- 12 Temmuz 2006
- 2.066
- 66
SÜNNET SEZONU BAŞLADI.
SÜNNET SADECE DİNSEL BİR TÖREN DEĞİL AYNI ZAMANDA PSİKOSEKSÜEL BİR OLAYDIR.
SÜNNETLE İLGİLİ YAPILACAK BİR YANLIŞ ÇOCUĞUN GELECEKTEKİ KİŞİLİĞİ, CİNSEL YAŞAMI VE CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİNDE ÇOK CİDDİ BİR TRAVMA ETKİSİ YAPABİLMEKTEDİR.
SÜNNET SADECE DİNSEL BİR TÖREN DEĞİL AYNI ZAMANDA PSİKOSEKSÜEL BİR OLAYDIR.
SÜNNETLE İLGİLİ YAPILACAK BİR YANLIŞ ÇOCUĞUN GELECEKTEKİ KİŞİLİĞİ, CİNSEL YAŞAMI VE CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİNDE ÇOK CİDDİ BİR TRAVMA ETKİSİ YAPABİLMEKTEDİR.
Ülkemizde özellikle okulların tatile girmesiyle birlikte her yıl olduğu gibi bu yıl da sünnet sezonu başladı. Sünnet ülkemiz insanlarının ciddi törensel geleneklerle sürdürdüğü dinsel bir törendir. Ancak sünnetin psikoseksüel bir olay olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
İnsanın psikolojik ve cinsel gelişim evrelerinde 0-1 yaş arası ağızcıl dönem, 1-3 yaş arası anal dönem ve 3-6 yaş arasında da Ödipal dönemdir. Bu dönemler birbirleriyle kesin sınırlarla ayrılmamış olup birbirlerinin içine geçişli dönemlerdir. Bunlar bir kişinin 0-6 yaş arası mutlaka geçirdiği ve geleceğindeki kişilik yapılanması ve cinsel yapılanmasını çok büyük bir oranda oluştuğu dönemdir. Çok fazla ayrıntıya girmek teknik olabilir bu sebeple üzerinde durmak istediğim esas şey; 2-6 yaş arası neden sünnet için doğru bir dönem değildir?
Ödipal dönemde çocuk somut olarak cinselliğinin farkına varır. Erkek çocuk cinsel organını tanırken, kız kendisinde neden bir erkeklik organı olmadığını sorgular. İşte bu dönemde ilerideki sağlıklı cinsel kimlik gelişimi için bu kompleksin çözümlenmesi gerekir. Sağlıklı bir psikoseksüel gelişim için bu dönemin her iki cinste de travmatize edilmeden atlatılması gerekir. Bu dönemde yapılacak olan sünnet travma etkisi yaratabilmektedir. Gerçek ile düşü ayıramayan, somut düşünce özelliklerine sahip çocuğun bilinçaltında mantık dışı ve ileride yaşamını etkileyebilecek komplekslerin gelişmesine yol açabileceğinden 2-6 yaş arasını sünnet için doğru bulmuyorum. Sünnet için en doğru yaş 0-1 yaş arası ve 7-9 yaş arasıdır.
Bir diğer uyarım ise; sünnet kıyafetlerinin abartıdan, fantazyadan (kral, prens, padişah kostümleri) seçilmemesidir. Daha şık ve erkeksi bir takım elbise erkek çocuk için daha yapıcı bir ödüldür. Sünnet süresince yapılacak geziler, eğlenceler de motive edicidir ancak sünnetin bir sağlık durumu gibi ele alınması ve çocukla bir yetişkin gibi konuşulması travma etkisi yaratmasını daha kolay engelleyebilir.
Son olarak ise; toplu sünnet şölenlerini çocuğa daha küçücük yaşında bir ayrımcılık yarattığı ve herkesin gözü önünde stadyum gibi alanlarda –ki bu çocuğa kurban bayramını çağrıştırır- yapıldığı için doğru bulmuyorum. Bunun çocuklara değil ailelerine yapılan bir yatırım olduğu açıktır. Oysaki daha sağlıklı olan bir belediyenin ve ya bir kurumun bir doktorla sezonluk anlaşıp, randevu alarak bir klinikte, muayenehanede veya hastanede sünnetlerin gerçekleştirilmesidir.
Sünnet bir sağlık olayıdır, bir psikoseksüel süreçtir. Ailelerin çocuklarının gelecekteki kişilik ve cinsel gelişimleri için sünneti çok dikkate almaları gerekir.