- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Diyarbakır’da yakın akrabası 13 yaşındaki İ.Ö.’ye cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla yargılanan 32 yaşındaki A.Ö., mağdur ve ailesinin şikayetini geri çekmesine karşın altı yıl sekiz ay hapse mahkum edildi.
Cezada indirime gitmeyen mahkemenin gerekçeli kararında, ‘mağdurun sosyal baskı ve endişe nedeniyle gerçeği anlatmadığı, buna rağmen cinsel istismar suçunun sabit olduğu’ belirtildi.
Reklam
Ergani ilçesinde bir ortaokulda eğitim gören İ.Ö., 2016’da rehberlik öğretmenine anne ve babasının kuzeni olan 32 yaşındaki A.Ö.’nün istismarına uğradığını söyledi.
Rehberlik öğretmeninin konuyu polise bildirmesi üzerine soruşturma başlatılırken, şüpheli A.Ö. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, A.Ö. hakkında ‘sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlarından 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Aile inanmadı, saklamaya çalıştı
İddianamesinde, mağdurun korktuğu için olayı annesine anlatmadığını ve istismarın belli aralıklarla devam ettiğini belirten savcı, ailenin olayın doğruluğuna inanmadığını ve şikayetçi olmadığını kaydetti.
Cinsel istismar gibi suçların delillendirilmesinin içerdiği güçlüklerden dolayı aile ve toplum içerisinde üstünün kapatıldığını ve görmezden gelindiğini belirten savcı, şüphelinin mağdurun anne ve babasının kuzeni olması nedeniyle olayın aile içerisinde saklanmaya çalışıldığı ve üzerinin örtüldüğünü vurguladı.
Anne ve babanın, şüpheliyi korumaya yönelik ifade verdiğini ve kızlarının epilepsi hastalığını kullanarak ifadesine itibar edilemeyeceğini göstermeye çalıştığını ifade eden savcı, şüphelinin 15 yaşından küçük mağduru farklı zamanlarda dokunarak istismar ettiğini dile getirdi.
‘Hasta olduğu için öpüyoruz’
Tutuklu yargılanan sanık A.Ö. ifadesinde, “Çocuğun annesi ilişkisini açıkladığımı düşününce bana iftira attı. Eşimle boşanma durumuna geldik. Mağdur hasta olduğu için onu seviyoruz ve sarılıp, öpüyoruz” dedi.
‘Kızımız yanlış anlamış’
Mağdur çocuğun annesi A.Ö. ve babası U.Ö. ise duruşmada“Sanık ikimizin de teyzesinin oğludur. Bu suçu işlediğini sanmıyoruz. Kızımızın anlattığı şeylerin doğru olmadığını düşünüyoruz. Şikayetçi değiliz. Kızımız hasta olduğu için herkes onu sever. Kızımızın bunu yanlış anladığını düşünüyoruz” diye ifade verdi.
Soruşturma sürecinde verdiği ifadelerde cinsel taciz ve istismara uğradığını anlatan çocuk da yargılama sırasında şikayetinden vazgeçti.
‘Dudağımdan öptüğü doğrudur’
İ.Ö. isimli çocuk şunları söyledi: “Dayımın bize sürekli gelip gitmemesi için rehberlik hocamıza beni öptüğünü söyledim. İşin buralara geleceğini düşünmedim. Sanıktan şikayetçi değilim. Beni dudağımdan öptüğü doğrudur.”
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, ‘sanığın tarafların yakın akrabası olması, sosyal baskı ve endişe nedeniyle, mağdurenin yaşantısındaki muhtemel sonuçları dikkate alındığında, küçük çocuğun ilk ifadesinin gerçeği yansıttığını’savundu.
15 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan savcı, A.Ö.’nün cezalandırılmasını istedi.
Kararını açıklayan mahkeme, sanık A.Ö.’nün ‘sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel taciz’ suçlarından altı yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Gerekçeli karar: Mağdur gerçeği anlatmasa da suç sabit
Cezada bir kez artırım yapan ve herhangi bir indirim uygulamayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme, ‘sanığın tarafların yakın akrabası olması, sosyal baskı ve endişe nedeniyle mağdurun gerçeği anlatmadığını, buna rağmen cinsel istismar suçunun sabit olduğunu’ kaydetti.
http://www.diken.com.tr/sikayet-cek...ga-istismar-davasinda-saniga-indirimsiz-ceza/
Cezada indirime gitmeyen mahkemenin gerekçeli kararında, ‘mağdurun sosyal baskı ve endişe nedeniyle gerçeği anlatmadığı, buna rağmen cinsel istismar suçunun sabit olduğu’ belirtildi.
