için özel üretilen sınırlı sayıdaki Atatürk portreli kol saati, bu yılın en fazla ilgi gören ürünü oldu.
Kayışı deri olan ve cumhuriyet altını görünümündeki iç kısmı ile akrep ve yelkovanı 24 ayar altından oluşan Atatürk portreli saat, 22 bin YTL’den satışa sunuluyor.

Mağaza müdürü Tuncay Yaltır, Chopard firmasının bu özel saati TC Darphanesinden izin alarak sınırlı sayıda ürettiğini belirterek, "Saat, görenleri Atatürk portresinden dolayı hayran bırakıyor. ıç kısmı tamamen altından oluşan bu saat, son ayların en fazla ilgi gören ürünü oldu" dedi.
Saati ortanın üzerinde gelire sahip kişilerin satın alabildiğini ifade eden Yaltır, "Ama satın alamasalar da saati vitrinde görüp dokunmak ve yakından görmek isteyenlerin sayısı oldukça fazla. Bu da bizi mutlu ediyor" diye konuştu.
 
32932.jpg


Geçimini akrep satarak sağlayan Şanlıurfalı Mehmet Demir, ihale açılmadığı için akrepleriyle baş başa kaldı.
Sağlık Bakanlığı’nın panzehir üretimi için aldığı akrepler, Şanlıurfalı Mehmet Demir’in geçim kaynağıydı. Demir, yazın Şanlıurfa’nın köylerinden topladığı akrepleri öldürdükten sonra bakanlığa satıyordu.

Demir, “Yaklaşık 5 yıldır bu işi yapıyoruz. Ancak 3 yıldır akrep alımlarımız durdu. Sağlık Bakanlığı, usulüyle alınmıyor diye ihaleleri durdurmuş. Akrepler elimizde kaldı” diye konuştu.

Akrepleri soğuk hava deposunda saklayan Demir, Sağlık Bakanlığı’nın son bir ihaleyle akreplerini almasını bekliyor.

Mehmet Demir, “70 bin tane ölü akrep var. 2 bin tane de diri alım yaptık. Ancak ihale olmadığı için onlar da öldü. Bu işe yaklaşık 350 milyar para bağladık. Parasıyla adam tutmuşuz, motorla gidip köylerden topluyorlar. Biz de bunlara para ödüyoruz. Perişan durumdayız” dedi
 
74667xw4.jpg




Prematüre olarak doğan bebek Gregor, sarıldığı sıcak balonlar sayesinde yaşama döndü

Her çocuk ailesi için hediye, ama premetüre doğan çocuklar vücut sıcaklıkları korunsun diye sarıldıkları baloncuklar içinde gerçekten bir hediye gibi duruyor.

Henüz 24 haftalıkken doğan bebek Gregor Craig, o kadar ufaktı ki babasının alyansı, bebeğin kolundan rahatlıkla geçiyordu. Doktorlar zayıf olmasının yaşaması açısından önemli bir neden olduğunu söylediler. Yine de hiç bir şey şansa bırakılmaz deyip bebeği sarıp sarmaladı



220081028102010ux3.jpg


Doğarken çeşitli sağlık problemleri olan bebeklerin vücut ısıları korunsun diye normalde kullanılan ısı balonları, bu kez farklı bir şekilde kullanıldı. Bebek tam anlamıyla paketlenerek korumaya alındı.

Parmak çocuğun anne ve babası şimdi, çocuklarına korkmadan dokunabilmenin sevincini yaşıyorlar. Balonlar işe yaradı ve Gregor şimdi ailesiyle birlikte evde.

320081028102025wc2.jpg
 
C9E18804568F9F44B457E54Dr.jpg



Öldürdüğü kocasının yanında yattı

Kırıkkale'de 15 ay önce kıskançlık yüzünden tartıştığı kocasını öldürdükten sonra 9 ay banyoda saklayan 34 yaşındaki Fatma Sungur'un yargılamasına başlandı.

Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada müebbet hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanan genç kadın, ifadesinde ilginç itiraflarda bulundu.

Dövüp o... çocuğu deyince öldürdüm

Eşinin sürekli kendisini dövdüğünü iddia eden genç kadın, "Olay akşamı eve dost hayatı yaşadığı kadını getirerek, bana zorla yemek yaptırdı. Ardından birlikte gittiler ve eşim sabaha karşı 05.00'de boynunda morluklarla döndü. Ardından beni yine döverek, 'O... çocuğu' dedi. Bunun üzerine evde bulunan eşimin babasına ait olan tabancayı alarak yanına gittim ve 'Neden bana böyle yapıyorsun?' diye sordum. Bana yine 'O... çoçuğu' diye hakaret edince tabancayı iki kez ateşleyerek öldürdüm" dedi.

Çamaşır suyuyla yıkayıp yanında yattım

Cinayeti, eşini çok kıskandığı ve sevgisi nefrete dönüştüğü için işlediğini öne süren genç kadın, "Daha sonra cesedi banyodaki küvete koydum. Öldürdükten sonra ise nefretim sevgiye dönüştü. Sürekli olarak öldürdüğüm kocamı çamaşır suyu ile yıkayıp yanına yattım, onunla konuştum ve karşısında yemek yedim. Önceleri pişman olmuştum. Ancak cezaevine girdikten sonra kendime geldim. Cezamı çekeceğim. Pişman değilim" şeklinde konuştu.
 
di9ck.jpg

Guinness'e girmek isteyen adam, 'Günde 2 kez fırçalayıp, gözüm gibi bakıyorum' diyor. Dilinde azı dişi çıkan Tarsuslu Mustafa, dünya tıp literatürüne geçti.

Tarsuslu 38 yaşındaki Mustafa Bulut'un dilinin sol tarafından çıkan azı dişi, başta doktorları olmak üzere tüm görenleri hayrete düşürüyor. 22 Haziran'da çay içerken dilinde kanama meydana gelen ve bu kanamanın çoğalması sonucu doktora giden Mustafa Bulut'un rahatsızlığı önce anlaşılamamış. ıçtiği çaydan ötürü dilinde bir kabarcık oluştuğunu düşünen doktorlar, yazdıkları ilacı 1 ay kullanmasını istemiş. Bulut ondan sonraki süreci şöyle anlatıyor:

'En güzeli bu dişim'
"22 Temmuz'da tekrar doktora gittim. ılk baktıklarında, diş dile yapışmış diye bir tanı koydular. Doktor almaya çalıştı ama olmadı. Diğer doktorlara sordular. Ne olduğundan emin olamadıkları için almaya da teşebbüs edemediler." Üniversitesi hastanesine de gittiğini, burada yapılan incelemeler sonrasında dişin kökünün olmadığı ve 8 numara 20'lik azı dişi olduğunu belirttiklerini ifade eden Bulut, durumun tıp literatüründe bir ilk olduğunu kaydetti. Bulut, dilinde çıkan dişle 'iyi anlaştıklarını' söyleyerek, "Diğer dişlerim güzel değil ama bu dişim güzel. Kökü olmadığı için ne zaman düşeceği belli değil. Bu dişim, yemek yerken bana yardımcı da oluyor. Herhangi bir sıkıntı vermiyor. Bakımını çok iyi yapıyorum. Günde 2 kez fırçalıyorum" diye konuştu.

ılk Kez Rastlanıyor
4 yıldır Türk savaş sanatı "Sayokan" yapan ve sporcu kimliği nedeniyle beslenmesine büyük önem veren Mustafa Bulut, dişin çıkmasından sonra ise kuruyemiş gibi fazla sert besinlerden uzak durduğunu söyledi. ılk öğrendiğinde, kendisinin de çok şaşırdığını anlatan Mustafa Bulut, doktorların durumu araştırdığını, kulakta, çenede ya da damakta çıkan dişlere rastlanmasına rağmen dilde çıkan bir azı dişine ilk defa rastlanıldığını anlattı. Mustafa Bulut'un amacı, Guiness Rekorlar Kitabı'na girmek...
 
120520081546328285700.jpg


18 yaşındaki ıngiliz Leanne Nicholson'in vücudu tam bir tıp mucizesi.

Leanne Nicholson, 12 yaşına kadar çok sağlıklı normal bir yaşam sürdü. Ancak vücuduna giren tanımlamayan bir virüs Nicholson'ın kalp zarını hedef alarak hastalanmasına neden oldu. Küçük kıza, kalp yetersizliğine neden olan kalp kası bozukluğu olarak tanımlanan kardiyomiyopati teşhisi kondu.

Bu hastalık yüzünden pek çok kez kalp krizi geçiren Leanne Nicholson'a 2002 yılında beyin kanamasından ölen genç bir kadının kalbi nakledildi. Ancak kısa bir süre sonra vücut kalbi rededince Nicholson ve ailesi için geçmiştekinden de korkunç kabus gibi günler başladı. Uzun süre kalp yetmezliği ve eskisinden daha korkunç kalp krizleri geçiren Nicholson'ın vücudu bir süreden sonra tamamen iflas etti. 18 yaşından kısa bir süre önce doktorları tüm ümitlerini keserek ailesine Leanne'in ancak 30 gün yaşayabileceğini söylediler. ıyileşmesi için gereken kalp tranplantasyonu için gerekli donör bulunamamaktaydı.

