- 12 Aralık 2014
- 21
- 13
Kızlar selamlar!
Evleneli 1 yılı biraz geçti, tabi evlenmek kolay değil malum. Eşim o dönem yeni işten ayrılmıştı, yaptığımız birikimle evlendik. Yüzüklerimizi aldık, ev eşyalarımızı aldık ve kalakaldık.
Eşimin babası da aramızda kalsın biraz cimriydi ama severim kendisini.
İstanbul' da Anadolu yakasında tuttuk evi, 1 yılımızı orada bitirdik. Daha sonra kayınpederim kendi evini bize verip, memlekete döndü.
Bu arada eşim yeniden işe girdi en azından kira masrafından kurtulduk diyordum. Eşim bir akşam geldi '' Hayatım işyerimden bir arkadaşım evini anahtar teslim iki mimara vermiş, 15 günde teslim almışlar. 30.000 e yaptırmışlar.Bu ev eski, sence kredi çekip yaptıralım mı?'' dedi. Eh b iz kadınların zaafıdır yenilik, dekorasyon
Hemen atlayamadım ama. Önce biraz araştırma yaptım, 30. 000 TL ye mimarlık şirketiyle çalışmak mümkün değil gibi görünüyordu. Diğer evimizde 3 tane ustayla çalışmıştık ama yapacakları işi yarımyamalak yaptılar, söyledikleri zamandan 2 hafta sonra teslim ettiler bu yüzden yeniden sokağa atılacak bir paramız yok diye ince ince araştırdım.
''Tamam kociş. Deneyelim. Bankaya da aydan aya öderiz hem eşyalarımızı, evimizi ömürlük, istediğimiz gibi yaptırırız'' dedim. İyi ki de demişim!
İki mimar bayan geldi, keşif yaptılar önce. Ölçüler alındı. Sonra oturduk isteklerimi söyledim, anlattım. Aynı hafta tüm evimizin çizimini yapıp getirdiler. Beğenmediğim hiçbir şey olmamasına rağmen '' isterseniz...'' diye başlayıp bir çok opsiyon sundular.
Koltuklarım, sehpam, eşimin çalışma masası dahil her şey hem tasarım, hem istediğim renk, hem de gününde teslim geldi. Duvar rengi istediğimden ne açık ne koyu, söylenen günde ev teslim edildi. Şu an mutluluktan uçuyorum ve bunu size eşimin çalışma masasından yazıyorum.Bunu hediye ettiler.
Masa ayakları biraz sallanıyor ama bu kadar kusur olsundu. Sonuçta para vermedim.
Evleneli 1 yılı biraz geçti, tabi evlenmek kolay değil malum. Eşim o dönem yeni işten ayrılmıştı, yaptığımız birikimle evlendik. Yüzüklerimizi aldık, ev eşyalarımızı aldık ve kalakaldık.
Eşimin babası da aramızda kalsın biraz cimriydi ama severim kendisini.
İstanbul' da Anadolu yakasında tuttuk evi, 1 yılımızı orada bitirdik. Daha sonra kayınpederim kendi evini bize verip, memlekete döndü.
Bu arada eşim yeniden işe girdi en azından kira masrafından kurtulduk diyordum. Eşim bir akşam geldi '' Hayatım işyerimden bir arkadaşım evini anahtar teslim iki mimara vermiş, 15 günde teslim almışlar. 30.000 e yaptırmışlar.Bu ev eski, sence kredi çekip yaptıralım mı?'' dedi. Eh b iz kadınların zaafıdır yenilik, dekorasyon
Hemen atlayamadım ama. Önce biraz araştırma yaptım, 30. 000 TL ye mimarlık şirketiyle çalışmak mümkün değil gibi görünüyordu. Diğer evimizde 3 tane ustayla çalışmıştık ama yapacakları işi yarımyamalak yaptılar, söyledikleri zamandan 2 hafta sonra teslim ettiler bu yüzden yeniden sokağa atılacak bir paramız yok diye ince ince araştırdım.
''Tamam kociş. Deneyelim. Bankaya da aydan aya öderiz hem eşyalarımızı, evimizi ömürlük, istediğimiz gibi yaptırırız'' dedim. İyi ki de demişim!
İki mimar bayan geldi, keşif yaptılar önce. Ölçüler alındı. Sonra oturduk isteklerimi söyledim, anlattım. Aynı hafta tüm evimizin çizimini yapıp getirdiler. Beğenmediğim hiçbir şey olmamasına rağmen '' isterseniz...'' diye başlayıp bir çok opsiyon sundular.
Koltuklarım, sehpam, eşimin çalışma masası dahil her şey hem tasarım, hem istediğim renk, hem de gününde teslim geldi. Duvar rengi istediğimden ne açık ne koyu, söylenen günde ev teslim edildi. Şu an mutluluktan uçuyorum ve bunu size eşimin çalışma masasından yazıyorum.Bunu hediye ettiler.
Masa ayakları biraz sallanıyor ama bu kadar kusur olsundu. Sonuçta para vermedim.