Sersoy79 / Kendi Şiirleri

Düşüyorum, tutma sakın.
Düşüp düşüp kalkıyorum.

Gelirken...
Caddeler ıslaktı.
Seni götüren yağmurlar yağıyor kaldırımlara.
Yağmur olup yağıyorum.
Ve gece ışıkları yansıyor kaldırımların ıslak yüzlerinden.
Bir ay yeniden yeniden düşüyor herbir taşın üstüne.
Yüzün aklıma düşüyor.
Düşünüyorum...
Dün gerçektin.
Bugün düşüm oldun.

Düşüyorum ay olup.
Güneş olup kalkıyorum...
 
güzel gece sessizce ağlıyorsun
gözyaşların güzel kokuyor
içindeyim mahremiyetimle
meleklerin beni bulutlara uçuruyor
uzun yollar yıllar gibi düşemiyor

takvimden

düşemediğin gibi

benden

sahi
nasılsın
sende gecenin gözyaşlarının kokusunu duruyor musun
senin benden
benim senden
çaldığımız zamanları özlüyor musun
maskelerimizle pencerelerde belirdiğimiz
heybemiz dolu çıktığımız dokuzsekiz saatleri

sahi
düşünüyor musun
"ayları geçti ayrılık sen delisin"

siyahla gelen
beyazla giden
sen
yalan

sana umut
bana müebbet
bu
zaman

sahi özlüyor musun
"yapma"

"böyle gitmek var mıydı"

ki aslında bir şekli yoktur gitmenin
gidersin bu kadar yalındır.

güzel gece gözyaşların ne güzel kokuyor
meleklerinle konuksun düşlerime
bir parça eksik aylardır
kanatlarında bulmak isterdim.

ne güzel söylüyor snake

"hep kazanır huzur ve kaybeder aşk" diyor

ama ya kazanacak huzur da yoksa
üstelik
buna rağmen
aşk ta
kaybetmişse ?

dokuzsekiz

 
Gece,mahkum ediyor beni yavaş yavaş,
Gözlerine...
Ağlıyor yıldızlar
Yalvarır oluyor beyazlığına ay,
Ve beklenilen son yolcu,
Yine "sen" oluyorsun

offff bu şiirin sözlerine bayıldım yaaa yüreğine,eline sağlık canım.( TŞKLER)a.s.
 

Yenilgi(m)
Yenilgi, yenilgim, yalnızlığım ve kimsesizliğim.
Binlerce yenilgiden de bana en değerli olan sen..!
Dünyadaki tüm parlak başarılardan,
Sensin yüreğimde en yakın olanı!
Yenilgi, yenilgim, başkaldırım ve de
Benim kendimle tanışmam..!
Sayendedir ki ben hala,
Ayakları yere basan ve solmuş defneler peşinde koşmayan
Bir geç olduğumun bilincindeyim.
Sende, yalnızlığımı buldum
Ve herkesten uzak ve de gururlu olmayı.
Yenilgi, yenilgim, benim parlak kılıcım ve kalkanım.
Gözlerinde okudum,
Tahtı arayanın kendi kendinin kuluna dönüştüğünü;
Ve bir kimsenin derinliklerindeki esrarını anlayabilmem için,
Onun gücünü söndürmem gerektiğini.
Ve ancak böylesine olgunlaştıktan sonradır ki,
Bir meyvenin tadına varabileceğimi.
Yenilgi, yenilgim, benim sözünü sakınmaz yol arkadaşım
Şarkılarımı, barışmalarımı, sessizliğim hep duyacaksın..!
Ve senden başka hiç kimse
Bana söz etmeyecek kanat çırpınmalarımdan
Ve denizin kabarmalarından
Ve de geceleri yanan dağlardan…
Ve sen, tek başına
Ruhunun sarp ve karanlık yollarından tırmanacaksın
Yenilgi, yenilgim, benim ölmez cesaretim!
Sen ve ben fırtınada birlikte güleceğiz.
Ve biz ikimiz;
Derin mezarlar kazacağız içimizde ölmekte olanlara…
Ve tutunacağız tüm gücümüzle güneşin karşısında;
Ve de TEHLıKELı olacağız..!


