- 14 Ekim 2011
- 695
- 6
- Konu Sahibi mucizelerim
- #1
[h=1]Organik Bir Anne Olmaya Ne Dersiniz ???[/h]
anne olmak sanıyorum ki insanın hayatını en keskin çizgilerle ikiye bölen, en değerli vasıf. Bir anda sanki hayatınızın her bir karesine dev bir süpürge geliyor ve minik bebeğiniz hayatınıza katılmadan önceki tüm yaşanmışlıkları silip süpürüyor
Bir o oluyor her şeyde Her şey, birden o oluyor Anneliğin hayatınıza kattığı değerler, bakış açısı ve öncelikler bir anda miniğinize endeksleniyor Her ne kadar doğum anında bizi bir birbirimize bağlayan yaşam kordonu kesilmiş olsa da, hayatımızın her anını bir yazan ilahi kordon sanki daha da sıkı düğümlenmiş oluyor.
İşte tam bu noktada anneliğimiz, kara bir bulut gibi üstümüze çöreklenmiş günümüz hayatının, sentetikten örülmüş, suni havayla şişirilmiş ve gün be gün betonlaşan duvarına çarpıp yerle bir oluyor. Çünkü o güne kadar çok da fazla değer vermediğimiz sağlığımızın, suni bir yaşam döngüsünde çarçur edildiğinin farkına varıveriyoruz birden
Annelik içgüdülerimiz bir anne kaplan gibi tüm bu yapay hayat döngüsüne dur dercesine atağa geçiyor ve araştırıyor, araştırıyor, araştırıyoruz Ne yazık ki, her bir araştırmamızda da, umut tablomuza daha da kara bir kalemle koyu renk bir çizik atıveriyoruz.
İstatistikler hava kirliliğinin her yıl yaklaşık %5 artış gösterdiğini, bunun küresel ısınma ve ölümle sonuçlanabilecek birçok hastalığa neden olduğunu söylüyor. Yediğimiz gıdaların suni gübrelerle gübrelendiğini, ne olduğunu bilmediğimiz kimyasallarla ilaçlandığını ve hormonla büyütüldüğünü biliyor ve daha bunlarla baş etme yolları keşfedememişken bir de yediğimiz besinlerin helal mi, haram mı olduğunu aslında bilmediğimizi keşfediyoruz Yani soluduğumuz havadan, yediğimiz ekmeğe kadar her şeyin aslında bizim sandığımız kadar masum olmadığını keşfedip, anneliğimizin buz kesen yürek çarpıntılarını çocuğumuzdan gizlemeye, onu tedirgin etmemeye çalışıyoruz
Bazen boş veriyoruz, çünkü aksi elimizden gelmez diye düşünüyoruz. Gazetelerde yayınlanan çarşaf çarşaf zehirli gıda raporları ciğerimizi acıtıyor, gazetenin o sayfasını hızlıca değiştiriyoruz Yediğimizin etin helal olup olmadığı sorusu midemizi bulandırıyor, yanında pilav yersek helal haramı temizler deyip, bir de üstüne kola içiyoruz! Oysaki tek yapabileceğimiz şey görmezden gelmek ya da farkında lığımızı perdelemek için en kalın storlarla güneşi kesmeye çalışmak değil! Aksine bu sentetik hayata karşı dimdik durabiliyorum, kendim için belki biraz geç ama çocuğum için sıkıca yere basabiliyorum diyebilen annelere bugün her zamankinden daha da çok ihtiyacı var dünyanın
Ne dersiniz, siz de "Organik Bir Anne" olmak ister misiniz?
