Pelin Onay Siirleri

Eski_dxuxnya

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
29 Mart 2007
324
0
..üstat, beni müsait bir şiirde indir...


bugün bir şiir bile uğramadı yanıma
sana uğradı mı bilmiyorum
pencere kenarında yağmuru seyrettik yalnızlığımla,
balkona astığımız düşlerimizi içeri aldıktan sonra

kimsenin öğretmediği bir şeyi öğretmeni dilerdim../..ayrılırken
ama sen herkesin öğrettiğini yineledin
şimdi aşk../..inançlarını yitiren bir ayyaştır köprü altlarımda

deniz kabuklarından bir mumluk yapmıştım sana,
vermeye zamanım olmadı
şimdilerde içinde yakıyorum,
sesini duyuramayan kelimelerimin yorgunluğunu
biliyor musun../..bilmem
sen cümlelerimin 1. Kordonuydun

II

..susmaya gidiyorum.../..birazdan dönerim..

acil servis gibi yetiştim bütün kanamalı sevdalarıma
yanlarına gittiğimde,
odaları boştu, çarşafları temiz
bir küçük not bile yoktu../..”kurtardığınız için teşekkür ederiz”

bu yüzden emekliliğimi istedim yorgun aşkların baş hekiminden
tazminatım suskunluk
beni ait olmadığım şehirlerde aramayın,
adresimin caddesi../..burukluk

III

..teri soğumamış bir ayrılıkla içilen özlem, ateş yapar..

dün gibi hatırlıyorum ayrıldığımız günü
24 ocak../..kış../..kıyamet../..felaket
sanki herkes beni görmek için toplanmıştı şehir meydanında
parmaklarıyla gösteriyorlardı../..“işte bu kadın terk edildi” naralarıyla
bu günlerde../.dalgasını geçebiliyorum vedaların
o günlerde../..serum kokularına bulaşmıştı bütün kılcal damarlarım

gerçekte kim olduğunu çok düşündüm,
özleminin yer yer sağanak yağışlı olduğu zamanlarda
galiba artık biliyorum
sen../..büyümeye zamanı olmayan çocukların,
dar zamanlarda attığı içten bir kahkahasın

beni beklemeye gidiyordun.../..galiba yolu şaşırdın

IV

...bu şiire girmek hüzünlü ve yaşlıdır..

biraz önce gözlerimden düştün
seni ıslattığım için üzgünüm
yanaklarımda kurumanı istemezdim,
dudaklarıma almışken ıslaklığını
sen../..gözlerim../..ve katre

sana yaşatmak istediğim çok şey vardı,
aşk’da kısa çubuğu ben çektim...

V

...kırgınlıklarımı kaybettim, hükümsüzdür...

sabaha karşı gittiğin için bağışladım seni
sen de kendini bağışladın mı../.. bilmiyorum
zor oldu indirmek resimlerini duvarlardan
ki tozlanma diye albümlerde yaşatmadım seni
seni../..bir “anı” olsun diye sevmedim

...ve hiç aldatmadım../..kirpiklerimle bile

çok önceleri sorduğum bir soruydu,
“şiir bir aşk’ı kurtarabilir mi? ” diye
otuzuma yaklaşırken gülümsüyorum da,
şiir bir aşk’ın ancak bekçisi olabilir

VI

...bu şiirde U dönüşü yapılmaz...

illegaldir bütün terk edişler,
ölümlerde dahil...

VII

...kızım bahara aldanma, üstüne yine de bir şiir al sen..

mayıs’ın çocuklarıyız ikimizde
belki de bu yüzden acele ettik ayrılmak için,
tenlerimizin ateşi bizi kavurmasın diye..

biliyorsun../..çok erken aldım hediyemi senden
seninkini vermek içinse çok geç

doğum günün kutlu olsun../..unutmadı giritlalesi
mumlarını söndürdüm../..yüzümde gönderdiğim dileklerin gölgesi


VII

...aşk dersem çık, ayrılık dersem çıkma..

dedim../..çıkmadın
aşk bitti...

Pelin Onay
 

Gidiyorum../..kendime

puslu bir sabah ayazını peşimden sürükleyerek gidiyorum.
yalnızlığımı köhne bir sandalın sahipsiz sürüklenişine bırakırken,
hüznüm ardından ağlıyordu
alışkanlığından vazgeçen bir tiryaki gibi sıkıp yumruklarımı,
arkama dönüp bakmadan gidiyorum..

sahibi olmadığım ama üzerime zorla giydirilen,
bir beden büyük bütün kaçışları ihtiyacı olanlara bırakacaktım,
vicdanım el vermedi
usulca soyundum
ve sahiplerine geri verilmek üzere bir kenara bıraktım hepsini,
gidiyorum..

umudum küçük bir kız çocuğu,
el sallayarak çağırıyor beni uzaklardan
ısrar etmeyeceksin kalmam için ama hani olur ya, yine de etme yapamadığım tek şeydi baharda kardelen yetiştirmek
sen onu istedin, mahcup oldu yüreğim,
gidiyorum..

oysa benim de hayallerim vardı;
dans edecektim yağmurda,
sonbahar’a vedaları değil gülüşleri yapıştıracaktım,
çiçekler alacaktım olur olmadık zamanlarda
fazla geldi çıplak elle çizdiğim resim tuvaline
konuşturma beni giderayak
çünkü ödünç aldım suskunluk adını verdiğin silahını,
gidiyorum..

eskiden olsa eteğimi çekiştirip beni kandırırdı içimdeki çocuk,
üzüleceğimi bile bile
gözlerine buzdan sarkıtları sen mi yerleştirdin..?
ki artık ağlayamıyor bile
onu bu kurak, duygusuz ve yeşili az topraklarda,
her şey iyi olacak gibi asılsız vaatlerle büyütüp,
hayata kazandırmam olanaksız
o çok sevdiğin korkularını,
her mevsime açık pencerenden içeriye bırakarak,
içimdeki her şeyden habersiz çocukluğumu yanıma alarak gidiyorum..

sen bir bedenle sevişmek istedin,
bense yüreğinle ve beyninle ve gözlerinle
adımlarımızın uyumsuz olduğunu neden hemen kabullenemedim diye kırılarak kendime,
gidiyorum..

