- 30 Mayıs 2007
- 80
- 0
- 58
- Konu Sahibi ÇXIXTLENBXIXK
- #1
SİZİN TARTIŞMA TİPİNİZ HANGİSİ?
Ne yazık ki tartışma ve kavga günlük yaşamın kaçınılmaz bir parçası artık. Koşuşturmalar ve problemlar arasında hoşgörüyü yitirmek ve sonunu düşünmeden tartışmanın içine girmek elbette çözüm sağlamıyor. Aslında hangi tipte kavgacı olduğunuzu bilmek böyle durumlara karşı önlem almayı kolaylaştırıyor. Peki nasıl? Bu haberi okuyun, kavga etmekten kurtulun!
Bazen bir damla ağzına kadar dolmuş bardağın taşmasına sebebiyet verebiliyor. Hele eşiniz bilmem kaçıncı defadır çıkarken çöp torbasını kapının önüne koymayı unutuyor ya, dayanılmaz bir durum değil mi bu? Ya da banyodan bir türlü çıkmayı bilmemesi yeterli bir sebep değil mi? Bu ve bunun gibi bir sürü son damla ile önemli tartışmalara sürüklenebiliyoruz yer yer.
Çoğunlukla günlük hayatın parçası olarak ortaya çıkan bu tarz küçük anlaşmazlıkları basit bir gülümseme, şakayla karışık bir takılma ya da bir kucaklaşma ile çözmek mümkün. Ama bu önemli hamleyi yapamaz da araya biraz zaman girmesine sebep olursak işte o zaman bir damlanın sebebiyet verdiği küçük anlaşmazlığın büyümesi kaçınılmaz oluyor.
Barışmak için her şeyden önce barışmaya hazır olmak lazım elbette. Flensburg Üniversitesi Psikoloji bölümünde 250 kişi üzerinde yapılan bir inceleme sonucunda insanlar bu yönden 4 farklı kişilik tipine ayrılmıştır:
Uzlaşıcı tip (%29):
Uysal ve uyumlu bir karakter sergilerler. 45–54 yaş arası yüksekokul mezunları arasında daha yaygın olarak tespit edilmiştir. Barışçı ve karşı tarafa saygılı bir çizgileri vardır. Yapıcı ve uzlaşmacı tavır takınırlar. Tartışma anında hedefinden sapma göstermez ve kurallarına bağlı kalır. Her iki tarafı da memnun edebilecek orta noktaları bulmaya çalışır. Şayet tartışmadan haklı çıkan taraf kendisi olursa, karşı cephenin gönlünü almayı ihmal etmez. Haksız çıktığında da küsüp geri çekilmeyi değil yine birlikte hareket etmeyi seçer.
Şayet sizin tipiniz de bu ise, başkalarının tartışmalarında arabuluculuk yapacak ideal kişisiniz aynı zamanda. Bu kişilik yapısını taşıyan birisi ile anlaşmazlığa düştüğünüzde ise kendi görüşlerinizi mantıklı nedenleri ile birlikte ortaya koyabildiğiniz ölçüde ikna edici olabilirsiniz; böyle bir durumda en önemli mesajınız ise ortak bir çözüm arayışında olduğunuzu ısrarla vurgulamak olmalıdır.
Kışkırtıcı tip (%22):
Hiç kimseyi gözetmeksizin sadece bir tek haklı tanır, o da kendisi. 25–34 yaş arası erkekler arasında daha yaygındır. Genellikle tartışmayı başlatan taraf olurlar ve hiç barışçı değildirler. Savundukları şeyden emin olmasalar bile çok iyi rol yapar ve sonuna kadar savunurlar. Yer yer fiziksel güç kullanmaktan da çekinmezler. Tartışmadan haklı çıktıkları anda zafer kazanmış gibi kutlarlar, haksız çıkan tarafın duygularını düşünmezler. Hani olmaz ya, nadiren haksız taraf olarak ilan edilirlerse intikam yemini ederler.
Bu tipte bir insansanız şayet sizi ancak yeni bir anlayış çizgisine gelmeye davet edebiliriz: “Lütfen başkalarına size nasıl davranılmasını istiyorsanız öyle davranınız.” Bu tarz bir kişilik ile tartışmaya girenlere tavsiyemiz ise hemen egemenliklerini tanımamalarıdır. Açık ve net bir şekilde kendi görüşünüzü ortaya koyun ancak gereksiz kelime oyunları ve uzatmalardan kaçının. En iyisi onu mümkün olduğu kadar duymamanız ve kendi yolunuza gitmeniz olacaktır.
Kararsız tip (%22):
Kendini ifade etmekte problemleri vardır. Onun için kavga sırasında bir öne çıkar, bir geri çekilir. Bu grupta daha çok 25–34 yaş arası bayanları görüyoruz. Endişeli ve kendine güvenmeyen bir çizgisi vardır. Kendi görüşünü savunurken ciddi bir direnç ile karşılaştığında yarı yoldan döner. Çoğunlukla kendilerini karşı tarafın yerine koymayı da iyi becerdiklerinden haklı çıktıkları tartışmalar sonunda muhataplarına karşı çok ileri gitmiş olabilecekleri düşüncesiyle üzülebilirler. Haksız çıktıklarında ise sıklıkla küserek ayrılırlar.
