- 14 Eylül 2012
- 10.762
- 12.403
- 298
- Konu Sahibi ispanakliborek
-
- #1
cok bilgim yok ama görmüsken yazayım,
benzer birsey arkadasıma oldu. ama basvurdugu vakıf uni. öyle pek derece yapan ogrencileri alan bir yer almadıgı icin kurumsal olarak rahattı... uni.nin ihtiyacı oldugu icin sınavı tekrarladı. ilan verir vermez yasal proseduru bilmiyorum. maası ne kadar tam bilmiyorum ama onunkinin 2500 un altında olduguna eminim. bir de kadrolu kadrosuz derdi var ya oyuzden bulundugun statuye gore degisiyor.
havacılık okudun sanırım :)) maalesef oyleymiş. bizimki de yl kendi bolumunde ortalama okul uzatma falan sorun ediyorlar diye odtunun ucakta yapayım bari demisti lisanstakiler sacmalama bosuna okursun bir de askerlik tecil hakkını kaybetme diye uyardılar. bedelli vursun diye oyalanıyoruz da.
öyp de samsun cok iyi cıkmıs aslında sana. karadeniz diye bakma diger illerden farklıdır ve guzel sehirdir.
uni. tıp ve egitim fak. agırlıklı ama muhendislikte de gelisiyormus...
dedigin uni.yi bilmiyorum acıkcası. yine de konusmakta fayda var. ilerde kadrolu falan calısırsan hem maasın artar hem de akademik dusunmesen bile standartların, cevren hepsi degisir. şantiyede calısacagına ohh mis gibi masa basında olursun derslere girer cıkarsın. ya 1-2yıl birikim icin gecici olarak calısacaksın ya da ank.a yerlesmeye dogru yol alırsınız. hic belli olmaz.
uni. doktoranı tamamladıgında seni akademik olarak doc vs yukseltmek ister mi yoksa gecici olarak argor olarak kullanmak mı niyeti ona bak. unvanlar akademik calısma kadar rektorlukle de alakalı biliyorsun ki... yoksa tum kadroyu tepeden inme yapıyorlar.
kolay gelsin canım... birseyler ogrenirsem yazarım
Merhabalar arkadaşım,
Ben bir devlet üniversitesinde cari usülle atanmış olan bir araştırma görevlisiyim (yani öyp değil).
ÖYP bizim zamanımızda yoktu zaten :)
Bizim çok artılarımız var, öncelikle zorunlu hizmet durumu bizde söz konusu değil, istediğin an çekip gidebilirsin. İkincisi bana doktora süresince burada doktora olmadığı için kendi üniversitemde doktora yapmama izin verdiler. Burdaki birçok asistan arkadaşımda öyle gidip gelerek, yüksek lisans ve doktora yapıyoruz.
Ben girerken önce yazılı sınava girmiştim, her alandan çıkmıştı...Sonra sözlü olarak ta girdim. Ardından çok şükür oldu ama şimdiki sistemde ne yaparlar bilemiyorum.
Vakıf üniversitesinde biraz daha fazla çalıştırırlar, cumartesi pazarın bile bazen dolabilir bilemiyorum ve iş garantisi biraz daha az olabilir. Oyüzden senin için artılarını eksilerini tartıp öyle gir bence...
Senin için hayırlısı olsun.
Çok teşekkür ederim cevabın için. Bana da öyp samsuna çıktı zorunlu hizmetten tırsıp gidemedim. Aynen o şekilde yükseği ve doktorayı üniversitemde yapmama izin verilecekmiş bu vakıf üniversitesinde. Ama Ankara'dan gidip gelmek zor olacağı için oradaki başka bir üniversitede şansımı zorlayabilirim eğer olursa..
Ya ben de yazılı ve sözlü sınava giricem diye beklerken bir anda sınava giremeyeceğim haberini aldım ve bıraktım anlattığım gibi. Sadece bir görüşmedn bahsettiler işte. Ne görüşülecek neden görüşülecek hiçbir şey anlamadım. Hatta az önce tekrar arayıp görüşme günümü değiştirdiler. cuma sabahı 8.30 -9.00 arası kısa bir görüşme olacak dediler. Durum biraz acayip.. :)
Ben açıkçası artılarını eksilerini toparlıyorum devamlı ama işin içinden çıkamıyorum. Şu an sabit bir işim yok. üniversitemde tübitak projesinde çalışıyorum. Bir de başka bir iş yerinde yarı zamanlı çalışıyorum ama mesleğimle kıyısından ilgili diyim sana. Sırf o yüzden gitmeyi çok istiyorum sanırım. Belki başka iş bulsam istemicem. Onun ayırdına varmak çooook zor
Sana şu kadar net söyleyebilirim ki, 4 senedir bu camianın içindeyim. Akademisyenlik sırf işim olsun diye girip yapabileceğin bir meslek değil inan bana... Bunun kararını vermelisin öncelikle, çünkü sana şu kadar söyleyim, çok sabır gerektiren bir meslek... Ayrıca hayatından çok çok fazla ödün vermen gereken bir meslek aynı zamanda...Mesela ben eskiden sosyal hayatı çok aktif olan bir insandım, şimdi yetişemiyorum, sosyal hayata yetiştiğim anda iş hayatımda eksiklikler başlıyor. Heran kendini güncellemek zorundasın, yeri geliyor hocaların egosu yüzünden sinirden çıldırabiliyorsun...Ha hep olumsuzluklarını anlattım sana, bunun yanında tabiki eksileri artılarından fazla ki ben halen devam ediyorum :) Manen çok tatmin oluyorsun, bütün ailen seninle gurur duyuyor, insanların bakış açıları değişiyor. Bir de ben mesleğimi çok seviyorum,öğrencilerimi seviyorum...Bu yüzden çoğu şeye sabrediyorum, her ne kadar hayatımdaki çoğu şeyi ertelemek zorunda kalsamda.. Biliyorum ki bugünler bir gün geçecek ve elbet bende huzura kavuşacağım. O yüzden önce + ve - leri kendince oluştur ve ona göre karar ver...Şans seninle olsun ve en önemlisi hayırlısı olsun.
Ben de dedigim gibi universitede bir laboratuvarda calistigimdan hoca muhabbetlerine fazlasiyla katlaniyorum. 2011de mezun oldum lisanstan o zamandan beri universitedeyim.. doktoraya yeni basladim :)
Ogrencilerle iletisimim yok haliyle argor olmadigim icin. O beni daha mutlu eder biliyorum ama bir yerde tikanip kalmaktan da korkuyorum. Kafam bi dunya yani. Neyse gidiyim geliyim daha iyi olur.
Benim aileme sacma geliyor universitede yaptigim isler doktora pesinde kosmam. Bu is konusunda da hic destek olmuyorlar. :))
Hepimiz icin hayirlisi olsun..cok tesekkur ederim canim..
Tamam gelişmelerden haberdar et, tekrardan bir kritik yaparız buradaHep iyi düşün, iyi olsun...
Dün görüşmeye gittim neler oldu anlatayım.:))
Ben gittim dekan ve bölüm başkanıyla oturduk şöyle bir yarım saat konuştuk. Beni almak istiyolarmış. Ancak bölüm %100 ingilizce olduğu için yds 80 dengi bir not almam şartmış. Benim için yökü aramışlar hatta. İtü mezunlarına ingilizceden muafiyet olsun demişler. Ama benim lisansta aldığım dersler %30 ingilizce olduğundan olmaz demişler.
Fce denen bir sınav varmış. Basitmiş. British councili aramışlar orası da sınavın daha basit olduğunu onaylamış. Bölüme benimle beraber başvuran diğer iki kişinin ingilizcesi yds 95 üstü gibi bişeye denk geliyomuş. Onların belgelerini çıkardılar. İkisi de fce'ye girmiş. Mezun oldukları üniversiteler de ingilizce hazırlık eğitimi olmayan üniversitelerdi. Yani adam da diyo ki karşımda ingilizce konuşabildiklerinden şüphe ettiğim iki kişinin notu bu sınavla 95e çekilmiş ama senin 75. Hepimiz ifrit olduk zaten dedi. Benim özgeçmişimi de onlardan daha uygun bulmuşlar. Bölüm itibariyle.
