Öğretmenlik 'yan gelip yatma mesleği' diyenler

arkadaşım sen nasıl bir üniversitede okuyorsun biz sınıfı geçecez die öldük ölüdük dirildik ne taklalar attık 2. sınıftan itibarane ünivde bütün dersleri biz anlttaık o kadar çok eleştirildik yerden yere vurulduk senin okuduğun fakultede sorun var diğerleriyle karıştırma lütfen.
belki senin okudduğun fakültedeki öğrencilerde bi sorun vardır...:1shok:biz 1.sınıftan beri ders anlatmaya başladık hatta 1.sınıfta bize kimse ders anlatmadı..her bölümün illaki kendine göre zorlukları vardır..ama okul öncesi okumak bana göre biraz da yetenek işidirr,o yönde kabiliyeti olmayan insanlarr zorlanabilirler..ben okul öncesinin kendi içinde bi kıyaslama yapmadım zatenn.eğitim fakültesindeyim diğer bölümlerden bir çok arkadaşım varr ev arkadaşlarımın biri fen biligisi biri sınıf öğretmenliğindee..onlar 5 saat çalışıp sınava gidiolarsa benim 1 saat çalışıp gitmem yeterli oluo..sınavlarımız zaten ağırlıklı olarak uygulamalı oluo...türkiyenin köklü okullarından birinde okuorum ayrıca 5 aşamalı not sistemimiz var..hiç bi ünide böle de bişey duymadımm..her dersin 1 vize 2 quiz 1 ödev ve finali var.yatay geçişle gelen arkadaşlardan diğer okullardaki durumu da az çok bilioruz..gelen arkadaşlar geldikleri yerleri arıolar nedense..neyse konuyu saptırmaya gerek yok..ben gayett rahat bir şekilde okuyorum valla belkide sayısal çıkışlı olduğum için bu dersler bana çok basit gelio da olabilir bilemem.ama öğretmenlikte bu kadar rahat olmucağımı biliorum
 
Bir öğretmen olarak listenin abartılmış olduğunu ve pek çoğunu yapmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Elbette gerektiğinde bir öğretmen duvar da boyar, kömür de taşır.
Özellikle tek öğretmenli bir köy okulunda çalışan bir öğretmense okulun hem müdürü hem hademesi hem öğretmenidir.
Her işi yapmak zorundadır.
Çalışma saatleri ve şartları düşünüldüğünde bir de üstüne tatiller eklendiğinde kesinlikle çok rahat bir meslek öğretmenlik.
Bu şartlarda ben asla maaşımdan şikayet etmedim.
Öğretmenlere sıkıntıları sorulduğunda hemen paradan bahsedilmesinden ve her öğretmenler gününde haber bültenlerinde ek iş yapan öğretmenlerin acındırılarak gösterilmesinden hep nefret ettim.
Her mesleğin olduğu gibi öğretmenlik mesleğinin de kolay ve zor olan yönleri var.
Aynı anda birçok çocuğa laf anlatmaya çalışmak gerçekten çok zor ve yorucu.
Sadece fiziksel değil ruhsal, zihinsel olarak da yorulduğunu hissediyor insan.
Ama bu yorgunluk pek çok meslek için de geçerlidir elbette.
İşinin hakkını vererek yapmaya çalışan herkes o yorgunluğu yaşıyordur zaten.
Her meslekte işini hakkıyla yapan ve yapmayan insanlar vardır.
Bu o meslekteki her insana mal edilemez.
Ben yazın sıcağında karın tokluğuna çalışan, gece gündüz iş yerinde olup üç kuruş maaş alan insanları görünce mesleğimden ve maaşımdan şikayet etmeye ar ederim.
Ama buradaki alaycı yaklaşımların ve öğretmenlerin emeklerinin neredeyse inkar edilmesinin beni üzdüğünü de belirtmeden geçemeyeceğim.

harikasınız öğretmenim...gerçekten muhteşem olmuş bu yazı...başından beri anlatılmaya çalışılan buydu işte...kimse öğretmenliği aşağılamaya çalışmadı, sadece konunun ilk mesajı o kadar saçma ve abartılı ki, rahatsız etti... tüm tepkiler de bu yüzdendi zaten...ama malesef öğretmenelere bile anlatabilmek o kadar zor ki!!!
iyiki öğretmen olmuşum.
maaş konusunda bunun komik olduğunu düşünüyorum. 10 yıldır çalışıyorum. milim milim yükseliyor bu bana aşağılayııcı geliyor ne yalan söyliyim. başka meslekteki arkadaşlar ikramiyeler, zamlar falan derken hayli fazla alıyorlar evet ama benim tatilim de onlar da yok :)

