- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
- 598
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #1
Selam anneler, nasılsınız? Çocuklarınız tarafından size yöneltilen, sonu gelmek bilmeyen sorularla baş başa mısınız siz de?
Hanımlar, sizlere iki olay anlatacağım, birbirinden farklı konular; tek başlık altında fikirlerinizi-tavsiyelerinizi almak istedim:
1) Anne senin de pipin var mı?
3 yaşındaki oğlum, tuvalet alışkanlığını geçtiğimiz haftalarda kazandı. Zaten biliyordu, haber ediyordu "Çişim/Kakam geldi, yapıyorum, sonra bezimi değiştir" diyordu ama ısrarla bezini çıkarmak istemiyor, tuvaleti reddediyordu. Aylarca, fazla da sıkboğaz etmeden, yer yer teklif ettim, anlattım, ufaktan ödüle bağladım derken "Beze yapmak güzel, çıkarmam" diyen oğlum, sonunda ikna oldu, denemek istedi ve 2. günü bile görmeden sorunsuz yaptı, yapıyor şükür. Kuru inadından, keyfinden boşuna bez parası ödedik resmen 6-7 ay. :))
Neyse; sorun şu ki, şu ara kendisi, benim hacetimi nasıl giderdiğime merak salmış durumda ve sürekli sorguda.
"Nasıl yapıyorsun, bakayım, sen de mi çiş yapıyorsun, benim gibi mi yapıyorsun, anne senin de mi pipin var?" soruları ile darlanıyorum.
Yalan yanlış şeylerle başımdan savmak, tamamen geçiştirmek de olmaz zaten; illaki bir miktar açıklama yapıyorum, "Ben de senin gibi çiş yapıyorum ama insanlar çiş yaparken izlenmez oğlum, bu onları rahatsız edebilir; sen tek başına yapana kadar ben sadece sana yardımcı oluyorum. Annelerin çişlerini yaparken yardıma ihtiyacı olmadığı için, biz büyük olduğumuz için çişimizi tek başımıza yaparız, iyice öğrenince sen de tek başına yapacaksın." filan diyor, anlatıyorum ama söz konusu "Senin de pipin var mı anne?" sorusuna gelince, bir miktar geçiştirir gibi yapıyorum açıkçası. "Erkeklerin pipisi olur, sen de erkeksin senin pipin var" diyorum, babasını soruyor; "Evet" diyorum "Baban da erkek, ben kadınım" diyorum sonra lafı kaynatıyorum. Ama biliyorum yakında "Senin pipin var mı yok mu? Pipin yoksa neyin var?" soruları daha ısrarlı gelecek.
Ne desem? Anlatayım mı üstü kapalı bu fiziksel farkı yoksa daha ufak mı? Anlatırsam, nasıl anlatayım sizce; basit kelimelerle mi anlatayım affedersiniz kuku filan gibi, yoksa çiş farkını biyolojik adları ile mi anlatayım? Sonrasında "Niye, neden? Niye ikisi de pipi değil?" diye gelecektir de. Ne zormuş ya, anlatmak sorun değil de hani ne kadarını nasıl anlatacağımı bilemedim.
Bir kitap edinip okuyacağım bunun üzerine, ben bu kadar çabuk, sürekli, ısrarlı sorular beklemiyordum, erken gibi geldi. Ya da tam vakti midir emin olamadım; yine de siz tecrübeli annelerin de fikirlerini, açıklamalarını almak isterim.
Bu farkı çocuklarınıza nasıl, ne zaman, ne kadar anlattınız?
2) Oiiy cici Safiş, ama şimdi git Anne benim, o senin annen değil!
Şu ara bizim oğlan biraz kurtlandı. Bir kardeşi olsa da aynı şekilde kıskanırdı sanırım, evcilimizi kıskanıyor. Resmen kardeş kıskançlığı yaşar gibiyiz.
Geçtiğimiz sene, sokaktan bir kedi kurtardık; oğlumun merhamet duygusu da gelişir hem de hayvancağız bir yuva sahibi olur dedik; araları da gayet iyiydi. Başlarında durduğum için hem de nasıl sevgi gösterileceğini elimden geldiğince öğrettiğim, kedileri de kendisine anlattığım için öyle bir sıkıştırma, hayvana eziyet durumu yaşanmadı; öncesinde zaten sokak kedilerini de besler severdik, anlatırdım; evde de sorun yaşamadık yani bu konuda, bunu belirteyim. Ancak bir buçuk ay kadar önce, kedimiz pencereden düştü ve arka bacağı kırıldı.
Ameliyatı, ilacı, tuvaleti, sonrasında pansumanı, kremi, fizik tedavi hareketleri vb. tabi ilgimiz biraz daha hayvanın rahat etmesine, sağlığına yoğunlaştı, baya da toparladı şükür. Bu süreçte de oğluma anlattım "Safiş hasta oldu annem, o şu an bakıma muhtaç, bacağı ağrıyor yarası var; ondan ona yardım ediyoruz" filan diye, hatta kedinin mamasını verme görevi oğlumdadır, o da yardımcı oluyor, katılıyor, uzaklaştırmıyoruz hiçbir şekilde. Sever de hayvanı "Oiyy çocum, iyileş tamam mı" diye. Hatta ilk sıralar bisikletini ambulans filan yapmıştı, oyuna çevirmişti, gidip gelip Safiş'e bakıp seviyordu yattığı yerde, ilgiliydi.
Şimdilerdeyse kedicağız ne zaman kucağıma gelip yatmak istese, oğlumun da kucağıma çıkacağı tutuyor.
"O benim annem, senin değil" diyor kediye. "Öhü ühü ben galiba hasta oldum" filan diyor, ekstra ilgi çekmeye çalışıyor. :/
Oysa çocuğumu ihmal etmedim yani, her şeyiyle ilgilenip duruyorum, sevip öpüyorum, sohbet ediyorum, alanıma dahil ediyorum, yemek yaparken, resimlerimle uğraşırken, kediyle ilgilenirken vb. ona da yer açıyor görevler veriyorum ve keyifle yapıyor. Çoğu kez benim teklif etmeme de gerek kalmıyor "Ben de yapabilir miyim?" diyor, onun yapabileceği şeyleri ona yaptırıyorum, "Teşekkür ederim oğlum, iyi ki varsın" diyorum, ilgim üzerinde yani. Ama nedense böyle fazladan bir dikkat çekme çabasına girdi.
Evin kedisini-köpeğini kıskanan çocuk duymadım, görmedim ben, ilginç geldi bana.
Siz böyle bir şey yaşadınız mı?
Hanımlar, sizlere iki olay anlatacağım, birbirinden farklı konular; tek başlık altında fikirlerinizi-tavsiyelerinizi almak istedim:
1) Anne senin de pipin var mı?
3 yaşındaki oğlum, tuvalet alışkanlığını geçtiğimiz haftalarda kazandı. Zaten biliyordu, haber ediyordu "Çişim/Kakam geldi, yapıyorum, sonra bezimi değiştir" diyordu ama ısrarla bezini çıkarmak istemiyor, tuvaleti reddediyordu. Aylarca, fazla da sıkboğaz etmeden, yer yer teklif ettim, anlattım, ufaktan ödüle bağladım derken "Beze yapmak güzel, çıkarmam" diyen oğlum, sonunda ikna oldu, denemek istedi ve 2. günü bile görmeden sorunsuz yaptı, yapıyor şükür. Kuru inadından, keyfinden boşuna bez parası ödedik resmen 6-7 ay. :))
Neyse; sorun şu ki, şu ara kendisi, benim hacetimi nasıl giderdiğime merak salmış durumda ve sürekli sorguda.
"Nasıl yapıyorsun, bakayım, sen de mi çiş yapıyorsun, benim gibi mi yapıyorsun, anne senin de mi pipin var?" soruları ile darlanıyorum.
Yalan yanlış şeylerle başımdan savmak, tamamen geçiştirmek de olmaz zaten; illaki bir miktar açıklama yapıyorum, "Ben de senin gibi çiş yapıyorum ama insanlar çiş yaparken izlenmez oğlum, bu onları rahatsız edebilir; sen tek başına yapana kadar ben sadece sana yardımcı oluyorum. Annelerin çişlerini yaparken yardıma ihtiyacı olmadığı için, biz büyük olduğumuz için çişimizi tek başımıza yaparız, iyice öğrenince sen de tek başına yapacaksın." filan diyor, anlatıyorum ama söz konusu "Senin de pipin var mı anne?" sorusuna gelince, bir miktar geçiştirir gibi yapıyorum açıkçası. "Erkeklerin pipisi olur, sen de erkeksin senin pipin var" diyorum, babasını soruyor; "Evet" diyorum "Baban da erkek, ben kadınım" diyorum sonra lafı kaynatıyorum. Ama biliyorum yakında "Senin pipin var mı yok mu? Pipin yoksa neyin var?" soruları daha ısrarlı gelecek.
