- 29 Aralık 2010
- 8.416
- 23.875
- 548
- Konu Sahibi Mihail Zoscenko
- #1
Herkese iyi hafta sonları kızlar,
Bu akşamki olay bir süredir yaşadığım hissin üstüne tuz biber oldu, bi posta bizimkilere anlattım kafaları şişti ama hala o his geçmedi, anlatmam fikir almam lazım çünkü içimdeki ses hala bas bas “safsın sen kızım ölene kadar kandırılacaksın” diye bağırıyor anasını satıyım sıkıntıdan migrenim girdi -özür diliyorum- safra kustum midem bulanıyor hala
Şimdi herkesin bir paranoyası vardır belki kafasında (gerçi herkesin yoktur neyse), benim de saf yerine konulma kendimi kullandırma fobim var, geçmişte yaşadıklarımdan herhalde. Konu ile ilgili olduğundan hoşuma gitmese de biraz kendimden (kendimin kendimle ilgili algısından ) bahsetmem gerek, bu saf gibi hissetme tam olarak kendine güvensizlik gibi değil, esasında özgüven problemim yok aynaya baktığımda fiziksel ve ruhsal olarak gördüğüm şeyi eksiğiyle gediğiyle seviyorum, çekingen konuşmayı beceremeyen biri değilim aksine sosyal yönüm güçlüdür toplulukta sözüm dinlenir, çevremdeki insanlar beni genelde sever sevmeyenler de var. Güzel görünmekten hoşlanırım kendimi de güzel hissederim. Eh az biraz kafam da çalışır Duygusal olarak geç olgunlaşmış biriyim, yaşıtlarıma göre geriden geldim yalan yok, bu yüzden duygusal bağımlı olduğum yanlış bir evlilik yaptım zamanında, sağlıklı hislerle değil. Kendimi fazla eleştiririm ve bazı olayları kafamda çok büyütürüm, hatta kendi kendimi kurma huyum da vardır. Bunlar sonra bana panik atak olarak geri döner ki kabus gibidir. Gereksiz derecede toleranslıyımdır bu yüzden olmayacak insanları tepeme çıkardığım kendimi kullandırdığım olmuştur, keşke tahammül seviyemi biraz düşürebilsem derim hep. Şimdi şu ara üst üste gelen bazı olayları madde madde yazayım,
- İş yerinde müdür ben ve başka birine bi iş kitledi (evet görev vermek değil kitlemek çünkü yumuşak yüzlü ve yaşlı kurtlara söz geçiremediğinden biz yenilere olan oluyor), o işten bende yaklaşık 200 diğer arkadaşta iki (rakamla 2) tane vardı ve bu işin de üstüme yıkılacağı belliydi, haliyle müdürle konuşup zaten yoğun olduğumu yapamayacağımı belirttim. Beriki bana kendince psikolojik savaş açtı, ertesi gün “ben dün depresyondaydım aşırı tepki verdim, sana çok kırılmıştım ama geçti (!)” dedi. Bu hanım kızımız doğum izninde olduğundan bir senedir yerine ben bakıyorum (yoğun bi yerde çalışıyoruz) ve buraları düşünmesin diye bir kez olsun izninde rahatsız etmedim işleri tıkır tıkır yürüttüm. Lohusa depresyonu dedi (çocuk yaşına girdi daha neyin depresyonu), biz burda kimsesiziz diye ağladı hedef şaşırttı, ayak yaptığını bile bile HADİ ORDAN NUMARACI DEMEK YERİNE HALİNE ÜZÜLDÜM ÜZME KENDİNİ DEDİM. İşi tekrar almadım ama.
- Aynı arkadaş müdürün ona kitlediği başka bir işi bana yağlayıp ballayarak yıkmaya çalıştı, hayır yapamam dedim AMA HADİ ORDAN NUMARACI DEMEDİM.
- Bugün yeni doğum yapan bir gelinimizi ziyaret ettim. 37 yaşında bir hanım olarak kayınvalidesi ile kendisinden 10 yaş küçük eltisinin kendisine nispet yaptıklarından falan dert yandı annesi de vardı kadın ağladı falan. Hani sonuç olarak bahsettiği insanlar benim de tanıdığım o kadar kötü değiller herhalde doldu şu aralar dedim, diğer eltiyi kıskanıp kendini değersiz hissetmesine ÜZÜLDÜM KENDİNE SAĞLIĞINA DİKKAT ET BUNLARI DÜŞÜNME GEREKİRSE MESAFE KOY DİYE SAF SAF TAVSİYE ETTİM.
Akşam anneme bahsettiğimde kayınvalideyle sorun var ondan görüşmüyorum diye yolunu yapıyor annesiyle, çok cambaz insanlar onlar sen bilmezsin onları gibisinden şeyler söyledi ve sanırım haklıydı.
Kızlar ex kayınvalide de dalavereci oyuncu bir tipti kendi kızları bile anlaşamazdı. Elbette hayatımdaki herkes böyle değil ama yine burnumun dibinde böyle tipleri bitirmekten korkuyorum kendime bu konuda güvenemiyorum ben, kaygılı bir insanım zaten.
Saf mıyım yani şimdi ben? En ifrit olduğum avuntu cümleleri “sen iyi niyetlisin herkesi kendin gibi sanıyosun da ondan, boşver onlar kaybeder, sen doğru olanı yaptın, sen kazanırsın”. Şeytanlarım toplanıyor böyle şeyler duyunca içimdeki ses saf mihail diye bağırıyor. İyi de sürekli hinlik düşünerek dalavere ile yaşanır mı yahu, karşımdaki kendini değersiz ruhu sıkılmış hissedince ben de üzülüyorum kendimi onun yerine koyuyorum, sonra bindir sırtına yavrum mihail. Ben şimdi hep kaybeden mi olacağım hayatta “herkesi kendim gibi sandığım için”? Yine kötü bir evlilik yapıp tiyatrocularla mı uğraşacağım? Sizler mesela hep hesap kitap mı yapıyorsunuz insan ilişkilerinizde, özellikle eş ve kayın aile ilişkisinde? Yapmadıysanız zararını görüyor musunuz?
Amaan uzatmışımda uzatmışım okuyanların yorum yazanların emeğine sağlık. Okumazsanız da anlarım siz de haklısınız napim öyle kaygılıyım ki bu akşam paylaşmak istedim.
Bu akşamki olay bir süredir yaşadığım hissin üstüne tuz biber oldu, bi posta bizimkilere anlattım kafaları şişti ama hala o his geçmedi, anlatmam fikir almam lazım çünkü içimdeki ses hala bas bas “safsın sen kızım ölene kadar kandırılacaksın” diye bağırıyor anasını satıyım sıkıntıdan migrenim girdi -özür diliyorum- safra kustum midem bulanıyor hala
Şimdi herkesin bir paranoyası vardır belki kafasında (gerçi herkesin yoktur neyse), benim de saf yerine konulma kendimi kullandırma fobim var, geçmişte yaşadıklarımdan herhalde. Konu ile ilgili olduğundan hoşuma gitmese de biraz kendimden (kendimin kendimle ilgili algısından ) bahsetmem gerek, bu saf gibi hissetme tam olarak kendine güvensizlik gibi değil, esasında özgüven problemim yok aynaya baktığımda fiziksel ve ruhsal olarak gördüğüm şeyi eksiğiyle gediğiyle seviyorum, çekingen konuşmayı beceremeyen biri değilim aksine sosyal yönüm güçlüdür toplulukta sözüm dinlenir, çevremdeki insanlar beni genelde sever sevmeyenler de var. Güzel görünmekten hoşlanırım kendimi de güzel hissederim. Eh az biraz kafam da çalışır Duygusal olarak geç olgunlaşmış biriyim, yaşıtlarıma göre geriden geldim yalan yok, bu yüzden duygusal bağımlı olduğum yanlış bir evlilik yaptım zamanında, sağlıklı hislerle değil. Kendimi fazla eleştiririm ve bazı olayları kafamda çok büyütürüm, hatta kendi kendimi kurma huyum da vardır. Bunlar sonra bana panik atak olarak geri döner ki kabus gibidir. Gereksiz derecede toleranslıyımdır bu yüzden olmayacak insanları tepeme çıkardığım kendimi kullandırdığım olmuştur, keşke tahammül seviyemi biraz düşürebilsem derim hep. Şimdi şu ara üst üste gelen bazı olayları madde madde yazayım,