Şimdi benim bu sınava girip geçer notu almamı bekleyecekler. Ben notumu alır almaz yeni bir ilan açıcaklar. Burda da ya gözünüze başka birini kestirirseniz ne olucak dedim o açılan ilanda. Adam da kimse başvurmuyor ki 3 kişi gelsin senin bölümünden hepsini alırız zaten dedi.
Maaş kısmı da 2750 dedi. Açıkçası şaşırdım beklediğimden çok dolgun. Bir de yüksk biter bitmez ders açıcakmışım. Bu da güzel. Eski üniversitelerde imkansız bu tip şeyler. Vakıf olduğu için de öğrenci seviyesi çok üst düzey değil heralde adam yeterli olursun dedi.
Sonra üniversiteyi gezdik. bütün hocalarla ve personelle tanıştım. Öğlen topluca yemek yedik falan. Neşeli, güzel insanlardı. Güzel vakit geçirdik.
Aklımda kalan tek soru işareti Ankara.. Eşim şimdi yurtdışında çalışıyor. Döndüğünde İstanbul'da yaşamak istiyor. Ben de açıkçası ömrümün sonuna kadar Ankara'da kalamam heralde. E ben 2 sene sonra İstanbul'a gelsem nerde çalışıcam. Eşim git ama 2 sene sonra çıkarsın diyince. hıııı ankarada yaşarız ne güzeeel diyorum. Bi de ankaralı olucak uyuz oldum. Şimdi ben bir yandan şu sınavı halledip bir yandan da bu meseleyi düşünücem. Bölümüm çok kısıtlı. Sonradan istanbulda bir üniversiteye geçmem imkansız. Bir itü var. O da olmaz kadro falan orda yok artık. Koca koca adamların kadrosu yok..
Yazınca iyi geldi valla. Böyle yazıp görmek güzel oldu. Ankara da güzel şehir ama yaşanır bence sonucuna varıp bitiriyorum
güzel haberlerle gelmişsîn tatlım...
açıkçası şartlar açısından iyiymiş,özellikle maaş konudu benim tasra üniversitesi diye geliştirme ödeneği ile ancak o kadar maaş oluyor....ing çok yüksek istemişler gerçi bizim alandada hep yüksek ama seni istemeleri bir artı bence.....
ancak o kîşilerin arasında senî istemelwri bir artı bence ozaman geecekten sizi bekleyeceklerdir,benxe bufırsatı kaçırmayın insanlar iş bulmak için ne kadar zorlanıyorlar....açıkçası da eşinizi ankarada tasamak için ikna edîn çünkü bir anklı olarak ben ank ya gelemiyorum,şuan eşimle karîyerlerimiz için ayrı şehirledeyiz ama ikimiz de aynı şehirdeolabilmek için verilen tekliflerî kaçırmayız...eşinîz o kadar emek verdikten sonra evde oturmanızı yada alanınız dışı bir iş yapmanızı mı bekliyor sizden,ank da geldiği zaman o kendi işini yapabilecekse eğer yanlış anlamayın ama ist da yasamak için sizin mesleğinizden vazgeçmeniİ istemesi biraz bencillik gîbi geliyor...ama zamanla ikna edebîleceğinize inanıyorum ben
bir diğer konuda sizede ders verilmedi güzel birşey kendîniİ geliştirebilirsiniz,ben devamlı uygulama derslerine giriyorum mesela...ancak bunlardan ekstra ücret alamazsınız,dersler sizin üstünüzde gözükmez dolayısıyla kullanılmamayada çalışın derim çünkü kötü niyetli insanlar heryerde....
hayırlısı olsun:)
Çok teşekkür ederim canım. :)
Sorma ben de iş bulamıyorum açıkçası. Çok görüşmelere gittim hep olumsuz döndüm. bir yerden sonra da özgüven kırılıyor açıkçası. Mühendisim ama şöyle dişli bir hatun değilim. Bir de hep kurumsal yerlere gittim iş görüşmelerine. Daha doğrusu uçak mühendisi olduğumdan hep kurumsal kendi alanımda çalışacağım yerler. E iş görüşmelerini de tahmin edebiliyorsunuzdur. Her görüşmede minimum 3 mühendis 1 ikcı. Sıkıştırıyolar. Saçma sorular. Sevmiyorum yapamıyorum.
Eşim de ümidini kaybetme bulursun diyor. Buluruz diyor. Herkes bir şekilde çalışıyor sen uçak mühendisisin sen mi çalışamican istanbulda modunda. E yok olmadı işte. Burası da güzel bir seçenek. ordan çıkınca ankarada çalışan üniversiteden başka bir arkadaşımın çalıştığı şirkete görüşmeye gittim. Çocuk çok ısrar etti hep anlatıyodum da ona. :)) Ordan haber beklicem hafta içi. Umutlu değilim. Olmazsa universiteye gidicem ingilizceyi halledip.
Ders konusunda haklısın. Başlayınca görücez zaten pek argör olmadığı için biraz bana yüklenilecek muhtemelen. Maaş kısmı 2500 benim için yeterliydi. Daha alt olmasın diye düşünüyordum. Öyle de oldu. İnş güzel olur. Çok da fazla gelecek planı yapmicam. Her türlü bir kapı açılıyor. Bu durumda olduğu gibi..
Sana da tüm iş sıkıntımı anlattım. Kusura bakma artık. Bir yandan sana yazarken bir yandan da kendime yazıyorum burda :)))
evet ist çok güzel bir şehir ama büyük konuşmayım da ben yaşayamam...gerçekten gezmek eğlenmek için giderim ama yaşayamam. Tabii bu sizin kendi tercihiniz...
Her zaman herşeyle ilgili sıkıntını paylaşabilirsin, yüksek lisan/doktora yapan tüm arkadaşlar sıkıntılarımızı paylaşmalıyız bence
Şu cümlene katılmamak elde değil. İstanbul çok zor. günde 3,5 saatim falan yola gidiyor toplamda. Çalışılacak yer Ankaradır yaşanacak yer İzmirdir. İstanbula turistik amaçla gelinmeli bence..
Sana eşimden bir alıntı yapayım. "Biz öğrenciliğimizi en fakir yıllarımızı istanbulda geçirdik. Tam para kazanırken taşraya gidemem kusura bakma."Bu arada Ankaraya taşra diyor. böyle bir Ankaralı o da...
Teşekkür ederim verdiğin yanıtlar için artık gidersem haberin olur. İnşallahh...
Evet seninle aynı fikirdeyim, ileride yaşamak istediğim yer İzmir dir. Ama Ankara bile yeterince pahalıyken, İstanbul u düşünemiyorum.
Ayrıca istediğiniz zaman gider gezersiniz İst da, çok yadırgadım valla eşinin düşüncelerini :)
Demekki eşin benim olduğum şehre köy der haha:) Ama burada o kdar huzurluyumki, evimle okul arası 5 dk, en uzak yer 30 dk, yıpranma payın 0, bana Ank da yaşamak bile zor geliyor artık inanırmısın :)
Umarım ileride eşin bu sözlerini yutmak zorunda kalmaz, onu ikna edecek insan sensin, bir kadın isterse eşini çok rahat ikna eder cnm
Yani istanbul dediğin ne ki Ankaradan arabayla 4 saat. ya ben ilişkimizin başından beri hep ankarada yaşama hayalleri kurardım.neyse sonunda benim dediğime geliyoruz galiba.
Kendisi de ankaralı ama ankaranın uzak ilçelerinin köyünden falan. Ailesi orda yaşıyor hala. Bıkkınlık da var sanırım. :)
Evimle iş arası 5 dk olacak günler de görebilecek miyim.
Ev ile iş arasının yakın olması o kadar güzel birşey miş ki, ben buraya gelince anladım.
Ben üniversteyi de Ank da okudum, okulla ev arası nerdeyse 1 saat sürüyordu, sabah ki derslere içimden o kadar çok söylenerek giderdim ki..Sana hiç abartmıyorum burada saat 8, 8.15 gibi kalkıp, kahvaltımı da yapıp engeç 9 gibi okulda oluyorum. Geç kalma sıkıntım yok...Sen işte eşine devamlı yakınacaksın, içten içten işleyeceksin çektiğin zorlukları, işine ne kadar emek verdiğini ve böylece senin dediğine gelecek zanım emin oltecrübe ile sahiptir :))
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?