Ancak şans Nicholson'a son bir kez gülümsedi ve milyonda bir rastlanan şey gerçekleşti. Araba kazasında ölen 35 yaşındaki bir erkeğin kalbi genç kıza uymakta idi. Derhal yapılan transplantasyonla çocukluğundan beri ilk kez sağlığına kavuşan Nicholson şu an yaşayacağı yeni yılların mutluluğu içinde. (habertürk)
 
news1217251977ou8.jpg


Araba tarafından ezilen ve yola terkedilen kedi, mucizevi bir ameliyatla hayata yeniden döndü.

Tanya Dickson adlı kadın, kedisi Hetty'i yolun kenarında yüzü gözü dağılmış bir biçimde, komada yatarken görünce gözlerine inanamadı.

Telaşını bir yana bırakarak kedisini ameliyat ettirmeye karar veren Dickson, kedisinin tedavi masrafları için 15 bin doları gözden çıkardı.

Araba alabilmek için biriktirdiği paraları kedisinin tedavisi için kullanan hayvansever kadın, "Para gelip geçici bir şeydir. Evet araba istiyordum, ama eğer bizim gibi insanlar sahip oldukları hayvanlar için bir şey yapmayacaksak onları hiç evimize almayalım daha iyi" dedi.

Tedavisinden bir hafta sonra tekrar miyavlamaya başlayan ve altı hafta sonra kendi kendine yemek yemeye başlayan kedi, eski yüzüne de bu zaman zarfında tekrar kavuştu.
 
mrrmrrmrmmrmr.jpg
4 tane başörtülü erkek, üstü açık BMW'de...


Avrupa Futbol Şampiyonası EURO 2008’de Almanya-Türkiye maçından önce arkadaşlarıyla girdikleri iddiayı kaybeden Ziya Demircan, Oktay Kavak, Ali Sönmez ve Tuna Sönmez, başörtüsü takıp, üstü açık bir BMW marka otomobille ıstanbul’da tur attı.

Esenler’den O-1 karayoluna çıkan 4 arkadaş, başörtülü olarak Büyükçekmece’ye
kadar gitti. Yoldan geçen sürücülerin ve vatandaşların meraklı bakışlarına gülerek ve oynayarak karşılık veren iddia mağdurları, yine başörtülü olarak Esenler’e döndü. Hürriyet'in haberine göre Ziya Demircan, Ahmet Çakar’ın ’bikini giyme’ tartışmasının ardından iddiaya girdiklerini söyleyerek, "ıddiayı kaybetmekten çok Türkiye’nin elenmesine üzüldüm" dedi.
 
19yilbeklw9.jpg



Bababasının 19 yıl dondurulmuş spermiyle dünyaya gelen Ella, ailesinin en büyük mutluluk kaynağı

MANCHESTER- 1989 yılında kanser hastalığına yakalanan Emmanuel, bir çocuk babasıydı. ılk karısı Elaine'yle evliydi.

Gazeteport'un haberine göre; Daha büyük bir aile hayalleri kurarken hastalığının amansız pençesine düşen genç adam, gitgide ağırlaştı ve Manchester'daki Christie's Hastanesi'ne kaldırıldı.

Kemoterapi sonrasında kısırlaşma olasılığının olduğunu anlatan hemşirelerden biri ona sperminin dondurulup saklanabileceğini söyledi. 1997 yılında karısı Elaine'yi kaybeden adam, bir süre sonra müzik öğretmeni Zoe'yle tanıştı.

Çift 2002 yılında evlendi ve 2006 yılında Emmanuel'in bundan yıllar önce dondurulmuş spermiyle Poppy isimli bir kız çocuk sahibi oldu. Ve yıl 2008... Saklanan spermle yeniden çocuk sahibi olan çift, ikinci çocukları Ela'nın da sağlıklı doğmasından büyük bir mutluluk duyduklarını söylüyor
 
uc_baslibebek5.jpg


Şanlıurfa'da doğan Kurt ailesinin ilk bebekleri Elif ismindeki bebek, görenleri hayrete düşürdü. Selçuklu Mahallesi'nde Kurt ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelen ve 3 başı andıran Elif isimli bebek görenleri hayrete düşürüyor. Anne Fatma Kurt'un ilk bebeği olan Elif bebek, görenleri şaşırtıyor. Kimsesiz olduğu için amcası tarafından Ali Canikli ile ikinci eş olarak imam nikahlı olarak evlendirilen Fatma Kurt, 3 başı andıran bebekleri Elif için devletten yardım bekliyor.



uc_baslibebek4.jpg


Evde ebe yardımı ile dünyaya gelen 10 günlük Elif bebeğin ve annesinin sağlık durumu ciddiyetini sürdürüyor. Şanlıurfa'da Beyin Cerrahi uzmanının olmaması nedeniyle Ankara'ya sevk edilen talihsiz bebek, annesi Fatma Kurt'un kucağında hayatta kalma mücadelesi veriyor.




