- 13 Mart 2018
- 46
- 244
- 43
En Sevdiğimi kaybedeli bugün tam 327 gün oldu. Artık eskisi gibi gülmüyorum, hafif dudaklarım bile ayrılınca sana yakışmaz gülme diyorum, eskisi gibi de süslenmiyorum, giyinmiyorum artık,bugün çok güzel olmuşsun diyecek Kocan yok, tak kaderin gibi kara yazmanı boş ver diyorum. Bazen anne, bazen baba, bazen erkek oluyorum ama artık hiç kadın olamıyorum ben. Hem saçlarımı bile kazıttım, saçların çok güzel olmuş diyecek Evren yok çünkü, kaşlarımı da almıyorum yüzüm niye güzel görünsün ki, bakmasın kimse bana onun baktığı gibi en çirkin halime bürüneyim diyorum... Sokağa çıkıyorum, herkesin yanında eşi var, alışverişe gidiyorum her şeyden az alıyorum çünkü poşetlerim ağır oluyor taşıyamıyorum, eksikliğini buram buram hissediyorum, hem kadınlar araba kullanan kocalarının yanında uyuklarken, ben hiç sevmediğim direksiyon başına geçiyorum çok özlüyorum seni.. çok özlüyorum geceleri sen araba kullanırken uyuduğum yolları, çok özlüyorum akşam kapıyı sana açmayı...
çok özledim telefonda 'bitaneciğim arıyor' yazdığını görmeyi, çok özledim işe senle gidip, on dakikada bir yanına gelip şöyle bir göz ucuyla bakmayı, çok özledim hadi Evren bana para ver demeyi, çok özledim trip atmayı, ben kadın olmayı, kadının olmayı çok özledim Evren...
Dünyada yaşanan her şeyi kaydediyorum, oğlumuzun büyüyüşünü kaydediyorum Evren bunu da göremedi, kapıyı çalsa gelse ah neler anlatacağım diyorum hiç kızmayacağım söz veriyorum, hiç soru da sormayacağım sımsıkı sarılacağım kemiklerini kırarcasına sarılacağım gitme diye.. zaten rüyalarda da öyle sarıyorum gitme diye ama kayıp gidiyorsun. Rüyasını kıskanır mı insan ben kıskanıyorum ölmemiş Evren diyorum yaşıyor diyorum öyle hafifliyorum ki, uyandığımda Yarabbi diyorum benim bedenim ne kadar da hafifmiş bu dertle nasılda ağırlaşmışım nasıl kaldıracağım diyorum bir bakıyorum ezilmişim, ezilmişim...
Sonra kızıyorum da herkese, Evren toprak altında bunlar niye gülüyor? niye yeni giysi alıyor? niye Evreni hatırlamıyor diyorum istiyorum ki dünya dönmeyi bıraksın insanlar gülmeyi unutsun çünkü ben SENDEN sonra dünyaya sığamıyorum...
hem artık iyice deli diyorlar bana insanlara değil her geçtiğim mezarlığa diyorum ki ben Evrenin karısıyım söyleyin ona çok özledim onu unutmadım, oğlumuzu büyütüp geleceğim cennetteki yuvamıza.. meğer insan en sevdiğini gömünce toprağa dost olurmuş mezarlara... ölüm döşeğindeki insanları kıskanıyorum bir ikişi daha kavuştu Evrenime ama ben hala hasret diyorum ahhh Evren ahhh...
Hep hayalini kurduğumuz bahçeli evi de cennette hayal ediyorum burda sensiz saraylarda yaşasam da, çadırlar da yaşasam da bir benim için diyorum ya oğlumuzu büyütüp koşa koşa gelmek istiyorum öyle özledim seni , burunun direği sızlıyormuş insanın aklına Evren gelince gözyaşını içeri akıtınca meğer gerçekten burun direği sızlıyormuş.... Meğer evlat, her baba dediğinde, başka çocuklar babam dediğinde boynu bükülünce yavrunun yürek işte o zaman yanıyormuş, hep diyorum Evren senden sonra; keşke Hülya olmasaydım, keşke anne olmasaydım da taş olsaydım diyorum...
çok özledim telefonda 'bitaneciğim arıyor' yazdığını görmeyi, çok özledim işe senle gidip, on dakikada bir yanına gelip şöyle bir göz ucuyla bakmayı, çok özledim hadi Evren bana para ver demeyi, çok özledim trip atmayı, ben kadın olmayı, kadının olmayı çok özledim Evren...
Dünyada yaşanan her şeyi kaydediyorum, oğlumuzun büyüyüşünü kaydediyorum Evren bunu da göremedi, kapıyı çalsa gelse ah neler anlatacağım diyorum hiç kızmayacağım söz veriyorum, hiç soru da sormayacağım sımsıkı sarılacağım kemiklerini kırarcasına sarılacağım gitme diye.. zaten rüyalarda da öyle sarıyorum gitme diye ama kayıp gidiyorsun. Rüyasını kıskanır mı insan ben kıskanıyorum ölmemiş Evren diyorum yaşıyor diyorum öyle hafifliyorum ki, uyandığımda Yarabbi diyorum benim bedenim ne kadar da hafifmiş bu dertle nasılda ağırlaşmışım nasıl kaldıracağım diyorum bir bakıyorum ezilmişim, ezilmişim...
Sonra kızıyorum da herkese, Evren toprak altında bunlar niye gülüyor? niye yeni giysi alıyor? niye Evreni hatırlamıyor diyorum istiyorum ki dünya dönmeyi bıraksın insanlar gülmeyi unutsun çünkü ben SENDEN sonra dünyaya sığamıyorum...
hem artık iyice deli diyorlar bana insanlara değil her geçtiğim mezarlığa diyorum ki ben Evrenin karısıyım söyleyin ona çok özledim onu unutmadım, oğlumuzu büyütüp geleceğim cennetteki yuvamıza.. meğer insan en sevdiğini gömünce toprağa dost olurmuş mezarlara... ölüm döşeğindeki insanları kıskanıyorum bir ikişi daha kavuştu Evrenime ama ben hala hasret diyorum ahhh Evren ahhh...
Hep hayalini kurduğumuz bahçeli evi de cennette hayal ediyorum burda sensiz saraylarda yaşasam da, çadırlar da yaşasam da bir benim için diyorum ya oğlumuzu büyütüp koşa koşa gelmek istiyorum öyle özledim seni , burunun direği sızlıyormuş insanın aklına Evren gelince gözyaşını içeri akıtınca meğer gerçekten burun direği sızlıyormuş.... Meğer evlat, her baba dediğinde, başka çocuklar babam dediğinde boynu bükülünce yavrunun yürek işte o zaman yanıyormuş, hep diyorum Evren senden sonra; keşke Hülya olmasaydım, keşke anne olmasaydım da taş olsaydım diyorum...