- 1 Aralık 2012
- 1.165
- 127
Çok doğru yazdıkların ve şapka çıkarıyorum Yves rocher'in Fransa ve Amerika'daki mağazalarında bio serisi yok satarken, ben yaklaşık 4 ay önce müşteri hizmetlerine neden bio serisi yok dediğimde maalesef yurtdışında her satılan ürün Türkiye'de bulunmuyor demişti ve ben de çok ısrar etmiştim Bio serisini.Demek ki benim gibi soran çok oldu çünkü şimdilik bio serisinin gelme ihtimali yok demişlerdi. Evet cate, parabenli ürünleri hala raflarda müşterilerini bekliyor ve indirimli zamanlarda da bol bol satılıyor. Neden paraben konuluyor dediğimde de yok bozulmaması için gerekli, yok çok az kullanılıyor, yok parabenin zararları henüz tam anlamıyla onaylanmadı falan filan diyorlar. Ama bio serisi güzele benziyor, o da ayrıtürkiye de kobay olarak kullanıldığımız düşüncesi bence kesinlikle doğru.ülkemiz kozmetik üretmek için endemik bitkilerde dahil olmak üzere bir cennet...yabancılarda masum dağ gezileri!!! ile bizim bitkilerimizi bir güzel kaçırıp kullanıyorlar.hollanda lalesi ile ünlü ama bu lalelerin hepsi türkiyeden kaçırılan laleler ...
marka ve pahalı olunca hanımların lüks duyguları kabarıyor(ben dahil) e bir de kırışıklıklarda şöyle azalma böyle iyileşme diyince bayılıyoruz.hemen o pahalı markalardan almak istiyoruz.ucuz etin yahnisi yavan olur ya ucuz kozmetik de kötüdür gb. düşünmedik mi?bende nette kozmetiklerin gerçek yüzünü anlatan bir yazı görmeseydim ne şu an burada yazıyor olurdum ne,deli gb. birşeyler araştırıyor olurdum ne de tüm kozmetiklere şüphe ile bakmazdım...
ülkemizde bu şahane markalar satışta ama kendi ülkelerinde neden satışta değil?fransa da kozmetiklerde paraben kullanımı yasaklanmış ama bizim ülkemizdeki yves rocher mağazasındaki içerikler paraben den geçilmiyordu daha bir kaç hafta öce bıo seri geldi.geri kalan parabenlilerde girip bakmadım ama kesinlikle hala raflardadır.ne de olsa bitkisel kozmetik devleri,bitkisel kozmetikte öncüler...burada hiçbir markayı kötülemek haddim değil ama fark ettiğimiz çelişkileri ve anormal durumları birbirimizle paylaşacağız ki o mucize bitkisel kozmetik ürünlerinin! arkalarını bir çevirelim,sertifikalı diye koşup tonla para saymadan önce bizim zavallı yerli üreticilerimiz nesıl bir alternatif üretmiş bir bakalım..hep davıd,charles,mıchael kazanmasın biraz da ahmet mehmet kazansın....
Cate, keşke herkes senin gibi ya da şu platformda bir avuç insan gibi düşünse! Yok, illa dünyanın parasını verecek, aldığı ürün bilinen marka olsun ki, faydasından önce millete hava atsın değil mi? Biz böyle az tanınan hatta hiç tanınmayan ama etkili markaları belki 100 kere yazalım, imam bildiğini okuyor ne yazık ki ve şu önyargı kırılmıyor: Tanındık ve pahalı marka iyidir
Karakafesotu'nu belki 50 kez tekrar etmiştim, allantion diye, anti- aging diye ama insanlar daha anti-aging'in bile ne olduğunu bilmezken, 1 haftada yüzünü iyileştirir, güzelleştirir, gerginleştirir masalına inanıp olmadık şeylere dünyanın parasını veriyorlar. Mesela bazı pahalı kremlerde kortizon varmış ve bıraktığın an cilt sarkıyormuş. Bunu da bir televizyon programında izlemiştim. Kadıncağız, telefonla bağlanıp pahalı ve meşhur bir markanın kremini kullandım, bıraktıktan sonra göz kapaklarımda ve yanaklarımda sarkmalar oldu dedi, doktor da büyük ihtimal kortizonlu kremler dedi.Üzücü mü üzücü! Bizim kullandığımız ve bahsettiğimiz krem 30 TL. Tabiki 150- 200 tl vermek dururken neden azıcık parayı bu kreme versin ki!
cate,gerçekten de ülkemizde hem endemik hem de faydalı flora o kadar çok ki ve o kadar kıymetli ki! Bunu araştıran sayılı insanlardan birisi de Bitki Sandığı'nın sahibi. Adamcağız, karış karış dolaşıp araştırıyor, köylülerle sohbet ediyor ve onlardan da tarifler alıyor.
Son düzenleme: