Soma Kömür İşletmeleri Taşeron İşveren

'Soma Kömür İşletmeleri taşeron işveren'
Gülseli KENARLI / DHA
16/05/2014
Türkiye Maden Mühendisleri Odası (TMMOB) Başkanı Başkanı Ayhan Yüksel madenlerin Başbakanlık izniyle devredildiğini, devredilmediği durumlarda ruhsat sahibi ve işveren arasına özel bir hukukla anlaşma yapıldığını belirtti. Yüksel, Soma Kömür İşletmeleri için bu durumun geçerli olduğunu ve taşeron konumunda çalıştığını söyledi.
Savcılar, Soma'da 300 dolayında madencinin yaşamını yitirdiği faciaya ilişkin soruşturmalarını sürdürürken, hukuksal sorumluluk muhatabı, ruhsat sahipliği ve sözleşmenin niteliğine göre belirlenecek.
Soma'da facianın yaşandığı kömür madeninin ruhsat sahibi Tükiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve işletmeci kuruluş Soma Kömür İşletmeleri'nin sorumluluk alanları yürütülmekte olan soruşturmanın sonucunda belirlenecek.

Konuyla ilgili DHA'nın sorularını yanıtlayan Türkiye Maden Mühendisleri Odası (TMMOB) Başkanı Başkanı Ayhan Yüksel, madenlerde devir işleminin belli kurallar dahilinde yapıldığını belirterek, "Burada madenler Başbakanlık izniyle devrediliyor. Ruhsat devri yapılmadığı durumlarda, ruhsat sahibi ve işveren arasına özel bir hukukla anlaşma yapılıyor. Bu uygulamaya alt işveren deniliyor. Soma Kömür İşletmeleri'nde bu durum geçerli. Soma Kömür İşletmeleri burada taşeron konumunda çalışıyor, TKİ adına işletme yapıyor ve sözleşmede nasıl anlaşıldıysa çıkarılan kömür oranında TKİ'ye ödeme yapıyor" dedi.

"YETKİ ALANLARI DOĞRULTUSUNDA KİMİN SORUMLU OLDUĞU BELİRLENECEK"
Soma'da yaşanan felakette sorumlu tarafın belirlenmesi konusunda da değerlendirmeler yapan Yüksel, "Soma'da ki olayın adli boyutunda öncelikle olayın nendenleri belli olacak. İncelemeden yetki alanları doğrultusunda kimin sorumlu olduğu belirlenecek. Bundan sonra olayın sorumlusunun kim olduğu tespit edilecek. Maden ruhsatları devredilemez diye bir durum söz konusu değil. Sizin maden ruhsatınız var çalışıyorusunuz, bunu belli bir para karşılığında devredebiliyorsunuz" diye konuştu.

SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Soma'daki maden faciasının soruşturması ile ilgili olarak 28 savcıyı Kırkağaç Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevlendirdi. Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki maden faciasını soruşturmakla görevlendirilen Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, faciayla ilgili soruşturmanın ve ifadelerin alınmaya başlandığını açıkladı. Başsavcı Şahiner olayı tek savcının değil ilçedeki tüm Cumhuriyet Savcıları'nın birlikte soruşturduğunu duyurdu.

Bu konu çok önemli , soma kömür işletmeleri gerçekten bu şirkete kiralanmadı ve doğrudan temin yolu ile taşeron olarak bu kömür çıkarma işini devlet adına yapıyorsa devletin tek suçu denetimin düzgün yapılmaması değîldir.
Taşeron firmaya bu iş belirli şartlar, antlaşmalar dahilinde verilip işin her aşamasıda TKi( Türkiye kömür işletmeleri) tarafından kontrol altında olmak zorundadır.Çünkü işi yaptıran Devlet tir.

Yani kisaca Alp Gurkan yerine gecebilecek, olayin sorumlulugunu ustlenecek taseron bir gunah kecisi araniyor desene... Versinler bir kac ayakkabi kutucugu, binlerce aday bulabilirler bence... Memlekette ac mi kalmadi?

