E
EU1
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU1
- #1
Polonyalı Kadınlar
--------------------------------------------------------------------------------
I. Tarihteki ve Günümüzdeki Durumu
Kadının Polonya Tarihindeki Yeri
Kadının Polonya toplumunda hep istisnai bir yeri olmuştur. Ev kadını, anne ve eş olarak sayılıp sevilir. Ailesinin temel direğidir; yalnızca çocukları ve eşini bakıp gözetmekle kalmaz, ama aynı zamanda çoğu kez evinin dışında da çalışır. Polonya toplumu, çocukların yetiştirilmesine büyük önem vermektedir, ama bunda sorumluluğun çoğu hala kadının sırtına yüklenmiştir. Polonya’da kadınların işi katmerlidir; hem evde hem de dışarıda bir meslek sahibi olarak çalışır (buna ilişkin bilgileri biraz aşağıda vereceğim).
Polonya’da kadınlar, ortalama olarak 23 yaşında evlenmektedirler; erkeklerin evlenme yaşı ise 26’dır. Polonya’da boşanma, diğer komünizm sonrası (postkomünist) ülkelerde olduğu kadar yaygın değildir. Bu durumun büyük bir ölçüde nedeni, Polonya’nın, nüfusunun %90’ı Katolik inançta bir Katolik ülke olmasıdır. Katolik inanç, boşanmaları yasaklar. Polonyalı kadınlar, boşanma sonrası ikinci bir evlilik yapmaya hiç de sıcak bakmamaktadırlar. Bilindiği üzere, boşanma sonrası çocukların velayet haklarını düzenleyen Türk Medeni Kanun’nunda da kısa bir zaman önce reforma gidildi. Polonya’da boşanma sonrası çocukları bakma ve büyütme sorumluluğu sıklıkla anneye bırakılmaktadır. 1991 yılında 18 yaşında küçük çocukların hepsi sadece annelerine bırakılmıştır.
Polonya’lı kadınların eğitim hakları hep erkenlerinkiyle eşit olmuştur, yani yaşama ve mesleklerine atılırken erkeklerle eşit şanları sahiptirler.
İstatistiklere göre bugün Polonyalı kadınların eğitim düzeyi, Polonyalı erkeklerin üzerindedir. Komünizm döneminde, doktrin gereği kadınlara, birçok batı ülkesi kadınlara nazaran daha çok eğitim ve meslek edinme olanağı tanınmaktaydı. Buna karşın, sosyalist sistem kadınların siyasette ve ekonomide yüksek makamlara gelmelerine izin vermiyordu. Bu durumla bağlantılı olarak 1990’lara kadar yüksek öğretim, mühendislik ya da mimarlık gibi birçok meslek kolu, batı ülkelerindenden daha yüksek yüzdede kadın istihdam etmiştir. 1980’de %60’dan daha yüsek bir oranda kadın tıp öğrenimi görüyordu. Polonya’da komünist iktidarın sonu, kadının Polonya toplumundaki rolü hakkında yeni bir tartışma başlattı.
Polonyalı Kadının Toplumda Yer Edinme Mücadelesi
Bu mücadele, daha XIX. yüzyıl başlarında başlamıştı. O dönemde kadın hakları savunucularının kadınlara erkeklerle eşit haklar tanınması hareketi Avrupa’ya yayılıyordu.
1839 yılında, bir kadın gazetesinin ilk sayısı yayınlandı. Gazete, yalnızca kadınlarca yazılmış metinlere yer veriyordu. Bu dönemde, ör. Narcyza Zmichowska gibi, kadın yazarlar tarafından yazılmış ilk romanlar da yayınlanıyordu. Kadınlar, özgürlük ve kadınların mesleki açıdan toplumdan faal olmaları sloganlarını ilan etmeye başlamışlardı. 1870’de Anna Tomaszewska-Dobrska, Zürih’de üniversite eğitimi alan ilk Polonyalı kadın olur. Kadın İlmi Okuma Evleri (yani ilk kadın gelişim merkezleri) kurulur. İlk kadın dernekleri gizli derneklerdir; tanınmış Polonyalı kadın yazarlar Eliza Orzeszkowa ve Maria Konopnicka himayelerinde faaliyet yürüten gizli örgüt Polonya Kadınları Derneği bunun bir örneğidir.
Ancak XIX. yüzyıl sonuna gelindiğinde Krakow Jagiellon Üniversitesi ilk kadın öğrencilerini öğrenime kabul edecek; Varşova’daki Ticaret Bankası ise ilk kadın çalışanını işe alacaktır.