uc_baslibebek2_200.jpg


3 başı andıran Elif bebeğin sağlık güvencesinin olmaması aileyi kara kara düşündürüyor. 3 başı andıran bebeğinin tedavisi konusunda hiçbir şey bilmeğini ifade eden anne Fatma Kurt, bebeğinin yaşamasını tüm anneler gibi çok istediğini kayderek, "Durumum yok, devletten yardım bekliyorum" dedi.




uc_baslibebek.jpg


Baba Ali Canikli ise, doktorların kendisine Ankara'ya gitmesi gerektiğini söylediklerini, ancak maddi durumunun yetersiz olduğunu ifade etti. Çaresiz kalan anne Fatma Kurt, yeşilkarta müracaat ederek, kurumdan gelecek yardımları bekliyor.
 
Urfa'da bir kadını ameliyat eden doktorlar ağırlığı tam 2 kilo 200 gramlık kitleyi görünce şok oldu.

Doktorlar bu kitleyi görünce şok oldu

Şanlıurfa'da şiddetli karın ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran 41 yaşındaki Dilber Kaya'nın rahminde bir kitle tespit edildi. Kitle tam 2 kilo 200 gram ağırlığında çıktı...

Evli ve 4 çocuk annesi olan Kaya, muayenelerin ardından ameliyata alındı. Doktorlar operasyon sırasında büyük bir şok yaşadılar. Çünkü rahimdeki kitle, tıp tarihinde rastlanmayacak büyüklükteydi.

50555.jpg
Rahimden çıkan kitle tam 2 kilo 200 gram ağırlığında... 25 santim çapındaki kitlenin rahmin tamamını sardığı belirlendi. 7 haftalık gebelik büyüklüğündeki kitlenin urların da etkisiyle çok büyüdüğü tespit edildi.

Ameliyatı yapan kadın Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Ağar, Kaya'nın sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı. Dr. Ağar, ''Kitle şu ana kadar literatürde pek rastlamadığımız şekilde ve büyüklükteydi. Bu nedenle ameliyat etmeye karar verdik. Başarılı bir ameliyat oldu'' dedi.

ışte ameliyatla rahimden alınan o kitle;


1.20071114170827.jpg
 




Alman Göz Doktoru Konrad Hille, ıtalyan meslektaşıyla birlikte dünyada ilk kez denenen bir metoda imza attı. Hille, kaza sonucu kör olan Michael Müller'in dişi yardımıyla görmesini sağladı.

Alman Bild gazetesinin haberine göre, üç yıl önce bir iş kazası sonrasında, kornea tabakasının saydamlığını yitirmesiyle görme yetisini tamamen kaybeden 43 yaşındaki Müller, yapılan mucizevi operasyonun ardından görmeye başladı. Saarland Eyaleti'nin Bad Homburg'daki göz kliniğinde görev yapan Doktor Hille 'Gözün tekrar görmesini sağlamak için insanın kendi vücudundan sert bir cisme ihtiyacımız vardı. Biz de dişi kullandık' dedi. Dişin göz yerine geçmesi şu işlemler sonucunda meydana geliyor:


*Üst çeneden bir köpek dişi, kökleri ile birlikte çekiliyor.


*Doktor, kökten bir kesit alarak, bunun üstüne bir delik açıyor.


*Buraya plastik bir mercek yapıştırılıyor. Böylece yeni gözbebeği ortaya çıkıyor.


*Daha sonra 'dişten gözbebeği' yerine yerleştiriliyor.

Maliyeti 4 bin Euro


49 yaşındaki Alman doktor, ilk kez yüzde yüz görme yetisini kaybeden bir hastasında başarı kaydettiğini bildiriyor. Bu operasyonun maliyetinin ise 4 bin Euro civarında olduğunu belirtiyor. Üç yıl sonra yeniden ışığa kavuşan Michael Müller ise sevincini 'Kitap okuyabiliyorum, çiçekler beni mutlu ediyor, karımı, kızımı ve güneşi görebiliyorum. Yeniden hayata döndüm' sözleriyle dile getiriyor.
 
8 Aralık 2007 Oya ARMUTÇU/ANKARA
4582200.jpg


Trabzonlu ıbrahim Yeşilyurt, evindeki altınlar çalınınca polis yerine falcıya gitti. Falcı, "Altınları ağabeyin çaldı" dedi.

Bunun üzerine ağabeyinin kapısına dayanan ve tartışma çıkaran Yeşilyurt, onu da alıp falcıya gitti. Falcı bu kez, "Çalan bu değil" deyince çok kızan Yeşilyurt, benzin dökerek evi yaktı. Falcı yanarak öldü. Yeşilyurt yargılandı ve 15 yıla mahkûm oldu.

