Bence çok güzel bir armağanınız var bu hayatta. herkes sizin gibi düşünmez hareket etmez. Karşınızdakini düşünerek ve empati duyarak davranışlarda bulunmanız çok güzel bir davranış bu yanlış değil.
Bunun size yarattığı özgüven eksikliği de sanki bana biraz gülün dikeni gibi görünüyor. Kalp kırmak çok basittir. Öyle ortalarda ben dobrayım, istediğimi söylerim kendime çok güvenirim diye dolanan tiplerden hiç hazetmem. Çünkü o insanlar özgüvenliyim derler ama patavatsızın önde gidenidirler.
Bukadar ince düşündüğünüz için çekingensiniz tabi. Bana o ortada "kendime çok güveniyorum" havasında dolaşan ve yarınına aldırmayan kendini cesaretli gören insanlardan olmaktansa, sizin gibi iyi niyetli olmak daha doğru geliyor.
Belki birazcık dozunu ayarlayabilirsiniz. Mesela kendiniz kullandırtmadan, her istenilene "evet" denmeden yaşayabilmeli insan.
Ben öyleydim tabi sonra üniversitede bir kitap okuduk "Dont say yes when you want to say no" isimli bir kitaptı. Bu kitap size arasıra hayır demeyi öğretiyordu. Kayınvalidem ne der, eşim ne der, arkadaşım acaba bana küser mi... böyle yapa yapa istemediğimiz şeylere hep evet diyorduk. Fakat orta yolu bularak, onların da kalbini kırmadan hayır diyebilmeyi öğrendik bir nebze olsa. Aşırısı kötüdür diyordu kitap. Tamam hayır deyin ama herşeye de hayır demeyin bukadar olumsuz olmayını da mesajlıyordu yani :)))