Amin Allah hepinizden razı olsun...
O gece erken yattım...saat 1 buçuktu galiba. Telefonumu sessize almıştım, hâtta titreşimi de kapatmışım. Saat 04:45 civarı kardeşimbeni aramış 2 defa. Sabah uyandığımda gördüm hemen geri döndüm. Ne oldu hayırdır? dedim. Abla dünden beri Koraya ulaşamıyoruz senin bir haberin varmı diye sordu bana. O mekana mı gitti yoksa? dedim. Bilmiyorum dedi. Saatlerce Koraya ve arkadaşı Mesuta ulaşmaya çalıştım. Aklıma gelen her yerden onu aramaya çalıştım, yüzlerce mesaj yolladım, ama hiçbirine cevap vermedi...Emniyeti aradım Saldırıda yaralananların arasında mı diye. Hayır yoklar dediler. İçim birden ferahladı o an. Oh be çok şükür orada değillermiş dedim kendi kendime. Kesin içip içip sızdılar bir yerde dedim. Çok emindim bundan. Saatler geçti hâla geri dönmedi. Eşim kayıp ihbarı verdi, adli tıp merkezini aradı fakat onlar bilgi vermediler bize. Gelip tehşis etmeniz lazım dediler. Ama onun adı listede yokki, Koray sapasağlam ve uyuyordur dedim. Saat 16:00 civarı artık yerimde duramıyordum. Eşimle birlikte adli tıpa doğru gittik. Elim ayağım bütün bedenim baştan aşağı titriyor. Bütün sülale seferber olduk, herkes birbirini arıyor bir haber varmı diye. Biri diyor ağır yaralı diğeri diyor Koray ortada yok. Adli tıpa girdim ve Koray orada yoktu. Bir dünya yük kalktı o an üzerimden. Ozaman kesin hastanelerden birindedir dedik eşimle, ve tek tek dolaşıp aramak için yola koyulduk. Aradan 30 dakika geçti ve babam aradı beni...Ağlayarak... ölmüşler, ölmüşer işte dedi...Bağıra bağıra ağlıyordu babam...ben inanmak istemedim. Yalan söylüyorsun hayır dedim. Eşim tekrar adli tıpı aradı ve doğruladılar onlarda. Eşim arkasını döndü ve ikiside ölmüş dedi. Ben hâla inanmak istemedim. Kardeşim bizi bırakmaz dedim. Adli tıpa tekrar döndük ordan bizi Mezarlıklar Müdürlüğüne gönderdiler. Orada kardeşimin soğuk bedeniyle karşılaştım. Son bir kez yüzünü görmek istedim kardeşimin. Yalvardım adamlara nolur birkez göreyim diye, içimde ufacık bir umut vardı belki orada yatan Koray değildir diye...yavaşça poşeti açtılar... ve ben yere yığılmışım...ona dokunamadım, son bir kez yüzünü okşaya adım, öpemedim kardeşimi...Onu son görüşümdü. Aslan parçamı birsaha asla göremeyeceğim...bundan sonra benim için her yılbaşı hüzünlü geçecek. 2016dan öteye gidemiyorum. Sokaklara küstüm, insanlara küstüm, kendime küstüm, en çokta İstanbula küstüm çünkü kardeşimizi aldı bizden...