Soma'daki işçi katliamının yaşandığı maden, faciadan kısa bir süre önce denetlenmiş. Ortaya çıkan belgede 301 canın yitirildiği madende kusur bulunmadığı yazıyor. Bu arada, Soma A.Ş'nin madenin sahibi olamdığı, Türkiye Kömür İşletmeleri'nin 'taşeronu' olduğu anlaşıldı.


Soma'da 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasında yeni bir belge ortaya çıktı. Sosyal medyada dolaşıma sokulan belgeye göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kazadan kısa bir süre önce, 13-14-17 ve 18 Mart 2014 tarihlerinde, ölüm madenini denetlemiş.

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu İzmir Grup Başkanlığı'nın 03.03.2014 tarih ve 388 - T2014002006 sayılı görev yazısı uyarınca" Soma'daki işçi katliamının yaşandığı madende yapılan teftişe işletmenin müdürü Akın Çelik ile görüşüldüğü belirtiliyor. Teftişin yapıldığı tarihte işyerinde 4 kadın ve 2944 erkek olmak üzere 2948 çalışanın istihdam edildiği belirtilen raporda, 2983 erkek çalışanın "çok tehlikeli sınıfta yer alan işlerde" çalıştığı belirtiliyor.

"NOKSAN HUSUS TESPİT EDİLMEMİŞTİR"

Bakanlık adına teftişi gerçekleştiren maden mühendisleri Emin Gümüş ve Ersin Bulut ile işletme müdürü Akın Çelik'in imzasının yer aldığı tutanakta, "İş yerinde 13,14,17,18.03.2014 tarihlerinde yapılan programlı teftişte noksan husus tespit edilmemiştir" ifadelerine yer verilmiş.

İŞTE O TUTANAK...



AKP GÜRKAN, AKP'NİN TAŞERONU ÇIKTI

301 işçinin ölümüne neden olan Soma A.Ş’nin madenin sahibi değil, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin ‘taşeronu’ olduğu anlaşıldı. Ruhsat devlete ait olduğu için, cezai sorumluluk doğrudan iktidara uzandı.

Taraf gazetesinden Billur Özgül'ün haberine göre, ölüm madeninin sahibi denilen Alp Gürkan'ın kömür madenini aslında 'taşeron sistemi' olan ve AKP döneminde 'Hizmet alımı' ismiyle uygulanan sistemle işletildiği belirlendi.

GÜRKAN KADAR DEVLET DE SUÇLU

Özelleştirme sayılmayan bu yöntemle işyeri sahibi TKİ görünüyor. Taşeron Gürkan'ın çıkardığı tüm kömürleri de devlet satın alıyor. Bu yöntem, işletmeci olan Gürkan kadar işyeri sahibi olan TKİ ve Enerki Bakanlığı'na cezai yükümlülük doğuruyor.
Cumhuriyet

Genişletmek için tıkla...

Hükümet kanadının neden bu kadar gergin, saldırgan davrandığı, dış ülkelerden gelen yardım taleplerini neden kabul etmediği, neden madenin kapatıldığı yavaş yavaş günyüzüne çıkıyor.

Saraylim .!.:

Yani kisaca Alp Gurkan yerine gecebilecek, olayin sorumlulugunu ustlenecek taseron bir gunah kecisi araniyor desene... Versinler bir kac ayakkabi kutucugu, binlerce aday bulabilirler bence... Memlekette ac mi kalmadi?

Genişletmek için tıkla...

Alp Gürkan I'n sonu Zarrab gibi olamayacak.
Onu yedirtecekler mecbur, çünkü yoksa kendilerine de sıçrayabilir.

parkon .!.:

Alp Gürkan I'n sonu Zarrab gibi olamayacak.
Onu yedirtecekler mecbur, çünkü yoksa kendilerine de sıçrayabilir.

Genişletmek için tıkla...

Ayni kanaatte degilim. Zarrab'i tam da bu sebepten yedirmediler. Gurkan da olayin ustunden gunler gectigi halde su anda sen ben gibi evinde, arada bir basina aciklama yapmakla mesgul.. Rahati yerinde yani..

Saraylim .!.:

Ayni kanaatte degilim. Zarrab'i tam da bu sebepten yedirmediler. Gurkan da olayin ustunden gunler gectigi halde su anda sen ben gibi evinde, arada bir basina aciklama yapmakla mesgul.. Rahati yerinde yani..

Genişletmek için tıkla...

Aslında bu tarz olaylarda ( devlet adına yaptırılan işlerde) bir problem çıktığında ilk suçlu kontrollerdir.
Çünkü o alan devlete aittir, para karşılığı hizmet alımı yapılıyordur ve sıkı denetim içinde olma zorunluluğu vardır hizmetin.
Dediğin gibi Alp Gürkan bile yırtabilir.
5-10 TKI mühendisine tüm suçu yıkadabilirler.

parkon .!.:

Aslında bu tarz olaylarda ( devlet adına yaptırılan işlerde) bir problem çıktığında ilk suçlu kontrollerdir.
Çünkü o alan devlete aittir, para karşılığı hizmet alımı yapılıyordur ve sıkı denetim içinde olma zorunluluğu vardır hizmetin.
Dediğin gibi Alp Gürkan bile yırtabilir.
5-10 TKI mühendisine tüm suçu yıkadabilirler.

Genişletmek için tıkla...

Bana kalirsa muduru filan surerler, olay kapanir gider. Hep oyle olmuyor mu?

parkon .!.:

Aslında bu tarz olaylarda ( devlet adına yaptırılan işlerde) bir problem çıktığında ilk suçlu kontrollerdir.
Çünkü o alan devlete aittir, para karşılığı hizmet alımı yapılıyordur ve sıkı denetim içinde olma zorunluluğu vardır hizmetin.
Dediğin gibi Alp Gürkan bile yırtabilir.
5-10 TKI mühendisine tüm suçu yıkadabilirler.

Genişletmek için tıkla...

Bence de. Kaç gün oldu hala istifayı geçtim artık devletten kimse çıkıpta özür dilemedi. Bu ne kibir anlamıyorum.

Bu olaydan Alp bey sağlık durumu, yaş vs yırtar.
Olay iş güvenliği uzmanlarının başına patlar.
Ya çok şey var içimde ama neye yarayacak ki söylesem.
Devlet halkına önem vermiyor ki taşeronlar versin. O taşerona göre 300 tane böcek öldü.(hepsinin ruhu şad olsun) Böcekten farkımız yok onların gözünde.

parkon .!.:

Aslında bu tarz olaylarda ( devlet adına yaptırılan işlerde) bir problem çıktığında ilk suçlu kontrollerdir.
Çünkü o alan devlete aittir, para karşılığı hizmet alımı yapılıyordur ve sıkı denetim içinde olma zorunluluğu vardır hizmetin.
Dediğin gibi Alp Gürkan bile yırtabilir.
5-10 TKI mühendisine tüm suçu yıkadabilirler.

Genişletmek için tıkla...

parkon basın toplantısını canlı izleme olanağın olmuş muydu?
Ben baştan sona izledim, birçok satır arası dikkatimi çekti ama şu sözler epey soru işareti oluşturdu.
Alp Gürkan: madene 3 yıldır gelmedim, ben finansı sağlayan bir patronum, ne makine alınacak ne yapılacaksa onu belirler yetki verdiklerim, ben başka neyi takip edeyim? İşletme müdürüm Gökhan bey ( Ramazan bey kulağına eğilir adının Gökhan değil Ramazan olduğunu hatırlatır) pardon Ramazan bey ve Akın bey ihmal yok diyor, ihmal var mı ben onların dediğini söylüyorum.
Madenin sahibi ben değilim, maden benim değil, "DEVLETİN" Türkiye Kömür İşletmeleri'nin. Biz TKİ adına hizmet alımı ve yatırımları yapıyoruz.

