- 14 Ağustos 2009
- 53.297
- 42.836
'Saflarımıza katılımda yaş sınırımız var'
5Sitene Ekle
PKK, kaçırılan çocuklarla ilgili ailelerin Diyarbakırda yaptığı eylemler üzerine bugün, örgüte yakın internet siteleri aracılığıyla açıklama yaptı. Açıklamada, devletin Abdullah Öcalanın geliştirdiği demokratik çözüm sürecine olumlu bir cevap vermemesine tutum olarak son dönemde gençlerin PKK saflarına katılımlarının yoğunlaştığı öne sürülerek şöyle denildi:
"Bu katılımların önüne geçemeyen Türk psikolojik savaş dairesi, bazı aileleri kullanarak Kürdistan gençliğinin katılım hızını düşürmeye ve katılımları muğlaklaştırmaya dönük çabalar sergilemektedir. Bunun için bir kesim aileyi kandırarak, çocukları kaçırılan aileler adı altında kendi oyununa alet etmektedir. Her şeyden önce belirtiyoruz ki, PKKnin gerilla saflarına katılan herkes gönüllü bir biçimde kendisi katılmaktadır. Gönüllü olmaması durumunda zaten bir kişiyi saflarımızda tutmamız mümkün değildir. Bu nedenle şimdiye kadar hiç kimse kaçırılmamıştır, katılan herkes gönüllü ve kendi öz iradesiyle katılmaktadır."
SAFLARIMIZA KATILMADA YAŞ SINIRI VAR
PKK saflarına katılımda yaş sınırı bulunduğu belirtilen açıklamada, yaş sınırına uymayanların geri gönderildiği vurgulandı. Ancak tehlike altında olan bazı çocukların geri gönderilmeyip savaş dışı alanlarda eğitildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Yaş sınırına uymayan herhangi bir kimsenin tarafımızdan savaşa sokulması zaten söz konusu değildir. AKPnin ve istihbarat teşkilatlarının desteğinde geliştirilen bu senaryonun herhangi bir sonuç vermeyeceği ortadadır. Tüm yurtsever ailelerimiz, özel harp dairesinin psikolojik savaş taktikleriyle gerillaya katılımı kırmak üzere tertiplediği bu yeni oyuna karşı uyanık olmalı ve hiç bir ailemiz bu oyuna alet olmamalıdır."
PKKNIN ÇOCUKLARINI KAÇIRDIĞI AİLELER BDPYİ BASTI
DİYARBAKIRda PKKnın çocuklarını kaçırdığı aileler, bugün BDP il binasını bastı. BDPlilerle çocukları kaçırılan aileleri arasındaki arbedeyi polis ayırırken, buradan çıkan aileler Dağkapı Meydanında oturma eylemi başlattı. BDP yöneticileri ise PKKya katılımlarla ilgileri olmadığını belirterek, ailelerin tahrik edildiğini ileri sürdü.
Diyarbakırda Endüstri Meslek Lisesi 9uncu sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Ö.Ç. ile berber çırağı olan kuzeni 15 yaşındaki B.Ç.nin önceki gün PKK tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen aileleri, bugün BDP il binasını bastı. İki kuzenin yakınları olan yaklaşık 10 kişilik grup, girdikleri bina içinde BDPlilerle tartıştı. Çıkan arbedede tartaklandıklarını söyleyen aileler polis çağırdı. BDP binasına gelen çok sayıda polis, ailelerle BDPlilerin kavgasını ayırıp, aileyi bina önünden uzaklaştırdı. Bu sırada aileler binadan ayrılırken, BDPlileri alkışla protesto etti.
OTURMA EYLEMİ
BDP binasından ayrıldıktan sonra merkez Sur İlçesindeki Dağkapı Meydanına gelen aileler burada oturma eylemi başlattı. Kuzenlerin babaannesi Guli Çetiner, Kürtçe ağıtlar yakarak torunlarının bırakılmasını istedi. Çetiner, "Ben kabul etmiyorum, çocuğumu istiyorum" dedi.