I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Polonyalı Kadınlar Cemiyeti kurulur. 123 yıllık Polonya işgalinde 1921 Anayasası’yla tüm kadınların seçme ve seçilme hakları, ayrıca kamu kurumlarına girişte eşit haklara sahip olmaları anayasal güvence altına alınmıştı. 1929 yılında şahsi yaşamlarında eşlerin eşitliği ilkesi yürürlülüğe girdi. Aynı tarihlerde, Atatürk’ün kurmuş olduğu genç Türkiye Cumhuriyeti’nde de bir medeniyet devrimi gerçekleştirilmekteydi.
Komünist iktiarın ardından gerçek anlamında kadın-erkek eşitliği, ancak 1989 yılında tam bağımsız Polonya'’ın kurulmasıyla mümkün olabilecekti. Polonya Feministler Derneği, resmi olarak faaliyetine başladı. O güne değin derneğin başkanlığını yürütmüş olan Zofia Kuratowska, Senato Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Ordudaki ilk kadın asker Maria Wittek, albay rütbesi aldı. Henryka Bohniarz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın önce organizasyon işleri sorumlusu oldu, daha sonra ise Sanayi ve Ticaret Bakanı. Ewa Spychalska, Polonya Meslek Örgütleri Örgütü başkanı oldu. Alicja Grzeskowiak, Meclis Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. 1992’de, Hanna Suchocka Polonya’nın ilk kadın başbakanı olacaktı. Hanna Gronkiewicz-Waltz, Meclis tarafından Polonya Merkez Bankası yönetim kurulu başkanlığına atandı. Böylece Polonya, Avusturya’dan sonra, merkez bankasının başında bir kadının bulunduğu dünyanın ikinci ülkesi olmuştu.
2001 yılında, Bakanlar Kurulu yönetmeliğiyle, Kadın ve Erkek Eşitliği Hükümet Yetkilisi Dairesi kuruldu. 2003’ten itibaren Polonya Phare 2002 Programı – Kadınlara ve Erkeklere Eşit Muamele Siyasetinin Güçlendirilmesi kapsamında Avrupa Birliği’ne katılım öncesi programlarına katıldı.
II. Kadının Bugünkü Durumu
Polonyalı kadınların erkekleriyle eşit hakları olmasına karşın, şans ve olanaklardan hala eşit şekilde faydalanamamaktadırlar. İktidarın, prestijin ve paranın olduğu yerde kadınların sayısı hala çok az, ama nerede çok iş varsa orada kadınlar var.
İş Piyasasında Kadınların Durumu: Polonyalı kadınlar iş piyasasında faal, ama kadın ve erkek eşitsizliği hep var.
İş piyasasında kadın ve erkek eşitsizliği hala hissedilir seviyede. Polonya, %46’yla hala Avrupa’nın en düşük kadın istihdamı düzeyine sahip. Bu rakamın anlamı, sadece her iki kadından biri evin dışında mesleki açıdan aktif demek.
2002 yılında erkeklerin yüksek idari konumlara gelebilme şansı, kadınlara nazaran 1,5 kat daha fazlaydı. Kadınların aldıkları maaşlar, onlarla benzer işleri yapan ve benzer mesleki yeterliliklere sahip erkeklerden %20 daha azdı.
Mesleki açıdan faal kadın ve erkekler arasındaki eğitim düzeyi analizi, kadınların daha eğitimli olduklarını ortaya koymaktadır. Kadınlar arasında lise mezunlarının yüzdesi %55 iken, bu oran erkeklerde %34,4’tür; yüksek öğrenim gören kadınların oranı %11, erkeklerin ise %9’dur. İş tecrübesi yanında eğitim, insan sermayesinin temel bir göstergesi olmaktadır. Buna karşın kadınlar için karakteristik olan, işsizlik oranlarının daha yüksek ve aldıkları maaşların daha düşük oluşudur.
Kadınla erkeğin konumu arasında hala birçok farklılık bulunmaktır. Bu farklılıklar, Polonya’da kadının rolüne ilişkin geleneksel anlayıştan ileri gelmektedirler. Mesleki açıdan faal olsa da kadın, hala, “aile hayatının kalıplaşmış, çoğunluk tarafından kabul edilmiş” örneğine göre oynaması gereken ikinci bir role bağımlıdır. Bu model, kadının mesleki kariyerini ailevi ödevleriyle birleştirmesi gerektiğini öngörür. Kadının imajı, öncelikle çocuklara mürebbiye ve evin bacasının tütmesini koruyup kollayan dişi kuş imajıdır. Dünya Bankası uzmanları, bu şablonların iş kanununda, örneğin kadınların emeklilik yaşının (60) erkeklerinkinden (65) daha düşük olması gibi ayrımcı imtiyazlara yansıdığı görüşündeler.
