Anaokulu, okul öncesi, kreş yorumları Okul öncesi sistem hakkında annece bir yorum ve arayış.

ripple

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
25 Nisan 2011
52
36
Herkese merhaba;

Oğlum 3 yaşında, 6 aydır gittiği bir yuva var ancak yaşı itibariyle daha kapsamlı bir anaokuluna gitsin istiyoruz. Genel anlamda bakış açımdan bahsetmek isterim, belki benimle benzer düşüncelerde olanlarınız vardır, bu konu üzerinden paylaşımlarda bulunabiliriz diye düşünüyorum.

Biliyorsunuz, her çocuk yüzlerce yetenekle dünyaya geliyor ve biz anne babaların en büyük sorumluluğu da bu noktada başlıyor kanımca. İyi, özgüvenli ve mutlu bir çocuk yetiştirme çabasının yanısıra, çocuğumuzun yeteneklerini ortaya çıkararak ona destek olmak en büyük arzumuz. Oğlum yuvaya başladıktan sonra elbette ki, hayatında çokça gelişim oldu; konuşmasının hızlanması, sosyalleşmesi, toplum içerisindeki davranışları vb. Bunun yanısıra akşam 20:00'de uyuyan, sabah 7:30'da uyuyan çocuğum öğlen 2,5 saat uyutulduğu için uyku düzenimiz alt üst oldu. Bu konuya maalesef bir çözüm getiremiyorlar çünkü bir çocuğu uyutmadıklarında diğerlerinin de uyumadığını, akşamüstü hepsinin teker teker uykusuzluktan devrildiğini anlattılar. Peki demekten başka bir çaremiz kalmadı. Akşamları sonsuz enerjili bir çocuğu ancak geceyarısı uyutabiliyoruz ki bu da hiç sağlıklı bir durum değil. Bunlar ufak detaylar..Benim aklıma takılan ise, bizim yuvamıza özel bir durum değil. Genel anlamda bir problem.
Oğlum çok hareketli bir çocuk. Sözden anlayan, zararcı olmayan ama yerinde duramayan bir tip. Yuvaya başladığı ilk günlerde oturmakta ve diğer oturan çocuklara uyum göstermiyordu, birkaç haftanın sonunda öğretmeni babasıyla beni kenara çekip, çok mutlu olduğunu, oğlumuzun artık diğer çocuklarla birlikte bütün gün oturup boyama, hamur vs. yaptığını anlattı. Şaşkınlıkla, öğretmenin mutluluğuna eşlik ettik. Sonra birbirimize baktık eşimle ve ikimizin yüzünde de aynı ifade vardı. Hiç hoşnut olmadık bu durumdan. Belki benim çocuğum gelecekte gezgin olacak, dünyayı dolaşacak, milli bir atlet olacak, hiç durmadan koşacak, yüzecek, dans edecek, özgürce hareket edebileceği, kendi sınırlarını kendisinin belirleyeceği bir dünyada hiç masa başında oturmayacak. Olamaz mı? Elbette ki olur. Ama nasıl olur? Şu andaki eğitim sistemi daha en küçük yaştan bunu bastırmaya yönelikken nasıl olacak? Yurtdışına her gidişimde oradaki çocuklara bakıyorum. Bize kalsa ancak maymunlar o kadar esnek hareket ederler ağaç tepelerinde, hiçbirimiz endişesiz rahat rahat çocuğumuzu bırakmayız o tepedeki oyuncaklara bu yaşta. Bir yerlerde bir eksik var..
Yuvada masada el işi yapıyorlar, çok güzel. Her ayın sonunda tomar tomar kağıt veriliyor bize, çeşitli ağaçlar, kartondan evler yapılmış. ''Aaaa ne güzel yapmışsın, harika olmuş'' diyoruz ama o yapmadı ki, biliyorum. Öğretmen özene bezene yapmı, o kağıdın üzerinde iki üç tane de çizik var, belli ki benimki karalamış. Onlar ''biz aktivite yapıyoruz'' deyip geçmiş oluyorlar, biz çocuğa dönüp 'ne güzel' iyerek geçiştirmiş oluyoruz. Bu mudur yani olması gereken?
Hareket alanıyla eğitim alanının kesiştiği, benden yıllık 30.000 TL'ler istemeyen bir okul öncesi imkansız mı? Tan Sağtürk'ün dans okuluna göndermeye hazırlanıyoruz, ancak o da haftasonları sadece 1 saat.
Kadıköy-Moda çevresinde oturuyorum, haftaiçi keyifli, mutlu olduğundan emin olacağım, onun ihtiyaçlarını maksiumum seviyede karşılayabilecek bir anaokulu arayışındayım. Yardımcı olabilen varsa, çok müteşekkir olurum. Sevgiler.
 