Reklam
Ergani ilçesinde bir ortaokulda eğitim gören İ.Ö., 2016’da rehberlik öğretmenine anne ve babasının kuzeni olan 32 yaşındaki A.Ö.’nün istismarına uğradığını söyledi.
Rehberlik öğretmeninin konuyu polise bildirmesi üzerine soruşturma başlatılırken, şüpheli A.Ö. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturmayı tamamlayan savcılık, A.Ö. hakkında ‘sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘çocuğa karşı cinsel taciz’ suçlarından 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Aile inanmadı, saklamaya çalıştı
İddianamesinde, mağdurun korktuğu için olayı annesine anlatmadığını ve istismarın belli aralıklarla devam ettiğini belirten savcı, ailenin olayın doğruluğuna inanmadığını ve şikayetçi olmadığını kaydetti.
Cinsel istismar gibi suçların delillendirilmesinin içerdiği güçlüklerden dolayı aile ve toplum içerisinde üstünün kapatıldığını ve görmezden gelindiğini belirten savcı, şüphelinin mağdurun anne ve babasının kuzeni olması nedeniyle olayın aile içerisinde saklanmaya çalışıldığı ve üzerinin örtüldüğünü vurguladı.
Anne ve babanın, şüpheliyi korumaya yönelik ifade verdiğini ve kızlarının epilepsi hastalığını kullanarak ifadesine itibar edilemeyeceğini göstermeye çalıştığını ifade eden savcı, şüphelinin 15 yaşından küçük mağduru farklı zamanlarda dokunarak istismar ettiğini dile getirdi.
‘Hasta olduğu için öpüyoruz’
Tutuklu yargılanan sanık A.Ö. ifadesinde, “Çocuğun annesi ilişkisini açıkladığımı düşününce bana iftira attı. Eşimle boşanma durumuna geldik. Mağdur hasta olduğu için onu seviyoruz ve sarılıp, öpüyoruz” dedi.
‘Kızımız yanlış anlamış’
Mağdur çocuğun annesi A.Ö. ve babası U.Ö. ise duruşmada“Sanık ikimizin de teyzesinin oğludur. Bu suçu işlediğini sanmıyoruz. Kızımızın anlattığı şeylerin doğru olmadığını düşünüyoruz. Şikayetçi değiliz. Kızımız hasta olduğu için herkes onu sever. Kızımızın bunu yanlış anladığını düşünüyoruz” diye ifade verdi.
Soruşturma sürecinde verdiği ifadelerde cinsel taciz ve istismara uğradığını anlatan çocuk da yargılama sırasında şikayetinden vazgeçti.
‘Dudağımdan öptüğü doğrudur’
İ.Ö. isimli çocuk şunları söyledi: “Dayımın bize sürekli gelip gitmemesi için rehberlik hocamıza beni öptüğünü söyledim. İşin buralara geleceğini düşünmedim. Sanıktan şikayetçi değilim. Beni dudağımdan öptüğü doğrudur.”
Esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, ‘sanığın tarafların yakın akrabası olması, sosyal baskı ve endişe nedeniyle, mağdurenin yaşantısındaki muhtemel sonuçları dikkate alındığında, küçük çocuğun ilk ifadesinin gerçeği yansıttığını’savundu.
15 yaşını tamamlamamış çocuğa karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan savcı, A.Ö.’nün cezalandırılmasını istedi.
Kararını açıklayan mahkeme, sanık A.Ö.’nün ‘sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘cinsel taciz’ suçlarından altı yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
Gerekçeli karar: Mağdur gerçeği anlatmasa da suç sabit
Cezada bir kez artırım yapan ve herhangi bir indirim uygulamayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme, ‘sanığın tarafların yakın akrabası olması, sosyal baskı ve endişe nedeniyle mağdurun gerçeği anlatmadığını, buna rağmen cinsel istismar suçunun sabit olduğunu’ kaydetti.
http://www.diken.com.tr/sikayet-cek...ga-istismar-davasinda-saniga-indirimsiz-ceza/