Mune .!.:

parkon basın toplantısını canlı izleme olanağın olmuş muydu?
Ben baştan sona izledim, birçok satır arası dikkatimi çekti ama şu sözler epey soru işareti oluşturdu.
Alp Gürkan: madene 3 yıldır gelmedim, ben finansı sağlayan bir patronum, ne makine alınacak ne yapılacaksa onu belirler yetki verdiklerim, ben başka neyi takip edeyim? İşletme müdürüm Gökhan bey ( Ramazan bey kulağına eğilir adının Gökhan değil Ramazan olduğunu hatırlatır) pardon Ramazan bey ve Akın bey ihmal yok diyor, ihmal var mı ben onların dediğini söylüyorum.
Madenin sahibi ben değilim, maden benim değil, "DEVLETİN" Türkiye Kömür İşletmeleri'nin. Biz TKİ adına hizmet alımı ve yatırımları yapıyoruz.

Genişletmek için tıkla...

O zaman devletin taşeronu TKİ, TKİnin taşeronu Soma Kömür İşletmesi :44:
3 yıldır her şeyden bihaber, sadece cebini dolduran, o insanları zerre kadar düşünmeyen Alp Gürkan bu işin baş sorumlularından biridir.
Öyle yatırım yapıp işin ucunu Ramazan'a Gökhan'a bilmem kime bırakmakla olmuyor.

Yeni yasalaşan Türk Ticaret Kanunu'na göre Yönetim Kurulu üyelerine münferiden yetkiler verilebiliyor ve bu yetki ve sorumluluk tanımlamasının ardından artık o alanda yaşanabilecek sorunlardan bu üye tek başına sorumlu oluyor. Genelde bu usul şirketlerde mali ve vergi konularında uygulanırken Soma Kömür'de iş güvenliği ve kaza riskinde kullanılmış. Hukukçulara göre kararın niteliği ise doğrudan Ramazan Doğru'nun kurban seçilmesi anlamına geliyor. Bu çapta büyük bir kazada yürütülecek bir soruşturmada şirketin tüm yöneticileri göz altına alırken, kusur ve cezanın belirlenmesinde bu kararın göz önüne alınacağı ve sorumluluğun büyük ölçüde Ramazan Doğru'da olacağı belirtiliyor.

http://www.takvim.com.tr/Guncel/2014/05/18/tek-sorumlu-ramazan

____________________

Zaten farkındaysanız Ramazan beyin basın toplantısı boyunca başı öne eğikti, başına gelecekleri biliyor gibiydi.

Alp gürkanın tutuklanan oğlu, verdiği ifadesinde, zamanı gelince konuşuruz demiş.... Hani önümde yatan olmazsa, bir nevi aba altından sopayı gösteririm demek istemiş, bülbül gibi öterim demiştir..Her yerde babalar ve oğulları olmak zorunda mı?

Öfkeli Somalı işçi konuşuyor: “Doğruları mezarda mı söyleyeceğiz kardeşim! Bu işin içinde enerji bakanı Taner Yıldız yoksa beni hemen idam etsin başbakan”
16 Mayıs Cuma günü protesto yürüyüşü yaparken polis saldırısına uğrayan işçiler saldırının ardından madenci anıtının önünde toplanarak az sayıda gazetecinin bulunduğu alanda spotane bir forum düzenledi.

“Doğruları mezarda mı söyleyeceğiz kardeşim!” diyen işçiler, “madende taşeron sistemi yok” açıklamalarını yalanlarken işçilerden birinin “Bu işin içinde enerji bakanı [Taner Yıldız]yoksa beni hemen idam etsin başbakan” sözleri dikkat çekiyor.

“Biz de insanız biz de”

İşçilerden biri söze başlıyor:

“Bizim ne sendika hakkımız var ne izin hakkımız var. Ne doğum iznimiz var. Çoluğumuz çocuğumuz doğuyor, hastanelerde bir hafta bile bize izin vermiyorlar. Biz çocuğumuzun peşine mi koşalım, işimizin peşine mi koşalım. Biz de insanız biz de. Anamı babamız ölüyor, bize ölüm izni vermiyorlar.”

