Seçim bitti gitti şimdi sonuçlarını konuşuyoruz....

28 Mayıs 2. turda oyumu

  • Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a vermiştim yine ona vereceğim.

    OY: 425 31,6%
  • Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'na vermiştim Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a vereceğim

    OY: 17 1,3%
  • Sn. Sinan Oğan'a vermiştim Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a vereceğim

    OY: 37 2,8%
  • Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'na vermiştim yine ona vereceğim.

    OY: 802 59,7%
  • Sn. Recep Tayyip Erdoğan'a vermiştim Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'na vereceğim

    OY: 10 0,7%
  • Sn. Sinan Oğan'a vermiştim Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'na vereceğim

    OY: 52 3,9%

  • Ankete Katılan
    1.343
Suçlu olan yolsuzluk yapan herkes yargılanacak
 
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya milletvekili Şaban Dişli'yi, Silivri'de bir arsanın imar durumunu değiştirme karşılığında 1 milyon dolarlık iş takibi ücreti talep etmekle suçladı.[24] Bu iddiasını daha sonra Başbakan Erdoğan'a yönelik bir soru önergesiyle meclise taşıdı.[25] Dişli, iddialar karşısında partisindeki görevinden istifa etti.[26] Almanya'nın Frankfurt kentinde görülen Deniz Feneri davasının Türkiye ayağına ilişkin bazı belgeler açıkladı.[27][28]
 
Kılıçdaroğlu, 22 Eylül 2008 tarihinde düzenlediği bir basın toplantısında, "Baron" olarak adlandırdığı[29] Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat hakkında çeşitli iddialar ortaya attı. Fırat'ın en büyük ortağı olduğu Menas adlı şirketin ürünlerini yurt dışına götüren tırda 89 kilogram eroin yakalandığını ve Menas'ın hayali ihracat yaptığını iddia eden Kılıçdaroğlu, bu kez de 25 Eylül günü gazeteci Uğur Dündar tarafından yönetilen tartışmada Dengir Mir Mehmet Fırat ile bir araya geldi.[30][31] Tartışma, televizyondan canlı olarak yayımlandı. Fırat, sağlık durumunu gerekçe göstererek 8 Kasım 2008 tarihinde istifa etti.[32]
 
Ne anlatılmak isteneni anlamıyor; yakın tarihten haberi bile yok. Basında yankı uyandırmış olay konuşuyorsun, rahip olayı mı o ne diyor. Kendi kendine bir şeyler anlatıyor. İnsanlar alâkayı anlamıyor, tepkiler şu şekilde:

Kendi kendine birey olamamış, bu ekonomide aileler yardım etmeli diyor, iki maaşla bile bu kiralarda yaşanmaz diyor, kayın aileden ev bekliyor; aynı sokak röportajlarında her şeyden şikayet edip, geçinemiyoruz, kira veremiyorum, çöpten sebze topluyorum deyip, oyun kime diye sorduklarında Erdoğan diyenlere benziyor. Ekonomiyi sorgulamak yok, ev neden iki maaşla geçinmiyor diye düşünmek yok. Avrupalı 18’inde kendini aile evden atıyor, kendi hayatını iyi kötü kurup, ülke ülke geziyor; ailesiyle bağını kesemeyen, yardım bekleyen de gelmiş standarttan bahsediyor, Avrupa’nın onu kıskandığından bahsediyor.

Öbürü de çıkmış Avrupa’dan x21 eurosuyla hırsla, vazgeçtim oy kullanacağım inadına Erdoğan diyor. Kendi kendine başörtüsünü kullanıp infial yaratmaya çalışıp, dil bilen insanların gerçeği yüzüne çarpmasıyla kendini komik duruma düşürdüğü yetmiyor; bir daha yazmayacağım deyip dönüp dönüp geliyor. Uzaktan kim komik, kimin standardı var; çok net görülüyor.

Türkiye’de doğup şartları zorlayıp, Avrupa’da üniversite bitiren, bu Ortadoğu çöplüğüne döndürdüğünüz ülkeden çıkmayı başarmış, kendi kaderini zorluklarla kendi yön verebilen gençler standarttan bahsedebilir; siz değil. Mesela aslında sen oy verince benim kaderimi belirlemiyorsun. Ben her yerde hayatımı kuracak donanıma sahibim. Kendi yolunu çizenlerin sırtı yere gelmiyor da, geride kalanlar sizin standart(!) dediğiniz şeyi hak etmiyor, onun mücadelesindeyiz.
 
İnsanlar alâkayı anlamıyor, tepkiler şu şekilde:
Yazdığı çoğu şeye, Tabi ki farkındayım...Ben hiç bir partiyi tutmuyorum...Çok haklısınız...İktidarı da sürekli eleştiriyorum....Gibi cümlelerle başlayıp sonrasında iktidarı güzellemeye başlayınca kendi adıma kifayetsiz kalıyorum. Hissettiklerimi en iyi anlatan emoji de bu:
 
Herkesi göz ardı edip kendi kendilerine konuşuyorlar. Arada ortaya laf atıp etiketsiz alıntısız, kim üstüne alınırsa diye insanlık dersi falan verirler. Kaç kere yazmayacağım, dediler; görmek istemediklerini göz ardı edip yine yazıyorlar. Niloya, neden sonuç ilişkisi olmayan karmakarışık yorumlarla sesli düşünüyor aslında. Kafası karıştıkça gelip bir şeyler yazıyor. Dalga da geçiyorlar ama biz gülüp geçiyoruz. Cevap verilince de mağduru oynuyorlar. En güzeli muhatap olmamak. Aynı dili konuşmuyoruz.
 
Sizce küçümsediğim doğalgazın bulunması mı? Burda siyasi konularda görüş bildiriyorsak çoğumuz belli bir algı düzeyine sahip insanlarız. Bir paragraftan bir cümle cımbızlamak yerine anlam bütünlüğünü kavramaya çalışsak doğru iletişim kurabiliriz. Orda yazdığım cevabın devamındaki cümleleri okudunuz mu? Ülkesini düşünen her insan tabiki sevinir doğalgaz bulunsun petrol çıkarılsın ülkenin ekonomisi düzelsin. Benim anlatmaya çalıştığım halkın içinde bulunduğu dar boğazı görmezden gelip bu haberlerle gerçek sorunların üstünün kaptılmaya çalışmasının yanlışlığı. Bizzat maliye bakanı soğanın cücüğüyle oynasınlar dalga geçti. Basite alınacak bir konu mu bu hayat pahalılığı sizce? Ya da doğalgazın bulunması fiyatları aşağı çekmeyecekse halkın umrunda olur mu? İnsanlar aldığı peynir et süt gibi temel ihtiyaçlarını bile hesap ederken üç kuruşluk doğalgaz ücretsiz verilmiş ne yazar! Bir baba evde dolap boşken gidip çocuğuna bilgisayar alsa mantıklı olur mu? Önce halkın karnını doyursunlar. Millet en temel ihtiyaçlarını bile alırken on kere düşünmesin. Mesele doğalgaz da değil zaten. Geçen yıl yine başka sorunların üstünü örtmek için doğalgaz bulundu müjdesi geldi ama her ne hikmetse hemen çıkarılamıyor 2023 te çıkarılacak denildi. Bir yıl sonra 2024 falan da değil tam 2023 te çıkarılıyor doğalgaz!
 
Biraz daha hızlı dönerse küresel ısınmaya çözüm olabilir tek başına.
 
Mesela togg un ustası yolların hastası bayan beni gözardı etti ama ara ara bakıyor merakından. Cevap verebileceği bir şey olunca cevap yazıyor. Olmayınca alıntılamadan ortaya atıyor. Sonra yakalanınca yine kıvrım kıvrım hallere giriyor. Çok komik
 
Siz Sizdeki bu parlementer sistem merakını gerçekten anlamıyorum.Parlementer sistem devam etseydi , mevcut adaylardan birinin Erdoğan dan fazla oy alacağını düşünmeniz inanılır gibi değil,Erdoğan yirmi yıl daha başbakanlık yapardı.Beğenmediğiniz başkanlık sistemi geldi de size iktidar olma umudu doğdu,sizin daha çok sevmeniz lazım aslında ama anlamıyorsunuz.
Ayrıca kazanırsa Kılıçdaroğlu nun parlementer sisteme geçeceğine nasıl inanıyorsunuz ,adam yenildiği halde genel başkanlığı bırakmadı hiç .Şimdi kazanırsa yüzde elli oy alacak; kendini istemeyen Akşenere başbakanlık verip kenara mı çekilecek.Yapmayın Allah aşkına bu kadar da saf olamaz bu CHP'liler.
 
Bu konuda size sonuna kadar katılıyorum ben zaten bu hükümetin yaptığı yanlışlar arasına feto durumunu yazdım arka sayfaları okudunuz mu bilmiyorum

Çok fazla masum var kurunun yanında yaşta yandı parası olanlar kacti olan yine mazluma oldu

Hiç ilgisi bile olmayanlar şuan hapiste ne diyeyim haklisiniz
 
Ama farklı düşünüyoruz diye hemen saf, anlayışı kıt falan Şaka şaka, biz hemen mağdur olmayız öyle
 
Aaa nereye gitti ceza almış
Bende Anlamadım gittim

Polimik tartışma hakaret olmadı üslub bozmadım ki hiç tarzım olmayan şeyler

Kk da belki bir kaç kez ciddi tartışma yaşadım onda bile uslubumu bozmadım

Bundan sonra da inşallah olmaz

Sevgili Mune açıklamış neden ban aldigimi

Şikâyet edenlerin tuşlarına kuvvet diyeyim canları sağ olsun
 
Muhtemelen parti adı ile terör örgütü adını yan yana kullandığın için :) Beni de harcadı bu sebepten
 
Ev almak hayaldi. Artık kiralamak hayal oldu. Her ev sahibi bir yıllık kıranın bir ayını vergi olarak ödüyor zaten. Geçen yıl 3 bin olan kiralar bu yıl 10 bin benim bulunduğum yerde. Bu kiraları veremeyenler evden çıkartılıyor. Nerede yasacayacagiz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…