10 sene önce yine bi gün 25. yaşıma giriyorum diye oturup bunu yazmışım.
35. Yaşımı bitirdiğim gün tekrar okudum o günü.
Özlemişim kendimi 25 yaşındaki bonusu.
Yüzüm gülüyor bugün benim doğum günüm.
Ben doğalı 25 sene olmuş.
Şükürler olsun bu yaşa getirip yaşatana,
Nefes alıp verdirene.
Severim doğum günümü.
Acizlik işte bu dünyaya gelişimizin şöleni.
Gözler başka parlak, kirpikler başka nemli.
Vaziyet bundan ibaret.
Acizlik işte iyi ki doğduk.
Ne severmişim kendimi ki, bu kalem gece yarısı bana döndü.
Oturdum niyet ettim, kendime kendimi yazmaya
Altı üstü bu işte ömrün 25 senesi
Kaç günümün altı çizili, kulağıma küpe diye?
Kaç günüm karanlık, kaçı aydınlık?
Kaç gününü silmişim 25 senenin,
Kaçını tekrar tekrar seyretmişim?
Kaçından sıkılıp poff demişim?
Kaçından utanmışım?
25 inide sevmiş 25 inede minnet duymuşmuyum?
Yolumun yarısı mı, yoksa her şeyin en başımı?
Gözlerimin yaşıda 25 inde bu gece
Acizliğe tebessümlerde yaşlarımla yaşıt.
Nereden bakarsan bak
Altı üstü 25 sene işte
62 den tavşan yapmaktan daha mı az yaratıcı
25 ten hayatın anlamına bir sembol yapmak?
62 den tavşan resmi yaptım
25 ten hayat dersimi
Ha 25 sayfalık bir kitap
Ha 1 sayfada 25 kitap
Her doğum günü geçersin ömrün bir köşesinden
Her köşe bir dönüm noktası
Her köşede selamlarsın ömrün geri kalanını
Hüzünlü bir bakış atarsın geriye
Her geçişte değişmeyen tek şey son köşe
5, 15, 25 - - -dön dön dön ve geçersin ömründen
Yaşadığın kadar yaşlısın, yaşamadıkların kadar genç