Spastik Çocuklar ve Tanı Yöntemleri
Spastik çocuğun beyninde meydana gelen bir hasar sonucu hareket, ayakta duruş, yürüme, denge gibi işlevleri etkilenmiştir. Çocukta kas kuvvetsizliği de vardır. İstemli hareketleri yapması, bir yerden bir yere geçmesi ve günlük yaşam işlevlerini yerine getirmesi az ya da çok zorlaşmıştır.
Aslında, beyinde oluşan hasar ilerleyici değildir. Yaşamın erken döneminde, gelişimini tamamlamış beynin hastalığı sonucu ortaya çıkan, kalıcı fakat değişime uğrayabilen hareket, kas sertliği (spastisite) kaslar arasında uyum ve duruş bozukluğu söz konusudur.
Rehabilitasyona gereksinim duyulan en önemli çocukluk hastalıklarından birisidir. Sinir, kas, iskelet sistemlerinde işlevsel bozukluklara yol açarak kişiyi tüm yaşamı boyunca etkileyebilir.
Spastik çocuk görülme sıklığı 1000 canlı doğumda 1-5 olarak bildirilmiştir. Beyinde, özellikle hareketleri idare eden hücrelerin hasar görmesinden dolayı kaslarda kasılma, kuvvetsizlik ve istem dışı hareketler oluşabilir. Bu yüzden spastik çocuklarda esas özellik baş, gövde, kol ve bacaklardaki hareket bozukluklarıdır. Ancak epilepsi (sara), görme, işitme, konuşma, algılama sorunları, davranış bozuklukları, zihinsel gerilik de görülebilir.
Kesin tanı, uzman bir doktorun muayene ve değerlendirmesi ile konulur. Gerekirse ileri teknikler yapılır. Beyindeki hasarı tespit etmede en önemli ileri teknik yöntemi MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ‘dir.
İlerleyici olmayan bu hastalıkta uygun ve uzun süreli fiziksel tıp ve rehabilitasyon uygulamaları ve günlük yaşama uyum çalışmaları ile çocuğun mümkün olduğu kadar bağımsız olması sağlanır. Çocuğun zihinsel yetenekleri değerlendirildikten sonra bireysel özellikleri doğrultusunda uygun olan özel eğitim programı hazırlanarak akademik becerilerini geliştirmesi ve topluma uyumu kolaylaştırılır.
Hastalık; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası nedenlerle meydana gelebilir.