Sakarya Meydan Savaşı
Düşman ordusu, 23 Ağutos 1921 günü, gerçekten cephemize doğru ilerlemeye ve saldırıya başladı.
Savunma hatlarımız yer yer kırılıyordu. Ama, kırılan yerin hemen en yakınında çarçabuk yeni bir savunma hattı kurduruluyordu.
Dedim ki:
Savunma hattı yoktur. Savunma alanı vardır. O alan bütün yurttur. Yurdun her karış toprağı, yurttaşın kanıyla ıslanmadıkça düşmana bırakılamaz. Onun için, küçük büyük her birlik bulunduğu dayangadan atılabilir; ama küçük büyük her birlik ilk durabildiği noktada yeniden düşmana karşı cephe kurup savaşı sürdürür. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler ona uyamaz. Bulunduğu dayangada sonuna dek dayanmak ve direnmekle yükümlüdür.
Ordumuzun her bireyi bu kurala göre düşmanın bütün kuvvetlerini yok ederek, yıpratarak sonunda onu, saldırıyı sürdürme gücünden ve yeteneğinden yoksun bir duruma getirdi. Savaşın durumunun bu evresini sezinler sezinlemez hemen, özellikle sağ kanadımızı, Sakarya ırmağı doğusunda düşman ordusunun sol kanadına ve daha sonra cephenin önemli yerlerinde karşı saldırıya geçtik. Yunan ordusu yenildi ve geri çekilmek zorunda kaldı.