YARGITAY Ceza Genel Kurulu’nun önüne Trabzon’dan Temel fıkrası gibi bir fal cinayeti davası geldi. Kurul, davayı Yargıtay 1. Ceza Dairesi’ne geri gönderdi. Dava konusu olaylar ise şöyle gelişti: Trabzonlu ıbrahim Yeşilyurt adlı kişinin evindeki altınlar çalındı. ıbrahim Yeşilyurt çalınan altınları için polise gitmek yerine çevresindekilerin sözüne uyup Akçaabat’ta falcı Fatma Berber’e gitti.

Yeşilyurt, falcının, "Senin altınlarını büyük ağabeyin çalmış, bir ay içinde geri getirecek" sözü üzerine eve döndü. Bir süre bekledi, daha sonra da bu yüzden ağabeyi Mustafa Yeşilyurt ile tartıştı. Ardından ağabeyini de alıp, yüzleştirmek için Akçaabat’taki falcının evine ikinci kez gitti. Falcı kadın, "Ben iki bayram arası fal bakmam" diyerek kaçmak istedi. Ancak, ıbrahim Yeşilyurt, "Bizi ağabeyimle birbirimize düşürdün. Kuran’a el basıp önce söylediklerini tekrar edeceksin" dedi.

BENZıN DÖKTÜ
4582201.jpg


Falcı bu kez, "Altınları çalan bu şahıs değil" dedi. Falcının sözüne kızan ıbrahim Yeşilyurt elindeki benzin bidonunu göstererek, evi yakmakla tehdit etti ve bir miktar benzini yere döktü. Falcının kızı Kadire Berber, bidonu ıbrahim Yeşilyurt’un elinden almaya çalışırken yaşanan arbedede bidon yere düştü ve benzin sobanın sıcaklığı ile alev aldı. Çok kilolu olan falcı kaçamayınca yanarak öldü. Falcının kızı kurtulurken, iki kardeş de olay yerinden kaçtı.

Eski TCK’dan önce "Kasten yangın çıkartmak suretiyle insan öldürmekten" 20 yıl hapse mahkûm edilen ıbrahim Yeşilyurt, kararı Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde temyiz etti. Daire, kararı onadı. Ancak yeni TCK’nın yürürlüğe girmesiyle, mahkeme davayı yeniden ele alıp, uyarladı. Uyarlama kararında sanığın cezası müebbet olarak belirlendi. Ancak, falcı kadının baktığı falla kardeşler arasına husumet sokması "hafif tahrik" sayıldı ve indirime gidilerek, cezası 15 yıla indirildi. ıkinci kez yapılan temyiz incelemesinde dava bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun önüne kadar geldi. Kurul, dosyayı 1. Daire’ye geri gönderdi. Sanığın 15 yıllık cezasının onanması bekleniyor.
 
Arı soktu silikonu patladı

Garip ama Gerçek

Tayvan'da isminin açıklanmasını istemeyen bir kadının başına çok ilginç bir kaza geldi. 31 yaşındaki kadın, dekolteli giysisiyle motorsikletini sürerken birden sağ göğsünde bir acı hissetti. Az sonra bir arı tarafından ısırıldığını anlşayan kadın bunu pek önemsemeyerek evine döndü. Ertesi sabah kalkıp aynaya baktığında sağ göğsünün küçülmeye başladığını farketti. Hemen bir doktora giden kadına silikonunun patladığı söylendi. Yerel bir gazeteye konuşan doktor: "Normal şartlarda bir arı sokmasıyla silikonun patlaması söz konusu olamaz. Fakat söz konusu hasta çok zayıf, bu yüzden göğüsleri silikonlarla beraber çok gergin ve ince bir deri tabakasına sahip. Silikonun patlaması için tek mantıklı yol bu gibi görünüyor." diye konuştu.

Alıntı
 
Kafamızda taşıdığımız 1 kilo 350 gramlık koca bir labirent. Her gün tepemizde ve bizi o yönetiyor. Bazen duygusal, bazen sinirli; kimi zaman manik, kimi zaman depresif. En güzel duyguların da, şeytani emellerin de planlayıcısı o... Sırlarla dolu, kapalı ve karanlık bir kutu gibidir beynimiz.


1. Bilgi nöronlarda nasıl kodlanıyor?

Beynin en karışık işlemlerinden bir tanesi, bilginin kodlanması. Bu süreçte beyindeki nöronlar, yani sinir hücreleri, zarlarının dışında elektrik akımı oluşturuyor. Bu elektrik akımları, ‘akson’ adı verilen uzantılara ulaşarak, onlar vasıtasıyla gerekli olan kimyasal sinyallerin açığa çıkmasını sağlıyor. Bu akımlar sayesinde dünyayla, çevremizde olup bitenle ilgili bilgiler beynimize aktarılıyor. “Ne görüyorum?”, “Aç mıyım?”, “Hangi sokağa sapayım?” gibi sorulara yanıt işte böyle bulunuyor.