NEDEN GIDA ÜRÜNLERİNİ EVDE HAZIRLAYALIM? Bugün tükettiğimiz birçok gıdaya, koruma, renklendirme, kıvamlandırma, tat verme, tatlandırma ve daha birçok özellikler vermek amacı ile 3000 den daha fazla katkı maddesi ilave edilmekte Bu katkı maddelerinin her biri de, sağlığımız üzerinde ciddi tahribatlar oluşturabilecek nitelikte zararlı kimyasallar... Buna rağmen bütün bu katkı maddeleri yasal olarak kullanıma açık tutulduğu için, üreticilerimiz kullanmaya, tüketicilerimiz de tüketmeye devam ediyor ve ne yazık ki- sağlığımız üzerine çöken bu kara bulut, gün be gün büyüyüp, kuvvetleniyor.
İşte tükettiğimiz gıdalarda kullanılan bazı katkı maddeleri ve zararları: E310 Propyl Gallate
Bu koruyucu, katı ve sıvı yağların bozulmasını önlemek için kullanılmaktadır. Bitkisel yağlarda, et ürünlerinde, dilimlenmiş patateslerde, hazır çorbalarda ve sakızlarda koruyucu katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Çoğunlukla BHA ve BHT katkı maddeleri ile birlikte kullanılır. Kansere sebep olabilir. Gastrit ve cilt tahrişine neden olabilir, kandaki hemoglobine zarar verdiği için bebek ve küçük çocuk gıdalarında izin verilmemiştir. E320 BHA ve E321 BHT
Butillenmiş hidroksianisol(BHA) ve Butillenmiş hidroksitoluen(BHT) katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Tahıl ve ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, patates cipslerinde, tazeliğini muhafaza etmek için bazı paketlenmiş gıda maddelerinde kullanılmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda bu katkı maddesinin farelerde kansere sebep olduğu bildirilmiştir. Bebe mamalarında izin verilmemiştir, alerjik reaksiyon yapabilir, hiperaktiviteye, kanserojen, estrojen etkilere ve diğer olumsuzluklara sebep olabilir. Tükete geldiğiniz ürünlerin etiketinde bu katkı maddesinin kullanıldığı bilgisi varsa, bu katkı maddesini içermeyen bir başka marka ürünlere yönelmeniz sağlığınız için daha uygun olacaktır. E924 Potassium Bromate
Bu katkı maddesi ekmek ve unlu gıdalarda hacım artırmak ve daha güzel ekmekiçi yapısı oluşturmak için kullanılmaktadır. Bromat hayvanlarda kansere sebep olmaktadır. Bromat ABD ve Japonya dışında bütün dünyada yasaklanmıştır. E621Monosodium glutamate (MSG) MSG, hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipsleri gibi pek çok paketlenmiş gıda maddelerinde lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bir yazar ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Russell Blaylocka göre; ani kalp ölümleri ile (özellikle sporcularda) ve MSG ve yapay tatlandırıcılar gibi katkı maddelerin sebep olduğu excitotoxic hasarlar arasında bir bağ bulunmaktadır. Excitotoxinler bir gurup heyecan artırıcı amino asitlerdir ki, bunlar hassas sinir hücrelerinin ölümüne sebep olabilir.