Lise öğrencisi Ö.Ç.nin annesi Halime Çetiner, gözyaşları içinde oğlunun hasta olduğunu belirterek bırakılması istedi. Halime Çetiner, şunları söyledi:
"Oğlum şeker hastası, aynı zamanda astımı var. Oralarda perişan olur. İlaçlarını almazsa şekeri 300e çıkar ve orada ölür. Benim oğluma bir şey olursa, sebebi onlardır. Oğlumu okulda aşılamışlar. Onları okullardan gönderiyorlar. Ben çocuğumu istiyorum."
BEN ONU TÜP BEBEKLE YAPTIM
PKKnın kaçırdığı B.Ç.nin anesi Saniye Çetiner de oğlunu tüp bebek yöntemiyle dünyaya getirdiğini belirterek, "Ben çocuğumu istiyorum başka bir şey istemiyorum. 3 gündür çocuğum yok. 3 gündür evimizde yas var. Pazar günü saat 16.00- 17.00 arası yemek yiyip çıkmış. Oğlum berberde çalışıyor. Bir arkadaşına mesaj çekmiş, demiş bizi götürüyorlar, biz gideceğiz demiş. Ben çocuğumu istiyorum" dedi.
Kaçırılan iki kuzenin aileleri daha sonra Dağkapı Meydanında oturma eylemi başlatırken, kendilerine yakınları da destek verince sayıları 10u buldu.
BELEDİYE ÖNÜNDEKİ AİLE SAYISI 11E YÜKSELDİ
PKK tarafından çocuklarının kaçırıldığını iddia ederek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde 19 Mayıs tarihinde oturma eylemine başlayan aile sayısı da, eylemin 9uncu gününde 11e çıktı. Çocukları dağa götürülen bazı aileler, çeşitli okullarda okuyan çocuklarına zarar gelmesinden endişe ettikleri için konuşmaktan ve görüntü vermekten kaçındı.
PKKnın götürdüğü iddia edilen çocukların yaşı 14 ila 23 arasında değişiyor. Belediye binası önünde eylem yapan kadınlar, kendilerine destek vermek isteyen ve çocukları dağda olan çok sayıda aile olduğunu, ancak mahalle baskısı yüzünden buradaki eyleme katılamadıklarını söyledi. Bazı kadınlar sinir krizleri geçirip gözyaşlarına hakim olamazken, A.K.nin annesi Yüksel Karaşin, oğlu bırakılıncaya kadar eyleme devam edeceğini, gerekirse açlık grevi başlatacağını, hatta kendisini yakabileceğini söyledi.
BDPDEN AÇIKLAMA: GERİLLAYA KATILIMLA ALAKAMIZ YOK
BDP Diyarbakır İl Başkanlığı, çocukları PKK tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesiyle parti binasına saldıran aileyle ilgili yazılı açıklama yaparak, hükümeti ve polisi eleştirdi. Açıklamada şöyle denildi:
"Bölgemizde kırk yıldır devam eden savaşın yegane sorumlusu olan TC. Tekçi devlet zihniyeti ve onun bugünkÜ yürütücüsü olan AKP hükümeti kanlı ellerini tekrar devreye sokmuşlardır. Kürt halk önderi Abdullah Öcalanın 2013 Nevruzuyla başlattığı barış süreci, AKP hükümeti tarafından sabote edilmektedir. Kürt halk önderi ve Kürt özgürlük hareketinin tüm sağduyu çağrılarına ve çabalarına rağmen, Türk devleti saldırılarına ara vermeden devam etmektedir. Kürt coğrafyasına kan deryasına çeviren Özel Harp dairesinin kirli ve kanlı oyunları Amedte tekrar yüzünü göstermiştir. Faşist Türk polisinin provoke ettiği üç beş kendini bilmez kişi, BDP Diyarbakır il binasına saldırmıştır.