2. Anılar beyinde nasıl saklanıyor ve nasıl tekrar hatırlanıyor?

Bir kişinin ismi gibi, yeni bir şey öğrendiğinizde beynin yapısında birtakım fiziksel değişiklikler meydana geliyor. Ancak bu değişikliklerin hâlâ ne tür değişiklikler olduğunu, nerelerde meydana geldiğini, bilginin nasıl depolandığını ya da yıllar sonra tekrar hatırlanarak tekrar nasıl gündeme getirildiğini anlayamıyoruz.

Beyinde çeşit çeşit hatıralar var. Ancak beyin, ‘kısa dönem anılarla’ (yeni öğrenilen bir telefon numarasını hatırlamak gibi), ‘uzun dönem anıları’ (geçen yıl doğum gününüzde yaptıklarınız gibi) birbirinden bir şekilde ayırıyor. Beyin travması ya da beynin zarar görmesi ise bu yetenekleri bozabiliyor.

3. Beyin, geleceği nasıl öngörüyor?

Çoğu zaman gelecekle ilgili birtakım planlarımız ve öngörülerimiz olur. Geleceğin nasıl şekilleneceğini düşünürüz. Beynimizde, gelecekle ilgili bir şekil vardır. Ancak beynin bu ‘gelecek simülasyonunu’ nasıl yaptığı henüz anlaşılmış değil. Beyin, dünyayla ilgili öngörülerde nasıl bulunabiliyor? Bilim adamları hâlâ bunun yanıtını arıyor.

4. ‘Duygu’ ne demek?

Beyin, sadece bilgi biriktiren bir organ değil; aynı zamanda duygu, motivasyon, korku ve umutları barındıran bir organ. Bütün bunlar bilinçaltında olan şeyler aslında...

Örneğin beynin duygularla ilgili bölümü sinirli yüzlere, o yüzleri görmeden de tepki verebiliyor. Kültürler arasında da temel duyguların dışa vurulması, aslında birbirine benziyor. Hatta Darwin’in de gözlemlediği gibi, temel duyguların ifade edilmesi bütün memelilerde benzer.

Bilim adamları, insanların fiziksel tepkilerinin sürüngenlerin ve kuşların tepkilerine çok ciddi bir şekilde benzediğine dikkat çekiyorlar.

5. Zekâ nedir?

Zekâ farklı şekillerde karşımıza çıkıyor. Ancak ‘biyolojik’ açıdan zekânın ne anlama geldiği henüz bilinmiyor. Milyarlarca nöron, bilgiyi ‘harekete geçirmek’ için nasıl birlikte çalışıyor? Gereksiz bilgi beyinden nasıl siliniyor? ıki kavram ‘birbirine uyunca’ ve böylece bir soruna çözüm bulduğunuzda, beyinde neler oluyor? Zeki insanlar bilgiyi beyinlerinde ‘hatırlaması kolay’, ayrı bir bölgede mi muhafaza ediyorlar?

Beyin fonksiyonlarının temel işleyişiyle ve nöronlar arasındaki bağlantılarla ilgili, bilim adamlarının elinde hâlâ çok az bilgi var. Ancak zekânın, beynin tek bir alanıyla değil, pek çok bölgesiyle ilgili olduğu üzerinde duruluyor. ınsan beyninin diğer canlılardan farkı hâlâ araştırılıyor.

6. Beyin, ‘zamanı’ nasıl algılıyor?

Alkışladığınızda ya da parmağınızı ‘şıklattığınızda’ sesi mi daha önce duyarsınız, hareketi mi daha önce görürsünüz?

Her ne kadar duyma yeteneği, görme yeteneğinden daha hızlı çalışsa da, parmakların görüntüsüyle, çıkarılan ses aynı anda gerçekleşiyormuş hissi doğuyor. Yani beyin pek çok olayın aynı anda gerçekleştiği ‘hissi’ yaratarak aslında bizi ‘kandırıyor’. Beynin zamanla ‘oynadığını’ aslında çok kolay anlayabilirsiniz.

Aynanın karşısında sol gözünüze bakın. Daha sonra bakışınızı sağ gözünüze kaydırın. Gözlerinizi diğer tarafa çevirmek bir zaman alıyor elbette. Ancak siz gözlerinizin hareket ettiğini görmüyorsunuz. Gözlerinizi kırpıştırdığınızda da aslında gözleriniz çok kısa süreliğine de olsa karanlıkta kalıyor. Ancak bu karanlığı da görmüyorsunuz.