selma ersoy
 

Töre

Ben hasretten yanmayayım da kim yansın oy anam..?
Sevdiğimi törelere gurban etmişler!
Benide benden etmişler oy sılam!
Nidem ben şimdik..?
Canından Bezdirmişler yiğidimi, gurbetimi, çilemi
Oyy oy hangin duvara vuram başımı?
Hangin derde yanam ben bu gece?
Yanıyom ataşlarda cıra gibi cayır cayır!
Verirler sevdiğimi yaban ellere,
Yakarlar sevdamızı oy vicdansız eller..
Gayrı ben bir meçhul olup, vurmamı kendimi yollara.
Duymuşam ki, canına gıymış yiğidim.
Haberini salmışlar ta oralardan gulağıma
Sarmış demekkine şimdik kefenini
Ben nidem onsuz gayrı buralarda?
Cıldıram cıldıram deli gibi!
Oyy oy gönlümü yakıyor yokluğunun, hasretinin sızısı..!
Durun! Salmayın yarimi gara topraklara,
Bikerecik olsa saram bari.
Ey vicdansız eller, insafsız kullar!
Nittiniz gördünüz mü?!!
Ne diye bırakmadız sevdamıza bizi!
Yaşamam gayrı onsuz!
Ah kömür gözlü talihsiz yiğidim
Ne diye bu töreler, neylerine..?
Vursunlar ganlı hançeri gönlüme.
Vursunlarda gidem buralardan!
Mezar taşımıza yazılsın, aşkımızın sevdamızın şiiri
Gaderimizin çizgisini yol üstünde kestiklerini
Birde utanmadan ağlarlar!!
O haram gözyaşlarını akıtırlar,
Tertemiz berrak toprağımıza!
Söyleyin be kitapsızlar!
Sevenleri ayırmak hangin kitapta yazar?!!
Boynunuzun borcu mu sevdalıları ayırmak?!!
Yuh be yuh yazıklar olsun sizin gibi vicdansızlara
Yazıklar olsun!!!


Selma Ersoy
 
Sustum
Kapıyı çekip gidişin canlanıverdi gözlerimde….
Ardında neleri bıraktığını bilerek gidişin!
Ağlayamadım… sustum…
ıçimde ölenlere derin mezarlar kazdım
Ve seni de o içinde ölenlerle birlikte gömdüm.
Hatıralar eşlik ettiler sizi gömerken.
Hatıralar ağladı, ben ise suskundum.
Sonra camları kırmak geldi içimden,
Odaları darmaduman etmek, yakmak geldi…
Yapmadım… yapamadım..!
Nedenini sorma!
Ben bile kendime söylemekten korktum.
Gözlerim telefonu aradı bir an.
Beklide sesindi özlediğim, bilmiyorum.
ıçimde sitemlerle “ neden çalmıyorsun” diye haykırmak istedim….
Evet yine sustum..!
Aslında, senin tanıdığın ben; çoktan dünyayı yakmış olmalıydı değil mi?
Haklısın!
Yüreğimde dağlar alevlenirken ve denizler kabarırken
Belki de nedenini söylemekten ya da bilmekten korktuğumdandı susuşum.
Bir cezaydı bu gece çekilecek,
Senin kaçtığın benim ise susarak hesaplaştığım...!


Selma Ersoy
 
Yağıyorum Dostlar

“ ağlarsan eğer ilk damlanla arınabilirim.. ” (1)

yağan; adı yağmur dedikleri.. o üstümü başımı ıslatan , geceleri içine çeken, kendi yalnızlığına eşlik etmek istercesine.. bir sokak kızının meryemin masumluğuna dalmak istemesi..

yağan; adı yağmur dedikleri..dışarıda ince telden bir sessizlik, bir çift göz etrafı seyreden, penceresinden..

yağan; aynalara bakamamış bir yüzün dağılması,beynini paramparça eden bir iç geçiriş..

yağan alışılamamış zamanın tüketilmesi pervasızca..sabahlar ve geceler; uyumak uyanmak arası..