ayrıca çocuk sahibi olduğumda öğretmenliğin değerini daha ii anladım. arkadaşım akşam saat 7-8lere kadar çocuğunu başkalarına bırakıyor ve bütün gün uzak kalıyorken ben sabahçı olduğum için öğleden sonralarımı kızımın yanında geçiriyorum. hem benim açımdan iyi. hemde çocuğum annesinden ayrı kalmıyor fazla ..ve bunun yanında paranın maaşın hesabının hiç önemi kalmıyor biliyomusunuz...
ben şanslıydım .istanbulda başladım göreve. eğitime önem veren velilerin çoğunlukta olduğu bir mahallede çalışıyorum. o yüzden çok zor şartlarda öğretmenlik yapmadım. soba yakan, okul boyayan , ayağında ayakkabısı olmayan öğrencisi olan arkadaşlarım var. onların önünde saygıyla eğiliyorum.
bizim mesleğimiz diğer mesleklerle kıyaslanamaz diye düşünüyorum.
en basitinden biz çocuklarla çalışıyoruz ya.bu hiç de kolay değil. yetişkinlerle çalışmakla bunun arasında çok fark var. davranış öğretmeye çalışıyoruz. .. öğretimden önce eğitime önem veriyoruz..

ben siz öğretmenlerin de aynen bizler gibi kendi çocuklarını eğitme çabasında olmalarından yanayım...eğitimi ben!! veririm çocuğuma, evimde veririrm ailemde veririrm sokakta veririrm...siz zahmet etmeyin, hem eğitilmeyi bekleyen evinizdeki çocujlarınıza ayırın bu enerjiyi...zira 1okadar çocukjla uğraşıyorum, aman da hepiciini ben eğitiyorum" diye düşünmekten asıl size muhtaç olanı unutma ihtimaliniz yüksek...
benim kızımın öğretmeninden bir tek beklentim olacak, dersi iyi anlatsın, anlatma yöntemini iyi bilsin, şişirmesin saatleri, haketsin maaşını da bi,zim ona güvenimizi de...ben eğitirim çocuğumu zahmet etmesin...psikolojisi de terbiyesi de hayatının ders dışındaki tüm kısımları da benim sorumluluğumda, kimse karışmasın ve karıştığını iddia etmesin...
sadece işini hakkıyla yapan tüm ÖĞRETMENLERİN önünde saygıyla eğilirim...ve eğer bir öğretmeni bir çocuğu iyi eğittiği için kutlayacaksam o çocuk o öğretmenin kendi çocuğu olur...
 
[.eğitimi ben!! veririm çocuğuma, evimde veririrm ailemde veririrm sokakta veririrm...siz zahmet etmeyin,
...
benim kızımın öğretmeninden bir tek beklentim olacak, dersi iyi anlatsın, anlatma yöntemini iyi bilsin, şişirmesin saatleri, haketsin maaşını da bi,zim ona güvenimizi de...ben eğitirim çocuğumu zahmet etmesin...psikolojisi de terbiyesi de hayatının ders dışındaki tüm kısımları da benim sorumluluğumda,

sevgili mühendis arkadaşım,
ah keşke bütün veliler sizin gibi olsa. bize çocuklar eğitilmiş bir şekilde gelse.o zaman herşey daha güzel olacak !!!ama malesef sizin gibi düşünen veliler azınlıkta kalıyor.ve acı gerçek şu ki, bu ülkede bırakın çocuğunu kendini eğitememiş o kadar insan varki, aslında eğitim işine velilerden başlamak gerekiyor.bir öğrenciye ödevini neden yapmadın? diye sormak bi yerde o kadar anlamsızlaşıyorki. çünkü çocuk masum.. ailesi o sorumluluğu vermemiş,ve ilgilenmemiş . -öğretmen dersi iyi anlatmadı, öğrenci anlamamış - faktörü burada yüzdeye vursak çok azdır.

bir çocuk , salı günü okuldan eve gider. çarşamba günü çantasında aynı kitap ve defterle okula gelir.yani bu çocuk salı günü eve gitmiş ve çantayı çarşamba sabahı okula gelene kadar unutmuştur.(ders programı günden güne farklıdır)bu örnek , bizim velilerimizin duyarlılığına(!)ilgisine çok basit bir örnektir.
 
[.eğitimi ben!! veririm çocuğuma, evimde veririrm ailemde veririrm sokakta veririrm...siz zahmet etmeyin,
...
benim kızımın öğretmeninden bir tek beklentim olacak, dersi iyi anlatsın, anlatma yöntemini iyi bilsin, şişirmesin saatleri, haketsin maaşını da bi,zim ona güvenimizi de...ben eğitirim çocuğumu zahmet etmesin...psikolojisi de terbiyesi de hayatının ders dışındaki tüm kısımları da benim sorumluluğumda,

sevgili mühendis arkadaşım,
ah keşke bütün veliler sizin gibi olsa. bize çocuklar eğitilmiş bir şekilde gelse.o zaman herşey daha güzel olacak !!!ama malesef sizin gibi düşünen veliler azınlıkta kalıyor.ve acı gerçek şu ki, bu ülkede bırakın çocuğunu kendini eğitememiş o kadar insan varki, aslında eğitim işine velilerden başlamak gerekiyor.bir öğrenciye ödevini neden yapmadın? diye sormak bi yerde o kadar anlamsızlaşıyorki. çünkü çocuk masum.. ailesi o sorumluluğu vermemiş,ve ilgilenmemiş . -öğretmen dersi iyi anlatmadı, öğrenci anlamamış - faktörü burada yüzdeye vursak çok azdır.

bir çocuk , salı günü okuldan eve gider. çarşamba günü çantasında aynı kitap ve defterle okula gelir.yani bu çocuk salı günü eve gitmiş ve çantayı çarşamba sabahı okula gelene kadar unutmuştur.(ders programı günden güne farklıdır)bu örnek , bizim velilerimizin duyarlılığına(!)ilgisine çok basit bir örnektir.


buyrunnnnnnnnnalkisalkisalkisalkisalkisalkis
 
İlk mesaj aşırı abartılı, maaşımdan memnunum karı-koca çalışıyoruz zaten, az çalışıyoruz ama çok çalışıp daha çok kazanmak isterdim. Devlet ders vermiyor. Ek iş yapmamız da yasak.
Öğretmenlik kutsaldır, eti senin kemiği benim laflarından nefret ediyorum.
Benim sorunum bunlar değil. Burada bazı arkadaşlar demiş ki çocuğumu ben eğitirim. Tamamen katılıyorum. Ve sırf buna destek olmak için yazıyorum. Keşke tüm veliler böyle zekice düşünse. Türkiye'de bir kampanya yapılsa ""Ey Türk halkı çocuğunun terbiyesinden sen sorumlusun önce eğit sonra okula gönder. " Eğitim sorunları biter. Tüm öğrenciler dersi öğrenir. Öğretmenler daha şevkli çalışır.
16 yaşındaki çocuklara dersin ilk on dakikası sınıftaki çöpleri toplatmak, arka sırada oturup sınıfta ma....yon yapan erkek öğrencilere bunun ahlaksızlık olduğunu anlatmak, ön sıradaki kız arkadaşının südyenini çekiştiren erkek öğrenciye bu yaptığın sarkıntılıktır demek, tuvaletteki sabunluğa i...rını yapmak terbiyesizliktir demek, sınıfa tükürülmez demek, Sınıfta balgamlar arasında ders anlatmak, duvarda ayak izleri görmek istemiyorum. Biz yere çöp atmazsak , hademeler ne işe yarayacak diyen öğrencilerle tartışmak istemiyorum. İstanbulun göbeğinde fena sayılmayan bir semtteyim. Bunlar sık olmuyor demeyin. 8 yılım bunlarla geçti.Çok oluyor ama size söylenmiyor.
Herkes çocuğunu kendisi eğitsin, ben kimsenin hayatında iz falan bırakmak istemiyorum. Branşımı anlatmak, onlarında öğrendiğini görmek istiyorum. Bildiklerimi unutmamak için oturup kendi kendime test çözüyorum. Çünkü davranışlarıyla uğraşmaktan, gürültüyü kesmeye çalışmaktan ders anlatamıyorum. Afedersiniz ama sınıf sessizleştiğinde gaz çıkaran, geğiren öğrencilerim oldu. Bir yıl boyunca her hafta 4 saat derslerine girdim. Disiplinden bahsetmeyin lütfen, tinerci çocuğu bile atamazsın okuldan. Keşke seçmeseydim bu mesleği, durumum olsa ticaret yaparım. Meslek değiştir diyenlere sorarım kolay mı . Benim tahsilim bu. Evde eşime çocuğuma bağırıyorum. Gürültüye tahammülüm yok. Maaşıma zam istemiyorum. İnsanların çocuklarını eğitmelerini istiyorum ki, ben de işimi yapayım onlara branşımı anlatayım, soru çözeyim. İster hatırlasınlar beni ister hatırlamasınlar. Tek istediğim huzurla işimi yapmak.
 
İlk mesaj aşırı abartılı.Benim öyle görevlerim yok.
Öğretmenlik kutsaldır, eti senin kemiği benim laflarından nefret ediyorum.Maaşımdan memnunum, kimsenin takdirine, onaylamasına,vah vah işin zor demesine ihitiyacım yok. Ben böyle düşünmüyorum çünkü.Ben işimi yapamıyorum ki!
Benim sorunum bunlar değil. Burada bazı arkadaşlar demiş ki çocuğumu ben eğitirim. Tamamen katılıyorum. Ve sırf buna destek olmak için yazıyorum. Keşke tüm veliler böyle zekice düşünse. Türkiye'de bir kampanya yapılsa ""Ey Türk halkı çocuğunun terbiyesinden sen sorumlusun önce eğit sonra okula gönder. " Eğitim sorunları biter. Tüm öğrenciler dersi öğrenir. Öğretmenler daha şevkli çalışır. Türkiye bilimde ilerler.
16 yaşındaki çocuklara dersin ilk on dakikası sınıftaki çöpleri toplatmak, arka sırada oturup sınıfta ma....yon yapan erkek öğrencilere bunun ahlaksızlık olduğunu anlatmak, ön sıradaki kız arkadaşının südyenini çekiştiren erkek öğrenciye bu yaptığın sarkıntılıktır demek, tuvaletteki sabunluğa i...rını yapmak terbiyesizliktir demek, sınıfa tükürülmez demek, sınıfta balgamlar arasında ders anlatmak, duvarda ayak izleri görmek istemiyorum.
Biz yere çöp atmazsak , hademeler ne işe yarayacak diyen öğrencilerle tartışmak istemiyorum.
İstanbulun göbeğinde fena sayılmayan bir semtteyim. Bunlar sık olmuyor demeyin. 8 yılım bunlarla geçti. Valla ben hergün bunlarla meşgulüm. Çok oluyor ama size söylenmiyor.
Çocuğunuzu okullara kaydederken şu okul iyi, bu okul kötü diye sınıflandırma yapıyorsunuz ya! İyi okul öğrencisi kaliteli olduğu için iyidir. Öğretmeni iyi olduğu için değil. Demek ki okulun iyi olması sizin de elinizde.
Türkiyenin en iyi ünv. birinden mezunum , yüksek lisans yaptım. Araştırma görevlisi olacaktım, öğretmenlik mesleğini sevdiğim için tercih ettim . Pişmanım. Okulum berbat.Tayin isteyeceğim. Çevremdeki tüm okullar böyle. Bunlar istanbul için geçerli anadolu böyle değilmiş sanırım.
Hele genç öğretmensen hep kötü okula girersin. Genç, idealist öğretmenler hep kötü okula düşer. Çünkü puanı düşüktür. Böyle öğrenciler ve cahil veliler yüzünden mesleğinden nefret eder,ders bile anlatmak istemez. Yaşlanınca puanı artar iyi okula gider ama nafile ne şevk kalmıştır,ne de istek. Ben böyle olacağım sanırım.
Herkes çocuğunu kendisi eğitsin, ben kimsenin hayatında iz falan bırakmak istemiyorum. 7 yaşına kadar bir çocuğun karakteri oluşmuştur zaten. 16 yaşında Fatih İstanbul' u fethetmiş. Eğitim beşikte başlar okulda değil.
Branşımı anlatmak, onların da öğrendiğini görmek istiyorum. Bildiklerimi unutmamak için oturup kendi kendime test çözüyorum. Çünkü davranışlarıyla uğraşmaktan, gürültüyü kesmeye çalışmaktan ders anlatamıyorum.
Afedersiniz ama sınıf sessizleştiğinde gaz çıkaran, geğiren öğrencilerim oldu. Bir yıl boyunca her hafta 4 saat derslerine girdim. Anlamıyorlar, anlamıyorlar...
Disiplinden bahsetmeyin lütfen, tinerci çocuğu bile atamazsın okuldan.
Keşke seçmeseydim bu mesleği, durumum olsa ticaret yaparım. Meslek değiştir diyenlere sorarım kolay mı . Benim tahsilim bu.
Evde eşime çocuğuma bağırıyorum. Gürültüye tahammülüm yok. Maaşıma zam istemiyorum. Kutsal olmak istemiyorum. İnsanların çocuklarını eğitmelerini istiyorum ki, ben de işimi yapayım onlara branşımı anlatayım, soru çözeyim. İster hatırlasınlar beni ister hatırlamasınlar. Tek istediğim huzurla işimi yapmak.[/QUOTE]
 
ben siz öğretmenlerin de aynen bizler gibi kendi çocuklarını eğitme çabasında olmalarından yanayım...eğitimi ben!! veririm çocuğuma, evimde veririrm ailemde veririrm sokakta veririrm...siz zahmet etmeyin, hem eğitilmeyi bekleyen evinizdeki çocujlarınıza ayırın bu enerjiyi...zira 1okadar çocukjla uğraşıyorum, aman da hepiciini ben eğitiyorum" diye düşünmekten asıl size muhtaç olanı unutma ihtimaliniz yüksek...
benim kızımın öğretmeninden bir tek beklentim olacak, dersi iyi anlatsın, anlatma yöntemini iyi bilsin, şişirmesin saatleri, haketsin maaşını da bi,zim ona güvenimizi de...ben eğitirim çocuğumu zahmet etmesin...psikolojisi de terbiyesi de hayatının ders dışındaki tüm kısımları da benim sorumluluğumda, kimse karışmasın ve karıştığını iddia etmesin...
sadece işini hakkıyla yapan tüm ÖĞRETMENLERİN önünde saygıyla eğilirim...ve eğer bir öğretmeni bir çocuğu iyi eğittiği için kutlayacaksam o çocuk o öğretmenin kendi çocuğu olur...

keşke her veli bu kadar bilinçli olsa da çocuklarını güzel eğitseler. Malesef okulu olmayan köylerde yaşayanlar var ve onlar yatılı okullarda okuyorlar ilköğretim 1. sınıftan itibaren, onları kim eğitecek yatakhane arkadaşları mı? Herşeye tek taraftan bakmamak lazım
 
Nilang76 nın yaşadıklarını okuyunca tüylerim diken diken oldu...

ve bir noktada katılıyorum ona, allah biraz akıl verseydi de sırf bayanlar için çok uygun meslek çoluğuna çocuğuna ayıracak vaktin kalır laflarına kanmayıp daha karakterime kişiliğime uygun bi meslek seçseydim... güya bilinçli bi anne babanın evladıydım ama yine de bilerek isteyerek bu mesleği seçtiğim daha yaratıcı olabileceğim kendime uygun bi meslek seçmediğim için eşşşeklerrrrrrrr gibi pişmanım !!!
 
İlk mesaj aşırı abartılı.Benim öyle görevlerim yok.
Öğretmenlik kutsaldır, eti senin kemiği benim laflarından nefret ediyorum.Maaşımdan memnunum, kimsenin takdirine, onaylamasına,vah vah işin zor demesine ihitiyacım yok. Ben böyle düşünmüyorum çünkü.Ben işimi yapamıyorum ki!
Benim sorunum bunlar değil. Burada bazı arkadaşlar demiş ki çocuğumu ben eğitirim. Tamamen katılıyorum. Ve sırf buna destek olmak için yazıyorum. Keşke tüm veliler böyle zekice düşünse. Türkiye'de bir kampanya yapılsa ""Ey Türk halkı çocuğunun terbiyesinden sen sorumlusun önce eğit sonra okula gönder. " Eğitim sorunları biter. Tüm öğrenciler dersi öğrenir. Öğretmenler daha şevkli çalışır. Türkiye bilimde ilerler.
16 yaşındaki çocuklara dersin ilk on dakikası sınıftaki çöpleri toplatmak, arka sırada oturup sınıfta ma....yon yapan erkek öğrencilere bunun ahlaksızlık olduğunu anlatmak, ön sıradaki kız arkadaşının südyenini çekiştiren erkek öğrenciye bu yaptığın sarkıntılıktır demek, tuvaletteki sabunluğa i...rını yapmak terbiyesizliktir demek, sınıfa tükürülmez demek, sınıfta balgamlar arasında ders anlatmak, duvarda ayak izleri görmek istemiyorum.
Biz yere çöp atmazsak , hademeler ne işe yarayacak diyen öğrencilerle tartışmak istemiyorum.
İstanbulun göbeğinde fena sayılmayan bir semtteyim. Bunlar sık olmuyor demeyin. 8 yılım bunlarla geçti. Valla ben hergün bunlarla meşgulüm. Çok oluyor ama size söylenmiyor.
Çocuğunuzu okullara kaydederken şu okul iyi, bu okul kötü diye sınıflandırma yapıyorsunuz ya! İyi okul öğrencisi kaliteli olduğu için iyidir. Öğretmeni iyi olduğu için değil. Demek ki okulun iyi olması sizin de elinizde.
Türkiyenin en iyi ünv. birinden mezunum , yüksek lisans yaptım. Araştırma görevlisi olacaktım, öğretmenlik mesleğini sevdiğim için tercih ettim . Pişmanım. Okulum berbat.Tayin isteyeceğim. Çevremdeki tüm okullar böyle. Bunlar istanbul için geçerli anadolu böyle değilmiş sanırım.
Hele genç öğretmensen hep kötü okula girersin. Genç, idealist öğretmenler hep kötü okula düşer. Çünkü puanı düşüktür. Böyle öğrenciler ve cahil veliler yüzünden mesleğinden nefret eder,ders bile anlatmak istemez. Yaşlanınca puanı artar iyi okula gider ama nafile ne şevk kalmıştır,ne de istek. Ben böyle olacağım sanırım.
Herkes çocuğunu kendisi eğitsin, ben kimsenin hayatında iz falan bırakmak istemiyorum. 7 yaşına kadar bir çocuğun karakteri oluşmuştur zaten. 16 yaşında Fatih İstanbul' u fethetmiş. Eğitim beşikte başlar okulda değil.
Branşımı anlatmak, onların da öğrendiğini görmek istiyorum. Bildiklerimi unutmamak için oturup kendi kendime test çözüyorum. Çünkü davranışlarıyla uğraşmaktan, gürültüyü kesmeye çalışmaktan ders anlatamıyorum.
Afedersiniz ama sınıf sessizleştiğinde gaz çıkaran, geğiren öğrencilerim oldu. Bir yıl boyunca her hafta 4 saat derslerine girdim. Anlamıyorlar, anlamıyorlar...
Disiplinden bahsetmeyin lütfen, tinerci çocuğu bile atamazsın okuldan.
Keşke seçmeseydim bu mesleği, durumum olsa ticaret yaparım. Meslek değiştir diyenlere sorarım kolay mı . Benim tahsilim bu.
Evde eşime çocuğuma bağırıyorum. Gürültüye tahammülüm yok. Maaşıma zam istemiyorum. Kutsal olmak istemiyorum. İnsanların çocuklarını eğitmelerini istiyorum ki, ben de işimi yapayım onlara branşımı anlatayım, soru çözeyim. İster hatırlasınlar beni ister hatırlamasınlar. Tek istediğim huzurla işimi yapmak.
[/QUOTE]

