Neden Bazı Fallar Çıkar, Bazıları Çıkmaz ?

hazal_diren

lafa bakarım laf mı diye
Kayıtlı Üye
29 Ağustos 2008
4.086
613
448
aslında buna birçok cevap verilebilir. ama bunun esas nedeni fala bakan mı, fal baktıran mıdır? fala bakan kişinin o an ki hali etken midir yoksa sadece sallıyor mudur?:27: düşüncelerinizi öğrenmek istedim...

bu arada ben fala yarı inanıyorum. bunun nedeni de bana bakılan bazı falların çıkması....
 
gaybı Allahtan başkası bilemez,
bu benim inancım gereği bu konudaki düşüncem..
falcılar sallıyo bence..
biraz muhabbet ediyolar fal bakarken, fark ettiyseniz..
o muhabbete görede, bide kişinin burcunu biliyolarsa, ki ben burçların karakteri yansıttığına inanırım, ona göre yorum yapıolar..
böylece bazı söyledikleri tutuyo bazıları tutmuyo..
biz arkadaşlarla bunu kendimize kanıtlamak için, aynı falcıya farklı zamanlarda iki kez gittik,
kadın hatırlamıyo tabi akşama kadar kaç kişi geliyo..
ve kadın arkadaşa iki faldada öyle farklı şeyler salladıki,
falcıların salladığına emin olmuştuk o zaman..
tabi tutturduğuda oluyo ama dediğim gibi bişey bildiğinden değil, sallıyo yani bence..
 
ben de öyle düşünüyorum canım, geleceği Allahtan başka kimse bilmez. ama düşünüyorum da neden bazı fallar çıkıyor? yani öyle birşey diyor ki, hani durup dururken sallayıp söylenecek bişey değil ve çıkıyor?...bir de çeşit çeşit fal var yok su falı, yok kahve falı falan. bir de dikkat ediyorum bazı fal baktıranlar diyor ki, fal bakan kişi fincana bile bakmadan takır takır söylüyormuş falan. hani düşünüyorum, sallıyorlar mı gerçekten. yoksa malum mu oluyor? ya da işin içinde başka şeyler mi var? (falı bakan kişinin enerjisi falan...)merak ediyorum, fala inanan kişilerin fala inanma sebebi nedir?
 
bozuk saat bile günde 2 kere doğruyu gösterirde ondan....
eğlence olsun diye bakıyorum bende fal..ama müptelası değilim..aşırı bi inançlılığım asla yok
 
falda tarot gibi birçeşit eglence sonuçta bazı falcıların falları çıkar evet nedenini sadece falcının medyum olmasıyla açıklayamayız medyum kelimesi ne kadar dogru sizce bunuda araştırmak lazım durugörü kabiliyeti olan insanların fal bakmasına bile gerek yoktur oanda ne hissettiginizi bilicektir birşeylerde mutlaka tutar durugörü kabiliyeti herkste olmayan birşey buda tanrı tarafndan verılmıs bir yetenektir tanrı isterse olur istemezse sıradan birisi olursun ama herkesin bir yetenegi vardır su yüzüne çıkmamış o yüzden ben medyumum ben özelim diyenlerin yanına bile yaklaşmayan arkdslr niyet önemli.
 
Yapmayın hanımlar fal bu %100 dogru cıkma olasılıgı nedir ki :) sonucta ne olacagını Allahtan baskası bılemez bende su sıralar fala merak saldım gerci eglence diye basladım öyle baktırıp duruyorum yengeme falan fala inanmayıp falsız kalamayanlardanım :61:
 
Selam arkadaşlar.Ben de size hayatımın zor bir döneminde fal yüzünden hayatımın nasıl daha da zorlaştığını anlatıcam ve lütfen ama lütfen arkadaşlar geleceği Allahtan başkasının bilemeyeceğine inanın,benim düştüğüm hatalara düşmeyin.

Sıkıntılı bir dönemimde istanbuldaki hemen hemen tüm falcılara gittim.Gittiğim tüm falcılar hemen hemen birbirinden ayrı şeyler diyorlardı yani ortaklık yoktu.Başıma ilginç şeyler geldiği için Dimo daki Fatoştan bahsetmek istiyorum bilgilendirmek için.Ben o zamanlar onun tarzı farklı diye ona kafayı taktım.Gidenler bilir,kadın bir kağıt alıyor,dua okuyor,görüntü açılsın başlicam falan diyor,o şekilde bir bakımı var.O zamanlar çok hoşlandığım biri vardı,bana onun adının harflerini tipini hayatını herşeyini anlattı anlattı,çok iyi biri olduğunu beni çok sevdiğini evleneceğim kişinin o olduğunu falan söyledi.Anlatımına inandırıcılık katmak için de görüntüler geldiğini bunları ona Allahın verdiğini falan söylüyor,Allahın adını da kullanıp insanı bağlıyor.O dönem benim bir yurtdışına gitme durumum da vardı yüksek lisans için ama kesin değildi ve gidersem de gideceğim tarih eylülün 26sıydı.Bence bu fal bakanların insanların aklını okuma yetenekleri var,kadın o zaman direk 26 eylülde gidiyorsun demişti,kalacağım yurttan,hatta uçağa binme safhama kadar senaryoyu düzdü.Hatta ben uçağa binerken birşeyimi unuttuğumu fark edecekmişim de sonra annem gönderecekmiş de gibi şeylerden bahsetti.O zamanlar isteklerim o yönde diye bunları duymak hoşuma gitti,bir sene içinde 3 kez gitmişimdir.Tabiki de hiçbiri olmadı,çok iddialı şekilde gidiyorsun gidiyorsun diyip kağıda uçak ülke resimleri çizdiği olayım olmadı :) Daha kötüsünü de anlatim çok hoşlandığım,kadının çok iyi biri,evleneceksin,şöyle mutlu olacaksın böyle güzel yaşayacaksınız diye aklımı yıkayıp benim bilinçaltıma girip beni doldurduğu adamın da teşhisli psikolojisi bozuk bir kişi olduğunu öğrendim :) Burada kimseyi kötülemek istemiyorum,bu işin ne kadar yalan olduğu diğerleri için de geçerli,mesela beni o dönem çok etkilemiş biri daha vardı.Bağdat caddesinde,kafenin adını şimdi hatırlamıyorum ama çocuğun adı Serhandı.Annemin adını,gitmek istediğim ülkenin adını herşeyi direk söyledi,geçmişi anlattı,harfler,tip tarifi hepsi süper ama gelecek gene çıkmadı ve o çocuk sonunda geleceği kimse bilemez dedi,yani bunu fal bakan kişi söylüyor düşünün artık.

Falım çıktı diyenler bence o faldan etkilenip falı kendileri çıkarıyor.Hayatınız sizin elinizde,onların yaptığı bilinçaltına girmek ama gördüğünüz gibi boş vaatler veren hatta çok yanlış yönlendirenler de oluyor.En kızdığım ise mesela Fatoşun sanki Allahmış gibi iddialı ifadelerde bulunması, dedikleri mutlakmış gibi konuşması, çıkmıyor diyince de bunu kabul etmeyip bu sefer de olayın nasıl olacağı değişebilir ama sonuç değişmez diye saçmaladıkça saçmalaması, halbuki olmaz diyince kızıyordu benim dediklerim çıkar diye olayın tarihine görüntüsüne kadar anlatmıştı ve olacak diye iddia etmişti??? :)) Tamam iyi insan,iyi niyetli de kendince belki ama pembe tablodan,kurgudan başka birşey yok,hayatın gerçekleri yok yani.Bu kişi sadece bir örnek beğenen varsa sırf ona yükleniyor gibi olmiyim,herkes fikrini söylemekte deneyimlerini paylaşmakta hür ama bu gibi ben Allah tarafından seçildim tarzından konuşan,dengesinin bozuk olduğu her halinden belli insanlara prim vermeyin arkadaşlar.Sizin falınız çıkar çıkmaz çünkü siz çıkmasını istemişsinizdir birşey diyemem ama benim hayatımda böyle bir örnek var onu paylaşmak istedim.O zaman kaptırmıştım kendimi ve çok da inanmıştım çünkü çok istiyordum ama şimdi sorsan lanet olsun derim.Kimsenin bilinçaltınıza girip yanlış yönlendirmesine,boşa vakit kaybetmenize,üzülmenize izin vermeyin.Sonuç olarak bu fal işine tövbe ettim ve herkesin de bu konuda çok dikkatli olmasını isterim.Akıl var mantık var olmayacak şey için ister Allah desin,şu desin bu desin ne derse desin dinlemeyin,geleceği Allahın kendinden başkası bilemez ve geleceğinizin üzerinde kendinizden başka kimsenin etkisi de yoktur.Öyle olsaydı Allah insana akıl,seçme özgürlüğü,irade vermezdi.Bunlar hep inanç üzerinde bizi sınayan şeyler,ben artık bu şekilde bakıyorum ve kendi adıma gerçekleri güzelce gördüm ve deyim yerindeyse oturdum aşağıya :) Gelecek insanın kendi elinde, isteğinizi Allahtan dileyin, yarınınız için çalışın kendiniz tayin edin, biri söyledi diye hiçbirşey siz istemeden kendi kendine öyle olmaz.Allah herkesi doğru yola iletsin
 
falda tarot gibi birçeşit eglence sonuçta bazı falcıların falları çıkar evet nedenini sadece falcının medyum olmasıyla açıklayamayız medyum kelimesi ne kadar dogru sizce bunuda araştırmak lazım durugörü kabiliyeti olan insanların fal bakmasına bile gerek yoktur oanda ne hissettiginizi bilicektir birşeylerde mutlaka tutar durugörü kabiliyeti herkste olmayan birşey buda tanrı tarafndan verılmıs bir yetenektir tanrı isterse olur istemezse sıradan birisi olursun ama herkesin bir yetenegi vardır su yüzüne çıkmamış o yüzden ben medyumum ben özelim diyenlerin yanına bile yaklaşmayan arkdslr niyet önemli.

Duru görü diye birşey var evet ama o insanların da bu yeteneğini paraya çevirip ermiş edasıyla sözde insanlara yardım etmesini çok yanlış buluyorum.Bir de ben Allah tarafından seçildim şöyle böyle diyorlar.Kuranda net olarak açıklanır bu gaybın anahtarı Allahtadır diye.Allah neden birine gaybı bildirme yetkisi versin de bu sıfatından olsun, insanların inancını sarstırsın?Ben böyle birini de tanıdım öyle şeyler dedi ki acıdım ona, güya iyi niyetli güya seçilmiş yardım ediyor aklınca ama yazık..Bu gibi insanlar gerçekten kafayı yemişler ve psikolojisi aşırı derece bozuk tabiri cazise ruh ve sinir hastanesinde tedavi görmesi gereken şizofrenik vakalı insanlar.
 
ben de öyle düşünüyorum canım, geleceği Allahtan başka kimse bilmez. ama düşünüyorum da neden bazı fallar çıkıyor? yani öyle birşey diyor ki, hani durup dururken sallayıp söylenecek bişey değil ve çıkıyor?...bir de çeşit çeşit fal var yok su falı, yok kahve falı falan. bir de dikkat ediyorum bazı fal baktıranlar diyor ki, fal bakan kişi fincana bile bakmadan takır takır söylüyormuş falan. hani düşünüyorum, sallıyorlar mı gerçekten. yoksa malum mu oluyor? ya da işin içinde başka şeyler mi var? (falı bakan kişinin enerjisi falan...)merak ediyorum, fala inanan kişilerin fala inanma sebebi nedir?

Sorunun tam yanıtı bu aslında:


Kehanet Akılsal Kehanet ve Sezgisel Kehanet olarak 2 alanda incelenir.
Akılsal kehanet daha çok astroloji, el çizgileri ile incelenen, yazı çizgileri ile incelenen, yüz hatlarıyla incelenen gibi niteliklerden yola çıkılarak elde edilen tahmin yürütme biçimidir.

Ama asıl kehanet sezgisel kehanettir burada kahin gelecekle ilgili görüntüler almakta ve bu görüntüleri deşifre etmektedir. Parapsikoloji de buna “durugörü” adı verilir. Duru görü de kişi aniden beynine düşen ve gözlerinin önüne gelecekten gelen görüntüleri alır. Bu neredeyse bir yıldırım hızıyla gerçekleşir ve önceden biliş hasıl olur.

İçsel sezgiler,duru görü yeteneği ve haberci rüyalar sezgisel kehanetler grubuna girer. Aslında her insanda sezgi gücü yani 6. his vardır. Dolayısıyla medyumluk yeteneği bulunmaktadır. Fakat bu yeteneği kimin ne kadar kullanacağı ve nasıl kullanacağı bilinmemektedir.
Parapsikolojinin en çok üzerinde durduğu duru görü yeteneği kendi içinde de 3’e ayrılmaktadır.

Duru görü yeteneği ile çok uzaktaki mekanları görebilmek kapalı olan yerlerin içine girebilmek o anda olmakta olayları bir kamera gibi izleyebilmek mümkün olabilmektedir.

1- Basit Duru Görü: Medyumun bu yeteneği ancak etrafında ki veya yakın çevresindeki kişi ve olayları izlemesine olanak tanır. Geçmiş, gelecek - zaman ve mekan hakkında ayrım yapamaz.

2 – Mekan İçindeki Duru Görü: Medyum burada bu yeteneği ile uzaktaki olayları görür yerleri tanır. Kapalı mekanların içini görür. Olaylar ve ayrıntılar hakkında bilgi verir.

3- Zaman İçinde Duru Görü: Bu yeteneği ile medyum geçmişte olmuş olayları ya da gelecekte olacak olayları algılar ve görür.Tabi ki kehanet gelecek ile ilgili görülenlerdir.

Geleceğe ait bilgilerin alınabilmesi şuur üstü bir durum olduğu düşülmektedir. Bu konuda bilim adamları sayısız deneyler yapmış ve geleceği görmenin izahını değişik bakış açılarıyla anlatmışlardır.

Bu kişiler tıpkı yetenekli bir ressamın, müzisyenin, yazarın az sayıda olması gibi nadirdirler. Herkes yazı yazabilir, kitap çıkarabilir ama okuyucusu olmaz. Hemen herkes elinde kalem önündeki kağıda bir şeyler çizebilir. Hatta güzel resim de yapabilir ancak başarılı ve ün yapmış, aranılan ressam olamaz. Herkes parayla yaşamı boyunca çok yakından ilişkidedir ve herkes zengin olmak ister ama olamaz. Bazıları ticarethane kurar ama çok azı büyük şirketlere sahip olur ve büyük bi işadamıdır. Buradan da anlaşıldığı gibi her birimiz doğarken değişik meziyetlerle doğarız. Önemli olan bu meziyetlerimizi nasıl geliştireceğimiz ve nasıl kullanacağımızdır.


Gelecek Nasıl Bilinir?


Kuran’ın bize buyurduğu En’am Suresi 59. Ayette “Gaybın anahtarları yalnızca Onun katındadır” ve Neml suresi 65. ayette “De ki : Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler ancak
Allah bilir” buyurulmaktadır.

Anlaşılmaktadır ki gayb konusu gizlenmiş, kapalı tutulmuştur.

Ancak meselenin özünü şu şekilde ortaya çıkartabiliriz. Tarih boyunca büyük İslam düşünürleri ve tefsircileri gaybı 2 ayrı şekilde yorumlamış ve ele almışlardır.

1. Mutlak Gayb dır. Bu gayb hiçbir şekilde hiçbir insan oğlunun, peygamberlerin, meleklerin dahi bilmediği Allah katındaki levh-i mahfuz daki gizli gayptır. Ve anahtarı hiçbir yaratılmışa verilmemiştir.

2. İzafi Gayb ise yaşadığımız zaman boyutunda biz insanların tahmin yürütmesine olanak sağlayan izafi (olabilirliği olan) gayp’tır.

Yani 2.seçenekte de görülenler kesin değil, sadece olasılıklardan bir tanesidir.Farklı falcıları farklı yorumlar yapması da bu nedenledir, herkes kendi frekansına dayalı farklı olasılıkları alır ve onu yorumlar söyler.
 
Selam arkadaşlar.Ben de size hayatımın zor bir döneminde fal yüzünden hayatımın nasıl daha da zorlaştığını anlatıcam ve lütfen ama lütfen arkadaşlar geleceği Allahtan başkasının bilemeyeceğine inanın,benim düştüğüm hatalara düşmeyin.