şimdi notaları sahipsiz ve öksüz kalmış yarım bir şarkıdır sevmek
canımı daha fazla acıtamayacağını bilmek,
biraz olsun mutlu ediyor beni
sürüklenmiyorum dikkat et,
gidiyorum..
sessizce ve hiçbir şey yaşamamış gibi

bir süre sonra denize ulaşıp,
korunaklı seyir defterimin ilk sayfasına taze ve diri umutlar işleyeceğim
yüreğimi çıkartıp her şeyiyle masaya dökerken,
senden daha cesur olduğum için utanma sakın
bu cesaret,
çocukların masum dualarından çaldığım inatçı bir bekleyişti sadece

bana balonlar alabilecek kadar yürekli bir sevgiyi,
korkularıma rağmen başım dik karşılayacağıma dair söz vererek gidiyorum..

bir bedeni değil, bir yüreği özlediğin vakit,
umarım zamanın olur güneşin doğuşunu huzurla izlemek için

bana ait olan ve olmayan,
bütün soruları ve cevapları ardımda bırakarak gidiyorum..

az kullanılmış ve bayandan bir sevda bırakıyorum sana
yolun açık olsun..

Pelin Onay


 
Pelin Onay bir, Kahraman Tazeoglu iki..Beni ENCOK bu iki sair etkiliyor..


-bir solukta okumak istemiyorum seni, sayfalarını çevirme-

uyku tutmadı, sen tut beni
en son koynunda unuttum günaydın dilimi
gözlerinde büyüdüm, yüreğim sende çocuk kaldı
hadi kalk gidelim, bizi görüp yazacaklar, az kaldı

en keyifli sabah kahvaltım ! Sen,
göğsünde yürüdüğüm balıkçı kasabası
akşamdan kalsın öpüşlerin, yalpalasın dudaklarımda
susuyorum, özlemin gelincik tarlası
susatma

gözüm tutmadı sensizliği, bir daha yollama

efkar dağıttım, herkese biraz düştü
dalgalara gözlerimle yazdım şiirimi, ıslandı ama yırtılmadı
kalbim, içli şarkılar kuşağı. İçinden geçiyor
parmaklarım karanlıkta mum gibi,
sana yazıldıkça eriyor

ateşli çingene dansım! Sen,
uzağında kaldığım deniz ülkesi
tutamayacağın sözler ver bana, ben tutarım
nefes alsın yorgunluğun dağınık yatak akşamlarında
biliyorum, gözlerin bir İstanbul hatırası
kapatma

ellerim tutmadı vedada, yaşlandım
beni kendinde bağışla

PELIN ONAY
 
Denizle seviştim
ve aşk’ı doğurdum
aşkım yağmurla evlendi,
hüznün ninesi oldum
daha fazla dayanacak gücüm yok,
gecelerin belalı solisti oldum
yeniden öpemem yaralı dudakları
anason kokularının yanında şalgam suyu olamam
bedeni uymasa bile,
üzerime giydirildi vedalar
sen bu yüzden adımı
adımı ayrılık koy anne..

giderek ölüme yaklaşıyorum gibi
eskiden yüreğim acırdı,
şimdi bedenim de
yaralarım geçmiyor anne
ne komik değil mi?
eskiden yaşadığım sevdaların,
kabuk tutmuş vurgunlarını sarardın
şimdi bedenimin kanayan yaralarına ağlıyorsun
ağlama
vakti geldiyse gitmenin,
bekletmemek lazım
sen de görüyorsun işte
hayata direnen yüreğim,
bir virüse yeniliyor anne
oysa ben onu hiç sevmedim
hiç sevişmedim onunla
gelmesini hiç istemedim
neden beklediklerim değil de,
beklemediklerim geliyor anne.?
nasıl kabul edebilirim,
kapıya zorla dayanan ağrıları..?
bir tane canım var
kaç defa ölebilirim
dirilebilirim
dayanabilirim yeniden..?
ne olur beni kırma
sen bu yüzden adımı,
adımı ayrılık koy anne..

biliyorum
karnını doyurdum ama
yüreğini doyuramadım anne
çünkü sevilmekti küçük kızın dileği
çünkü sen nasıl olsa biliyordun
ama artık doğrularımı şaşırdım
u dönüşü yapamıyorum sevdalarda
yüreğimin sol sinyali çalışmıyor
ceza alıyorum her gözü yaşlı trafiğe çıkışımda
kimse sesimi duymuyor mu..?
neden beni derin sohbetlere çağırıp da,
şarkılarımı özleyen dostlar görünmüyor artık..?
ayaklarım sekerek yürüdüğüm için mi..?
ama sesim sekmiyor..
ama gülüşlerim acı vermiyor..
boşuna söylemiyorum
sen ne olur adımı,
adımı ayrılık koy anne..

hangi şarkı kurtarır beni..?
hangi nota çıplaklığımı sever..?
soyunsam yüreğimi okşar mı gece..?
hayır!
cevapları duymaktan korkuyorum
korkuyorum göz dönmüş bütün kelimelerden
kaç defa kürtaja girdim,
sahibi olmadığım hüzünler için
bir tanesine daha dayanabilir miyim sence.?
sen işini garantiye al ne olur
ve bu yüzden adımı,
adımı ayrılık koy anne..