dediklerine katılıyorum meslektaşım...dışardan bakıldığında dersi anlatıp çıkıyoruz zannediyorlar...öyle olsaydı gerçekten yan gelip yatma mesleği olurdu...8 yıldır mesleğin içindeyim...neler gördüm neler...1) hamile öğretmen arkadaşı okul çıkışındaki karmaşada merdivenden itekleyip bebeğini düşürmesine sebep olmuştu bi öğrenci 2) nöbeti sırasında sigara içen öğrencileri idareye bildiren arkadaşımızın arabasının lastiklerini yarıp her yerini çizmiş, camlarını indirmişlerdi 3) derste tuvalete gitmek isteyen erkek lise öğrencisi izin verilmediğinde işemişti sınıfa 4) bahçede çıkan kavgayı ayırmak isterken halka küpesinden çekip yırtmışlardı bi arkadaşın kulağını 5) devamsızlık sınırına gelen bi öğrenci o gün derse geç kalmış öğretmeninden fişi düzeltmesini istemişti yapamayacağını söyleyen öğretmenin karşıdaki ilkokulda okuyan 10 yaşındaki oğlunu tekme tokat dövdü arkadaşlarıyla bir olup ...daha neler neler...yaşayan bilir zaten anlatmaya gerek yok..yaşamayanın da anlamaya niyeti yok....
 
Son düzenleme:

dediklerine katılıyorum meslektaşım...dışardan bakıldığında dersi anlatıp çıkıyoruz zannediyorlar...öyle olsaydı gerçekten yan gelip yatma mesleği olurdu...8 yıldır mesleğin içindeyim...neler gördüm neler...1) hamile öğretmen arkadaşı okul çıkışındaki karmaşada merdivenden itekleyip bebeğini düşürmesine sebep olmuştu bi öğrenci 2) nöbeti sırasında sigara içen öğrencileri idareye bildiren arkadaşımızın arabasının lastiklerini yarıp her yerini çizmiş, camlarını indirmişlerdi 3) derste tuvalete gitmek isteyen erkek lise öğrencisi izin verilmediğinde işemişti sınıfa 4) bahçede çıkan kavgayı ayırmak isterken halka küpesinden çekip yırtmışlardı bi arkadaşın kulağını 5) devamsızlık sınırına gelen bi öğrenci o gün derse geç kalmış öğretmeninden fişi düzeltmesini istemişti yapamayacağını söyleyen öğretmenin karşıdaki ilkokulda okuyan 10 yaşındaki oğlunu tekme tokat dövdü arkadaşlarıyla bir olup ...daha neler neler...yaşayan bilir zaten anlatmaya gerek yok..yaşamayanın da anlamaya niyeti yok....[/QUOTE]


çok moralim bozuldu okurken.inanılır gibi değil.gerçekten eğitim önce ailede başlar.çok yazık nasıl bir gençlik yetişiyor :KK43:
 
çok moralim bozuldu okurken.inanılır gibi değil.gerçekten eğitim önce ailede başlar.çok yazık nasıl bir gençlik yetişiyor :KK43:

Gerçekten çok kötü bir nesil yetişiyor özellikle lise öğrencilerinde durumlar çok vahim gerçekten. Öğretmen toplantılarında öğrencilerin başarılarını nasıl yükseltirizden çok ahlaklarını nasıl düzeltiriz konusu konuşuluyor. Geçen yıl bir kız öğrenciyi eteği kısa diye sürekli uyardık müdür çoğu zaman okuldan gönderdi, Sonra kız babasıyla okula geldi ve babasının müdüre ettiği laf benim kızımın eteğine karışmayın :1shok: müdür şokta biz öğretmenler şokta. Artık böyle bir babaya böyle bir kıza ne denilebilirki, eğitim seviyesi yerlerde gerçekten:sm_confused:
 
ilginç gerçekten ben hiç duymadım mimarlara böyle şeyler söylenildiğini size sadece mühendisler diyomuş ama öğretmenlere köydeki çiftçi bile yan gelip yatıyosunuz diyo be canım.Hiçbişey olamazsan öğretmen olursun ne demek bizim de kendimize güvenimiz tam ama dediğim gibi haddi olmayan insanların bile dilinde aynı şey.İşimiz zor evet ama dayanılmayacak gibi değil elbette bizden daha zor meslekler de var biz bunu inkar etmiyoruz.Biz sadece öğretmenliğin üstüne atılan bu çamuru kaldırmaya çalışıyoruz

biraz eski yorumunuz ama cevap vermek istedim yine de.
mimarlık konusunda december'a katılıyorum.
ben de mimarlık okuyordum bu sene bıraktım.
öncelikle şunu söyleyeyim mimarlık, okuması en zor bölümlerden birisi.
haftalarca, günde 3-4 saati bile bulmayan uykularla gidiyorsunuz okula.
sanırım mimarlıktaki hocalar gibisi de hiçbir yerde bulunmaz.
ömür törpüsü resmen.
ama sonra mimarlığın m'sinden anlamayan insanlar çıkıp da "amaaan napıyorsunuz ki alt tarafı iki çizim yapıyorsunuz.zaten iki imza atıp parayı götüreceksiniz." dedikleri zaman katil olası geliyor insanın.

