Popüler Konu Sevdiğim sözler

"Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu :
Önce özlüyor ,
Sonra ağlıyor ,
Akşamları küsüyor ,
Geceleri çok seviyorum ... "
 

Karıncayı bile incitmem deme.!
Bile’ den incinir karınca.
Söz söylemek irfan ister, anlamak insan..
 
"En güzel deniz,
henüz gidilmemiş olandır
en güzel çocuk
henüz büyümedi
en güzel günlerimiz
henüz yaşamadıklarımız
ve sana söylemek istediğim
en güzel söz
henüz söylememiş olduğum sözdür...”
 
Halime bakıp da mücrimim sanma,
Karşında ayağım, elim dolanır.
Ahraz da değilim,
Dilbazım amma,
Seni gördüğüm an dilim dolanır...!
 
"Gidelim buradan.
Senin masumiyetini
Bilgelik zamanlarından kalma sırları
Dünyanın bütün sabahlarını
yanımıza alıp da gidelim
Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim..."
 
"Olur biter Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama...
Çok da takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana."
 
"Su gibi kendi çukurunda kuruyabilir insan..."
 
"Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin;
basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin."
 
- İçinde yaşadığınız toplumu yeterince tanıdığınızı düşünüyor musunuz?

+ '' Kesinlikle, kesinlikle. Her yerde, her farklı düşünce, farklı yaşam biçimiyle. Çünkü biz renklerimizle ve bu toprağın -toprak derken çok sıkça kullanılan bir tanımlama tabi bu- toprak dediğimiz zaman sınırları bugün böyle olan doğudan batıya, kuzeyden güneye bir ülke bu. Mevsimleri var, yaşam biçimleri var. Yemesi farklı, inanışı farklı, eğlencesi farklı. Ve tektipleştirilemeyecek, formatlanamayacak, ‘’bundan sonra şöyle yaşayacaksınız, bundan sonra böyle yapacaksınız ‘’ diye koşullandırılamayacak harikulade bir mizacı olan insanlarla beraber büyüdüm. Ve beraber yaşamaya, yaşlanmaya beraber toprağa hazırım, istiyorum...

Yani; senin yemeğin şöyle, benim yemeğim böyle, sen şöyle ibadet edersin, ben böyle ibadet ederim. Sen böyle eğlenirsin, şu şarkıları söylersin, ben bu şarkıları söylerim. Ne güzel, hadi birbirimize, birbirimizin şarkılarını söyleyelim. Mutlaka seviyoruz. Ben sana benim yemeğimi tattırdığım zaman, sen onu seviyorsun. Ben sana kendi inanışlarımdan bahsediyorum, sen kendi inanışlarından bahsediyorsun. Düşünüyoruz, konuşuyoruz. Ama bunda illa bir tartışma olacak ve sen bana benimkini kabul ettireceksin diye bir şey yok...

Bunları yaşadım da. Çok dolaştım bütün memleketimi çok dolaştım. Dünyada da bir sürü yer dolaştım. Fotoğraf çekmeye gittim, her yerde kimsenin gitmediği yerlerde fotoğraf projeleri yaptım. Yani bunlardan çıkardığım sonuç; her seferinde memleketi özleyerek, büyük bir arzuyla gelmek oldu. Ben İstanbul’a havalanına inince, ‘’aman falancanın yeri ne kadar hoştu, ne kadar medeniydi, niye buraya geldim’’ diyen birisi değilim. Ben her seferinde toprağı öpecek halde geliyorum... ''



Okan Bayülgen

Not: 27 Aralık 2018 tarihli Molatik röportajından sevdiğim bir kesit.
İzlemek isteyenler için videosunu ekledim.



 
 
 
 
 
“İstanbul deyince aklıma kuleler gelir.

Ama şu Kızkulesinin aklı olsa

Galata kulesine varır

Bir sürü çocukları olur.”
 
Yaşamak direnmektir, sevmek güvenmektir..
Unutma; insan çoğu zaman dünyanın hakimi,
bazen de küçük bir kalbin esiridir…
 
Sana ne demeliyim bilmiyorum..!

Güneşim desem,güneş batıyor…

Hayatım desem,hayat kısa…

Gülüm desem,o da soluyor..

Sana “canım” demeliyim.

Çünkü bu can seninle yanıyor…
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…