Hah ben tüm inançların güvence altında yaşadığına inanmıyorum işte. Sorun burada.
Siz öyle olduğunu düşünüyorsunuz. Daha 6 ay olmadı bu ülkede cem evi basılıp bunlar dinimizde yok denileni. Bu ülkede yapılan bir köprüye Yavuz Sultan Selim adı verildi, Alevilerin bu konudaki hassasiyeti bilinmesine rağmen.
Siz kendiniz tüümmmm inanç gruplarının huzur içinde yaşadığını düşünüyorsunuz sadece ama hakikat o sınıra denk gelmiyor.
Yine her kelimesine katılıyorum. İşte o köprü örneğinin kaç kişi farkında ki bu ülkede.. Sorun zaten bu, bir kesim ardındaki mesajın farkında bile olamadan alkışlıyor. Çünkü diğer seslere önyargıyla kulak tıkamış, sadece tek kanaldan gelen bilgiyle besleniyor.
Ayrıca @
Hayatinanlamisensin bu çağda değil bir siyasetçinin, her insanın ağzından çıkan lafın ya da eyleminin ırkçı mı, yobaz mı, bir grubu aşağılıyor mu, cinsiyetçi mi diye düşünmesi lazım. Biz de anamızın karnından evrensel değerlere saygılı insanlar olarak doğmadık neticede. Kendi sülalesinde bile olsa yanlışı görmeye çabalayan, ayrımcılığa düşmemek için bu denli kafa yoran, uygar olmaya çalışan bu kadar insan varken birilerinin sorgulanmayışı sinirimizi bozan. Değil Ermenilere Alevilere başka gruplara ayrı olarak hakaret etmek, bu kimlikler bizzat hakaret olarak kullanılıyor başına afedersiniz konularak. "Kadın mı kız mı artık bir şahıs" diye cümleler kurulabiliyor. Üstelik bunlar dört duvar arasında eşiyle dostuyla da konuşulmuyor, koca millete hitap ederken bu üslup. Acı olan bu.
Tamam bu sadece bir partiye de mal edilemez. Bunu da kabul ediyorum. Geçmişimiz ne yazık ki bu zihniyetin yol açtığı çirkin örneklerle dolu. Bu topraklarda halk barış içinde yaşamayı becerirken durmadan dürtüklenmiş, birbirine düşürülmüş. Evlerin kapıları işaretlenmiş, insanlar yakılmış, ama korkunç olanı bunun geçmişte kalamaması, yeniden hortlatılmış olması, hem de bu çağda. Aksine çok kanlı bir geçmişi var bu toprakların, ama bugün de o kan hala akıyor, sorun burada. Siz de baş örtüsü ayrımcılığı yaptınız biz bunu burnunızdan fitil fitil getiririz demek bu. Ama unutmayın ki hiç bir zaman onaylamadığım o ayrım yapılırken de bu ülkenin tarihinde kimse başındaki örtü yüzünden diri diri yakılmadı, linç edilmedi, kapısı işaretlenmedi, ibadethanesi ya da cenazesi basılmadı. Hiçbir meydandan kimse Afedersiniz Müslüman ya da Afedersiniz başörtülü demedi. Bu yüzden teraziyi iyi ölçün tartın lütfen.
Özgürlükçülük ile yola çıkanlar değil saygı göstermek, bugün kendinden olmayana nefret dışında bir tutum sergileyemiyor. Şimdi biz bu özgürlük ve saygı masalına nasıl inanalım da yapılacak anayasaya güvenelim?!