Kalekol yaparak parti binalarımıza saldırarak Kürt halkını yıldıracağını sanan AKP polisi şu an binlerce polisi ve zırhlı aracı ile il binamızı kuşatıp provokasyonlara zemin hazırlamıştır. Yalan haber ve karalamalarla kamuoyunu yanıltılmaktadır. Halkımız ve partimiz karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Özellikle barış süreciyle beraber provokatörler eliyle partimiz ve değerli halkımız karşı karşıya bırakılmak istenmektedir. Gerillaya katılımların bizim partiyle uzaktan yakından alakası olamadığını herkes bilmelidir."
BAŞSAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, PKKnın çocukları götürüp alıkoymasıyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Başsavcı Solmaz, "2014/16234 soruşturma numarası ile çocukları Liceye götürenler ve alıkoyanlar hakkında soruşturma devam etmekte olup, soruşturmanın safahati ve sonucu hakkında kamuoyuna bilgi verilecektir" dedi.
Anneler ne diyor?
DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde PKKnın dağa götürdüğünü çocuklarını bırakmasını isteyerek eylemlerini sürdüren annelerin görüşleri şöyle:
EYLEMİ İLK BAŞLATAN ANNE
Belediye önünde ilk eylemi başlatan 15 yaşındaki H.G.nin annesi Safiye Gündüz: "Kızım 23 Nisannda piknik bahanesiyle kaçırıldı. Selahaddin Eyubi Anadolu Lisesi 2nci sınıf öğrencisiydi. 4 çocuğum var. Kocam Ahmet Gündüz, Kuzey Irakta inşaat taşeronu olarak çalışıyordu. Şimdi o da işini bırakmış şu an eylem yerinde bekliyor. 2si kız, 2si erkek 4 çocuğum vardı. Bir kızım dağa gitti, diğer çocuklarım başka şehirlerdeki çeşitli üniversitelerde okuyor. Kızımın bırakılmasını istiyorum."
OĞLUNU DAĞDAN İNDİREN KADIN BİZE UMUT OLDU
15 yaşındaki F.E.nin annesi Filiz Eren: "Oğlum F., H. ile aynı sınıftaydı. 19 Mayısta geldik, bugün 9 gün oldu. 23 Nisanda birlikte pikniğe gitmişlerdi. Orada 5 çocuğu kaçırmışlardı. Ondan sonra bir kadın üniversite yolunda eylem yaptı, çocuğumu getirin diye. Sonra onun oğluyla birlikte 3 çocuğu serbest bıraktılar. Biz de bunu televizyonda duyduk umutlandık. H.nin annesi ile birlikte belediye önünde eylem yapmaya karar verdik ve burada eyleme başladık. Mücadelemize devam edeceğiz."
15 yaşındaki A.B.T.nin annesi Fatma Türk: "Oğlumu Erganiden götürmüşler. Seçimden 2 gün sonra evden çıktı ve bir daha dönmedi. 8 çocuğum var. A.B. en küçük çocuğumdu. Oğlumu istiyorum onu geri getirsinler. Partiyle alakası yoktu kendi halindeydi."
GEREKİRSE AÇLIK GREVİNE GİRECEĞİM, HATTA KENDİMİ YAKACAĞIM
16 yaşındaki A.K.nin annesi Yüksel Karaşin: "Oğlum hastaydı, hiç alakası yoktu dağdakilerle. Kulağından iltihap akıyordu. 9 Nisanda götürdüler. Ben oğlumu istiyorum. 8 gündür buradayım. Tüm bu eylemlerden önce Dağkapı Meydanında tek başıma eylem yapmayı düşünüyordum. Oğlum gelir, onu bırakırlar diye bekliyordum. Sonra bu kadınların çocukları için eylem yaptığını televizyondan görünce ben de buraya gelip eyleme başladım. Açlık grevine gireceğim, gerekirse kendimi yakacağım. Küçük çocuğumu da alıp gelmişim. 4 çocuğum var evde bıraktım geldim ne yapayım?"