Ne desem? Anlatayım mı üstü kapalı bu fiziksel farkı yoksa daha ufak mı? Anlatırsam, nasıl anlatayım sizce; basit kelimelerle mi anlatayım affedersiniz kuku filan gibi, yoksa çiş farkını biyolojik adları ile mi anlatayım? Sonrasında "Niye, neden? Niye ikisi de pipi değil?" diye gelecektir de. Ne zormuş ya, anlatmak sorun değil de hani ne kadarını nasıl anlatacağımı bilemedim.
Bir kitap edinip okuyacağım bunun üzerine, ben bu kadar çabuk, sürekli, ısrarlı sorular beklemiyordum, erken gibi geldi. Ya da tam vakti midir emin olamadım; yine de siz tecrübeli annelerin de fikirlerini, açıklamalarını almak isterim.
Bu farkı çocuklarınıza nasıl, ne zaman, ne kadar anlattınız?
2) Oiiy cici Safiş, ama şimdi git Anne benim, o senin annen değil!
Şu ara bizim oğlan biraz kurtlandı. Bir kardeşi olsa da aynı şekilde kıskanırdı sanırım, evcilimizi kıskanıyor. Resmen kardeş kıskançlığı yaşar gibiyiz.
Geçtiğimiz sene, sokaktan bir kedi kurtardık; oğlumun merhamet duygusu da gelişir hem de hayvancağız bir yuva sahibi olur dedik; araları da gayet iyiydi. Başlarında durduğum için hem de nasıl sevgi gösterileceğini elimden geldiğince öğrettiğim, kedileri de kendisine anlattığım için öyle bir sıkıştırma, hayvana eziyet durumu yaşanmadı; öncesinde zaten sokak kedilerini de besler severdik, anlatırdım; evde de sorun yaşamadık yani bu konuda, bunu belirteyim. Ancak bir buçuk ay kadar önce, kedimiz pencereden düştü ve arka bacağı kırıldı.
Ameliyatı, ilacı, tuvaleti, sonrasında pansumanı, kremi, fizik tedavi hareketleri vb. tabi ilgimiz biraz daha hayvanın rahat etmesine, sağlığına yoğunlaştı, baya da toparladı şükür. Bu süreçte de oğluma anlattım "Safiş hasta oldu annem, o şu an bakıma muhtaç, bacağı ağrıyor yarası var; ondan ona yardım ediyoruz" filan diye, hatta kedinin mamasını verme görevi oğlumdadır, o da yardımcı oluyor, katılıyor, uzaklaştırmıyoruz hiçbir şekilde. Sever de hayvanı "Oiyy çocum, iyileş tamam mı" diye. Hatta ilk sıralar bisikletini ambulans filan yapmıştı, oyuna çevirmişti, gidip gelip Safiş'e bakıp seviyordu yattığı yerde, ilgiliydi.
Şimdilerdeyse kedicağız ne zaman kucağıma gelip yatmak istese, oğlumun da kucağıma çıkacağı tutuyor.
"O benim annem, senin değil" diyor kediye. "Öhü ühü ben galiba hasta oldum" filan diyor, ekstra ilgi çekmeye çalışıyor. :/
Oysa çocuğumu ihmal etmedim yani, her şeyiyle ilgilenip duruyorum, sevip öpüyorum, sohbet ediyorum, alanıma dahil ediyorum, yemek yaparken, resimlerimle uğraşırken, kediyle ilgilenirken vb. ona da yer açıyor görevler veriyorum ve keyifle yapıyor. Çoğu kez benim teklif etmeme de gerek kalmıyor "Ben de yapabilir miyim?" diyor, onun yapabileceği şeyleri ona yaptırıyorum, "Teşekkür ederim oğlum, iyi ki varsın" diyorum, ilgim üzerinde yani. Ama nedense böyle fazladan bir dikkat çekme çabasına girdi.
Evin kedisini-köpeğini kıskanan çocuk duymadım, görmedim ben, ilginç geldi bana.
Siz böyle bir şey yaşadınız mı?
Son düzenleme: