Neden evlilik, çok güzel soru...
Bizim ülkemizde herkes gerçekten güzel ve korunması gereken bir aile yapısı var zannediyor ya, o aile yapısını korumak için evlilik şart işte !
Kafandaki deli sorular konusunda haklısın. Hem de çok.. Bir gün gerçekten içinin ısındığı, güvendiğin, sevdiğin ve ilk heyecan bittiğinde yerine koyduğun başka duygularla hayatına devam edebileceğin birisi elbet çıkar karşına.
Ama evlilik, 56 yaşında yalnız kalmamak, çocuk sahibi olmak, toplum içerisinde kabul görmek için yapılmaz. Bunlar için asla evlenme. Evlilik, ortak paydada buluşabileceğin bir insanla, karşılıklı fedakarlıklarda bulunarak ortak mutluluk yaratmaktır. Sen kadınsın, yuvayı dişi kuş yapar lafı masaldır. Alttan al, erkekler çocuk gibidir, kadın dediğin güçlü olur masallarına da inanma. Kadının da erkeğinde güçsüz olduğu, çocuksu olduğu, desteğe ihtiyaç duyduğu zamanlar vardır. Bu gibi zamanlarda önemli olan erkeğin kadını ya da kadının erkeği desteklemesi ve yalnız olmadığını hissettirmesidir. Evlilik, bir tarafın kendinden ödün verdiği bir duruma gelirse, ortada evlilik yoktur, sadece yasal sömürü vardır. Ki bizim ülkemizde de çoğunlukla kadınlar eşleri tarafından devlet izniyle, hem fiziksel, psikolojik ve duygusal hem de cinsel ve zihinsel olarak sömürülmekte ne yazık ki.
Senin korkuların bana çok mantıksız gelmedi. Ama evliliği kocanın arkasını toplamak, kv ve kple uğraşmak, sürekli fedakarlıklar yapmak olarak görme. Karşındaki kişiyi iyi tart, duyguların gözünü kör etmesin. Sen bugün onun çorabını, donunu yıkadın diye ölmezsin. O da yarın seninkini yıkar. Belki senin için çok daha büyük fedakarlıklar yapar, bilemezsin. Evliliği buna indirgeme.
Eğer bir erkekle karşılıklı fedakarlıklarla saygı ve anlayış çerçevesinde ilişkini yürütürsen, gösterdiğin özveri, vazgeçtiğin isteklerin sana külfet olmaz. Bundan mutluluk duyarsın. Çünkü bilirsin ki, karşındaki insanda senin için birçok şeyden vazgeçebilir, senin için kendi isteklerini geri plana atabilir. Sevdiğin adam için bir şeyden vazgeçtiğinde, onun yüzündeki mutluluğu düşünerek, mutlu olursun. En sonunda, belki o ilk aşk heyecanı kalmaz içinde ama başka bir erkeğin asla ulaşamayacağı bir yere gelir kocan senin kalbinde. Bunlar gerçekten olabilir mi? Ben inanıyorum. Ama bunu bu toplum içerisinde başarmak için çiftler kendilerini toplumdan soyutlamak zorunda.
Çünkü bu ülkede asla birey olamazsın. Ve mutluluk ancak birey olursan sahip olabileceğin bir duygu. Hele ki evlilikte, birey olabilmek hayati bir mesele. Aynı anda hem biz, hem de sen ve ben olabilmek demek evlilik.