Kadınların siyasete katılımı ve yönetici mevkilere gelişlerinde son yıllarda bir artış olmuştur. Polonya’da yönetici kadroların her üçünden birini, AB’de ise ortalama her dörtte birini kadınlar almaktadır. Yönetici konuma gelen kadınların oranının en az olduğu ülkeler Yunanistan (yüzde 15) ve İspanya (yüzde 18), en fazla olduğu ülkeler ise Finlandiya (yüzde 35), İsveç ve Polonya’dır.
Polonya’da yönetici kadrolarında çalışan kadınların çoğunluğu (yüzde 42’si) orta düzey, yüzde 22’si yüksek düzey yönetici kadrolarında çalışmaktadırlar; ülkenin en büyük işletmelerindeki kadın yönetici oranıysa %2’dir.
İstihdam edilen her dört kadından biri, kamu kurumlarının idari birimlerinde, eğitim, sağlık ya da sosyal sigorta kurumlarında çalışmaktadırlar.
Ne yazık ki, girişimcilik alanında hala bir dengesiz dağılım vardır. Hem bütün AB ülkelerinde hem de Polonya’da kadınlar çeşitli düzeydeki menajerlerin üçte biri oluşturuyor olsalar da, Avrupa’nın büyük şirketlerinde denetleme kurullarında her dokuz sandalyeden yalnızca birini alıyorlar ve genel müdürlük görevine getirilme oranları ise %3’ü zor buluyor.
Kadın ve Eğitim: Polonyalı kadınlar okuyor
AB’de kadınların yüzde 80'i en azından lise mezunudur, erkeklerin ise %75’den daha azı liseyi bitirmiştir. Polonya'da kadınlar gittikçe daha iyi eğitim almaktalar (yüksek eğitimi almış kadınların oranı yüzde 20, lise mezunlarının oranı ise yüzde 44. Polonya'da verilen yüksek okul diplomalarının yüzde 59'unu kadınlar almaktalar. Polonya'da verilen doktor ünvanların yüzde 44'ü ve profesör ünvanların yüzde 25'i kadınlara verilmektedir. AB’de Letonya, Finlanda ve Portekiz’den sonra 4. en yüksek orandır.
Kadın ve İşsizlik
Birçok ülkede istatistiki açıdan kadınlar işsizlikten en çok çekenler kadınlarsa da, Polonya’da işsiz kadınların oranı ile işsiz erkeklerin oranı arasındaki fark azalmaktadır. Mesleki açıdan kadınların faal hale getirilmeleri konusuna biraz ileride değineceğim.
İş Dünyasında Polonyalı Kadınlar
AB’nin diğer ülkerine nazaran Polonya’da kadınlar ticari faaliyete daha sık girmekteler. Polonya’daki küçük ve orta ölçekli işletmelerin sahipleri arasında kadınların oranı yüzde 36. Bu oran, AB’nin “eski onbeşler” denen ülklerinde görülenin birkaç katı, hatta birkaç on katı. Polonya’da menajer olarak istihtam edilen kadınların oranı %26, şirket sahibi kadınlar ise %30 oranında.
1985 ile 1998 yılları arasında, tarım sektörü hariç olmak üzere kendi şirketlerini yöneten kadınların sayısı beş kat artarken, kendi işlerinin başındaki erkeklerin sayısı sadece ikiye katlanmıştır.
Kadınlar, ticari faaliyet alanında gerek kırsal kesimde ve gerekse de şehirlerde daha çok inisyatif gösteriyorlar. Ancak kentlerde kendi işlerini kuran erkeklerin sayısı hala kadınların iki katı; köylerde ise kendi işinin başındaki erkeklerin %35 olan yüzdesi, benzer faaliyet sürdüren kadınların yüzdesinden daha yüksek.
Kadınların sahibi olup yönettikleri şirketler, genel olarak erkeklerin şirketlerinden daha küçük şirketler. Ayrıca kadınlar en sıklıkla ticaret ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteriyorlar.