Sıkıntılı bir dönemimde istanbuldaki hemen hemen tüm falcılara gittim.Gittiğim tüm falcılar hemen hemen birbirinden ayrı şeyler diyorlardı yani ortaklık yoktu.Başıma ilginç şeyler geldiği için Dimo daki Fatoştan bahsetmek istiyorum bilgilendirmek için.Ben o zamanlar onun tarzı farklı diye ona kafayı taktım.Gidenler bilir,kadın bir kağıt alıyor,dua okuyor,görüntü açılsın başlicam falan diyor,o şekilde bir bakımı var.O zamanlar çok hoşlandığım biri vardı,bana onun adının harflerini tipini hayatını herşeyini anlattı anlattı,çok iyi biri olduğunu beni çok sevdiğini evleneceğim kişinin o olduğunu falan söyledi.Anlatımına inandırıcılık katmak için de görüntüler geldiğini bunları ona Allahın verdiğini falan söylüyor,Allahın adını da kullanıp insanı bağlıyor.O dönem benim bir yurtdışına gitme durumum da vardı yüksek lisans için ama kesin değildi ve gidersem de gideceğim tarih eylülün 26sıydı.Bence bu fal bakanların insanların aklını okuma yetenekleri var,kadın o zaman direk 26 eylülde gidiyorsun demişti,kalacağım yurttan,hatta uçağa binme safhama kadar senaryoyu düzdü.Hatta ben uçağa binerken birşeyimi unuttuğumu fark edecekmişim de sonra annem gönderecekmiş de gibi şeylerden bahsetti.O zamanlar isteklerim o yönde diye bunları duymak hoşuma gitti,bir sene içinde 3 kez gitmişimdir.Tabiki de hiçbiri olmadı,çok iddialı şekilde gidiyorsun gidiyorsun diyip kağıda uçak ülke resimleri çizdiği olayım olmadı :) Daha kötüsünü de anlatim çok hoşlandığım,kadının çok iyi biri,evleneceksin,şöyle mutlu olacaksın böyle güzel yaşayacaksınız diye aklımı yıkayıp benim bilinçaltıma girip beni doldurduğu adamın da teşhisli psikolojisi bozuk bir kişi olduğunu öğrendim :) Burada kimseyi kötülemek istemiyorum,bu işin ne kadar yalan olduğu diğerleri için de geçerli,mesela beni o dönem çok etkilemiş biri daha vardı.Bağdat caddesinde,kafenin adını şimdi hatırlamıyorum ama çocuğun adı Serhandı.Annemin adını,gitmek istediğim ülkenin adını herşeyi direk söyledi,geçmişi anlattı,harfler,tip tarifi hepsi süper ama gelecek gene çıkmadı ve o çocuk sonunda geleceği kimse bilemez dedi,yani bunu fal bakan kişi söylüyor düşünün artık.

Falım çıktı diyenler bence o faldan etkilenip falı kendileri çıkarıyor.Hayatınız sizin elinizde,onların yaptığı bilinçaltına girmek ama gördüğünüz gibi boş vaatler veren hatta çok yanlış yönlendirenler de oluyor.En kızdığım ise mesela Fatoşun sanki Allahmış gibi iddialı ifadelerde bulunması, dedikleri mutlakmış gibi konuşması, çıkmıyor diyince de bunu kabul etmeyip bu sefer de olayın nasıl olacağı değişebilir ama sonuç değişmez diye saçmaladıkça saçmalaması, halbuki olmaz diyince kızıyordu benim dediklerim çıkar diye olayın tarihine görüntüsüne kadar anlatmıştı ve olacak diye iddia etmişti??? :)) Tamam iyi insan,iyi niyetli de kendince belki ama pembe tablodan,kurgudan başka birşey yok,hayatın gerçekleri yok yani.Bu kişi sadece bir örnek beğenen varsa sırf ona yükleniyor gibi olmiyim,herkes fikrini söylemekte deneyimlerini paylaşmakta hür ama bu gibi ben Allah tarafından seçildim tarzından konuşan,dengesinin bozuk olduğu her halinden belli insanlara prim vermeyin arkadaşlar.Sizin falınız çıkar çıkmaz çünkü siz çıkmasını istemişsinizdir birşey diyemem ama benim hayatımda böyle bir örnek var onu paylaşmak istedim.O zaman kaptırmıştım kendimi ve çok da inanmıştım çünkü çok istiyordum ama şimdi sorsan lanet olsun derim.Kimsenin bilinçaltınıza girip yanlış yönlendirmesine,boşa vakit kaybetmenize,üzülmenize izin vermeyin.Sonuç olarak bu fal işine tövbe ettim ve herkesin de bu konuda çok dikkatli olmasını isterim.Akıl var mantık var olmayacak şey için ister Allah desin,şu desin bu desin ne derse desin dinlemeyin,geleceği Allahın kendinden başkası bilemez ve geleceğinizin üzerinde kendinizden başka kimsenin etkisi de yoktur.Öyle olsaydı Allah insana akıl,seçme özgürlüğü,irade vermezdi.Bunlar hep inanç üzerinde bizi sınayan şeyler,ben artık bu şekilde bakıyorum ve kendi adıma gerçekleri güzelce gördüm ve deyim yerindeyse oturdum aşağıya :) Gelecek insanın kendi elinde, isteğinizi Allahtan dileyin, yarınınız için çalışın kendiniz tayin edin, biri söyledi diye hiçbirşey siz istemeden kendi kendine öyle olmaz.Allah herkesi doğru yola iletsin

ben de fala tovbe ettım sonunda kardesım benım de hayatım kotu etkılendı yemek yıyemedım gecelerce uyuyamadım psıkolojım bozuldu fakat Allaha sukur su anda ıyıyım..cok tskr ederım senın bu yazını keske daha once gorup okusasydım kendımı daha da ıyı hıssettım
 
Ben bu konuyu açalı çok olmuş, unutmuşum bile... Durugörü ile birtakım şeylerin öngörülebileceğini düşünüyorum ben de. Bir de bazı kişiler telepati yeteneği nedeniyle bir şekilde kişinin aklını okuyorlar diye düşünüyorum, aslında bu akıl okuma olayı biraz saçma gibi gelirdi bana önceden ama bazı şeyleri yaşayınca bunun mümkün olabileceğini düşünüyorum. Fallara göre hayatın kesinlikle biçimlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Örneğin falcı moral bozucu birşey dedi diye o olayın olacağını düşünüp üzülmek kendini kaptırmak olur. Ya da kendi kendine gelin güvey olmamak lazım olumlu birşey duyunca.
 
benım moralımı bozmustu cok fena..gunlerce haftalarca etkısınden cıkamadım hayatım zehır oldu ama cok sukur RAbbıme tovbe ettım su an ıyıyım..kesınlıkle ınanmamak ve hatta mumkunse hıc baktırmamak lazım
 
haklısınız. ama bazen insan güzel şeyler duymak istiyor, geçici bir moral ihtiyacı oluyor, onun dışında, denilenlere çok kaptırmamak lazım... ve aslında kaderimizi biz çiziyoruz, seçimlerimizi kendimiz yapıyoruz çünkü. mesela kendimden bir örnek vereyim, birkaç kez, ayrılmış olduğum erkek arkadaşımla tekrar birleşeceğim hatta onunla evleneceğim, ondan çocuk sahibi olacağım söylendi kahve fallarımda. ama bunun olması artık mümkün değil çünkü onu hayatımdan kesin olarak sildim, ondan çok soğudum, onunla mutlu olamayacağım çünkü... onun için çabalayacak gücüm de kalmadı. aşk falan bir yere kadar... onunla birlikte bir hayatım asla olmayacak. ne kadar seversem seveyim, unutacağım zamanla.
 
ben de tarotta cok uzulmustum...en basta cok guzel seyler soylemıstı sonunda yıkım oldu) nasıl da cıddıye alıp yemeden ıcmeden uykudan kesıldım su an anlam veremıyorum cok komık)
 
Sorunun tam yanıtı bu aslında:


Kehanet Akılsal Kehanet ve Sezgisel Kehanet olarak 2 alanda incelenir.
Akılsal kehanet daha çok astroloji, el çizgileri ile incelenen, yazı çizgileri ile incelenen, yüz hatlarıyla incelenen gibi niteliklerden yola çıkılarak elde edilen tahmin yürütme biçimidir.

Ama asıl kehanet sezgisel kehanettir burada kahin gelecekle ilgili görüntüler almakta ve bu görüntüleri deşifre etmektedir. Parapsikoloji de buna “durugörü” adı verilir. Duru görü de kişi aniden beynine düşen ve gözlerinin önüne gelecekten gelen görüntüleri alır. Bu neredeyse bir yıldırım hızıyla gerçekleşir ve önceden biliş hasıl olur.

İçsel sezgiler,duru görü yeteneği ve haberci rüyalar sezgisel kehanetler grubuna girer. Aslında her insanda sezgi gücü yani 6. his vardır. Dolayısıyla medyumluk yeteneği bulunmaktadır. Fakat bu yeteneği kimin ne kadar kullanacağı ve nasıl kullanacağı bilinmemektedir.
Parapsikolojinin en çok üzerinde durduğu duru görü yeteneği kendi içinde de 3’e ayrılmaktadır.

Duru görü yeteneği ile çok uzaktaki mekanları görebilmek kapalı olan yerlerin içine girebilmek o anda olmakta olayları bir kamera gibi izleyebilmek mümkün olabilmektedir.

1- Basit Duru Görü: Medyumun bu yeteneği ancak etrafında ki veya yakın çevresindeki kişi ve olayları izlemesine olanak tanır. Geçmiş, gelecek - zaman ve mekan hakkında ayrım yapamaz.

2 – Mekan İçindeki Duru Görü: Medyum burada bu yeteneği ile uzaktaki olayları görür yerleri tanır. Kapalı mekanların içini görür. Olaylar ve ayrıntılar hakkında bilgi verir.

3- Zaman İçinde Duru Görü: Bu yeteneği ile medyum geçmişte olmuş olayları ya da gelecekte olacak olayları algılar ve görür.Tabi ki kehanet gelecek ile ilgili görülenlerdir.

Geleceğe ait bilgilerin alınabilmesi şuur üstü bir durum olduğu düşülmektedir. Bu konuda bilim adamları sayısız deneyler yapmış ve geleceği görmenin izahını değişik bakış açılarıyla anlatmışlardır.

Bu kişiler tıpkı yetenekli bir ressamın, müzisyenin, yazarın az sayıda olması gibi nadirdirler. Herkes yazı yazabilir, kitap çıkarabilir ama okuyucusu olmaz. Hemen herkes elinde kalem önündeki kağıda bir şeyler çizebilir. Hatta güzel resim de yapabilir ancak başarılı ve ün yapmış, aranılan ressam olamaz. Herkes parayla yaşamı boyunca çok yakından ilişkidedir ve herkes zengin olmak ister ama olamaz. Bazıları ticarethane kurar ama çok azı büyük şirketlere sahip olur ve büyük bi işadamıdır. Buradan da anlaşıldığı gibi her birimiz doğarken değişik meziyetlerle doğarız. Önemli olan bu meziyetlerimizi nasıl geliştireceğimiz ve nasıl kullanacağımızdır.


Gelecek Nasıl Bilinir?


Kuran’ın bize buyurduğu En’am Suresi 59. Ayette “Gaybın anahtarları yalnızca Onun katındadır” ve Neml suresi 65. ayette “De ki : Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler ancak
Allah bilir” buyurulmaktadır.

Anlaşılmaktadır ki gayb konusu gizlenmiş, kapalı tutulmuştur.

Ancak meselenin özünü şu şekilde ortaya çıkartabiliriz. Tarih boyunca büyük İslam düşünürleri ve tefsircileri gaybı 2 ayrı şekilde yorumlamış ve ele almışlardır.

1. Mutlak Gayb dır. Bu gayb hiçbir şekilde hiçbir insan oğlunun, peygamberlerin, meleklerin dahi bilmediği Allah katındaki levh-i mahfuz daki gizli gayptır. Ve anahtarı hiçbir yaratılmışa verilmemiştir.

2. İzafi Gayb ise yaşadığımız zaman boyutunda biz insanların tahmin yürütmesine olanak sağlayan izafi (olabilirliği olan) gayp’tır.

Yani 2.seçenekte de görülenler kesin değil, sadece olasılıklardan bir tanesidir.Farklı falcıları farklı yorumlar yapması da bu nedenledir, herkes kendi frekansına dayalı farklı olasılıkları alır ve onu yorumlar söyler.