PELIN ONAY
 
Bitti Diyorsun...

bitti diyorsun../..kırılıyor düşler birer birer../..ortalık düş kırıklığı sitesi../..ortalık yangın yeri...

bitti diyorsun
kocaman bir hava boşluğu oluşuyor yüreğimde
birden üşüyorum
çok üşüyorum
garip bir dengesizlik../..yön devinimi
otomatik bir yüreğim yok ki,
o girsin devreye ve kurtarsın beni

ne garip değil mi..?
şimdiki zamanı yaşayıp,
gelecek zamanı düşünürken,
birdenbire geçmiş zaman kipinde takılı kalmak
ve dalıp gitmek garip bir bilinmezliğe
hemde çok garip
türk dili edebiyatı şeklinde yaşanıyor aşklar
türk dil kurumuna kendini beğendirmek ister gibi

bitti diyorsun
kırılıyor düşler birer birer
ortalık düş kırıklığı sitesi
ortalık yangın yeri
nasıl toplarsın diye sorsam..
hayır../..cevaplama
konuşmama hakkına sahipsin
söylediklerini aleyhine delil olarak kullanabilirim
istersen bir avukat tut diyeceğim ama
bir avukat bile temizleyemez,
çıkardığın yangının küllerini

susuyorum
susmak ağır gelsede
bu kadar kolay işte
kocaman bir yaşanmışlığı,
sokaktan geçen eskiciye verir gibi,
arkanı dönüp de gitmek
üstüne kaç para aldın,
yetti mi bir akşamlık otuzbeşliğine..?

bitti diyorsun
vuruyor bütün dalgalar yüreğime
vuruyor umarsızlığın bütün bedenime
şarkılar söylüyorum hiç durmadan
şarkılar söylüyorum bir kalemde silebilenlere

bitti diyorsun
bu kadar kolay söylüyorsun
cinsiyetsiz bir sevda bırakıyorsun şehir çöplüğüne

bitti diyorsun
tek bir kelimeyle kan döküyorsun..

Pelin Onay
 
Düşüme Düştün...Canın Acımadı Ya...

Gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..?
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?


ne zaman düştün sol yanıma da, vuruldum sözlerimden
benim yazım değilsin, korkarım kışım da
tenimde çıldırmış bir dilek tutuşturur iliklerimi
sen ateşsin
saat 17.28
kimbilir, şimdi neredesin

yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış

aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..?
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..?

ne zaman girdin aklıma da, karıştım gecelerde
benim sevdam değilsin, korkarım sevenim de
yürekte şaha kalkmış bir arzu ıslatır dilimi
sen havasın
saat 22.16
kimbilir, şimdi hangi kuytudasın

arındım ve çözüldüm geçmişin kirli nefesinden
geceye düştü uyku, titredi acı soluk
kimi çağırdıysam, kapalıdır seslerinin yolu
üşümeler içimden akıyor, oluk oluk

tutku! Bildiğim ama gösteremediğim resim
akıttığım renklere takıldı gül yüzlü uçurtmam
susmayı öğrettiler bana, konuşmak nasıldır..?
nasıldır, bir sesin içinde bağdaş kurup dinlenmek..?
yitirdiğim öpüşlerde yanıyor sevgilerim
söylesene, nasıldır bir yüreğin içinde demlenmek..?

ne zaman geldin yanıma da, dağıldı hüznüm
kaçarım değilsin, korkarım tutanım da
sen topraksın
saat 22.39
kimbilir, şimdi hangi duygunun uykusundasın

Pelin Onay
 
..Şimdi desem ki bahar../..Şimdi desen ki yol var../..Beklemek bir köpek gibi yapışsa da paçalarıma../..Sevgilim, ikimize yetecek kadar sabrım var..

TUVALDE Kİ ÖPÜŞ....

Yokluğun,
Bir iç savaştır yüreğimde
Sevgilim../..geri çekildim
Seni beklemeye gidiyorum

Ayrılık değil ki bu
Bir uzun hava
Çalınacak../..son bulacak
Hicran makamında kadehler vurulacak
Özlem geceleri kapımıza dayanacak
Sevgilim../..susturma bizi
Sürç-ü lisan olmasın bu aşk

Avuçlarımda çocukluğumdan kalma dualar var, gel buyur nasiplen yarim...Ninemin telli dolabı gibidir yüreğim, soğutmaz içindekileri...İtiraf ediyorum, kayıp bir kent gibiydi sevdam..Sen dokundun, çekildi sular, göründü bir zamanlar sobasında odun yanan kapılar...Korkma, yaklaş..Tenimin tenine diyeceği var...

Uğurladım eski sevdalarımı../..gözlerine ilk baktığım an
Çarmıha gerdiğim özlemlerimi azat ettim
Huzur kazandım müzayededen ikimiz için
Bol köpüklü bir kahve taşıdım bakışlarımla sana
Yüreğimi istedin../..verdim

Şimdi desem ki bahar
Şimdi desen ki yol var
Beklemek bir köpek gibi yapışsa da paçalarıma,
Sevgilim../...ikimize yetecek kadar sabrım var

Şarkıların resmini çizebilir misin..?..Bana yüreğindeki ritimleri gönder..Nasıl?...Hayır, izlemedim bu filmi, sahne tanıdık ama...Biz mi oynuyoruz..?..Bu yüzden bitsin istemiyorum demek ki..Daha önce seslendirdiğimiz aşklar nerede peki..?..Suflörü sen miydin yüreğimdeki sesin..?...Sevgilim, hadi gel mısır patlattım, bizi izleyelim....

Çığlığımı tut../..yere düşmesin
Dar gelirli zamanların açlığını doyurmamız lazım
Bu hayat bildiğin gibi değil../..diyemem
Biliyorsun../..bana da öğret aşkım

Korkularımı bir caminin avlusuna bıraktım
Acılarım ahşap bir bina../..bir kibrit çakılsa tutuşacak
Sevgilim../..sesimi sesinle uyut
Bu yekpare gülüşler o zaman can bulacak

Denizi hiç böyle mavi görmemiştim..Pardon, baktığım gözlerin mi...?..Gülme, boğulmayacağım, dalgalarında yüzebilirim..Bu ekmek kavgasında durduk bir de sevdalandık...Tabi ki pişman değilim, olamam..Sevgi bir eylemse, ben eyleme geçtim...Elimde pankartım, sana yürüyorum..

Düşler../..yalnızlığın tangosu
Sen gelene kadar../..sahnede dansım kalsın
Sevgilim../..geceyi düşlere boya
Ama tuvalde bir öpüş kalsın...

Pelin Onay
 
ses düşerse, kelimeler yara alır
kandırmasın beni şiirler, / yokluğumu isimlendirmeye gidiyorum


Sesim Duvardan Düştü... /... Kaldırın


- Pardon,"seni seviyorum" diyen bir ses buradan geçti
mi acaba?

- hayır bayan, görmedik

bir adam çıplak sesle şarkı söylüyor,
sesi üşeyecek diye çok korkuyorum
bir kadın limanda günah çıkartıyor,
günahları denizi kirletecek diye tedirgin oluyorum

tutma beni gece
karanlığında şarkılara gebe kalıyorum

- Pardon, "seni özledim" diyen bir ses uğradı mı acaba
buraya?

- hayır bayan, uğramadı

tutkularım çiçek verdi, kokusunu saldı
satamadım biriktirdiğim dağ özlemlerini
İsmet Teyze yaşasaydı söylerdi, anılarla nasıl başa çıkılacağını
herkes ölüyor, sevdaların öldüğü gibi

kandırmasın beni şiirler,
yokluğumu isimlendirmeye gidiyorum

- pardon, 'kadınım' diyen bir ses bir not bıraktı mı
acaba?

- hayır bayan, bırakmadı

cinayeti ellerim gördü
bir de yüreğim
gözlerim inanmaz yüze değmeyen bakışlara

beni rahmine al ve yeniden doğur anne
yanılgılarımın kapısını tekrar çalmayacağım
kuş tüyü vaatlerde kaybettim gerçeğimi
kandırıldığımı bırak unutayım

- Pardon, "sen benim elma şekerimsin" diyen bir ses
sizde kaldı mı acaba?

- hayır bayan, kalmadı

yorgun turuncu açtı gözlerini,
geceye tutundu
kıskanmasın canım mavi, onu da unutmadı
sır küpüdür şehvet bedenimde,
kapıma dayanmadı

bacaklarım mecalsiz artık aşk
sana kapıları açamayacağım diye korkuyorum

- Pardon, "artık bensiz bir yaşamın olsun" diyen bir
ses ağladı mı acaba?

- hayır bayan, duymadık

kanım çekiliyor dostlar
ayrılıkların en dokunulmaz şahidiyim


Pelin Onay
 
Düşünürken Sizi...

siz bilmezsiniz../..ilk defa hüzzamla seviştim ben / inkar etmeyeceğim,../..rast’la da kırıştırdım../..eh biraz da hicazla../..ama ne olur kıskanmayınız../..onlar hala var hayatımda../..siz başkasınız.. /

sizi düşündüm biraz
sizi ve ellerinizi
vakit gece yarısından az ötedeydi
geceyi giyinip,
cüzdanıma birkaç şiir sıkıştırdım
her an size acıkabilirim diye..

sahil boyu yürüdüm sanki
dudaklarıma takıldı bütün eski şarkılar
fasıl muhabbetlerinde sabahlayan çocukluğumu hatırladım
rakı kokan kahkahaları
uykusuz coşkuları
dilimin ucuna gelip de bir türlü söyleyemediğim seviyorum’ları
çok sonraları öğrendim
asıl sarhoşluğun,
sevdada olduğunu..

siz bilmezsiniz
ilk defa hüzzamla seviştim ben
inkar etmeyeceğim,
rast’la da kırıştırdım
eh biraz da hicaz’la
ama ne olur kıskanmayınız
onlar hala var hayatımda,
siz başkasınız..

gözleriniz mesela
hani o soyarcasına bakan
hüzün bile gülümsüyor gözlerinizde
hüzün dahi sevdalı

sonra sesiniz
duyduğumda yüreğimi alıp da yanınıza kaçıran
haberim olmadan dünyaya geliyor bütün şiirler
büyütmekte zorluk çekmiyorum lakin
kelimelerimin babası olur musunuz..?

sizi düşündüm biraz
sizi ve sözcüklerinizi
üşümemek için kendime sarıldım
ve silkinip attım üzerime yapışan yufka yürekli vedaları

bir deniz vakti sizin için doğdum sanki
adımı haykırdı bütün deniz kabukları
adımı haykırdınız sanki
size ulaştığımda rüzgar saçlarımdaydı
rüzgarım saçlarınıza bulaştı

siz bilmezsiniz
biraz da mahcuptum beklettiğim için
çağırdığınızı duysam,
hemen gelmez miydim..?

sizi düşündüm biraz
sizi ve yüreğinizi
vakit gece yarısından az ötedeydi
yolların sizinle kısaldığını öğreniyordum
acemiydim
şaşkındım
yorulmuştum
avuçlarımda titreyen sevgimi dudaklarınıza götürdünüz,
size vuruldum..

sizi düşündüm biraz
sizi ve yine sizi
sakıncası yoksa yanıtlayın ne olur
birkaç sene önce
neredeydiniz..?

Pelin Onay
 
Kırıldım Aşk'a Ama Onun Haberi Yok...

gittin..sevdamın öksüzlüğüne alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların sonunda olması acıtıyor içimi.. suskunluğun en büyük silahındı, suskunluğunla vurdun beni..ben alışkınım kendi yaralarımı kendim sarmaya..asıl acı olan ve kanatan unutulmak aslında...

Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum,
seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum... Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen dudaklarımda...

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de, engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk gibi
isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya çalışıyorum... Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de, sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir sıkıntıyla merak ediyorum...

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor her tarafımı...
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan usanmayacağım
anılarım dışında... Isınabilmek için onlara sarılıyorum...
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben görmemeye
çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama yakındı...

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım ama bakmadım
falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu, hayallerim ve sevdam değil...
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım, susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı anladığımda ağlıyordum...

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu senin gidişin gösterdi bana...
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm insanda, denizde,
gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde olabilmeyi...
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum sevdana...

Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini sandım... Ayak uyduramadım
yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü konduramadım...

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran, kimi zaman bir kadın;
dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da imkânsızın oldum...

Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum... İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum... Ağladığın, bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların, birikmişliğin oldum...
Yüreğindeki kadın ben olmak isterken yüreğine sığınan ve tozlanacak olan
bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter dediklerin ve herşeyin olmak isterken belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten senin neyin oldum? Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım, sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa yalan söylüyorum...
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan unutulmak...

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor ...

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan olmak
sende daha güzel duruyor... Görüyorsun işte, aşk'a ve sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlığım aşk'a... Sen üstüne alındın...

Pelin Onay
 
Anlamak ve Susmak...

(beni anladığında aşk'ı da anlayacaksın)
belki de artık hiçbir şeyi bilmeni istemiyorum./..istemek beklemek demek../..beklemek ise kanamalı bir isyandır göğsüme yapışan / göğsümün bilinmezlere değil,../..sevda RH + düşlere ihtiyacı var / /


bir boşlukta sallandırıyorsun yüreğimi
kime baksam biraz sensizlik
biraz yalnızlık
biraz korku
sevilmeye muhtaç bir çocuk gibiyim sokak aralarında
adımı kim haykırsa sarılacak gibiyim
acı çekmek ne demek bilir misin özlemler içinde..?
derdini anlatamayan bir dilsiz gibiyim

kırgınlıklarımı emanetçiye bıraktım
geri dönüp alır mıyım../..bilmiyorum
her gece ince uzun bir bardak dolaşıyor parmaklarımda
her gece istek parçalar alıyorum sevdaya dair
her gece biraz daha ölüyorum

bizim buralarda hem sıkı içip hem de şarkılar söylemek,
her yiğidin harcı değil
pardon../..yanlış söyledim
her kadının harcı değil diyecektim

şimdi desem ki gün geceye döndü
susuz bıraktın dudaklarımı köpek öldüren gecelerde
sancılarım sıklaştı../..ebesiz şiirler doğurdum kan ter içinde
çocuklarının yüzünü görmeye gelmedin bile,
kahrolmayacak mısın..?
küçük bir kızın gül kokan dualarında kaybettim umutlarımı
nehirler boyu uzanan yüreğim işgal altında kaldı
kurtulan var mı dersen,
belki bir kaç düş
ve sakat kalan sözler
sevdam ise komada kan kaybediyor,
biliyor musun..?

belki de artık hiçbir şeyi bilmeni istemiyorum
istemek beklemek demek
beklemek ise kanamalı bir isyandır göğsüme yapışan
göğsümün bilinmezlere değil,
sevda RH + düşlere ihtiyacı var

artık rolleri değişiyoruz sevgili
sana şimdi anlamak
bana da susmak düşüyor
yaşattığın için biliyorum,
yüreğin biraz titreyecek
hazır mısın..?

Pelin Onay
 
Lebriz Duası... /Dilekler İçin...

serseri bir kızın güncesinden kaçtım / beni ihbar etme, / sende saklandım...



I. ..vedaları oyalayın, saklanacağım..

serseri bir kızın güncesinden kaçtım
kadınım..! ..Arkama döndüm ve baktım
göğüslerimde emzirdiğim gençlik dirileşmiş
sütü kesilen asiliğim hayatla birleşmiş

Korkma! Dilimde bütün haylazlığım
büyüdüğümü sevişirken anlıyorum
yoksa inan hala sokakların oyun hırsızıyım

en berbat ayrılığın mektubunu da okudu yüreğim
ama bana sevda gerek
avuçlarımı öp, dudaklarından geçip gözlerine güleceğim


II. .. suya düştü katre, dağıldı..

isimsiz bir yolculuğa gidiyorken döndüm
ebruferah kelimelerin içinde yeşerdi seda
buğulu camlara saklanan,
iklimi keşfedilmemiş bir yüreğin ritmiydi belki
alıkoyan...yatıştıran
iyi ki varsın, diyecekken susturuyor dudaklarımı ıslak cevapların
iyi ki....


III. .. hüzün kaydı geceden, dilek tuttum..

bir cümle uzaklığındaydı gülüşler
söylenmeyen sözler boyu kırılıyorsa yürek,
dillenmeliydi kelimelerin alkışı durduk yere
durduk yere sev beni

ince kıyılmış bir istem akıyor bedenimden
hazan senfonisinde gençlik aşklarım çalıyor
anımsadığım, serseri bir kızdım güncelere tutunan
çok oldu kaçtım
artık ben değilim unutulan

IV. .. sözler kapıyı çarptı, arkalarından koşmadım..

ölmek üzere olan sevdalarına,
hayat öpücüğü veren bir kadının beklentilerinde yoruldu özlemler
bu yüzden istiyorum merakında kaybolmayı
gözlerime bak hissedeceksin,
bakışlarımda eriyen sevilmek duasını

hadi,
ellerimden tut ve kaçır beni şarkıların içine
bilmen lazım, ezgiler olmazsa ölürüm
herkes gider, notalar kalır
suskunluğumu makamlara ördürdüm


V. ..mahcup kırmızı soyundu, aç gözlerini..

çözülsün dilindeki buzlar dudaklarımın debisinde
geceye benzer utangaçlığım, görünmez
tenimde mimiklerin gün gibi aşikâr,
sivrildi tutkunun ucu, görünürde söylenmez

dağılmış saçların inceliğinde bütün gelişler
acının kırılma noktası
olmadı da yanacağız
sevişmeler kirlenemez

VI. ..sevmeyi unuttuğun yerden sevil bana..

serseri bir kızın güncesinden kaçtım
beni ihbar etme,
sende saklandım...

Pelin Onay
 
Bana Biraz Hüzün Ver Usta, Sek Olsun!

yapma be usta,../bu şarkı söylenir mi şimdi...?/"beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın".../eh yani,../tam da damarıma bastın../ben şimdi sitem etmez miyim aşka..?/bu şarkı için dibini görürüm bardağın ama,../bana daha fazla efkar yapma..!

bana biraz huzur,
bir duble de rakı getir usta
bir de değiştir şu plağı
canım bugün içli şarkılar dinlemek istiyor
hani şu damar dediklerinden
ortaya da birkaç meze koy,
kafi...
hiç yiyesim yok aslında
masa zengin görünsün...

ağlarsam eğer sakın endişe etme
bir sevdiğim vardır,
ondandır..
çok tanık olmuşsundur böyle şeylere elbet
ben de olmuştum bir vakitler
teselli ettiğim bile oldu
anlamak için yaşamak gerekiyormuş
teselliye ihtiyacım yok,
sakın deneme
sen bardağı boş bırakma yeter
bu gece sarhoş olasım var,
bu gece içesim var be usta..!

sakın ha,
o resme dokunma!
o adam işte hala sevdiğim
onsuz rakı içememde
bilir misin,
resimde gördüğünden daha güzeldir
biz ne rakılar içtik onunla,
bana mısın demedi
soframızı görsen
sen de kıskanırdın elbet
ama sofra değildi önemli olan
sohbet be usta,
sohbet..!
bizi hep o sohbetler sarhoş ederdi,
sen bilmezsin..

içim yanıyor usta içim
hala bilmem neden gittiğini
oysa kimsenin sevmediği kadar sevmiştim onu
ve kimsenin beklemediği kadar,
bekliyorum onu....
gelmeyecek biliyorum
bunu bilmek daha da acı

pardon,
gurur mu dedin..?
yok be abicim,
o ben de kalmadı
başkasından sor istersen
bende olan her şeyi ona vermiştim,
bir daha geri gelmedi
ya, sen beni dinlerken ihmal ediyorsun
doldursana be usta,
koysana rakı...
hesaplar peşin,
sakın endişe etme
içip içip de naralar atan,
ortalığı dağıtan tiplerden değilim ben
alt tarafı biraz sendelerim
ama düşmem..
ha, bir de şarkılar mırıldanırım
şarkıların içinde çağıl çağıl akarım
istersen kapat şu pilağı,
ben senin sevdiğin namelerde de dolaşırım...

yanlış görmedin ağlıyorum işte
sorun yok,
rahat ol...
ağlayabilmek her yiğidin harcı değil
hem sen bilir misin,
asildir gözyaşları,
hiç yere düşmedikleri için
benimkiler de asil,
sevdiğim adamın gönlüne bile düşmediği için..

bakıyorum,
seni de efkar bastı
eeee, gönül kadınıyım ben
ukalaca bir itiraf gibi gelmesin sana
konuşurken ve severken,
yüreğimi koyarım ortaya
cebimdeki bozukluk sevişmelerin hepsini koyarım,
bütünlensin diye...
o bunları görmek istemedi
isteseydi kendimi de verirdim ona
nedense hepsi birden,
fazla geldi...

yapma be usta
bu şarkı söylenir mi şimdi...?
"beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın"
eh yani,
tam da damarıma bastın
ben şimdi sitem etmez miyim aşka..?
bu şarkı için dibini görürüm bardağın ama,
bana daha fazla efkar yapma..!

vakit doldu
biz biliriz nerde durmamız gerektiğini
demek sen de farkettin
gözüm hep telefondaydı, doğru
ama çalmadı
üzülme,
çalmaz..
süs eşyası olarak kullanıyorum zaten artık onu
bir hatırlayanım bile yok gördüğün gibi
eğer o arasaydı,
dudaklarım kilitlenirdi
belki de hiç konuşamazdım...

yok be usta,
hesaba niye itiraz edeyim
zaten şarkılarda ve sohbette indirim yapmışsın
senden daha başka ne isteyeyim..?
gönlünü ferah tut,
evin yolunu bulurum elbet
tamam anlaştık
bir gün yanlışla dönerse bana,
beraber geliriz...

seni unutur muyum hiç
beni dinleyen kaç kişi var ki çevremde
yine gel demen hoşuma gitti,
şımarttın gönlümü
gelirim elbet,
hiç kafanı yorma..
sen sadece şarkılara iyi bak
rakıyı soğuk tut
gönlünü ferah...

kendine iyi bak kafi
usta dedik bağrımıza bastık
aşk bizi terketse bile,
sohbetimiz baki...

Pelin Onay
 
Çiçekler de Ağlar...

seri cinayetlerin tek maktuluyum../..sevilmek iyi../ gelmiyor bedenime../..sevgilim../.son katilim / öldüğümü kimseye söyleme..

ne doğduğum
ne de doyduğum şehir kucaklar beni
mevsimler yüzümde
karıştırılmış okey taşları gibi acılarım
çifte dönüyorum
ağlıyorum

- şairler şiir yazmak için mi ayrılır anne..?
- bilmiyorum kızım.


öznesi kaybolmuş bir cümleyim,
hiçbir aşk şiiri kabul etmiyor beni artık
bir kalemin ucundan sevgi dilenemem
değmemişse mürekkebi yüreğe,
sözlenemem

yorgunluklarım geri döndü yıllık izinlerinden
ege'nin sularında ateş yaktık, kafa çekiyoruz
kimler yok ki;
bir vapur telaşında kaybedilen heyecanlar,
üzerime yapışan kırgınlıklar,
verilen ama unutulan sözler,
cevapsız sorular
hayır! Söylemeyin bu şarkıyı
özlendiğim günleri hatırlıyorum,
ağlıyorum

- ressamlar resim yapabilmek için mi ayrılır anne..?
- bilmiyorum kızım.

sevdamın sesi kısılmış
yaşlanmış dudaklarındaki kelimeler
unutulmuşum. İçinde "biz" olan çerçeveler
gidişlerime pusu kuran eşkıyalar duysun beni
hiçbir şeyi ertelemedim ve ertelemeyeceğim
gidiyorum
ve ağlıyorum

ne ok oldum ne de yay
vuramam sevdiğim sesleri
söyleyin! Bedeninde acı biriktirmesin yarim
bir kez de o üzsün beni,
değmez mi..?
düşüncelerim gururlu
hayallerim ve sevdam değil
kanadı kırık kuşların gagalarında öpüşlerim
sen..en sevdiğim dağ kırlangıcı
al götür unutana baharımı,
üşütmesin..

- müzisyenler söz yazmak için mi ayrılır anne..?
- bilmiyorum kızım.

Tanrım!
kim verecek çalınan düşlerin cezasını..?
sakızlı şekerler eriyor dudaklarımda
şiirlerimde kan pıhtısı
hangi masallarda yaşatır beni,
avuçları gül kokan çocukların duaları..?

seri cinayetlerin tek maktuluyum
sevilmek iyi gelmiyor bedenime
sevgilim../.son katilim
öldüğümü kimseye söyleme
güçsüzüm
üşüyorum
ağlıyorum

- katiller yaşamak için mi öldürür anne..?
- bilmiyorum kızım.

çekin alın korkaklığınızı
anlamıyor musunuz..?../..yakışmıyor yüreğime
vaftiz edilmemiş duygularınızı uzaklaştırın
inanmıyorsanız söylemeyin,
acıtmayın "seviyorum"larla yeniden
izmir’e kar yağıyor...inanabilir misin,
izmir’e düşlerim yağıyor
donuyorum
geberiyorum
ağlıyorum

- insanlar yaşamış olmak için mi sevişir anne..?
- hııı?

uzaktasın..kiminlesin şu an..?
hangi duygunun gülümseyişleri hayat veriyor sana..?
oralar soğuktur şimdi, üşüyor musun..?
hala canını sıkıyor mu,
bir türlü seni barıştıramadığım bu hayat kavgası..?
beni sorma!
sen bu şiiri okuyup bir kenara koyduğunda,
ben hayasız limanların denizlerine yürüyor olacağım

özlemin, sol göğsümün altında kutsal bir kitap

- sen beni gönderilmek için mi doğurdun anne..?
- bilmiyorum kızım
- ama anne sen de hiçbir şeyi....
- hiçbir şeyi değil, aşk’ı bilmiyorum kızım...

koparılmış pelin otları gibi sevdam
rüzgara direnip toplamaya çalışıyorum
ağlıyorum..

Pelin Onay
 
Gizli Öznesin Sen Yüreğimde...

devrik bir cümleydim senden önce / grameri bozuk bir yürek yangınıydım / sen geldin, / yerli yerine oturdu kelimeler / noktalı virgülle uzatıyorum hislerimi sana, / ulaşabildiğin yerden tamamlarmısın..? /

gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
"seni seviyorum"
kimi?
seni..
öznesini yüreğimde tutuyorum

noktaları kaldırdım
sana uzanan her kelimeyi,
virgüllerle uzatıyorum
yan yana oldukça çoğalacak,
dolaylı tümleçlerimiz
biriktirdiğim bütün belirtili sıfat tamlamalarını,
senin için koruyorum

...üç noktalar sana olan suskunluğum / susuzluğum
herkes duysun bu sevdayı diye,
avuçlarımdan gökyüzüne ünlemler gönderiyorum

devrik bir cümleydim senden önce
grameri bozuk bir yürek yangınıydım
sen geldin,
yerli yerine oturdu kelimeler
noktalı virgülle uzatıyorum hislerimi sana,
ulaşabildiğin yerden tamamlarmısın..?

özel isimleri büyük harfle başlayarak yazıyorum
yani adını
yani sevdanı
dahası bizi
parantez içinde yaşadıklarımız var,
aman kimse duymasın
tırnak içine aldım bendeki yerini,
kem gözlerin nazarı dokunmasın

haydi!
bir kesme işareti gönder bana,
ismimim dudaklarından çıkışını yazayım
haydi!
iki nokta üst üste gönder bana,
bende ne kadar var olduğunu sana açayım

gizli öznesi bol cümleler kuruyorum
"seni seviyorum"
kimi?
seni..
öznesini yüreğimde taşıyorum..

Pelin Onay
 
Kelimeleri Bırak, İşimiz Dokunmak...

...gökyüzüne düştüm..çıplaklığımı örttü mavi..mavilerin içine gir sevgilim, aşk'ı üşütmeden sevişelim...

...saatleri geri alıyorum..birazdan yeniden sevişmeye başlayacak gözlerimiz..dudaklarımıza tastikli imzalar atacağız..rüzgar okşayacak tenini..söylemeyi unuttum, rüzgar gerçekte benim ellerim..

yaşlandı yaşlarım
saçlarına ak düşmüş bir gülüşü öptüm boynundan
doğdum ve doğurdum
al üstümden yorganını gece,
üşüdüğüm zamanlarda susuyordum

açıldı kahkaha
tene düştü kalbi çarpan dokunuş
soyundu huzur, içine aldı özlemleri
nasibim olsun, bu son vuruluş

..gökyüzüne düştüm..çıplaklığımı örttü mavi..mavilerin içine gir sevgilim, aşk'ı üşütmeden sevişelim..acıtma yüreğimi..farkında olmadan irkilelim ve sevinelim..

uykusu kaçan bir gecenin bedenine dokundu sevi
usulca soydu üzerinde ağırlık yapan kaygıları
okşadı ve titretti, yüreği aydınlatan mumun alevini
parmaklarını doladı saçlarına
karanlığa yapıştı ıslak kavuşmaların sesi
aşk'ın dudakları kulağın altında

alev aldı özlemler
yakalandı hüzün, tutuştu utancın çırası çıkarken doruklara
sarıldı dil yarası

...devam et konuşmaya..kelimelerini yutup, cümleler doğurmak için yaklaştım nefesine..kabul ediyorum, bendeki bu delilik, hayatın içinden akan tescilli acılardan içti ve öyle sarıldı umudun bacaklarına..gülüşlerinde Akdeniz'in sıcaklığı var, yasla dudaklarını Ege'nin kıyılarına...

beni benden alıyor yüzündeki şehvet
sende kalmaya geldim,
perdeleri artık ört...

Pelin Onay
 
Nisan Yağmuru... / ... Olma

kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli

susma. Dilimde kurur kelimeler



biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem

çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında

kapını çalıp kaçmaktı niyetim

bir satır başında birden karşına çıkmak,

ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri



olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini



yoldan çıktım, sana düşüyorum

kurtarma beni



pelin onay
 
BİR HİKAYEMİZ VAR DEĞİL Mİ..?