Sonra sloganlar yükseliyor: “Köleliğe hayır! Köleliğe hayır!”

Konuşmalar devam ediyor:

“Ramazan’da, Kurban Bayramı’nda işe gelmeyenlere izin hakkı tanınmıyor, işten çıkartılıyor.”

“Onlar et yerken Soma halkı ot yiyor”

“450 kişi öldü, basın toplantısı yapıyor Ramazan Doğru. 450 kişinin hesabını versin. Cipe binmesi değil, lüks hayat yaşaması değil; onlar et yerken Soma halkı ot yiyor ot.”

“Onlar et yiyor. Biz evimize kuru ekmek götüremiyoruz.”

“1,5 milyar maaş. Neyine yeter. Dört tane insan var evinde. Tehditler diz boyu. Adam ‘seni madenden çıkarırım’ diyor.”

“Adam çocuğuna onun ismini koydu diye cip alıyor. Hayırdır? Bu para nerden geliyor kardeşim? Bu para nerden geliyor?”

Alkışlar yükseliyor.

“Hepsi işin içinde, hepsi biliyor bunu”

“Bu işin içinde ELİ (Ege Linyitleri İşletmesi) var, SEAŞ var. Kardeşim beni iyi dinleyin. Biz madende B Termik çalışıyorduk. Yan tarafta taşla kömürü karıştırıyorlar mahsustan. Ben bunları şikayet ediyorum. Şikayet ettiğim adamlar gidiyor, adamları işten çıkarttılar. Hepsi işin içinde, hepsi biliyor bunu.”

“Devlete taşı sattılar taşı. Ama bunlar ortak. Bu işin içinde enerji bakanı yoksa, beni hemen idam etsin başbakan.”

İşçi daha sonra TC kimlik numarasını okuyor.

“Ayda işçi alıyor 1,5 milyar maaş. Ramazan Doğru’nun aldığı maaş belli değil, 100 milyar mı 200 milyar mı?”

“Doğruları mezarda mı söyleyeceğiz kardeşim!”

“Hasta oluyoruz rapor geçmiyor”

“Hasta oluyoruz. Rapor geçmiyor. Niye? Hasta hasta işe çağırıyorlar bizi. Niye rapor geçmiyor.”

“Soma kömürlerinde açıklama yapıyorlar, ‘taşeron yok’ diye. Soma kömürlerinde taşeron sistemi yok mu ağabeyler?”

“Kitle karşılık veriyor: Var, var!”
http://www.sendika.org/2014/05/soma...-yildiz-yoksa-beni-hemen-idam-etsin-basbakan/

Savcı şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan'ı denetimli serbestlik yasasından yararlanarak serbest kalması istemiyle mahkemeye sevk etti.

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 kişinin hayatını kaybettiği Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ile 5 kişi daha sabah saatlerinde Soma Adliyesi'ne getirildi. Adliye binasının kapısına kadar araçla getirilen Can Gürkan içeriye girerken, "Zamanı gelince konuşacağız" dedi.

Soruşturmayı yürüten Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner sabah yazılı açıklama yaptı. Şahiner, "Dün 16 kişi adliyeye sevkedildi. Bu zanlılardan 5'i tutuklandı. 3 kişi savcılıkça serbest bırakıldı. 8 kişi ise adli kontrol altına alınarak mahkemece serbest bırakıldı. Gözaltında bulunan 6 kişi de bugün Soma Adliyesi'ne getirildi" dedi.