yağan karanlığın çökmesini bekleyen bir kalbin ortaya açılışı, aşkı adına..kalemin ucunun kırılması,bir daha asla yazamamak adına..uykuları bölen bir ateş, sönmek istemeyen..gözlerin kapanmasını bekleyen bir hayalin sancısı..

yağan sözcükleri yakan, küllerinden harfler çıkaran..

yağan bir ihtiras yolumu gözleyen..

yağan bir ayna yapmak boş yüzler gösteren..

yağan kalbini bu işe katmadan(!) yoluna devam etmen ve susman.. yoksa ağlayacağım..

yağan bir..iki..üç..yağan ben sen ya da o..yağan yalan yağan..

yağar ellerin kayan kalbimin avucundan ve asılı kalır kirpiklerin kan ve barut kokan alev şehri aşkından.

yağan bitirmek istemediğin bir sessizliktir, bakamadığın şehirlerden geçerken.

yağan bitmesini istediğin acılarını depreştiren, buğulaşan camların yazdıklarını ortaya çıkarmasıdır, bir bir..

yağan hep aynıdır!Kalbindir, ağlamaklı bir gözdür, kafası eğik bir duruştur, 'aşk'tır(!) kimi zaman, aynı bildik kelimelerdir ve fakat başka geçit vermeyen.

yağar bir ses
yağar bir hüzün
yağar bir istek
konuşmak gibi bir şey!

yağar bir şiir
dillendirmesini çok sevdiğin!

yağar "tırnaklarını yiyen can sıkıntısı"(2)
ve belki de teslim olur!

yağar " yalnız hüznü vardır, kalbi olanın.." (3)
ve kalbim hüzne boğulur!

yağar yağan yağar..
üstüme başıma kelimelerin bulaşır; ama ben yine de açmam(!)..oysa ne güzel olur yağmurda saçlarımın ıslaklığı..

yağıyorum dostlar!
yağan bulamadığım kelimelerimdir anlatmayı denediğim
yağan bildik yağmur lafları değildir
yağan gözlerimden akıtamadığım donuklaşan yaşlarım da değildir(!)

yağıyorum dostlar!
şehrin üstüne kara bulut gibi çöken sahte gülüşleri parçalıyorum
onların karanlıklarına yağıyorum
pis ateşlerini söndürüyorum
ve bir parça 'aşk' ikram ediyorum

yağıyorum dostlar!
genç bir kızın gözlerine doluyorum
bir annenin müşfikliğine sığınıyorum
ve elinden çocukluğu alınmış masum bir yüzden dünyaya damlıyorum
oysa ben dünyaya akmak istemiyorum..

dünya...
yalan...
yağan yalan yağar..

------



(1)bir şarkıdan,F.Düzağaç
(2)bir şiir dizesi, aslı “tırnaklarını yesin can sıkıntısı” ı.Tenekeci
(3)Kraliçenin Pirelerinden, T.Tufan
 
a-ş-k

a-ş-k biraz sabır, en çokta cesur olmaktı.
Şimdi oturduğum şehrin gözlerine yağmur doluyor,
Elimde bir fincan kahve birde yarısı küllenmiş sigaram,
Sularını seyrediyorum
İşte öyle bir şeydir a-ş-k .
Bu sulara her bakışımda,
Bir urgana atılmış gemici düğümü gibi çarpar dilime.
Kanar dilim, kanar kalbim...
Binlerce soru sormak geliyor içimden,
Binlerce sorunun altında bırakmak istiyorum zihinleri.
Elimdeki sigara bitmiyor bir türlü,
İçindeki zararlı maddelere inat yudum yudum damıtıyorum içime,
Varsın benimde kendine zarar verenler arasında bir kıyamlık yerim olsun.
Ne çıkar?
Her bakışta yeniden aşık oluyorum bu şehre.
Bu öyle bir a-ş-k ki, anlatımsız yaşanılası.
Gömün beni Boğaz’ın sularına,
Ancak o zaman susar bu yürek, o sessiz akıntıda

Selma Ersoy
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…