Polonyada Çalışan Kadın ve Geliri: Hala erkeklerden daha az kazanıyorlar
İş yerlerinde cinsiyet ayrımcılığını yasaklayan yasalara rağmen, kadın ve erkek çalışanların maaşları arasındaki %15’lik büyük fark azalmıyor. Avrupa Komisyonu, bu durumu “kabul edilemez” bir durum sayarken, suçu öncelikle mevcut toplumsal kalıplara yüklemektedir. Polonya’da maaşlar arasındaki bu orantısızlık son yıllarda %15’ten %10’a düşmüştür.
Polonya’da Çalışan Kadın ve Ailesi
Bu alanda yaplan araştırmalar, kadınların mesleki kariyerleriyle aile üyelerine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmeyi bir arada yürütmekte zorlandıklarını göstermektedir. Neredeyse tüm AB ülkelerinde çocukları olan kadınların istihdam edilme oranı (AB ölçeğinde %61) çocuksuz kadınlara göre (yüzde %75) daha düşüktür. Bu durum Polonya’da da benzer şekildedir.
Siyasi Hayatta Polonyalı Kadınlar
Kadınların toplumdaki durmunun bir göstergesi olarak, ülke meclislerindeki onlara ait sandalye sayısıdır. Polonya, AB’nin ortalamasının (%23’ün) biraz altındadır (%21). Ancak AB içerisindeki farklar çok büyüktür – tüm sandalyelerin yarısına yakın olan İsveç’ten, İtalya, Macaristan ve Malta’ya kadar – orada kadınların parlamentolardaki sayısı %10 civarındadır. Polonya’da Milletvekilleri arasında %20, Senatörlerin ise %23’ü kadındır, yerel yönetimlerde ise kadınların oranı %14,5 - %18 arasında değişiyor.
Köylerdeki Polonyalı Kadınlar
Polonya’da köylerde nufüsün ¼ yaşamakta, köylerdeki halkın yaklaşık yarısı ise kadınlardır. Önemli olan ise, özel çiftliklerden her beşten biri, kadın tarafından yönetilmektedir, yani çiftliklerin %20’sini kadınlar işletiyor. Bu da, AB ülkeleriyle kıyasla oldukça yüksek bir orandır, çünkü orada kadınlar tarafından işletilen çiftliklerin oranı % 10’u geçmemektedir. Polonya’da en çok kadın küçük çiftlikleri - 5 ha (50 dönüme) kadar işletmektedir. Böyle bir faaliyetin sürdürülmesi için kadınları başka imkanların olmaması zorluyor (kentlerdeki işsizliğinden dolayı), eşin olmaması veya hastalığı ya da dul olması. Çiftlikleri işleten kadınların eğitim seviyesi genelde düşüktür (% 13’ü kadar ilkokulu bile bitirmemiştir).
Vatan Hizmetinde Polonyalı Kadınlar
Polonya’daki askerlerin % 1’e yakın kadınlardır. En çok (326 kadından %73’ü) sağlık birimlerinde görev yapmaktadır. Kalanlar ise lojistik, saha eğitim merkezlerinde ve askeri okullarında görevlidir. Özel komando (GROM) birliğinde bile kadın bölümü vardır.
Kadınların Toplumdaki Konumu ve İş Piyasasındaki Yerine Dair Kendilerine Ait Görüşleri
- kadınlar ev işleriyle daha yoğun biçimde ilgilenir (bu düşünceyi %55’i benimsemektedir),
- evi ve ailesi, işinden ve toplumsal hayatından önemlidir (%30),
- toplumsal hayatında erkekler baskındır (yaklaşık %30),
- kadınlar toplumsal hayata ve kariyerle daha az ilgilenmektedirler (%25)1,
- Polonya’da kadınlar doğumdan sonra işlerine dönmekte sıkça zorluk çekiyorlar.
Kadınların İş Hayatına Atılabilmeleri Yönünde AB Girişimleri
Meslek Yaşamını Aktif Hale Getirme Planı :
Aşağıdaki etkenlerden dolayı kadınların istihdamının iyileştirmesi : mesleki eğitim, kreşler veya yaşlılara bakım gibi yardımcı aktiviteler aracılığıyla eğitimin aile hayatıyla paralel yürütme, tek başına iş arayabilme ve yönlendirme, kadınların istihdamı kolaylaştıran yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması, girişimci kadınlara teknik yardım, kadınlara danışmanlık hizmetleri veren merkezlerin desteklenmesi, konularında uzman çalışanların desteklenmesi.