AİLELER KORKUYOR
17 yaşındaki M.T.nin annesi Sarriye Tokay: "Oğlum 14 yaşında Namık Kemal Lisesi 1nci sınıf öğrencisiyken gitti. 2 ay birinci sınıfa gitti, sonra onu götürdüler. Aslında bize katılmak isteyen bir çok aile var ama korkuyorlar, çekiniyorlar. Korkudan ve endişeden dolayı buraya gelemiyorlar. Onu kandırıp götürdüler, hastaydı gözlerinde rahatsızlığı vardı. Bütün annelere sesleniyorum bize destek versinler. Gültan Kışanaka sesleniyorum, Baydemire sesleniyorum, Ahmet Türke sesleniyorum, devlete sesleniyorum; bize sahip çıksınlar, çocuklarımızı getirsinler."
SAVAŞ İSTEMİYORUZ, ÇOCUĞUMU İSTİYORUM
18 yaşındaki O.Bnin annesi Zeynep Baytok: "Oğlumu 40 gün önce kaçırmışlar. Serbest çalışıyordu. 9 çocuğum var. O. 5nci çocuğumdu. Televizyonda buradaki kadınları gördük. Oğlumu geri versinler. Oğlumuzu verene kadar buradan kalkmayacağız. Biz savaş istemiyoruz. 6 günden beri buradayım. Çocuğumu istiyorum, bana oğlumu getirsinler."
YA ÇOCUĞUMU BIRAKSINLAR, YA DA CANIMIZI ALSINLAR
19 yaşındaki V.Ç.nin annesi Meral Çapak: Oğlum 7 ay önce gitmiş. Okula gitti bir daha gelmedi. Televizyonlarda kadınların çocukları için yaptığı eylemi görünce hemen düşünmeden ben de geldim. Ya çocuğumuzu bıraksınlar, yada bizim de canımızı alsınlar. Biz çocuklarımızı istiyoruz. Çocuğumu serbest bıraksınlar. Bunu istiyoruz. Saf kendi halinde evden çıkmayan bir çocuktu, yani oraya gidecek bir çocuk değildi."
BİR OĞLU ASKER
21 yaşındaki Y.Ynin annesi Hediye Yıldız: "Oğlum 17 yaşındayken dağa gitti. Burhanettin Endüstri Meslek Lisesi öğrencisiydi. 7 çocuğum var. Kocam işsiz, perişan olduk. 20 yaşındaki oğlum Recep de Yalovada asker. Televizyonda annelerin eylemini gördüm ben de destek için ve oğlumun geri gelmesi için eyleme başladık. 6 gündür eyleme devam ediyorum. Televizyonda görüp geldim. Huzurumuz yok, her gün ağlıyoruz. Hem asker oğluma, hem de dağdaki oğluma ağlıyorum. Hasta çocuğum var evde. Her gün de buraya geliyorum. Eşimin işi yok o da buradadıır. Biz barış istiyoruz."
KIZIM 1 YIL ÖNCE GİTTİ
Diyarbakır ve başka kentlerde okuyan çocukları olduğunu, onlara zarar gelmesinden endişe duyduğu için görüntü vermek istemeyen, 24 yaşındaki F.A.nın annesi Keji Aydemir de, kızının bir yıl önce örgüte katıldığını söyledi. Eskişehir Anadolu Üniversitesinde okurken kızını bir kez daha dağa götürülmek istendiğini, ancak durumu erken fark ederek polisle birlikte ona engel olduklarını söyledi. Anne Aydemir, "Kızım bir yıl önce gitti. Eskişehir Anadolu Üniversitesi son sınıf öğrencisiydi. Kızımın ve bizim hayatımızı bitirdiler" dedi.
SANA İŞ VERECEĞİZ DİYE DAĞA GÖTÜRDÜLER
21 yaşındaki S.U.nun annesi Muhsine Uçakan: "48 gün oldu kızım gideli. 6 günden beri burada eylem yapıyoruz. Arkadaş ortamından tanıştığı kişiler onu dağa götürdüler. Sana iş vereceğiz diye kandırdılar. Kızım hastadır, sara hastasıdır. Gözleri iyi görmüyor ve dizlerinde rahatsızlığı var. Bunu dağa götürseniz ne yapabilir ki? Televizyonda kadınların çocukları için eylem yaptığını gördük ve kendi çocuğumun bırakılması için eyleme destek verdik."
dha