Pazartesi Sendromunuzu Bu Topikte Atınız...



Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da

Bugün pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün pazar
Ve ben seni çok özledim

Dışan çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatın gittiği yere
Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim

Tam böyle bir şey
Çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması
Toprağın uyanması
Yağmurun yağması
Ateşin sıcağı
Bu pazar sabahı
Tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasının boş karelerine
Şiirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir şey
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir şiir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim
 
hanımdaki keyfe bak:icecream::icecream:
işini çok seviyorsun heralde laelaelaelaelae

işimi seviyorum, binşükür Allaha bir işim var. Allah bugünümü aratmasın inşallah

amaaaaaaaaaaaaa

pazartesiyide seviyorum beeeeennnnnnn :jeyyar:
 
günaydın hanımlar pazartesi geldi yine bir sürü iş var nereden başlasam acaba allahtan yemek sorunum yok bugün rahatım :lepi:
 
günaydın iyi haftalar hanımlarhihoyyyt
 
sendromumu atmaya geldim



ohh attım rahatladımkaydirigubbakcemile3hihoyyyt

Günaydın ablacığımmmm, iyi bari attıysan sendromunu çookkk iyi bugün iş vs yok anlaşılan... işler bitirilmiş olsa gerek...

AMELıYAT YERı
ıki sevgili bir ağacın gölgesinde otururlar.Delikanlının tatlı sözleri arasında bir ara kız sevgilisinin kulağına fısıldar :
-Sevgilim sana apandist ameliyatı olduğum yeri göstereyim.
Delikanlının gözleri parlar.
-Göster canım göster.
Kız eliyle uzak bir yeri göstererek :
-Bak şu ilerde görünen sarı bina var ya, onun üçüncü katı....

foto025.jpg
 
terlik sana rep vercektim, resme hayran kaldığımı belirterek ama bu konuda vermeme izin vermedi, anlamadım kafamçokkarıştı
 
terlik sana rep vercektim, resme hayran kaldığımı belirterek ama bu konuda vermeme izin vermedi, anlamadım kafamçokkarıştı

benimde vermek istediğim kişiler oluyor diğerlerine vermeden tekrar veremiyorum bende herkese vermeye çalışıyorum ki, o kişiyede sıra gelsin diye... öptüm tatlım... kaydirigubbakcemile5
 
selam kızlar bugün pazartesi ve ben işyerine geldim ve burada tahammül edemediğim insanlar var....

nefret ediyorum onlardan nefret........:eek:klava:
 
selam kızlar bugün pazartesi ve ben işyerine geldim ve burada tahammül edemediğim insanlar var....

nefret ediyorum onlardan nefret........:eek:klava:

Biz KK olarak gebertiriz onları kızzzz kimmiş arkadaşımızı üzennnnnnnnn haaaa :teselli:
 
selam kızlar bugün pazartesi ve ben işyerine geldim ve burada tahammül edemediğim insanlar var....

nefret ediyorum onlardan nefret........:eek:klava:

kuşum sen onları popona bile takma, çünkü öyle insanlar heryerde var tatlım. Benimde var ama takınca kendilerini daha bişey sanıyorlar şakkıdı şakkıdı şakkıdı
 
Arkadaşlar okuduğum bu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum...

AŞIK VEYSELDEN.......


Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. Erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır. Adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir.
Evin penceresinden; karanlık bahçeye vuran ışıkta ağaçların arasında bir gölge belirir. Kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. Kadının sevgilisi bahçededir. . .
Tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir.

Kadın kocasının uyumasından emin olunca, sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer. Ve pencereden aşağıya atlar.
Başka bir adam için, kadın kocasını terk eder. Koşarlar iki sevgili…
Kaçıyorlar. Tarlaları, ovaları aşarlar…
Anadolu’da bir köy nasıl koşmasınlar ki. Arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır. Namus belası, Töre cinayetleri, yoksulluk, cefa, korku. Arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler.

Köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar. Kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki : ´´Evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor’
Çıkartıp bakar ki… Ayakkabısının içinde bir tomar para!

Kocası her şeyin farkında. Biliyor ki gidecek,

‘Beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. Bana emeği geçti’ Yaban elde muhtaç olmasın diye! O Yoksul köylü; bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu.
O güzel insanı, O onurlu davranışı sergileyen, O terk edilen adamı hepiniz tanıyorsunuz… Çünkü O; Bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi Uzun ince bir yoldaydı ve gidiyordu gündüz gece…Evet, O kişi Aşık Veysel’di. Düşünüyorum da sıradan bir insan asla böyle davranmazdı büyük ihtimal. Aşkı ama gerçek aşkı bilen tanıyan birisine yakışırdı bu davranış.
 
hehe..ya kusura bakmayın da bu adam biraz .........sengözlerimebaksanabsengözlerimebaksanab
 
X