- İş yerinde müdür ben ve başka birine bi iş kitledi (evet görev vermek değil kitlemek çünkü yumuşak yüzlü ve yaşlı kurtlara söz geçiremediğinden biz yenilere olan oluyor), o işten bende yaklaşık 200 diğer arkadaşta iki (rakamla 2) tane vardı ve bu işin de üstüme yıkılacağı belliydi, haliyle müdürle konuşup zaten yoğun olduğumu yapamayacağımı belirttim. Beriki bana kendince psikolojik savaş açtı, ertesi gün “ben dün depresyondaydım aşırı tepki verdim, sana çok kırılmıştım ama geçti (!)” dedi. Bu hanım kızımız doğum izninde olduğundan bir senedir yerine ben bakıyorum (yoğun bi yerde çalışıyoruz) ve buraları düşünmesin diye bir kez olsun izninde rahatsız etmedim işleri tıkır tıkır yürüttüm. Lohusa depresyonu dedi (çocuk yaşına girdi daha neyin depresyonu), biz burda kimsesiziz diye ağladı hedef şaşırttı, ayak yaptığını bile bile HADİ ORDAN NUMARACI DEMEK YERİNE HALİNE ÜZÜLDÜM ÜZME KENDİNİ DEDİM. İşi tekrar almadım ama.
- Aynı arkadaş müdürün ona kitlediği başka bir işi bana yağlayıp ballayarak yıkmaya çalıştı, hayır yapamam dedim AMA HADİ ORDAN NUMARACI DEMEDİM.
- Bugün yeni doğum yapan bir gelinimizi ziyaret ettim. 37 yaşında bir hanım olarak kayınvalidesi ile kendisinden 10 yaş küçük eltisinin kendisine nispet yaptıklarından falan dert yandı annesi de vardı kadın ağladı falan. Hani sonuç olarak bahsettiği insanlar benim de tanıdığım o kadar kötü değiller herhalde doldu şu aralar dedim, diğer eltiyi kıskanıp kendini değersiz hissetmesine ÜZÜLDÜM KENDİNE SAĞLIĞINA DİKKAT ET BUNLARI DÜŞÜNME GEREKİRSE MESAFE KOY DİYE SAF SAF TAVSİYE ETTİM.
Akşam anneme bahsettiğimde kayınvalideyle sorun var ondan görüşmüyorum diye yolunu yapıyor annesiyle, çok cambaz insanlar onlar sen bilmezsin onları gibisinden şeyler söyledi ve sanırım haklıydı.
Kızlar ex kayınvalide de dalavereci oyuncu bir tipti kendi kızları bile anlaşamazdı. Elbette hayatımdaki herkes böyle değil ama yine burnumun dibinde böyle tipleri bitirmekten korkuyorum kendime bu konuda güvenemiyorum ben, kaygılı bir insanım zaten.
Saf mıyım yani şimdi ben? En ifrit olduğum avuntu cümleleri “sen iyi niyetlisin herkesi kendin gibi sanıyosun da ondan, boşver onlar kaybeder, sen doğru olanı yaptın, sen kazanırsın”. Şeytanlarım toplanıyor böyle şeyler duyunca içimdeki ses saf mihail diye bağırıyor. İyi de sürekli hinlik düşünerek dalavere ile yaşanır mı yahu, karşımdaki kendini değersiz ruhu sıkılmış hissedince ben de üzülüyorum kendimi onun yerine koyuyorum, sonra bindir sırtına yavrum mihail. Ben şimdi hep kaybeden mi olacağım hayatta “herkesi kendim gibi sandığım için”? Yine kötü bir evlilik yapıp tiyatrocularla mı uğraşacağım? Sizler mesela hep hesap kitap mı yapıyorsunuz insan ilişkilerinizde, özellikle eş ve kayın aile ilişkisinde? Yapmadıysanız zararını görüyor musunuz?
Amaan uzatmışımda uzatmışım okuyanların yorum yazanların emeğine sağlık. Okumazsanız da anlarım siz de haklısınız napim öyle kaygılıyım ki bu akşam paylaşmak istedim.