Kadın girişimcilerin ve iş kadınların eğitim programları gerçekleştirilmektedir :
--------------------------------------------------------------------------------
I. Tarihteki ve Günümüzdeki Durumu
Kadının Polonya Tarihindeki Yeri
Kadının Polonya toplumunda hep istisnai bir yeri olmuştur. Ev kadını, anne ve eş olarak sayılıp sevilir. Ailesinin temel direğidir; yalnızca çocukları ve eşini bakıp gözetmekle kalmaz, ama aynı zamanda çoğu kez evinin dışında da çalışır. Polonya toplumu, çocukların yetiştirilmesine büyük önem vermektedir, ama bunda sorumluluğun çoğu hala kadının sırtına yüklenmiştir. Polonya’da kadınların işi katmerlidir; hem evde hem de dışarıda bir meslek sahibi olarak çalışır (buna ilişkin bilgileri biraz aşağıda vereceğim).
Polonya’da kadınlar, ortalama olarak 23 yaşında evlenmektedirler; erkeklerin evlenme yaşı ise 26’dır. Polonya’da boşanma, diğer komünizm sonrası (postkomünist) ülkelerde olduğu kadar yaygın değildir. Bu durumun büyük bir ölçüde nedeni, Polonya’nın, nüfusunun %90’ı Katolik inançta bir Katolik ülke olmasıdır. Katolik inanç, boşanmaları yasaklar. Polonyalı kadınlar, boşanma sonrası ikinci bir evlilik yapmaya hiç de sıcak bakmamaktadırlar. Bilindiği üzere, boşanma sonrası çocukların velayet haklarını düzenleyen Türk Medeni Kanun’nunda da kısa bir zaman önce reforma gidildi. Polonya’da boşanma sonrası çocukları bakma ve büyütme sorumluluğu sıklıkla anneye bırakılmaktadır. 1991 yılında 18 yaşında küçük çocukların hepsi sadece annelerine bırakılmıştır.
Polonya’lı kadınların eğitim hakları hep erkenlerinkiyle eşit olmuştur, yani yaşama ve mesleklerine atılırken erkeklerle eşit şanları sahiptirler.
İstatistiklere göre bugün Polonyalı kadınların eğitim düzeyi, Polonyalı erkeklerin üzerindedir. Komünizm döneminde, doktrin gereği kadınlara, birçok batı ülkesi kadınlara nazaran daha çok eğitim ve meslek edinme olanağı tanınmaktaydı. Buna karşın, sosyalist sistem kadınların siyasette ve ekonomide yüksek makamlara gelmelerine izin vermiyordu. Bu durumla bağlantılı olarak 1990’lara kadar yüksek öğretim, mühendislik ya da mimarlık gibi birçok meslek kolu, batı ülkelerindenden daha yüksek yüzdede kadın istihdam etmiştir. 1980’de %60’dan daha yüsek bir oranda kadın tıp öğrenimi görüyordu. Polonya’da komünist iktidarın sonu, kadının Polonya toplumundaki rolü hakkında yeni bir tartışma başlattı.
Polonyalı Kadının Toplumda Yer Edinme Mücadelesi
Bu mücadele, daha XIX. yüzyıl başlarında başlamıştı. O dönemde kadın hakları savunucularının kadınlara erkeklerle eşit haklar tanınması hareketi Avrupa’ya yayılıyordu.
1839 yılında, bir kadın gazetesinin ilk sayısı yayınlandı. Gazete, yalnızca kadınlarca yazılmış metinlere yer veriyordu. Bu dönemde, ör. Narcyza Zmichowska gibi, kadın yazarlar tarafından yazılmış ilk romanlar da yayınlanıyordu. Kadınlar, özgürlük ve kadınların mesleki açıdan toplumdan faal olmaları sloganlarını ilan etmeye başlamışlardı. 1870’de Anna Tomaszewska-Dobrska, Zürih’de üniversite eğitimi alan ilk Polonyalı kadın olur. Kadın İlmi Okuma Evleri (yani ilk kadın gelişim merkezleri) kurulur. İlk kadın dernekleri gizli derneklerdir; tanınmış Polonyalı kadın yazarlar Eliza Orzeszkowa ve Maria Konopnicka himayelerinde faaliyet yürüten gizli örgüt Polonya Kadınları Derneği bunun bir örneğidir.
Ancak XIX. yüzyıl sonuna gelindiğinde Krakow Jagiellon Üniversitesi ilk kadın öğrencilerini öğrenime kabul edecek; Varşova’daki Ticaret Bankası ise ilk kadın çalışanını işe alacaktır.
I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde Polonyalı Kadınlar Cemiyeti kurulur. 123 yıllık Polonya işgalinde 1921 Anayasası’yla tüm kadınların seçme ve seçilme hakları, ayrıca kamu kurumlarına girişte eşit haklara sahip olmaları anayasal güvence altına alınmıştı. 1929 yılında şahsi yaşamlarında eşlerin eşitliği ilkesi yürürlülüğe girdi. Aynı tarihlerde, Atatürk’ün kurmuş olduğu genç Türkiye Cumhuriyeti’nde de bir medeniyet devrimi gerçekleştirilmekteydi.
Komünist iktiarın ardından gerçek anlamında kadın-erkek eşitliği, ancak 1989 yılında tam bağımsız Polonya'’ın kurulmasıyla mümkün olabilecekti. Polonya Feministler Derneği, resmi olarak faaliyetine başladı. O güne değin derneğin başkanlığını yürütmüş olan Zofia Kuratowska, Senato Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Ordudaki ilk kadın asker Maria Wittek, albay rütbesi aldı. Henryka Bohniarz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın önce organizasyon işleri sorumlusu oldu, daha sonra ise Sanayi ve Ticaret Bakanı. Ewa Spychalska, Polonya Meslek Örgütleri Örgütü başkanı oldu. Alicja Grzeskowiak, Meclis Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. 1992’de, Hanna Suchocka Polonya’nın ilk kadın başbakanı olacaktı. Hanna Gronkiewicz-Waltz, Meclis tarafından Polonya Merkez Bankası yönetim kurulu başkanlığına atandı. Böylece Polonya, Avusturya’dan sonra, merkez bankasının başında bir kadının bulunduğu dünyanın ikinci ülkesi olmuştu.
2001 yılında, Bakanlar Kurulu yönetmeliğiyle, Kadın ve Erkek Eşitliği Hükümet Yetkilisi Dairesi kuruldu. 2003’ten itibaren Polonya Phare 2002 Programı – Kadınlara ve Erkeklere Eşit Muamele Siyasetinin Güçlendirilmesi kapsamında Avrupa Birliği’ne katılım öncesi programlarına katıldı.
II. Kadının Bugünkü Durumu
Polonyalı kadınların erkekleriyle eşit hakları olmasına karşın, şans ve olanaklardan hala eşit şekilde faydalanamamaktadırlar. İktidarın, prestijin ve paranın olduğu yerde kadınların sayısı hala çok az, ama nerede çok iş varsa orada kadınlar var.
İş Piyasasında Kadınların Durumu: Polonyalı kadınlar iş piyasasında faal, ama kadın ve erkek eşitsizliği hep var.
İş piyasasında kadın ve erkek eşitsizliği hala hissedilir seviyede. Polonya, %46’yla hala Avrupa’nın en düşük kadın istihdamı düzeyine sahip. Bu rakamın anlamı, sadece her iki kadından biri evin dışında mesleki açıdan aktif demek.
2002 yılında erkeklerin yüksek idari konumlara gelebilme şansı, kadınlara nazaran 1,5 kat daha fazlaydı. Kadınların aldıkları maaşlar, onlarla benzer işleri yapan ve benzer mesleki yeterliliklere sahip erkeklerden %20 daha azdı.
Mesleki açıdan faal kadın ve erkekler arasındaki eğitim düzeyi analizi, kadınların daha eğitimli olduklarını ortaya koymaktadır. Kadınlar arasında lise mezunlarının yüzdesi %55 iken, bu oran erkeklerde %34,4’tür; yüksek öğrenim gören kadınların oranı %11, erkeklerin ise %9’dur. İş tecrübesi yanında eğitim, insan sermayesinin temel bir göstergesi olmaktadır. Buna karşın kadınlar için karakteristik olan, işsizlik oranlarının daha yüksek ve aldıkları maaşların daha düşük oluşudur.
Kadınla erkeğin konumu arasında hala birçok farklılık bulunmaktır. Bu farklılıklar, Polonya’da kadının rolüne ilişkin geleneksel anlayıştan ileri gelmektedirler. Mesleki açıdan faal olsa da kadın, hala, “aile hayatının kalıplaşmış, çoğunluk tarafından kabul edilmiş” örneğine göre oynaması gereken ikinci bir role bağımlıdır. Bu model, kadının mesleki kariyerini ailevi ödevleriyle birleştirmesi gerektiğini öngörür. Kadının imajı, öncelikle çocuklara mürebbiye ve evin bacasının tütmesini koruyup kollayan dişi kuş imajıdır. Dünya Bankası uzmanları, bu şablonların iş kanununda, örneğin kadınların emeklilik yaşının (60) erkeklerinkinden (65) daha düşük olması gibi ayrımcı imtiyazlara yansıdığı görüşündeler.
