Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Karanlığın Simsiyah Teni
Ben;
Ölü bir denizim
Güneşi gördüğümde
söner,solar sarı benzim,
şafak vakti geldiğinde.
Ben;
Kurumuş çatlak toprağın,
hasret kaldığı bir top bulutun,
düşmesini beklediği gün,
işte öylesine hasretim,
zifiri karanlığın...
Ben;
İşte o zaman çıkarım.
kendimi sokaklara bırakır,
her yer benimdir derim.
değmez yere ayaklarım,
çünkü yıldızlarla beraberim.
Sonra bir bakmışsın,
Şafak vakti yarım bırakmıştır,
yıldızlarla dansımı.
garip garip geri döenerim.
Bana;
Uzakta sırıtan damdaki saçak,
pencerem naylonlu camdan.
hergün büyüyen duvardaki çatlak.
kapımda paslanmış zırza
bütün bunlar,eziklik his eder bana.
evime kıyasla o villa.
Benim;
o isli lambam,
binbir nazla yanar.
pencereme vuran rüzgara inat.
uslu uslu tüten sobam
sigaramdan daha hamarat.
Eyvah!
Vakti geçti namazın,
yenik düşürdü şeytana nefsim
Gözüm görmesin,kulak duymaz.
karanlığın simsiyah teni
şemsu kamerden daha kurnaz
perdeliyor bütün dünya bedenini.
.....
elimden tutar götürür zifiri karanlık
gösterir perde altındaki alemi
titrek, günahkar yaşlı hücrelerim
meğer hakkikati müjdeledi.
Fesih Mirzaoğlu
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!