(bence var../..yoksa bu hasret neden tüter..?..)

imgelerin izdüşümünde dansa kaldır beni
uyuklayan bedenimi uyandır
yüreğimi uçuklatan satırlarına sarıldım
hadi beni yeniden kandır

hala çocuğum sevdalarda
yalpalayarak yürürsem yüreğinde,
ayağım takılıp da düştüğümde adını sayıklarsam,
mimiklerim çıldırırsa seni görünce,
beni bağışla
her şeyin sebebi hasretindendir

hangi geceydi,
her gece miydi susuzluğum sarılmalara..?
gökten üç elma düştüğünde,
biri de bana değmiş miydi..?
kaç yaşında fark ettim
unuttum
hatırladım kadın olduğumu..?
hangi şarkı kesti göbek bağımı,
bağladı beni hayata..?
beni bu soruların cevaplarından tutar mısın..?

gecenin bilmem kaçı
aklımın kaçışı
sorgu sual dinlemiyor saatler
önce hangimizin yüreğinde yıldız kaydı..?

tuttuğum dileklerde unuttum kayıplarımı
kime baksam üzgün
ağlamaklı
yaralı
haydi gel
şu uzaklığın kopçasını tek bir hareketle çıkart üzerimden
şehveti bir bıçak gibi sapladım bedenime
göğüslerim değil,
yüreğim dirileşiyor
sana öyle bakma demiştim,
beynim tahrik oluyor

zaten kandıramadım geceyi
gündüzün koynuna girmek için hızla geçiyor
geceler de benim gibi sevgilim
sabırsız
isyankar
laf dinlemez
işin ucunda sevda olunca,
saatleri bile saymıyor..
.........
......
....

ama sen../..bir hüzzam makamında uyut beni
adını sayıklayan dudaklarımı ıslat
gözlerimi güldüren renkli düşlerine sarıldım
haydi../..bana hikayemizi anlat


PELİN ONAY
 
Anılar Öptü Dudaklarımı...

(..çok zaman sonra belki de sen..)

sesi soluğu kesilmiş bir aşkın ortasından yürüyoruz
acılarımızı saramayacak kadar uzağız artık

kirpiklerimizde beslenen düşler,
yeni doğacak sevgililere miras
düşünüyorum da,
belki biz sevgiyi değil, hep ayrılığı büyüttük seninle
çıplak bedenlerimizden akan özlemler yanılttı bizi
yağmur yağarken anımsadığın ben değil,
yalnızlığındı belki de
ve ben yalnızlığını bile özledim desem,
beni duyamayacak kadar sessizsin artık

nakaratındayım anıların
beni bu gece dehlizlere sürükleyen Timur Selçuk,
babasının şarkılarını söylüyor
öyle hüzünlü, öyle hasret, öyle tutkulu
ben de senin şarkılarını söylüyorum
is gibi, sus gibi, öyle vurgulu
kaçırıp getireyim kendimi yanına bir an için desem,
sana sarılamayacak kadar yorgunum artık

dağınıklığını toparlarken odamın,
elimde kaldı bir kitabın içinden düşen resmin
göz göze geldik bir an,
gözlerinde 'seni seviyorum' bakışın
kara çalılar ardına saklanan sinsi bir isyan kaşıdı yüreğimi
resimlerde kalacak kadar yabancı değildik o zaman
her şeyden önce dostumdun,
ıslak hüznümü bile varlığınla gülümsetebildiğim
şimdi gözlerinde yeniden kulaç atmak istiyorum desem,
mavilerinde yüzemeyecek kadar bitkinim artık

nerede yanlış yaptığımı itiraf etmedi aşk
ilam kağıtları birikmiş bir sevda duluyum
şarkıların sakiliğini tek başıma yapıyorum,
rakı makamına göre kadehe doluyor
bilirsin işte, artık sevmek istemeyen kadınlık halleri
an geliyor,
kalbim kanatlanıp göğüs kafesine girmek istiyor desem,
semalarında süzülemeyecek kadar yaralıyım artık

ağdalı sevdim seni ama yapışkan değil
sevmek çekip gitmekti gerektiğinde, bunu bildim
sadece şiirlerimde konuşabildim, bağıra..çağıra
kızdın ve kırıldın sitemlerimin tavşan dudaklarına belki ama
sevdim seni, ayazda..boranda
ah o sadekâr ellerin bedenime yeniden dokunsa desem,
ellerini bedenimde tutamayacak kadar titriyorum artık

bir kedi gözlerimin içine baktı
ruhumdan bir deniz geçti, dalgaları göğsüme çarpttı
antika bir fincanda iç çekişlerim kaldı
gül kurusu perdeler, mutluluğuma kapandı
anılar dudaklarımı öptü, dudaklarım sızladı
çok zaman sonra sen de öp beni desem,
öpüşlerimiz bizi yakacak kadar sıcak değil artık

ve sen, her şeye rağmen gelip, 'seni seviyorum' desen,
bu iki kelimeden ölesiye korkuyorum artık..

Pelin Onay
 
Sende Tutunduğum Yer Kadar...

(Pi'den....Bi'ye)

düşlerimizin yorulduğu yerde tutun bana../..beni çağıramayacak kadar uzakta ol../..ve ben gelemeyecek kadar koşayım sana.. /

sevginin bittiği yerde sarıl bana
heyecanların tükendiği
ve artık yapacak hiçbir şeyin kalmadığı bir anda
çek kolumdan../..gözlerimi daya gözlerine
bir anda dalıp git bana

ismini anmaktan usanmayan dudaklarımı öp..

düşlerimizin yorulduğu yerde tutun bana
beni çağıramayacak kadar uzakta ol
ve ben gelemeyecek kadar koşayım sana
imkansızı iste
mesela "unut", de
dudaklarım değil gözlerim boşalsın o dakika
giderken unutamadığım yerden dönüp bakayım sana

özlemlerine gebe kalan bedenimi öp..

üşümeye başladığın yerde ısın bana
gözlerim ağlamaktan şişmiş olabilir../..aldırma
her halimle güzel bul beni
her halimle karış bana
bir demet papatyayla bile kandırabilirsin beni
sakın unutma

sende tutunduğum yer kadar yüreğimi öp..

Pelin Onay
 
X