Kadınların siyasete katılımı ve yönetici mevkilere gelişlerinde son yıllarda bir artış olmuştur. Polonya’da yönetici kadroların her üçünden birini, AB’de ise ortalama her dörtte birini kadınlar almaktadır. Yönetici konuma gelen kadınların oranının en az olduğu ülkeler Yunanistan (yüzde 15) ve İspanya (yüzde 18), en fazla olduğu ülkeler ise Finlandiya (yüzde 35), İsveç ve Polonya’dır.
Polonya’da yönetici kadrolarında çalışan kadınların çoğunluğu (yüzde 42’si) orta düzey, yüzde 22’si yüksek düzey yönetici kadrolarında çalışmaktadırlar; ülkenin en büyük işletmelerindeki kadın yönetici oranıysa %2’dir.
İstihdam edilen her dört kadından biri, kamu kurumlarının idari birimlerinde, eğitim, sağlık ya da sosyal sigorta kurumlarında çalışmaktadırlar.
Ne yazık ki, girişimcilik alanında hala bir dengesiz dağılım vardır. Hem bütün AB ülkelerinde hem de Polonya’da kadınlar çeşitli düzeydeki menajerlerin üçte biri oluşturuyor olsalar da, Avrupa’nın büyük şirketlerinde denetleme kurullarında her dokuz sandalyeden yalnızca birini alıyorlar ve genel müdürlük görevine getirilme oranları ise %3’ü zor buluyor.
Kadın ve Eğitim: Polonyalı kadınlar okuyor
AB’de kadınların yüzde 80'i en azından lise mezunudur, erkeklerin ise %75’den daha azı liseyi bitirmiştir. Polonya'da kadınlar gittikçe daha iyi eğitim almaktalar (yüksek eğitimi almış kadınların oranı yüzde 20, lise mezunlarının oranı ise yüzde 44. Polonya'da verilen yüksek okul diplomalarının yüzde 59'unu kadınlar almaktalar. Polonya'da verilen doktor ünvanların yüzde 44'ü ve profesör ünvanların yüzde 25'i kadınlara verilmektedir. AB’de Letonya, Finlanda ve Portekiz’den sonra 4. en yüksek orandır.
Kadın ve İşsizlik
Birçok ülkede istatistiki açıdan kadınlar işsizlikten en çok çekenler kadınlarsa da, Polonya’da işsiz kadınların oranı ile işsiz erkeklerin oranı arasındaki fark azalmaktadır. Mesleki açıdan kadınların faal hale getirilmeleri konusuna biraz ileride değineceğim.
İş Dünyasında Polonyalı Kadınlar
AB’nin diğer ülkerine nazaran Polonya’da kadınlar ticari faaliyete daha sık girmekteler. Polonya’daki küçük ve orta ölçekli işletmelerin sahipleri arasında kadınların oranı yüzde 36. Bu oran, AB’nin “eski onbeşler” denen ülklerinde görülenin birkaç katı, hatta birkaç on katı. Polonya’da menajer olarak istihtam edilen kadınların oranı %26, şirket sahibi kadınlar ise %30 oranında.
1985 ile 1998 yılları arasında, tarım sektörü hariç olmak üzere kendi şirketlerini yöneten kadınların sayısı beş kat artarken, kendi işlerinin başındaki erkeklerin sayısı sadece ikiye katlanmıştır.
Kadınlar, ticari faaliyet alanında gerek kırsal kesimde ve gerekse de şehirlerde daha çok inisyatif gösteriyorlar. Ancak kentlerde kendi işlerini kuran erkeklerin sayısı hala kadınların iki katı; köylerde ise kendi işinin başındaki erkeklerin %35 olan yüzdesi, benzer faaliyet sürdüren kadınların yüzdesinden daha yüksek.
Kadınların sahibi olup yönettikleri şirketler, genel olarak erkeklerin şirketlerinden daha küçük şirketler. Ayrıca kadınlar en sıklıkla ticaret ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteriyorlar.
