Herkese merhaba.
Bugün burada biraz içimi dökmek, yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim. Tüp Bebek tedavisiyle hamile kaldım. Hamileligin 20. haftasında tansiyonum hep çok yükseliyordu. Ilac tedavisine başladık. Günde 4×2 alfamet ve 2×1 adalat içtim. Ayreten magnezyum de kullandım. Maalesef ne yaptıysak tansiyonum düşmedi. Iki defa devlet hastanesinde yattım. Ama muamele o kadar kötüydü ki kendi isteğimle çıktım. Stres olmamam gerekiyordu ama ben orada daha çok stres oluyordum. Kadınların doğumunu, bebeğini kaybeden annelerin feryatlarını duyuyordum görüyordum. Beni sürekli eliyle alttan kontrol eden stajyerler de ayrı bir konu. Şimdiki aklım olsa izin vermezdim ama ne bileyim ilk hamileliğim ve bunu yapmaları gerektiğini söylediler hep. Gebeliğimi özel muayenede yani tüp bebek merkezinde takip ettiriyordum. Ama doktorum riskli gebelik olduğunu anlayınca beni başından attı kısacası. Sonuç olarak 29+3 haftalıkken lavaboya kalkarken birden kan boşaldı. Acil sezeryana alındım doğum yaptım. Plazenta ayrılmış yani bebek emzikten düşmüş. Bebeğim benim canım oğlum Pars'ım 37 gün küvezde kaldı. Bir sabah saat tam 05:30 da o korktuğum telefon geldi. Oğlunuz iyi degil gelin dediler. Gidince öğrendik ne olduğunu. Meğer benim biriciğim hayata gözlerini yummuş. Çok direndi ama olmadı. Ciğerleri hiç gelişmemişti. Doktorlar ne yaptıysa olmadı beyin kanaması geçirdi dediler. O günden beri hiç birşey eskisi gibi değil. Oysa hamile kaldıgımı öğrenince nasıl mutlu olmuştuk. Ben artık eksik kaldım. Onu o kadar çok özlüyorum ki anlatamam. Benim küçücük bebeğimin cenazesi oldu. Onu o soğuk mezara koymak zorunda kalırken içim ne kadar yandı. Hala yanıyor. Hiç aklımdan çıkmıyor 5 ay oldu ama ben hala inanamıyorum. Sanki bunların hepsi bir rüya bir kabus ve ben bir türlü uyanamıyorum. Odasını hazırlamıştık. Herşey tamamdı. Hala aynı duruyor. Odaya her girdiğimde onun kokusunu alıyorum. Sanki oradaymış gibi.
Birdaha hamile kalmak istemiyorum, ki zaten artık hipertansiyon hastasıyım. Ağır preeklamsi geçirdiğim için böbreklerimde hasar oluşmuş. Protein kaçağım devam ediyor ama azalıyor. Birdahaki hamileliğim yine riskli gebelik olurmuş. Bu yüzden birdaha aynı şeyleri yaşarım diye hamile kalmak istemiyorum.
Benim yaşadıklarımı yaşayan varsa burada paylaşıp dertleşelim diye düşündüm. Bizi sadece bizler anlarız. Sevgiler
Bugün burada biraz içimi dökmek, yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istedim. Tüp Bebek tedavisiyle hamile kaldım. Hamileligin 20. haftasında tansiyonum hep çok yükseliyordu. Ilac tedavisine başladık. Günde 4×2 alfamet ve 2×1 adalat içtim. Ayreten magnezyum de kullandım. Maalesef ne yaptıysak tansiyonum düşmedi. Iki defa devlet hastanesinde yattım. Ama muamele o kadar kötüydü ki kendi isteğimle çıktım. Stres olmamam gerekiyordu ama ben orada daha çok stres oluyordum. Kadınların doğumunu, bebeğini kaybeden annelerin feryatlarını duyuyordum görüyordum. Beni sürekli eliyle alttan kontrol eden stajyerler de ayrı bir konu. Şimdiki aklım olsa izin vermezdim ama ne bileyim ilk hamileliğim ve bunu yapmaları gerektiğini söylediler hep. Gebeliğimi özel muayenede yani tüp bebek merkezinde takip ettiriyordum. Ama doktorum riskli gebelik olduğunu anlayınca beni başından attı kısacası. Sonuç olarak 29+3 haftalıkken lavaboya kalkarken birden kan boşaldı. Acil sezeryana alındım doğum yaptım. Plazenta ayrılmış yani bebek emzikten düşmüş. Bebeğim benim canım oğlum Pars'ım 37 gün küvezde kaldı. Bir sabah saat tam 05:30 da o korktuğum telefon geldi. Oğlunuz iyi degil gelin dediler. Gidince öğrendik ne olduğunu. Meğer benim biriciğim hayata gözlerini yummuş. Çok direndi ama olmadı. Ciğerleri hiç gelişmemişti. Doktorlar ne yaptıysa olmadı beyin kanaması geçirdi dediler. O günden beri hiç birşey eskisi gibi değil. Oysa hamile kaldıgımı öğrenince nasıl mutlu olmuştuk. Ben artık eksik kaldım. Onu o kadar çok özlüyorum ki anlatamam. Benim küçücük bebeğimin cenazesi oldu. Onu o soğuk mezara koymak zorunda kalırken içim ne kadar yandı. Hala yanıyor. Hiç aklımdan çıkmıyor 5 ay oldu ama ben hala inanamıyorum. Sanki bunların hepsi bir rüya bir kabus ve ben bir türlü uyanamıyorum. Odasını hazırlamıştık. Herşey tamamdı. Hala aynı duruyor. Odaya her girdiğimde onun kokusunu alıyorum. Sanki oradaymış gibi.
Birdaha hamile kalmak istemiyorum, ki zaten artık hipertansiyon hastasıyım. Ağır preeklamsi geçirdiğim için böbreklerimde hasar oluşmuş. Protein kaçağım devam ediyor ama azalıyor. Birdahaki hamileliğim yine riskli gebelik olurmuş. Bu yüzden birdaha aynı şeyleri yaşarım diye hamile kalmak istemiyorum.
Benim yaşadıklarımı yaşayan varsa burada paylaşıp dertleşelim diye düşündüm. Bizi sadece bizler anlarız. Sevgiler