7. Nasıl uyuyor ve rüya görüyoruz?

Zamanımızın üçte birini uyuyarak geçiriyoruz. Araştırmalara göre, az uyumak sinir sisteminde bozukluğa yol açıyor. Canlılar uyuduklarında beynin bir bölümü de uyuyor, ama uykunun mekanizması, işleyişi hâlâ bilinmiyor. Uykuda nöronların aşırı derecede hareket halinde oldukları biliniyor.

Ayrıca önemli bir sorunu çözmeden önce uyumanın, o sorunu çözebilmek açısından yararlı olduğu da düşünülüyor. Düzenli uykunun, öğrenme kapasitesini de artırdığı söyleniyor. Özetle, uyku sayesinde beyin bir şekilde gerekli bilgileri depoluyor, gereksizleri ise ekarte edebiliyor.

8. Beynin ayrı ayrı olan sistemleri, birbirleriyle nasıl bütünleşiyor?

Gözle bakıldığında, aslında beynin her bölgesi aynı görünüyor. Ancak aktivitelerini, işlevlerini ölçtüğümüzde, her nöron bölgesinde farklı bilgilerin kayıtlı olduğunu görüyoruz.

Örneğin görme yeteneğini ilgilendiren bölgenin içindeki alanlarda hareketler, yüzler, köşeler ve renklerle ilgili çeşit çeşit bilgiler bulunuyor. Yetişkin bir insanın beynini, çeşitli ülkelerin bulunduğu bir dünya haritasına benzetebiliriz. Beynin içinde koku, açlık, acı, hedef koyma, sıcaklık, öngörü ve daha pek çok şeyle ilgili ‘beyin ağları’ var. Farklı işlevlerine rağmen bu sistemler birbirleriyle bir şekilde bütünleşerek çok iyi bir işbirliğine giriyorlar.

9. ‘Bilinç’ nedir?

ılk öpücüğünüzü düşünün. Bu, hafızanızdan hiç çıkmaz. Peki bu hafıza, bu deneyimi yaşamadan, bu deneyimin bilincinde olmadan önce neredeydi?

Modern bilimde, ‘bilinç’ çözülememiş olan en önemli sırlardan biri. Bilinç, tek bir fenomen değil. Peki ne? Bilinç, beyindeki hangi sistemlerle ilgili? Bilim adamlarının bu konuda da hiçbir fikri yok...

Şimdiye kadar yapılan araştırmalara göre, bilinç konusunda, büyük bir ihtimalle yine bir grup aktif nöron iletişim içinde. Bilincin altında yatan mekanizmanın moleküllerle ya da hücrelerle ilgili olabileceği üzerinde de duruluyor. Belki de mekanizma, bu sistemlerin etkileşimleriyle oluşuyor. Bilim adamları bu sıralar bilincin, beynin hangi bölgeleriyle ilgili olduğunu araştırıyorlar.

10. Bilgisayara karşı beyin

Beyindeki elektrik akımlarının hızının, bilgisayarlardaki sinyal hızından 100 milyon kat daha fazla olduğunu biliyor muydunuz?

Bir insan, arkadaşını hemen tanırken, bir bilgisayarın bir yüzü tanıması genellikle çok zor oluyor. Beynin pek çok işlemi aynı anda yaptığını söyleyen bilim adamları, beynin bütün bölgelerinden gelen bilgilerin tek bir bölgede birleşmediğini, ancak bu farklı bölgelerin kendi aralarında güzel bir ‘işbirliğine’ girdiklerini ve bir ağ, yani ‘network’ oluşturduklarını belirtiyorlar. Bizim de dünyaya olan bakış açımız işte bu karmaşık network sayesinde oluşuyor.
 
55792.jpg



Dünyanın en güzel deniz manzarasına sahip otelinde tatil yapmak ister misiniz? Amerikalı çılgın girişimci Bruce Jones’un Bahamalar’daki Eleuthera Adası’nda denizin 15 metre altında açacağı sualtı oteli tam size göre. Önümüzdeki yıl eylül ayında açılması planlanan otelde odalar denizin 15 metre derinliğinde yer alıyor. Şeffaf akrilik duvarlardan mercan kayalıklarını izleyebileceğiniz odalarda her türlü konfor düşünülmüş. Hatta geceleri suyun altını aydınlatabileceğiniz ve dışarıda dolaşan balıklara yem verebileceğiniz sistemler de yer alıyor. Karaya tünel ve asansörlerle bağlanan otelin 22 odası bulunuyor. Maliyeti 40 milyon doları aşan bu otelde bir gece geçirmenin maliyeti 1500 dolar. Süper lüks odada kalmak isteyenler ise 15 bin doları gözden çıkarmakı zorunda.
 
Polis 'Dur' derse ne yapmalısınız?


Yeni Düzenleme Neler Getiriyor?




Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda yapılan düzenleme polise ne haklar sağlıyor? Eğer bir gün karşımızda bize 'dur' ihtarı yapan bir polis görürsek ne yapmamız gerekiyor?.



14 Haziran 2007’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda yapılan düzenlemeye göre, polis şüphelendiği kişiyi, ortada somut bir tehlike olmasa da, olası tehlikeyi önlemek için, durdurup kimlik sorabilecek. Peki yeni yasa polise başka ne haklar sağlıyor ve bir gün karşımızda bir polis görürsek ne yapmamız gerekiyor.



Bu soruların yanıtını Avukat Aynur Tuncel’den aldık.


GÖSTERMEM DEMEYıN


Siz siz olun, AB’ye uyum rüzgarlarından etkilenip kimlik soran polise "Ne kimliği", "Sen bana kimlik soramazsın" filan demeyin. Yasaya göre, polisin kimlik göstermeyen kişiyi yakalama yetkisi var.


KıMLıK SORUN


Ancak polis kimlik sorduğu kişilere, kendi kimliğini gösterme ve hangi görevi yerine getirdiğini anlatmakla yükümlü. Yani siz de ona kimlik sorabilirsiniz.


ÇANTA ARAYABıLıR


Polis yolda durdurup, üzerinizi ya da çantanızı aramak isteyebilir. Buna hakkı var; ama önce size savcılıktan aldığı arama kararını göstermesi gerekir. Göstermezse siz sorun.


ÜST ARAMA KOŞULU


Spor karşılaşmaları, miting, konser gibi yerlerde polis, savcılık emri olmadan üst araması yapabilir. Bir binayı korumakla yükümlü polis memurları, içeri girmek isteyen kişileri arayabilir. Direnenler, 5326 sayılı Kabahatlar Kanunu’nun 32. maddesine göre para cezası öder.


ARABADAN ıNDıREBıLıR


Polis otomobilinizi şüpheli görürse durdurabilir. Kolluk amirinin emri ile sürücünün üzerini arayabilir. Savcılık kararı olmadan, kişinin elbisesini çıkarmasını, aracın torpido gözünün ya da bagajının açılmasını isteyemez, çantayı açtırıp içine bakamaz, elini sokup arama yapamaz.


TUTANAK TUTTUR


Siz haklı bir neden yokken durdurulduğunuzu düşünüyorsanız, polisten kimliğini göstermesini ve durdurulma nedeni hakkında açıklama yapıp tutanak tutulmasını isteyin. Bu tutanakla hakkınızı mahkemede arayabilirsiniz.


KONUT NASIL ARANIR


Konutlarda adli karar ile sadece gündüzleri arama yapılabilir. Arama işlemine de muhakkak Cumhuriyet Savcısının katılması gerekiyor. Kanuna göre iki kişi işleme tanık olarak katılmalı.


ZORLA NASIL YAKALAR


Polisin yazılı bir adli karar olmadan kimseyi yakalama ve zorla bir yere götürme yetkisi yok. Ama kişiyi bir daha bulamayacaksa, savcı ya da amirine ulaşamıyorsa yakalama yetkisi var. Vatandaşın direnme hakkı ise tartışmalı.


HIRSIZIN GıRDıĞı EV


Polisin peşine düştüğü hırsız bir eve girerse polis de peşinden o eve giremez. Eve girmesi için mutlaka adli karar gerekiyor.
 
38179.jpg



Gerginlik ve halsizlik şikayetiyle hastaneye gitti. MR'ı çekildi... Kendisi de doktor da gördüklerine inanamadı.
Gerginlik ve halsizlik şikayetiyle hastaneye giden kadın yarım beyinli olduğunu öğrendi.

Çin'de 39 yaşındaki bir kadın, gerginlik ve halsizlik şikayetiyle gittiği hastanede yarım beyinli olduğunu öğrenince ne yapacağını şaşırdı.

Hastanenin nöroloji uzmanı Zhang Linhong, “Hastanın sinir sisteminde herhangi bir sorun var mı?” diye MR çekti ve beynin sadece sağ lobunun olduğunu gördü.

Linhong, “Aslında sol lob konuşma kabiliyetini düzenler ama hastamızın çevresiyle iletişiminde problem yok. Annesi kızının normal bir yaşantısı olduğunu söyledi. Üniversiteden iyi bir notla mezun olmuş ve hafızası kuvvetli. Telefon numaraları ve arkadaşlarının adını süratle hatırladığını da gördük” dedi
 
Selam olsun sana eyyyy duyguuuuu delikafadulden
Hayırlı olsun topik elimiz boş geldik amma kusura bakma.
Sen bi çay koyda içek :içelim:
Ama bişey yiyeyem o kadının rahminden çıkan parçayı gördükten sonra iştahım kapandı -tatlicadiarzu-
 
X