MUTFAKTA ORGANİK BİR ANNE Mİ VAR? EV YAPIMI KREM ÇİKOLATA Çocuklarımızın kahvaltıda en büyük vazgeçilmezidir krem çikolatalar Sıcacık, taze bir ekmek diliminin üzerine sürülen, çikolata tadında bir şölene kim hayır diyebilir ki? Gelin, bu tadına doyulmaz lezzeti biraz da sevgimizle karıştırıp, miniklerimize güvenle yedirelim İşte leziz krem çikolata tarifi Malzemeler 2 adet yumurta 10 yemek kaşığı şeker 15 yemek kaşığı un 1/2 paket erimiş tereyağı 1/2 paket vanilya 1 paket kakao 1 su bardağı süt
Hazırlanışı - Bütün malzemeleri homojen bir karışım elde edinceye dek karıştırın ve buzdolabında muhafaza edin - Afiyet olsun EV YAPIMI LOLİPOP
Artık çocuğunuza hazır şekerlemeler yerine, ev yapımı lolipoplar vermeye ne dersiniz? Malzemeler 3/4 su bardağı toz şeker Yarım su bardağı pudra şekeri 3/4 su bardağı su 1,5 çay kaşığı limon 2 damla gıda boyası Hazırlanışı - Toz şekerini, pudra şekerini ve suyu küçük bir tencereye alıp ağır ateşte sürekli karıştırarak şekeri eritin. - Şeker iyice eridiğinde, gıda boyasını ve limon suyunu ilave edin. -
Ateşi yükseltip karışımı soğuk suya bir damla damlatıldığında top olacak kıvama gelene kadar kaynatın. - Altını söndürüp bir dakika kadar bekletin. - Daha sonra yağlı kâğıt ya da fırın sil patının üzerine 1 tatlı kaşığı döküp, kürdan saplayın. - Soğuduktan sonra da afiyetle yiyebilirsiniz EV YAPIMI MISIR CİPSİ
İşte bu da, ev yapımı mısır cipsi Afiyet olsun
Malzemeler 1 su bardağına yakın ılık su 1.5 su bardağı mısır unu Çeyrek su bardağı un Yarım çay kaşığı tuz 1 yemek kaşığı zeytin ezmesi 1 yemek kaşığı domates püresi Hazırlanışı - Mısır unu, un, su ve tuzu karıştırıp bir hamur elde edin. -
Hamuru iki parçaya bölüp, bir parçasına zeytin ezmesi, diğer parçasına domates püresi katıp yoğurun. - İki ayrı hamuru buzdolabında yarım saat dinlendirin. - Dinlenen hamurları un serptiğiniz tezgâhta mümkün olduğunca ince bir şekilde açın. -
Açtığınız hamurlara dilediğiniz gibi şekil verip, 200 derecelik fırına yağlı kâğıt serdiğiniz bir tepside sürün. - Kızardıklarında hemen alıp, sıcakken damak tadınıza göre tuz serpin. - Afiyet olsun.
Hatice Kübra Tongar
Yazar-Editör
anne olmak sanıyorum ki insanın hayatını en keskin çizgilerle ikiye bölen, en değerli vasıf. Bir anda sanki hayatınızın her bir karesine dev bir süpürge geliyor ve minik bebeğiniz hayatınıza katılmadan önceki tüm yaşanmışlıkları silip süpürüyor
Bir o oluyor her şeyde Her şey, birden o oluyor Anneliğin hayatınıza kattığı değerler, bakış açısı ve öncelikler bir anda miniğinize endeksleniyor Her ne kadar doğum anında bizi bir birbirimize bağlayan yaşam kordonu kesilmiş olsa da, hayatımızın her anını bir yazan ilahi kordon sanki daha da sıkı düğümlenmiş oluyor.
İşte tam bu noktada anneliğimiz, kara bir bulut gibi üstümüze çöreklenmiş günümüz hayatının, sentetikten örülmüş, suni havayla şişirilmiş ve gün be gün betonlaşan duvarına çarpıp yerle bir oluyor. Çünkü o güne kadar çok da fazla değer vermediğimiz sağlığımızın, suni bir yaşam döngüsünde çarçur edildiğinin farkına varıveriyoruz birden
Annelik içgüdülerimiz bir anne kaplan gibi tüm bu yapay hayat döngüsüne dur dercesine atağa geçiyor ve araştırıyor, araştırıyor, araştırıyoruz Ne yazık ki, her bir araştırmamızda da, umut tablomuza daha da kara bir kalemle koyu renk bir çizik atıveriyoruz.