Merhaba :) Ben okul öncesi öğretmeni adayıyıym. Lisans 3. sınıf öğrencisiyim. Yazdıklarınızı okudum ve üzüldüm açıkcası. Size birkaç bişey anlatmak istiyorum. Çocuğunuzun birkaç özelliğinden bahsetmişsiniz ve daha sonra bunların hemen hemen yok olduğundan. Ben bu sene gözlem adı altında bir dönem boyunca bir anaokulunun 3-3buçuk yaş sınıfındaydım. Bizim görevimiz okuldaki hocamızın verdiği değerlendirmelere bakarak gittiğimiz sınıfın hocasını ve birkaç çocuğunu gözlemlemekti. İlk hafta gittiğimde(cumaları yarım gün gidiyordum) yorgun ve ilgisiz bir öğretmen ve kendi halinde oynayan çocuklarla karşılaştım. Bide bol miktarda boyamayla. Şok geçirdim. Hatta diğer herkes de şok geçirmişti ki hafta içi başka okullara giden arkadaşlarımla konuştuğumda onlardan da aynı tepkiyi aldım. Bize verilen eğitimde çocukların yaratıcılıkları köreltilmemeli, onlara farklı açılardan yaklaşılmalı, bol bol ve farklı etkinlik yapıp çocukların çok farklı alanlarına yönelinmeli diyorlar. Biz bunların hiçbirini göremedik. Okul öncesi öğretmenliği son 3-4 senedir çok revaşta ve insanların çoğu ataması iyi diye seçtiler bölümü. Sevmek ya da başka bişey için değil. Benden size tavsiye öncelikle öğretmeni araştırın. Nerden mezun(burda lisans olmalı diyemem çünkü nice aöf den mezunlar var kendini geliştirmiş durumda) daha önceki öğrencileri nasıl gelişim göstermiş, velilerle alakası nasılmış vs. Biraz kapsamlı ve zor olabilir ama yinede denemekte fayda var. Çünkü inanın çoğu okul öncesi öğretmeni çocuklara serbest zaman yapıp yarım günü boyama yaparak geçiriyor. Ha bide çizgi filmler var. Çocuklara izletilmemesi gereken ama benim gittiğim okulda bolca var olan. Umarım size birkaç fikir verebilmişimdir ama emin olun çoğu okul öncesi öğretmeni işin kolayını bulmuş durumda ve yarım gün geçirip eve kaçma psikolojisindeler. Müdürünüzden izin isteyin ve 1 günüzü okulda geçirin derim. Hatta birkaç gününüzü. O zaman ne olup bitiyor daha net anlarsınız :) Bunu aile katılımı adı altında yaptığınızda çok daha rahat olursunuz diye düşünüyorum :)
 
Merhaba, Okul öncesi öğretmeniyim. Staj için, öğrencilik yıllarımda yardımcı öğr. olarak ve sonrasında öğretmen olarak kreşlerde bulundum. Şunu söyleyebilirim ki, grup aktivitesi, sosyallik vesaire için kreşler birebir. Çocuklar çok özür dileyerek söylüyorum ki yabani bir halde gelip arkadaşcanlısı oluyorlar bir süre sonra, kiminin adaptasyonu geçtir o ayrı mesele. Fakat grup olmasının çok dezavantajı da var. Kimin neyi yapıp kimin neyi yapmadığı gözden kaçıyor. O aktiviteler, hep beraber yapılıyor. Bir kaç eli yatkın çocuk alıp yürüyor. Eksik kalanları da öğretmenler tamamlayıp eve yolluyor. Tek tek ilgilenme durumu olamıyor malesef. Benim sınıfımda, 2,5 yaş ortalamasıyla 18 hatta bir kaç ay 20 öğrenci oldu. Yemeğine mi bakayım, alt mı değiştireyim kavga mı ayırayım bir şey mi öğreteyim?
Baktım bu iş böyle olmuyor. İstifa ettim. Evimde gruplara (max. 4 kişi) veya bireysel dersler veriyorum. Ders dediğim, öğretici aktiviteler atölye çalışmaları gibi... Yaşa, öğrenme türüne dayalı kişiye özel metot geliştirmek durumundayım, aksi takdirde bazı öğrenciler hiç bir şeyi kafasında bir yere oturtamıyor. Herkesin algısı farklı yeteneği farklı, tek bir kalıba sokmayı ben açıkçası çok yanlış buluyorum.

Tabiki idealist, hakkını vererek iş yapan işletmeler vardır. Ancak gözlemlerim şu yönde, para hep ilk planda. Bana istediğim maaş için "AÖF mezunu 1000 liraya da çalışır ben kar etmek zorundayım" diyen bile oldu iş görüşmesinde. Neden yüksek talep ediyorsunuz dendiğinde, yoga eğitmenliği yapabileceğimi, çift yabancı dil bildiğimi, birçok okul öncesi öğretmeninin klasik aktiviteleri dışında fark yaratacak uygulama ve metotlar bildiğimi söyledim, "bunları sen önemsiyorsun, aile sadece işe giderken çocuğu bırakacak yer arıyor, mecburlar çünkü" cevabını bile aldım hatta. Çok denen maaş da bu arada 2000 tl idi.

Zorunlu olmadıkça kreş denen olaydan uzak durulmasını, daha doğrusu kreşe yollanan çocuğun sıkı şekilde takip edilmesini öneririm. Herkes peşinde dursa kreşler kendilerine çeki düzen verirler mecburen.

İyi günler dilerim, genel olarak fikrimi paylaşmak istedim, sorunuza yanıt olmasa bile.. :)
 
X