Böyle kararsız kişilik yapısındakilere ilk önerimiz hedefinizi net bir şekilde gözünüzün önünde tutmanız. Durmadan gelgitler içerisinde bir çözüme ulaşmanız oldukça zor olacaktır çünkü. Karşınızdaki muhatabınız bu tipe uyan bir kişilik yapısı sergilediğinde ise sakın kendinizi onun gelgitlerine kaptırmayın. Karşı tarafın net bir görüş ortaya koyamaması sizi kendi hedefinizden saptırmamalı.
Çekinik tip (%27):
Asla kavgayı başlatmaz. Bunun için kendini barışmak için ilk adımı atmamakta da haklı görür ama. Bu grupta karşımıza daha geniş bir demografik dağılım çıkıyor; 25–44 yaş arası ve 54 yaş üzeri hem kadın hem erkekler, çoğu kez de lise ve daha düşük düzey okul mezunları ön planda yer alıyor. Hırssız ve mütevazı bir tavır içindedirler. Dolayısıyla tartışma potansiyeli olan birçok olaydan daha baştan kaçınırlar. Tartışmayı anlamsız ve rahatsız edici bulduklarından mümkün olduğunca uzak dururlar. Başlayan tartışmalarda barışma ve uzlaşma konusunda çok başarılı olmasalar da tartışma ortamına nadiren girdiklerinden bunun için özel teknikler geliştirmeye de ihtiyaç hissetmezler.
Bu tipteki insanlara aslında kendilerinin de bir görüş ortaya koymaları gerektiğini önereceğiz. Devamlı kaçak güreşerek bir yere varılamayacağını yapıcı bir tartışma ortamından da kazanç elde edilebileceğini kabul etmeleri gerekmektedir. Muhatabınız bu kişilik tipine uygun bir yapı sergilediğinde ise onun beklentilerine uygun şekilde koruyucu bir üslup takınmaktan kaçınmak daha doğru olacaktır. Yoksa problemleri sümenaltı etmiş olmaktan başka bir şey yapmış olmazsınız ve bunlar orada durduğu müddetçe de sizi rahatsız etmeye devam edecektir. Bunun için, tıpkı kararsız tipte de yapmanız gerektiği gibi, karşı tarafın sorumluluğunu almadan kendi sınırlarınızı açık ve net bir şekilde – ama mutlaka dostane tavırla – belirleyin.
Kaynak
kisiselbasari.com
Ne yazık ki tartışma ve kavga günlük yaşamın kaçınılmaz bir parçası artık. Koşuşturmalar ve problemlar arasında hoşgörüyü yitirmek ve sonunu düşünmeden tartışmanın içine girmek elbette çözüm sağlamıyor. Aslında hangi tipte kavgacı olduğunuzu bilmek böyle durumlara karşı önlem almayı kolaylaştırıyor. Peki nasıl? Bu haberi okuyun, kavga etmekten kurtulun!
Bazen bir damla ağzına kadar dolmuş bardağın taşmasına sebebiyet verebiliyor. Hele eşiniz bilmem kaçıncı defadır çıkarken çöp torbasını kapının önüne koymayı unutuyor ya, dayanılmaz bir durum değil mi bu? Ya da banyodan bir türlü çıkmayı bilmemesi yeterli bir sebep değil mi? Bu ve bunun gibi bir sürü son damla ile önemli tartışmalara sürüklenebiliyoruz yer yer.
Çoğunlukla günlük hayatın parçası olarak ortaya çıkan bu tarz küçük anlaşmazlıkları basit bir gülümseme, şakayla karışık bir takılma ya da bir kucaklaşma ile çözmek mümkün. Ama bu önemli hamleyi yapamaz da araya biraz zaman girmesine sebep olursak işte o zaman bir damlanın sebebiyet verdiği küçük anlaşmazlığın büyümesi kaçınılmaz oluyor.
Barışmak için her şeyden önce barışmaya hazır olmak lazım elbette. Flensburg Üniversitesi Psikoloji bölümünde 250 kişi üzerinde yapılan bir inceleme sonucunda insanlar bu yönden 4 farklı kişilik tipine ayrılmıştır:
Uzlaşıcı tip (%29):
Uysal ve uyumlu bir karakter sergilerler. 45–54 yaş arası yüksekokul mezunları arasında daha yaygın olarak tespit edilmiştir. Barışçı ve karşı tarafa saygılı bir çizgileri vardır. Yapıcı ve uzlaşmacı tavır takınırlar. Tartışma anında hedefinden sapma göstermez ve kurallarına bağlı kalır. Her iki tarafı da memnun edebilecek orta noktaları bulmaya çalışır. Şayet tartışmadan haklı çıkan taraf kendisi olursa, karşı cephenin gönlünü almayı ihmal etmez. Haksız çıktığında da küsüp geri çekilmeyi değil yine birlikte hareket etmeyi seçer.
Şayet sizin tipiniz de bu ise, başkalarının tartışmalarında arabuluculuk yapacak ideal kişisiniz aynı zamanda. Bu kişilik yapısını taşıyan birisi ile anlaşmazlığa düştüğünüzde ise kendi görüşlerinizi mantıklı nedenleri ile birlikte ortaya koyabildiğiniz ölçüde ikna edici olabilirsiniz; böyle bir durumda en önemli mesajınız ise ortak bir çözüm arayışında olduğunuzu ısrarla vurgulamak olmalıdır.
Kışkırtıcı tip (%22):
Hiç kimseyi gözetmeksizin sadece bir tek haklı tanır, o da kendisi. 25–34 yaş arası erkekler arasında daha yaygındır. Genellikle tartışmayı başlatan taraf olurlar ve hiç barışçı değildirler. Savundukları şeyden emin olmasalar bile çok iyi rol yapar ve sonuna kadar savunurlar. Yer yer fiziksel güç kullanmaktan da çekinmezler. Tartışmadan haklı çıktıkları anda zafer kazanmış gibi kutlarlar, haksız çıkan tarafın duygularını düşünmezler. Hani olmaz ya, nadiren haksız taraf olarak ilan edilirlerse intikam yemini ederler.
Bu tipte bir insansanız şayet sizi ancak yeni bir anlayış çizgisine gelmeye davet edebiliriz: “Lütfen başkalarına size nasıl davranılmasını istiyorsanız öyle davranınız.” Bu tarz bir kişilik ile tartışmaya girenlere tavsiyemiz ise hemen egemenliklerini tanımamalarıdır. Açık ve net bir şekilde kendi görüşünüzü ortaya koyun ancak gereksiz kelime oyunları ve uzatmalardan kaçının. En iyisi onu mümkün olduğu kadar duymamanız ve kendi yolunuza gitmeniz olacaktır.
Kararsız tip (%22):
Kendini ifade etmekte problemleri vardır. Onun için kavga sırasında bir öne çıkar, bir geri çekilir. Bu grupta daha çok 25–34 yaş arası bayanları görüyoruz. Endişeli ve kendine güvenmeyen bir çizgisi vardır. Kendi görüşünü savunurken ciddi bir direnç ile karşılaştığında yarı yoldan döner. Çoğunlukla kendilerini karşı tarafın yerine koymayı da iyi becerdiklerinden haklı çıktıkları tartışmalar sonunda muhataplarına karşı çok ileri gitmiş olabilecekleri düşüncesiyle üzülebilirler. Haksız çıktıklarında ise sıklıkla küserek ayrılırlar.
Böyle kararsız kişilik yapısındakilere ilk önerimiz hedefinizi net bir şekilde gözünüzün önünde tutmanız. Durmadan gelgitler içerisinde bir çözüme ulaşmanız oldukça zor olacaktır çünkü. Karşınızdaki muhatabınız bu tipe uyan bir kişilik yapısı sergilediğinde ise sakın kendinizi onun gelgitlerine kaptırmayın. Karşı tarafın net bir görüş ortaya koyamaması sizi kendi hedefinizden saptırmamalı.
Çekinik tip (%27):
Asla kavgayı başlatmaz. Bunun için kendini barışmak için ilk adımı atmamakta da haklı görür ama. Bu grupta karşımıza daha geniş bir demografik dağılım çıkıyor; 25–44 yaş arası ve 54 yaş üzeri hem kadın hem erkekler, çoğu kez de lise ve daha düşük düzey okul mezunları ön planda yer alıyor. Hırssız ve mütevazı bir tavır içindedirler. Dolayısıyla tartışma potansiyeli olan birçok olaydan daha baştan kaçınırlar. Tartışmayı anlamsız ve rahatsız edici bulduklarından mümkün olduğunca uzak dururlar. Başlayan tartışmalarda barışma ve uzlaşma konusunda çok başarılı olmasalar da tartışma ortamına nadiren girdiklerinden bunun için özel teknikler geliştirmeye de ihtiyaç hissetmezler.
Bu tipteki insanlara aslında kendilerinin de bir görüş ortaya koymaları gerektiğini önereceğiz. Devamlı kaçak güreşerek bir yere varılamayacağını yapıcı bir tartışma ortamından da kazanç elde edilebileceğini kabul etmeleri gerekmektedir. Muhatabınız bu kişilik tipine uygun bir yapı sergilediğinde ise onun beklentilerine uygun şekilde koruyucu bir üslup takınmaktan kaçınmak daha doğru olacaktır. Yoksa problemleri sümenaltı etmiş olmaktan başka bir şey yapmış olmazsınız ve bunlar orada durduğu müddetçe de sizi rahatsız etmeye devam edecektir. Bunun için, tıpkı kararsız tipte de yapmanız gerektiği gibi, karşı tarafın sorumluluğunu almadan kendi sınırlarınızı açık ve net bir şekilde – ama mutlaka dostane tavırla – belirleyin.
Kaynak
kisiselbasari.com