Polonyada Çalışan Kadın ve Geliri: Hala erkeklerden daha az kazanıyorlar
İş yerlerinde cinsiyet ayrımcılığını yasaklayan yasalara rağmen, kadın ve erkek çalışanların maaşları arasındaki %15’lik büyük fark azalmıyor. Avrupa Komisyonu, bu durumu “kabul edilemez” bir durum sayarken, suçu öncelikle mevcut toplumsal kalıplara yüklemektedir. Polonya’da maaşlar arasındaki bu orantısızlık son yıllarda %15’ten %10’a düşmüştür.
Polonya’da Çalışan Kadın ve Ailesi
Bu alanda yaplan araştırmalar, kadınların mesleki kariyerleriyle aile üyelerine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmeyi bir arada yürütmekte zorlandıklarını göstermektedir. Neredeyse tüm AB ülkelerinde çocukları olan kadınların istihdam edilme oranı (AB ölçeğinde %61) çocuksuz kadınlara göre (yüzde %75) daha düşüktür. Bu durum Polonya’da da benzer şekildedir.
Siyasi Hayatta Polonyalı Kadınlar
Kadınların toplumdaki durmunun bir göstergesi olarak, ülke meclislerindeki onlara ait sandalye sayısıdır. Polonya, AB’nin ortalamasının (%23’ün) biraz altındadır (%21). Ancak AB içerisindeki farklar çok büyüktür – tüm sandalyelerin yarısına yakın olan İsveç’ten, İtalya, Macaristan ve Malta’ya kadar – orada kadınların parlamentolardaki sayısı %10 civarındadır. Polonya’da Milletvekilleri arasında %20, Senatörlerin ise %23’ü kadındır, yerel yönetimlerde ise kadınların oranı %14,5 - %18 arasında değişiyor.
Köylerdeki Polonyalı Kadınlar
Polonya’da köylerde nufüsün ¼ yaşamakta, köylerdeki halkın yaklaşık yarısı ise kadınlardır. Önemli olan ise, özel çiftliklerden her beşten biri, kadın tarafından yönetilmektedir, yani çiftliklerin %20’sini kadınlar işletiyor. Bu da, AB ülkeleriyle kıyasla oldukça yüksek bir orandır, çünkü orada kadınlar tarafından işletilen çiftliklerin oranı % 10’u geçmemektedir. Polonya’da en çok kadın küçük çiftlikleri - 5 ha (50 dönüme) kadar işletmektedir. Böyle bir faaliyetin sürdürülmesi için kadınları başka imkanların olmaması zorluyor (kentlerdeki işsizliğinden dolayı), eşin olmaması veya hastalığı ya da dul olması. Çiftlikleri işleten kadınların eğitim seviyesi genelde düşüktür (% 13’ü kadar ilkokulu bile bitirmemiştir).
Vatan Hizmetinde Polonyalı Kadınlar
Polonya’daki askerlerin % 1’e yakın kadınlardır. En çok (326 kadından %73’ü) sağlık birimlerinde görev yapmaktadır. Kalanlar ise lojistik, saha eğitim merkezlerinde ve askeri okullarında görevlidir. Özel komando (GROM) birliğinde bile kadın bölümü vardır.
Kadınların Toplumdaki Konumu ve İş Piyasasındaki Yerine Dair Kendilerine Ait Görüşleri
- kadınlar ev işleriyle daha yoğun biçimde ilgilenir (bu düşünceyi %55’i benimsemektedir),
- evi ve ailesi, işinden ve toplumsal hayatından önemlidir (%30),
- toplumsal hayatında erkekler baskındır (yaklaşık %30),
- kadınlar toplumsal hayata ve kariyerle daha az ilgilenmektedirler (%25)1,
- Polonya’da kadınlar doğumdan sonra işlerine dönmekte sıkça zorluk çekiyorlar.
Kadınların İş Hayatına Atılabilmeleri Yönünde AB Girişimleri
Meslek Yaşamını Aktif Hale Getirme Planı :
Aşağıdaki etkenlerden dolayı kadınların istihdamının iyileştirmesi : mesleki eğitim, kreşler veya yaşlılara bakım gibi yardımcı aktiviteler aracılığıyla eğitimin aile hayatıyla paralel yürütme, tek başına iş arayabilme ve yönlendirme, kadınların istihdamı kolaylaştıran yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması, girişimci kadınlara teknik yardım, kadınlara danışmanlık hizmetleri veren merkezlerin desteklenmesi, konularında uzman çalışanların desteklenmesi.
Kadın girişimcilerin ve iş kadınların eğitim programları gerçekleştirilmektedir :