Çok yerinde bir açıklama nurmelek arkadaşım, tebrikler!Ben bir fizikçiyim ve bilmiyorum aranızda Paralel Evrenler teorisini duyan var mı.Yoksa açıkliyim size, bu dediklerim bilimsel gerçeklerdir ve ispatlanmıştır, internette bir sürü açıklama ve ciddi kaynak bulabilirsiniz.Şimdi basitçe şöyle anlatayım mesela akşam diyorsunuz ki yarın sinemaya gideyim.Sabah oluyor kalkıyorsunuz bir bakmışsınız canınız sinemaya gitmeyi hiç istemiyor,onun yerine komşuma uğrayayım diyorsunuz.Paralel Evrenler teorisi şöyle işler arkadaşlar: sonuç önemli değildir, yani komşuya gitmeyi de düşündünüz ama gidip gitmemeniz önemli değil, önemli olan sizin o gün için hem sinema hem de komşu ziyareti düşünmeniz.Bilimsel bir makale şöyle açıklar :"Her karar verme anında çatallanan ve her yeni yönde eş zamanlı ilerleyebilen bir başka siz düşünün." der.Alın işte size falların nasıl ortaya çıktığı.İzafi Gayb aynen bunlardır ve olasılığa dayanır.Ve falda işin kötüsü eğer karşı tarafla ilgili bir beklentiniz varsa sizin olasılıklarınız kadar onunkiler de devreye girecektir.Yani şimdi hani falcı diyor ya şu zamanda dönecek/açılacak vesaire, işte tüm onlar karşı tarafın bir anlık düşüncesi sonucu oluşan olasılıklar.Sonradan fikir değiştirip hiç gelmeyecek/açılmayacak da olabilir.Tabi bu dediklerim şarlatan olarak tabir ettiğimiz şekillere bakıp atanlar için geçerli değil, biraz daha ciddi görünen ben duru görü yapıyorum, medyumum, seçilmişim vesaire diyenler için geçerli.Ama ben de nurmelek gibi bu insanların işi paraya dökmesine tamamen karşıyım ve tek geleceği Allahın bileceğine inanıyorum.Kendinizden ve Allahtan başkasına katiyen inanmayın
 
Son düzenleme:
Çok yerinde bir açıklama nurmelek arkadaşım, tebrikler!Ben bir fizikçiyim ve bilmiyorum aranızda Paralel Evrenler teorisini duyan var mı.Yoksa açıkliyim size, bu dediklerim bilimsel gerçeklerdir ve ispatlanmıştır, internette bir sürü açıklama ve ciddi kaynak bulabilirsiniz.Şimdi basitçe şöyle anlatayım mesela akşam diyorsunuz ki yarın sinemaya gideyim.Sabah oluyor kalkıyorsunuz bir bakmışsınız canınız sinemaya gitmeyi hiç istemiyor,onun yerine komşuma uğrayayım diyorsunuz.Paralel Evrenler teorisi şöyle işler arkadaşlar: sonuç önemli değildir, yani komşuya gitmeyi de düşündünüz ama gidip gitmemeniz önemli değil, önemli olan sizin o gün için hem sinema hem de komşu ziyareti düşünmeniz.Bilimsel bir makale şöyle açıklar :"Her karar verme anında çatallanan ve her yeni yönde eş zamanlı ilerleyebilen bir başka siz düşünün." der.Alın işte size falların nasıl ortaya çıktığı.İzafi Gayb aynen bunlardır ve olasılığa dayanır.Ve falda işin kötüsü eğer karşı tarafla ilgili bir beklentiniz varsa sizin olasılıklarınız kadar onunkiler de devreye girecektir.Yani şimdi hani falcı diyor ya şu zamanda dönecek/açılacak vesaire, işte tüm onlar karşı tarafın bir anlık düşüncesi sonucu oluşan olasılıklar.Sonradan fikir değiştirip hiç gelmeyecek/açılmayacak da olabilir.Tabi bu dediklerim şarlatan olarak tabir ettiğimiz şekillere bakıp atanlar için geçerli değil, biraz daha ciddi görünen ben duru görü yapıyorum, medyumum, seçilmişim vesaire diyenler için geçerli.Ama ben de nurmelek gibi bu insanların işi paraya dökmesine tamamen karşıyım ve tek geleceği Allahın bileceğine inanıyorum.Kendinizden ve Allahtan başkasına katiyen inanmayın

paralel evren düşüncesi benim de aklıma geldi. dedim ya kaderimizi biz belirliyoruz, yani hayatımızdaki olasılıklar içinden, yürüyeceğimiz yolu biz belirliyoruz... karşımızdaki falcı bu olasılıkları belki durugörü yeteneği ile o an görebiliyor ve gelecekle ilgili öngörü yapıyor olabilir.
 
arkadasım ıyı kı bu konuyu acmıssınız Allah razı olsun

Evet gerçekten Allah razı olsun.Kendim gibi mağdurların olduğunu bilmek,sizlerle haberleşmek beni çok mutlu etti ve bu işe taktım kafayı araştırma yaptım uzun zaman, bu işin sırrı ne diye.Ben o kadar pişmanım ki o fallara inandığıma çektiğim üzüntülere verdiğim paralara..O paralarla gidip fakir sevindirip hayır işleseydim de işlerim yolunda gitseydi keşke.Ama zararın neresinden dönsen kar.Aldım dersimi, hem de çok üzülerek.
 
Son düzenleme:
Back
X