Mune .!.:

parkon basın toplantısını canlı izleme olanağın olmuş muydu?
Ben baştan sona izledim, birçok satır arası dikkatimi çekti ama şu sözler epey soru işareti oluşturdu.
Alp Gürkan: madene 3 yıldır gelmedim, ben finansı sağlayan bir patronum, ne makine alınacak ne yapılacaksa onu belirler yetki verdiklerim, ben başka neyi takip edeyim? İşletme müdürüm Gökhan bey ( Ramazan bey kulağına eğilir adının Gökhan değil Ramazan olduğunu hatırlatır) pardon Ramazan bey ve Akın bey ihmal yok diyor, ihmal var mı ben onların dediğini söylüyorum.
Madenin sahibi ben değilim, maden benim değil, "DEVLETİN" Türkiye Kömür İşletmeleri'nin. Biz TKİ adına hizmet alımı ve yatırımları yapıyoruz.

Genişletmek için tıkla...

Izleyemedim Mune ama şu yazdığın iddiaları doğruluyor.
Bu adam kiralamamış madeni. Devlet hizmet alımı yapıyor.Fakat bu kadar büyük bir iş nasıl doğrudan teminle yaptırılıyor onu kestiremedim.
Ihale yapılmadan bu kadar yüksek maliyetli bir iş yaptırılıyorsa bu sözleşme özel şartlarda oluşturulmuştur, başbakanın dahi imzası olmalıdır. Bu imzayı atan herkeste sorumludur.
Doğrudan temin rakamı bir Büyükşehir üniversitesinde 45 bindir.46 bin tutan bir iş için ihale yapmak zorunludur.
Normal bir şehir üniversitesinde ise 13 bindir sınır.
Bu rakamı kafalarda aşşağı yukarı bir kıyaslama yapılabilsin diye veriyorum
Bu kömür madeni çok çok özel şartlarda direk bu adama verilmiş demekki.

O basın toplantısından bir anektod daha, Alp Gürkan yaşam odası sorusu ısrarla sorulunca Akın ve Ramazan beylere döner: Maden işletme mevzuatında yaşam odası şartı var mı diye sorar, hayır cevabını alınca sanki lütfetmişler gibi yaşam odası vardı ama orda çalışma bittiğinden sökülmüştü, şu bölgeye kurulacaktı sözünü yineler, mevzuatta yoktu ama lütfedip biz koymuştuk der gibi

parkon .!.:

Izleyemedim Mune ama şu yazdığın iddiaları doğruluyor.
Bu adam kiralamamış madeni. Devlet hizmet alımı yapıyor.Fakat bu kadar büyük bir iş nasıl doğrudan teminle yaptırılıyor onu kestiremedim.
Ihale yapılmadan bu kadar yüksek maliyetli bir iş yaptırılıyorsa bu sözleşme özel şartlarda oluşturulmuştur, başbakanın dahi imzası olmalıdır. Bu imzayı atan herkeste sorumludur.
Doğrudan temin rakamı bir Büyükşehir üniversitesinde 45 milyardır. 46 milyar tutan bir iş için ihale yapmak zorunludur.
Normal bir şehir üniversitesinde ise 13 milyardır sınır.
Bu rakamı kafalarda aşşağı yukarı bir kıyaslama yapılabilsin diye veriyorum
Bu kömür madeni çok çok özel şartlarda direk bu adama verilmiş demekki.

Genişletmek için tıkla...

Zamanında ihale olmuş parkon, ihaleyi ismini yanlış hatırlamıyorsam Park Enerji şirketi kazanıyor, 2 yıl işletiyor sonra Alp Gürkan'ın şirketine devir yapılıyor.
Araştırırsan bulursun bu bilgileri.
Yazdığım herşeyin kaynağı var, linkte verebilirim.

Somada sıkıyönetim ilan edilirken :44: girişler çıkışlar kontrol edilirken :44: madencilere konuşmayacaksınız yoksa diye tehdit edilirken :44: yuhlayanlara tekme, yumruk atılırken :44: protesto yapma yasağı getirilirken :44: Her yer adım başı polis, jandarma kaynıyorken,,Nasıl oluyorda bu bağırış çağırışın içinde bir tane bile polis olmuyor? Neden acaba? Bu olay nereye çekilmek isteniyor !!!