öğretmenlik zor bir meslek. ama eğitim fakültesi okuması en kolay fakültelerden.
annem anaokulu öğretmeni.
çoğu gün akşam eve geldiğinde yemekten sonra uyur. nasıl bir tempoda çalıştığını biz biliyoruz.
sonra çıkıp da insanlar "amaaan rahatsınız siz yazın 2 ay tatil yapıyorsun yan gelip yatıyorsunuz." diyorlar.

herkes her mesleği eleştirir.
bu ülkede herkes her işi iş sahibinden daha iyi biliyor maaşallah.
yalnız zor şartlarda olsun olmasın öğretmenlik en önemli mesleklerden biridir bana göre.
çocuğun kişiliği gelişirken ona yol gösteren ailesinden sonra öğretmenidir ki bilinçli bilinçsiz herkesin çocuk yaptığını düşünürsek öğretmenin önemi daha fazladır bana göre.
 
Her mesleğim kendıne gore zorlukları vardır..

Sız bu sızın karakterınızle alakalı..Bazıları 15 dakıka bır yemegı yapar bazıları 1 saatte yapar onu susler kendınden bırsey katarak sunmaya calışır..

Öğretmenlık meslegının çalışma saatları ve yaz tatılı bakımından kadınlar ıcın uygun bır meslek oldugu soylenır.buna bende katılırım..

10 yıldır öğretmenlık yapıyorum..doguda batıda,kuzeyde calıştım..

21 yasındayken 60 kısılık lıse ogrencılerın dersıne ılk ders gırdım.Tehtıdler..soruşturmalar vs başıma neler geldı..
Branşım tarıh, ogrencılerıme cagın ımkanları ıcın 5 yıldır yonetıcılıgını yaptıgım her aksam 1 saat vakıt ayırdıgım tarıh sıtesı var..projeksıyonla sunuları gostermek ıcın..

Branş öğretmenlerı haftada en az 150 öğrenıye ders anlatır bunların sınavlarının tek tek analızı yapılır..

Dıyelım kı 20 soru sordunuz 150 kısının herbırının 20 soruya verdıgı cevap degerlendırılır..

Tlf da velılerımın num kayıtlıdır gelmeyen ogrencılerımı sınıf rehber öğretmen olarak ararım..
Sız ısınızı en guzel sekılde yapmak ıstedıkten sonra öğretmenlıkte zor bır meslektır..

Her bırımızın hayatında ya sınıf öğretmenın ya branş öğretmenın katkısı buyuktur..
Bır ınsanı neden bu meslektesınız sordugunuzda ya sınıf öğretmenınde ya lısedekı bır öğretmenınden etkılenmıştır..

Matamatık öğretmenı ogrencı sevmıyorsa hayatı boyunca matematık başının belası olur her sınavda..

konu hakkında yorum yaparken daha dıkkatlı kelımeler kullanalım..
Her meslekte ıyılerde var kotulerde her meslekte kolaylıklarda var zorluklarda..
 
5 yıl önceki öğrencilerimi özlüyorum. Aramızda sevgi vardı. Hala arar sorarlar.
Geçen gün hastanede işim vardı, eski bir öğrencimle karşılaştım, hemen yanıma geldi yardımcı oldu, kapıya kadar uğurladı. Çok sevindim.
Kim ne derse desin 70 kişilik sınıftan 1 öğrencime bile birşeyler öğretmişsem, yıllar sonra gördüğünde hala hocam diyorsa, bırakıyorum konuşsunlar, kıskansınlar. Ben işime bakarım.
Öğretmenlik mesleğini avantajlı görenlere de tavsiyem, kızlarınızı ya öğretmen ya da sağlıkçı olmaları için teşvik edin. Siz yanlış yapmışsınız, madem memnun değilsiniz hayatınızdan, çocuklarınız sizden iyi olsun. Yalnız unutmayın öğretmen olmak zor artık. ÖSS puanları yüksek, KPSS puanları yüksek. Çok çalışmaları gerek.
 

Etkili Bir Öğretmende Bulunması Öngörülen Özellikler
* Sabırlı davranır, olaylar karşısında dayanıklıdır ve duygularını kontrol altında tutar.
* Farklı inanç, görüş ve gruplara saygılı ve uzlaştırıcıdır.
* Kılık kıyafetine, temizlik ve düzene özen gösterir.
* Kendini geliştirmeye ve eleştirmeye açıktır.
* Kişisel sorunlarıyla sınıfı ve okulu meşgul etmez.
* Öğrencileri güdüleyici özelliklere sahiptir.
* Başarıya odaklanmıştır, öğrenciden yüksek başarı beklentisi içinde, destekleyicidir.
* Düşünce ve davranışlarıyla öğrenciler için modeldir.
* Öğrencilere karşı güler yüzlü, hoşgörülü ve sevecendir.
* Öğrencilere karşı güvenilir, dürüst, objektif, sırdaş ve dosttur.
* Sınıfta yapıcı ve eğitsel bir disiplin oluşturur.
* Liderlik özelliklerine sahiptir.
* Öğrencileri, velileri, çevresini etkilemede başarılıdır.
* Arabuluculuk, hakemlik, temsilcilik özelliklerine sahiptir.
* Cesaretlendirici ve destekleyicidir.
* Sevecen, anlayışlı ve esprilidir.
* Sorunlardan yakınmak yerine çözüm bulmak için çaba harcar.
* Sınıfta otoriteyi sağlar, sınıfı grup olarak cezalandırmaz, cezaları bireysel olarak verir.
* Verdiği ödevleri takip ve kontrol eder.
* Eğitim bilimlerinin temel kavramlarını tanır ve öğrenmeyi kolaylaştırır.
* İyi bir gözlemcidir, kendini sürekli yenileme gayreti içindedir
Mesleksel Özellikler
* Zamanı etkili kullanır, derslere zamanında başlar ve zamanında bitirir.
* Diğer yönetici ve öğretmenlerle işbirliği yapar.
* Öğrencinin sorunlarını, fizyolojik, duygusal, sosyal özelliklerini bilir ve buna göre davranır.
* Öğrencilerin problem çözme, sistematik ve yaratıcı düşünme becerile-rini geliştirmeye çalışır.
* Öğrendiklerini pratiğe dönüştürebilen bireyler yetiştirir.
* Öğrencileri bir üst öğrenime, topluma ve hayata hazırlamaya çalışır.
* Öğretim ve öğrenmeyle ilgili son gelişmeleri izler ve sınıfta uygulamaya çalışır.
* Sınıf yönetiminin tüm etkinliklerinde öğrencinin katılımını esas alır.
* Kendini sürekli geliştirmenin arayışı içinde olur.
* Güvenilir ve geçerli ölçme tekniklerini kullanarak öğrenci başarısını objektif değerlendirir
* Öğrencilere, eğitimin, öğrenmenin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğu bilincini kazandırır.
* Özgür bir sınıf ortamı hazırlayarak öğrencilerin girişken, kendini gerçekleştirebilen bireyler olmasını sağlamaya çalışır.
* Her türlü öğretim yöntem, teknik ve stratejilerinden öğretimde yararlanır.

Alıntı(sbe.erciyes.edu.tr/Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi)



ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ TERCİH SEBEPLERİ
* "Bir öğrenciye bilmediği bir konuyu öğretip anlamasını, konuyu kavramasını sağlamak, onun başarısını görmek beni mutlu eder."
* "Çocukları seviyorum. Onlara ders anlatmak hoşuma gidiyor. Öğretirken aynı zamanda yeni bilgiler de öğreniyorum"
* "Öğretmeyi sevdiğimi ve çalışma saatleri uygun olduğu için öğretmenliği seçtim."
* "Biyoloji bölümü için iş yoktu. Formasyon alıp öğretmen olmak istedim."
* "İş olanağı ve bu bölümden mezun olanların iş bulma potansiyeli sebebiyle seçtim."
* "Çalışma saatleri dikkate alındığında en uygun meslek olduğunu düşündüm."
* "İnsanlara yeni bir şeyler öğretmek kendi birikimlerimizi aktarmak manevi yönden doyum sağlarken günümüz şartlarında garanti bir meslek olması öğretmenliği seçmemi etkiledi."

Öğretmen adayları, öğretmeyi ve öğrencileri sevmek gibi duyuşsal sebeplerden dolayı öğretmenlik mesleğini tercih ettiklerini ifade etmişlerdir. Bununla beraber, birçok öğretmen adayı iş olanağı ve çalışma şartları gibi sebeplerden dolayı bu mesleği tercih etiklerini belirtmişlerdir.

(Alıntı:Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi/OFMA Eğitimi Bölümü/İlköğretim Bölümü)




En büyük temennim; eğitim ve sağlık alanında, gerçekten gönlünü veren,idealist bireylerin yer alması.Sevmeden/istemeden/zorunluluktan/şartlardan (vb.) dolayı,hakkını veremeden icra edilmesi büyük ve ciddi kayıplara nedendir.Sevmeyen,sevemeyen kesinlikle bu mesleği/meslekleri yapmamalı!
 
X