İstatistikler hava kirliliğinin her yıl yaklaşık %5 artış gösterdiğini, bunun küresel ısınma ve ölümle sonuçlanabilecek birçok hastalığa neden olduğunu söylüyor. Yediğimiz gıdaların suni gübrelerle gübrelendiğini, ne olduğunu bilmediğimiz kimyasallarla ilaçlandığını ve hormonla büyütüldüğünü biliyor ve daha bunlarla baş etme yolları keşfedememişken bir de yediğimiz besinlerin helal mi, haram mı olduğunu aslında bilmediğimizi keşfediyoruz Yani soluduğumuz havadan, yediğimiz ekmeğe kadar her şeyin aslında bizim sandığımız kadar masum olmadığını keşfedip, anneliğimizin buz kesen yürek çarpıntılarını çocuğumuzdan gizlemeye, onu tedirgin etmemeye çalışıyoruz
Bazen boş veriyoruz, çünkü aksi elimizden gelmez diye düşünüyoruz. Gazetelerde yayınlanan çarşaf çarşaf zehirli gıda raporları ciğerimizi acıtıyor, gazetenin o sayfasını hızlıca değiştiriyoruz Yediğimizin etin helal olup olmadığı sorusu midemizi bulandırıyor, yanında pilav yersek helal haramı temizler deyip, bir de üstüne kola içiyoruz! Oysaki tek yapabileceğimiz şey görmezden gelmek ya da farkında lığımızı perdelemek için en kalın storlarla güneşi kesmeye çalışmak değil! Aksine bu sentetik hayata karşı dimdik durabiliyorum, kendim için belki biraz geç ama çocuğum için sıkıca yere basabiliyorum diyebilen annelere bugün her zamankinden daha da çok ihtiyacı var dünyanın
Ne dersiniz, siz de "Organik Bir Anne" olmak ister misiniz?
NEDEN GIDA ÜRÜNLERİNİ EVDE HAZIRLAYALIM? Bugün tükettiğimiz birçok gıdaya, koruma, renklendirme, kıvamlandırma, tat verme, tatlandırma ve daha birçok özellikler vermek amacı ile 3000 den daha fazla katkı maddesi ilave edilmekte Bu katkı maddelerinin her biri de, sağlığımız üzerinde ciddi tahribatlar oluşturabilecek nitelikte zararlı kimyasallar... Buna rağmen bütün bu katkı maddeleri yasal olarak kullanıma açık tutulduğu için, üreticilerimiz kullanmaya, tüketicilerimiz de tüketmeye devam ediyor ve ne yazık ki- sağlığımız üzerine çöken bu kara bulut, gün be gün büyüyüp, kuvvetleniyor.
İşte tükettiğimiz gıdalarda kullanılan bazı katkı maddeleri ve zararları: E310 Propyl Gallate
Bu koruyucu, katı ve sıvı yağların bozulmasını önlemek için kullanılmaktadır. Bitkisel yağlarda, et ürünlerinde, dilimlenmiş patateslerde, hazır çorbalarda ve sakızlarda koruyucu katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Çoğunlukla BHA ve BHT katkı maddeleri ile birlikte kullanılır. Kansere sebep olabilir. Gastrit ve cilt tahrişine neden olabilir, kandaki hemoglobine zarar verdiği için bebek ve küçük çocuk gıdalarında izin verilmemiştir. E320 BHA ve E321 BHT
Butillenmiş hidroksianisol(BHA) ve Butillenmiş hidroksitoluen(BHT) katı ve sıvı yağların bozulmasını, küflenmesini önlemek için kullanılmaktadır. Tahıl ve ürünlerinde, sakızlarda, bitkisel yağlarda, patates cipslerinde, tazeliğini muhafaza etmek için bazı paketlenmiş gıda maddelerinde kullanılmaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda bu katkı maddesinin farelerde kansere sebep olduğu bildirilmiştir. Bebe mamalarında izin verilmemiştir, alerjik reaksiyon yapabilir, hiperaktiviteye, kanserojen, estrojen etkilere ve diğer olumsuzluklara sebep olabilir. Tükete geldiğiniz ürünlerin etiketinde bu katkı maddesinin kullanıldığı bilgisi varsa, bu katkı maddesini içermeyen bir başka marka ürünlere yönelmeniz sağlığınız için daha uygun olacaktır. E924 Potassium Bromate
Bu katkı maddesi ekmek ve unlu gıdalarda hacım artırmak ve daha güzel ekmekiçi yapısı oluşturmak için kullanılmaktadır. Bromat hayvanlarda kansere sebep olmaktadır. Bromat ABD ve Japonya dışında bütün dünyada yasaklanmıştır. E621Monosodium glutamate (MSG) MSG, hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipsleri gibi pek çok paketlenmiş gıda maddelerinde lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır. Bir yazar ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Russell Blaylocka göre; ani kalp ölümleri ile (özellikle sporcularda) ve MSG ve yapay tatlandırıcılar gibi katkı maddelerin sebep olduğu excitotoxic hasarlar arasında bir bağ bulunmaktadır. Excitotoxinler bir gurup heyecan artırıcı amino asitlerdir ki, bunlar hassas sinir hücrelerinin ölümüne sebep olabilir.
MUTFAKTA ORGANİK BİR ANNE Mİ VAR? EV YAPIMI KREM ÇİKOLATA Çocuklarımızın kahvaltıda en büyük vazgeçilmezidir krem çikolatalar Sıcacık, taze bir ekmek diliminin üzerine sürülen, çikolata tadında bir şölene kim hayır diyebilir ki? Gelin, bu tadına doyulmaz lezzeti biraz da sevgimizle karıştırıp, miniklerimize güvenle yedirelim İşte leziz krem çikolata tarifi Malzemeler 2 adet yumurta 10 yemek kaşığı şeker 15 yemek kaşığı un 1/2 paket erimiş tereyağı 1/2 paket vanilya 1 paket kakao 1 su bardağı süt
Hazırlanışı - Bütün malzemeleri homojen bir karışım elde edinceye dek karıştırın ve buzdolabında muhafaza edin - Afiyet olsun EV YAPIMI LOLİPOP
Artık çocuğunuza hazır şekerlemeler yerine, ev yapımı lolipoplar vermeye ne dersiniz? Malzemeler 3/4 su bardağı toz şeker Yarım su bardağı pudra şekeri 3/4 su bardağı su 1,5 çay kaşığı limon 2 damla gıda boyası Hazırlanışı - Toz şekerini, pudra şekerini ve suyu küçük bir tencereye alıp ağır ateşte sürekli karıştırarak şekeri eritin. - Şeker iyice eridiğinde, gıda boyasını ve limon suyunu ilave edin. -
Ateşi yükseltip karışımı soğuk suya bir damla damlatıldığında top olacak kıvama gelene kadar kaynatın. - Altını söndürüp bir dakika kadar bekletin. - Daha sonra yağlı kâğıt ya da fırın sil patının üzerine 1 tatlı kaşığı döküp, kürdan saplayın. - Soğuduktan sonra da afiyetle yiyebilirsiniz EV YAPIMI MISIR CİPSİ
İşte bu da, ev yapımı mısır cipsi Afiyet olsun
Malzemeler 1 su bardağına yakın ılık su 1.5 su bardağı mısır unu Çeyrek su bardağı un Yarım çay kaşığı tuz 1 yemek kaşığı zeytin ezmesi 1 yemek kaşığı domates püresi Hazırlanışı - Mısır unu, un, su ve tuzu karıştırıp bir hamur elde edin. -
Hamuru iki parçaya bölüp, bir parçasına zeytin ezmesi, diğer parçasına domates püresi katıp yoğurun. - İki ayrı hamuru buzdolabında yarım saat dinlendirin. - Dinlenen hamurları un serptiğiniz tezgâhta mümkün olduğunca ince bir şekilde açın. -
Açtığınız hamurlara dilediğiniz gibi şekil verip, 200 derecelik fırına yağlı kâğıt serdiğiniz bir tepside sürün. - Kızardıklarında hemen alıp, sıcakken damak tadınıza göre tuz serpin. - Afiyet olsun.
Hatice Kübra Tongar
Yazar-Editör
Son düzenleme: