- 18 Şubat 2018
- 12.233
- 2
- 54.849
- 598
- 44
Mirastan tabi ki üstünüze düşen hakkınızı alacaksınız,buna kimse karışamaz.Ablaniz sorunlu bir insan,bu ortada ama eşiniz var ya eşiniz,o da hiç normal değil.Çok yanlış davranıyor.Bir kere eşim bana,mirasımı almam için baskı yapamaz.Buna hakkı yok,o para eninde sonunda sizin hakkınız olan bir para sonuçta ama eşinizin paragöz bir insan olduğunu belirtmişsiniz zaten.Bu da hiç güven vericidir durum değil,olan arada kalan annenize olmuş.Yazik kadıncağıza,bir şekilde torunlarını götürüp gösterin,birsey olursa daha kötü vicdan azabı çekersiniz.Merhaba arkadaşlar,
Ben konuyu mümkün oldukça kısa ifade etmeye çalışacağım zira çok uzun aslında. Babam vefat etti. Annem ve ablam (boşandı) birlikte yaşıyorlar. Ben evliyim ve 2 çocuğum var. Şimdi bundan 1 yıl kadar önce miras kavgası oldu ablamla aramızda. Boşandığı için kendisini mağdur görüp bana hak vermek istemedi. Ben de hakkımı isteyince içinden adeta bir canavar çıktı ve aylarca telefondan bana ve eşime küfürler, hakaretler, tehditler saydı. Ben de aslında onları hayal kırıklığına uğrattım. Çünkü annem ve ablam benden her zaman tam itaat gördüler. Bu süreçte benim hatam ise eşimin çok fazla dolduruşuna gelip zamanla annem ve ablamı düşman gibi görmemdi.. Eşim muhtemelen miras kaygısından (paraya çok düşkün) beni aileme karşı çok doldurdu. Ama buna ablam çok fırsat verdi. Neyse sonuçta herkes hakkını aldı ama aramız açıldı ve uzun bir süre görüşmedik. Annem ise bana kırgın olsa da hep telefonla görüştük. Çünkü annemin hiç suçu yoktu. Sadece belki birlikte yaşadıklarından dolayı ve belki çok hasta olduğu için ablama biraz muhtaç hissetmesinden dolayı ablama karşı biraz daha destek olmuş olabilir. Ben bu süreçte annem üzüldüğü için çok üzüldüm, uyuyamadım, hep ağladım. Ama ablamın tavrı küfürleri tehditleri öyle iğrençti ki eşim de nefret etmişti. Sonra annem ameliyat oldu. Zaten hastalığı çok ileri düzeydeydi ve maalesef bir ayağını diz altından kaybetti. Bu süreçte ben hep hastanede annemin yanındaydım. Ama ablam, üzerinden zaman geçmesine rağmen hastanede bile bana kin, öfke ve nefretle yaklaşıyordu. Ben sadece annemi düşünüp tartışma çıkmasına müsaade etmiyordum. Annemin durumu biraz iyiye doğru gitmeye başladı hamd olsun ve eve çıktılar. Annem çıkınca eve gittim görmeye tek başıma. Beni çok kötü bir şekilde evden kovdu. Neden çocukları getirmedin, annem çocukları özledi, moral olur vs dedi. Ben de açıkçası ona güvenmediğim için çocuklarımı götürmedim. Çünkü dediğim gibi ablamın içinden bir canavar çıkmıştı ve ben bakışlarında hep kin nefret görüyorum. O gün beni kovdu ve ben Ramazan'ın ilk günü neredeyse otobüste ağlamaktan bayılacaktım. Şimdi annem bana hep baskı yapıyor, çocukları getir, özledim diyor. Ama eşim çocukları asla göndermem diyor (ablamın o süreçte ne kadar tehlikeli göründüğünü görseydiniz hak verirdiniz). Ben eşime karşı çıkmıyorum çünkü sonuçta benim çocuklarım ve oraya gitmeyi bir risk olarak görüyorum. Anneme kıyamıyorum. Eve de çağıramıyorum çünkü hem ayağından dolayı zaten gelemez. Hem de evlerinin yakınında haftada üç gün diyalize gidiyor. Annem ağır hasta anlayacağınız. Sürekli annemi düşünüp uyuyamıyorum. Gözlerim hep yaşlı. İstediğim kadar göremiyorum ve çocuklarımı anneme gösteremiyorum. Eşim ve ablam birbirlerinden nefret ediyorlar ve ablamı çok tehlikeli görüyor. Ben çok arada kaldım. Annem zaten hasta bir de bunları stres yapsın istemiyorum. Anneme telefonla konuşalım hep diyorum ama her konuşmamızda durumu bilmesine rağmen ablamı savunup gel , gel diyor. Çok arada derede kaldım yani arkadaşlar. Lütfen bana bir akıl fikir verin. Çok yoruldum beynimin içinin ağrıdığını hissediyorum artık düşünmekten ve üzülmekten..
Ablanız haksız mı? Tahmin etmiş olacakları ve yanılmamış. Durduk yere mi eşinize mesaj gönderip hakaret etmiş. Bu adam habire sizi fitnelemiş doldurmuş ama size göre ablanız yüzünden mecbur karışmış, o nasıl oluyor? Eşiniz versinler parayı malı bana lazım deme hakkını nereden buluyor kendinde? Ablanızla görüşmüyorsunuz da eşinizi niye evde tutuyorsunuz? Çocuklarımı çok severdi ama şimdi tehlikeli götüremem fikri sizin mi, eşinizin dolduruşu mu? Annenizin bacağını kesmişler, bir geçmiş olsunu esirgemiş kocanız, bu da mı yakmadı içinizi? Ablanız kendi evliliğinden dolayı erkeklere düşman kesilmiş, eşiniz de bol bol malzeme vermiş. Keşke ablanız da kendi tarafından anlatabilseydi olayı.Ben bu cevabı yeni gördüm, gözden kaçırmışım. Evet ablam eşime sinir oluyor, çıldırıyor. Eşim gerçekten fesat ve ablam da bunu bildiği için nefret ediyor. Hatta bana hakkımı vermek istememesinde bunun da payı var. Yani eşimin hile hurdayla benden alacağını düşündü. Ama ablamın tavrı çok yanlıştı. Öfkesine hakim olamayıp o süreçte kendisi karşı karşıya geldi onunla. Mesajlar atmış , arayıp hakaretler etmiş vs. Eşimi karıştırmak isteniyordum. Ablam zorla karıştırdı. Eniştenizin yaptığına da çok sinir oldum. Sanırım bazı erkeklerin yapısında bu var. Uyanıklık yapmaya çalışıyorlar. Akıllarınca tabii. Benim eşim de benzerini yaptı işte
Ablaniza tam itaat etmişken şimdi eşinize tam itaat ediyorsunuz.Merhaba arkadaşlar,
Ben konuyu mümkün oldukça kısa ifade etmeye çalışacağım zira çok uzun aslında. Babam vefat etti. Annem ve ablam (boşandı) birlikte yaşıyorlar. Ben evliyim ve 2 çocuğum var. Şimdi bundan 1 yıl kadar önce miras kavgası oldu ablamla aramızda. Boşandığı için kendisini mağdur görüp bana hak vermek istemedi. Ben de hakkımı isteyince içinden adeta bir canavar çıktı ve aylarca telefondan bana ve eşime küfürler, hakaretler, tehditler saydı. Ben de aslında onları hayal kırıklığına uğrattım. Çünkü annem ve ablam benden her zaman tam itaat gördüler. Bu süreçte benim hatam ise eşimin çok fazla dolduruşuna gelip zamanla annem ve ablamı düşman gibi görmemdi.. Eşim muhtemelen miras kaygısından (paraya çok düşkün) beni aileme karşı çok doldurdu. Ama buna ablam çok fırsat verdi. Neyse sonuçta herkes hakkını aldı ama aramız açıldı ve uzun bir süre görüşmedik. Annem ise bana kırgın olsa da hep telefonla görüştük. Çünkü annemin hiç suçu yoktu. Sadece belki birlikte yaşadıklarından dolayı ve belki çok hasta olduğu için ablama biraz muhtaç hissetmesinden dolayı ablama karşı biraz daha destek olmuş olabilir. Ben bu süreçte annem üzüldüğü için çok üzüldüm, uyuyamadım, hep ağladım. Ama ablamın tavrı küfürleri tehditleri öyle iğrençti ki eşim de nefret etmişti. Sonra annem ameliyat oldu. Zaten hastalığı çok ileri düzeydeydi ve maalesef bir ayağını diz altından kaybetti. Bu süreçte ben hep hastanede annemin yanındaydım. Ama ablam, üzerinden zaman geçmesine rağmen hastanede bile bana kin, öfke ve nefretle yaklaşıyordu. Ben sadece annemi düşünüp tartışma çıkmasına müsaade etmiyordum. Annemin durumu biraz iyiye doğru gitmeye başladı hamd olsun ve eve çıktılar. Annem çıkınca eve gittim görmeye tek başıma. Beni çok kötü bir şekilde evden kovdu. Neden çocukları getirmedin, annem çocukları özledi, moral olur vs dedi. Ben de açıkçası ona güvenmediğim için çocuklarımı götürmedim. Çünkü dediğim gibi ablamın içinden bir canavar çıkmıştı ve ben bakışlarında hep kin nefret görüyorum. O gün beni kovdu ve ben Ramazan'ın ilk günü neredeyse otobüste ağlamaktan bayılacaktım. Şimdi annem bana hep baskı yapıyor, çocukları getir, özledim diyor. Ama eşim çocukları asla göndermem diyor (ablamın o süreçte ne kadar tehlikeli göründüğünü görseydiniz hak verirdiniz). Ben eşime karşı çıkmıyorum çünkü sonuçta benim çocuklarım ve oraya gitmeyi bir risk olarak görüyorum. Anneme kıyamıyorum. Eve de çağıramıyorum çünkü hem ayağından dolayı zaten gelemez. Hem de evlerinin yakınında haftada üç gün diyalize gidiyor. Annem ağır hasta anlayacağınız. Sürekli annemi düşünüp uyuyamıyorum. Gözlerim hep yaşlı. İstediğim kadar göremiyorum ve çocuklarımı anneme gösteremiyorum. Eşim ve ablam birbirlerinden nefret ediyorlar ve ablamı çok tehlikeli görüyor. Ben çok arada kaldım. Annem zaten hasta bir de bunları stres yapsın istemiyorum. Anneme telefonla konuşalım hep diyorum ama her konuşmamızda durumu bilmesine rağmen ablamı savunup gel , gel diyor. Çok arada derede kaldım yani arkadaşlar. Lütfen bana bir akıl fikir verin. Çok yoruldum beynimin içinin ağrıdığını hissediyorum artık düşünmekten ve üzülmekten..
Neden eşimi savunduğum algısına kapıldınız anlamıyorum. Ben çok sorunlar yaşıyorum eşimle. Burada kötü kötü konuşmadığım için böyle düşündünüz sanırım. Ben onu çok çok iyi tanıyorum. Ha deyince boşanma olmuyor. Benim içimde ona karşı minicik bir sevgi kırıntısı bile yok. Ama şu anda boşanmak bana hem çok yakın gibi hem de garip bir şekilde korkular var içimde.Ablanız haksız mı? Tahmin etmiş olacakları ve yanılmamış. Durduk yere mi eşinize mesaj gönderip hakaret etmiş. Bu adam habire sizi fitnelemiş doldurmuş ama size göre ablanız yüzünden mecbur karışmış, o nasıl oluyor? Eşiniz versinler parayı malı bana lazım deme hakkını nereden buluyor kendinde? Ablanızla görüşmüyorsunuz da eşinizi niye evde tutuyorsunuz? Çocuklarımı çok severdi ama şimdi tehlikeli götüremem fikri sizin mi, eşinizin dolduruşu mu? Annenizin bacağını kesmişler, bir geçmiş olsunu esirgemiş kocanız, bu da mı yakmadı içinizi? Ablanız kendi evliliğinden dolayı erkeklere düşman kesilmiş, eşiniz de bol bol malzeme vermiş. Keşke ablanız da kendi tarafından anlatabilseydi olayı.
Babanızın malını niye sizin eşinize yar etmeyi kabul etsin? Adam açık açık göz koymuş sizin payınıza. Onu kırmayayım, bunu üzmeyeyim, şunu bunu demeyeyim... Yiyin birbirinizi deyip çekilin aradan sonra da güçsüz olmak durup dinlenmek falan filan...
Siz bu adama nasıl hala eşim eşim diyorsunuz. Babanın malını üstüme geçireceksin, parayı bana vereceksin, yatırım yapıcam ama benim üstüme olacak, yoksa 1 kuruş vermem artık sana diyen adama nasıl bir hissiniz var ne pis bir adammış. Bence allem edip kallem edip o parayı ele geçirecek kocanız. Çünkü siz çok yufka yürekliyim kin tutamam dediğiniz için bu kanıya vardım.
Kocanıza sorun bakalım üstünüze geçirdiğiniz parayı verirseniz çocuklarınızı götürmenize izin verir miymiş? Bence götür der.
Lütfen gelecekte olaylar seyir değiştirse bile ablanızla barışmayın. B6nlar hafife alınacak şeyler değilMerhaba arkadaşlar,
Ben konuyu mümkün oldukça kısa ifade etmeye çalışacağım zira çok uzun aslında. Babam vefat etti. Annem ve ablam (boşandı) birlikte yaşıyorlar. Ben evliyim ve 2 çocuğum var. Şimdi bundan 1 yıl kadar önce miras kavgası oldu ablamla aramızda. Boşandığı için kendisini mağdur görüp bana hak vermek istemedi. Ben de hakkımı isteyince içinden adeta bir canavar çıktı ve aylarca telefondan bana ve eşime küfürler, hakaretler, tehditler saydı. Ben de aslında onları hayal kırıklığına uğrattım. Çünkü annem ve ablam benden her zaman tam itaat gördüler. Bu süreçte benim hatam ise eşimin çok fazla dolduruşuna gelip zamanla annem ve ablamı düşman gibi görmemdi.. Eşim muhtemelen miras kaygısından (paraya çok düşkün) beni aileme karşı çok doldurdu. Ama buna ablam çok fırsat verdi. Neyse sonuçta herkes hakkını aldı ama aramız açıldı ve uzun bir süre görüşmedik. Annem ise bana kırgın olsa da hep telefonla görüştük. Çünkü annemin hiç suçu yoktu. Sadece belki birlikte yaşadıklarından dolayı ve belki çok hasta olduğu için ablama biraz muhtaç hissetmesinden dolayı ablama karşı biraz daha destek olmuş olabilir. Ben bu süreçte annem üzüldüğü için çok üzüldüm, uyuyamadım, hep ağladım. Ama ablamın tavrı küfürleri tehditleri öyle iğrençti ki eşim de nefret etmişti. Sonra annem ameliyat oldu. Zaten hastalığı çok ileri düzeydeydi ve maalesef bir ayağını diz altından kaybetti. Bu süreçte ben hep hastanede annemin yanındaydım. Ama ablam, üzerinden zaman geçmesine rağmen hastanede bile bana kin, öfke ve nefretle yaklaşıyordu. Ben sadece annemi düşünüp tartışma çıkmasına müsaade etmiyordum. Annemin durumu biraz iyiye doğru gitmeye başladı hamd olsun ve eve çıktılar. Annem çıkınca eve gittim görmeye tek başıma. Beni çok kötü bir şekilde evden kovdu. Neden çocukları getirmedin, annem çocukları özledi, moral olur vs dedi. Ben de açıkçası ona güvenmediğim için çocuklarımı götürmedim. Çünkü dediğim gibi ablamın içinden bir canavar çıkmıştı ve ben bakışlarında hep kin nefret görüyorum. O gün beni kovdu ve ben Ramazan'ın ilk günü neredeyse otobüste ağlamaktan bayılacaktım. Şimdi annem bana hep baskı yapıyor, çocukları getir, özledim diyor. Ama eşim çocukları asla göndermem diyor (ablamın o süreçte ne kadar tehlikeli göründüğünü görseydiniz hak verirdiniz). Ben eşime karşı çıkmıyorum çünkü sonuçta benim çocuklarım ve oraya gitmeyi bir risk olarak görüyorum. Anneme kıyamıyorum. Eve de çağıramıyorum çünkü hem ayağından dolayı zaten gelemez. Hem de evlerinin yakınında haftada üç gün diyalize gidiyor. Annem ağır hasta anlayacağınız. Sürekli annemi düşünüp uyuyamıyorum. Gözlerim hep yaşlı. İstediğim kadar göremiyorum ve çocuklarımı anneme gösteremiyorum. Eşim ve ablam birbirlerinden nefret ediyorlar ve ablamı çok tehlikeli görüyor. Ben çok arada kaldım. Annem zaten hasta bir de bunları stres yapsın istemiyorum. Anneme telefonla konuşalım hep diyorum ama her konuşmamızda durumu bilmesine rağmen ablamı savunup gel , gel diyor. Çok arada derede kaldım yani arkadaşlar. Lütfen bana bir akıl fikir verin. Çok yoruldum beynimin içinin ağrıdığını hissediyorum artık düşünmekten ve üzülmekten..
Bu cevabınızı yeni gördüm. Adam kaçtı gibi bir cümle diyebiliyorsanız kendi kardeşiniz için bişeyler zaten kopmuş demektir. Alın hakkınızı ortada bir kardeşlik duygusu kalmamış zaten. Annenize yansıtmayın ama ikiniz deÇocukları yok. Kesinlikle tedavi görmesi lâzım. Eşi zaten hiç anlaşamadı. Adam kaçtı bir daha da arkasına dönmedi..
ortada paylaşılamayan nasıl bir miras vardı onu tam bilemiyorum ama ben annenizin yerine olsam yanımda olan, bana bakan evladıma daha fazla pay veririm.Maalesef ablam her zaman evde. Annem yatağa bağlı olduğu için yanından çok ayrılmıyor. Sadece zaruri durumlarda. O da çok kısa süreler. Eşimi bayramda bir saat bile olsa birlikte uğrayalım diye ikna ettim. Anneme de söyledim. Ama annem şimdi gelmezseniz bayramda ben kabul etmem diyor,hep sitem ediyor. Bu arada eşim de şöyle kabul etti, bayramda annemin akrabası misafiri çok oluyor. Akrabalar çok yakın oturuyorlar. O da kalabalıkla birlikte bir saat kadar uğrarız dedi.
Cevabın alnı olsa da öpsem. Konuyu okuyunca tüylerim diken diken oldu.ortada paylaşılamayan nasıl bir miras vardı onu tam bilemiyorum ama ben annenizin yerine olsam yanımda olan, bana bakan evladıma daha fazla pay veririm.
bir kere siz eşiniz ve çocuklarınızla başka bir evde yaşıyorsunuz. annenizin tüm ihtiyaçlarına ablanız bakıyor. şimdi sizin annenize şu aşamada ne gibi bir faydanız var? da hala miras diye ortalığı yırtıp yakıyorsunuz. bi de üstüne zerre kadar söz hakkı olmayan adamı üstlerine salıyorsunuz.
ablanız ayrı eve çıksa, çalışıp kendine bir hayat kursa. kim bakacak o kadına? o zaman sizin de düzeniniz bozulacak değil mi? ha o zaman işte bir günlüğüne bile o çok sevdiğiniz çocuklarınızın düzenini bozamıyorsunuz da. o zaman neler olur bir düşünsen ya?
bence anne olarak size merhamet ettiği için konuşuyor olabilir anneniz. ama ben olsam ablanızın yerine mal için yatalak annesine bakan bir ablaya bunları yapan kardeşin yüzüne dahi artık bakmazdım.
hem manevi olarak annenizi evinize alıp bakmıyorsunuz? bi de maddi olarak da insanlara yapmadığınız kalmamış eşinizle.
yazık.
ya siz neyin kafasını yaşıyorsunuz. cidden sinir oluyorum. ben ablanızın yerine olsam sizin gibi kardeşi eve bile sokmam.Allah korusun zarar verebilir. Öfkesine hiç hakim olamıyor. Yani önceleri çok seviyor gibiydi. Ama para mevzusu işin içine girince çok farklı olabiliyor bazı insanlar. Miras 2 ev. Ben onun için hakkımı istedim. Tabiiki hasta annemi zor durumda bırakmazdım. Zaten şuan oturdukları ev onun. Ayrıca annem emekli ve kendisi de bakım yardımı alacak devletten 1 hafta içerisinde, her ay. Maddi olarak sorun yaşamıyorlar. Haklısınız ben de riske atamam böyle bir şeyi. Evet anneme çok üzülüyorum vicdan yapıyorum ama en nihayetinde çocuklarımı düşünmek zorundayım. Bayramda kalabalık bir ana denk gelmedikçe o zaman bile gitmem. Allah korusun en başta inşallah. Hatta eşim ben asla gitmem dedi. Gitsek bile siz girersiniz ben 1 saate gelirim dedi. Ama ben eşimi almadan gitmem. Onu ikna ederim bir şekilde.
Eşi istemez muhtemelen konu sahibi annesine bakmak ister ama yuvam dağılmasın çocuklarımın düzeni bozulmasın diye susar, aynı şeyi teyzem yapmıştı çünkü çocuklarımın sınav senesi diye almadı yanına, benim annem aldı. Sonra kardeşimle benden 200 bin kadar düşük sıralama yaptı çocuklar Allah’ın işi işte..kardeşim de Türkiye derecesi yaptı hemen sonraki sene de vefat etti anneannem zaten.ya siz neyin kafasını yaşıyorsunuz. cidden sinir oluyorum. ben ablanızın yerine olsam sizin gibi kardeşi eve bile sokmam.
pardon da olay parayla mı bitiyor.
istersen üstüne 5 tane ev ver bana. yatalak olan ve dialize giren bir anne ile tüm gün ilgilenmenin para değeri mi olur? benim annemle bu durumda ilgilenin bir abladan üstüne bi de miras diye para mı talep edilir. tersine minnet duyman gerekir.
yok hayatta gitmem, hayatta girmem bilmem ne.
o anne niye gelip sizin evinizde kalmıyor hanımefendi?
sen niye bir gün annene bakmıyorsun pardon da?
Benim eşim iki kardeş ve görümcem doktor. Kayınvalide kayınpederin A'dan Z'ye tüm sağlık sorunlarıyla bizzat ilgilenir. Kızın kendi iki çocuğu var ama devamlı annesinin babasının takibini yapar. Kontrollerine götürür. Onlar dönmüş ama eşim yurtdışında kalmış. Tatilden tatile yanlarına gezmeye gittik hep. Eşime "bak olur da anne babana birşey olursa sakın kardeşinle miras kavgası yapma çünkü kız senden çok daha fazla evlatlık görevini yapıyor. Kardeşin olmazsa kim bu kadar ilgilenir en iyi hastanelere en iyi doktorlara götürür, sen buradan geçmiş olsun diyorsun o kadar ama o kız canla başla ilgileniyor, sakın ha sana şu kadar bana bu kadar deme dedim. Bırak annen baban ne uygun görüyorsa o dedim. Vicdan denen bir şey var, bırak iki kardeşi kimse kimsenin yüzüne bakamayacak duruma gelmemeli.Boyle koca ve abla …Allah‘im onlarin kalbine yumusaklik,size de kolaylik nasip eylesin…Gercekten uzuldum…Ben olsam ikisine de hayyyt demek isterdim.Benim de annem 7 ay oldu öleli.Babam genc olmustu zaten..Bize de bir ev kaldi…Ve su an o evin kirasindan en kucuk kardesim faydalaniyor..bekar cunku.Diger kardesim de cocuk yok.Benimse tek cocugum var..Evet burda benim kiziminda hakki var ama ben esim sag ve sagliki oldugu surece kendi cocugumuzun gelecegi icin cabaliyoruz.Sonucta onun bir babasi var ve basimizdan eksik etmesin..herkes kendi cocugunun geleceginden sorumlu bence…
Esim karismadi pek..ama bir sey yapmak istersek diger enistemizle kafa kafaya verip mantikli seyler yapacaktir..
Benim kayinpederim vefat ettiginde benim esim hic bir sey talep etmiycem dedi.Ben de agzimi acip tek kelime etmedim.Sonucta adamcagiz yillarca calismis .Kimin icin kendi cocukari icin ama cok bir mal da yoktu. eden bu dunyalik icin huzurumu bozayim.Allah yasadigimiz surece rizkimizi veriyor bize..Rabbim cocuklarimiza bakma gucu ve omru versin yeter ki..
Ölüm hak miras helal bunda sıkıntı yok da. Size düşen mirastan eşinize ne ,eşlerin bu konuda birbirine karışmasını ortalığı karıştırmasını hiç doğru bulmuyorum.Merhaba arkadaşlar,
Ben konuyu mümkün oldukça kısa ifade etmeye çalışacağım zira çok uzun aslında. Babam vefat etti. Annem ve ablam (boşandı) birlikte yaşıyorlar. Ben evliyim ve 2 çocuğum var. Şimdi bundan 1 yıl kadar önce miras kavgası oldu ablamla aramızda. Boşandığı için kendisini mağdur görüp bana hak vermek istemedi. Ben de hakkımı isteyince içinden adeta bir canavar çıktı ve aylarca telefondan bana ve eşime küfürler, hakaretler, tehditler saydı. Ben de aslında onları hayal kırıklığına uğrattım. Çünkü annem ve ablam benden her zaman tam itaat gördüler. Bu süreçte benim hatam ise eşimin çok fazla dolduruşuna gelip zamanla annem ve ablamı düşman gibi görmemdi.. Eşim muhtemelen miras kaygısından (paraya çok düşkün) beni aileme karşı çok doldurdu. Ama buna ablam çok fırsat verdi. Neyse sonuçta herkes hakkını aldı ama aramız açıldı ve uzun bir süre görüşmedik. Annem ise bana kırgın olsa da hep telefonla görüştük. Çünkü annemin hiç suçu yoktu. Sadece belki birlikte yaşadıklarından dolayı ve belki çok hasta olduğu için ablama biraz muhtaç hissetmesinden dolayı ablama karşı biraz daha destek olmuş olabilir. Ben bu süreçte annem üzüldüğü için çok üzüldüm, uyuyamadım, hep ağladım. Ama ablamın tavrı küfürleri tehditleri öyle iğrençti ki eşim de nefret etmişti. Sonra annem ameliyat oldu. Zaten hastalığı çok ileri düzeydeydi ve maalesef bir ayağını diz altından kaybetti. Bu süreçte ben hep hastanede annemin yanındaydım. Ama ablam, üzerinden zaman geçmesine rağmen hastanede bile bana kin, öfke ve nefretle yaklaşıyordu. Ben sadece annemi düşünüp tartışma çıkmasına müsaade etmiyordum. Annemin durumu biraz iyiye doğru gitmeye başladı hamd olsun ve eve çıktılar. Annem çıkınca eve gittim görmeye tek başıma. Beni çok kötü bir şekilde evden kovdu. Neden çocukları getirmedin, annem çocukları özledi, moral olur vs dedi. Ben de açıkçası ona güvenmediğim için çocuklarımı götürmedim. Çünkü dediğim gibi ablamın içinden bir canavar çıkmıştı ve ben bakışlarında hep kin nefret görüyorum. O gün beni kovdu ve ben Ramazan'ın ilk günü neredeyse otobüste ağlamaktan bayılacaktım. Şimdi annem bana hep baskı yapıyor, çocukları getir, özledim diyor. Ama eşim çocukları asla göndermem diyor (ablamın o süreçte ne kadar tehlikeli göründüğünü görseydiniz hak verirdiniz). Ben eşime karşı çıkmıyorum çünkü sonuçta benim çocuklarım ve oraya gitmeyi bir risk olarak görüyorum. Anneme kıyamıyorum. Eve de çağıramıyorum çünkü hem ayağından dolayı zaten gelemez. Hem de evlerinin yakınında haftada üç gün diyalize gidiyor. Annem ağır hasta anlayacağınız. Sürekli annemi düşünüp uyuyamıyorum. Gözlerim hep yaşlı. İstediğim kadar göremiyorum ve çocuklarımı anneme gösteremiyorum. Eşim ve ablam birbirlerinden nefret ediyorlar ve ablamı çok tehlikeli görüyor. Ben çok arada kaldım. Annem zaten hasta bir de bunları stres yapsın istemiyorum. Anneme telefonla konuşalım hep diyorum ama her konuşmamızda durumu bilmesine rağmen ablamı savunup gel , gel diyor. Çok arada derede kaldım yani arkadaşlar. Lütfen bana bir akıl fikir verin. Çok yoruldum beynimin içinin ağrıdığını hissediyorum artık düşünmekten ve üzülmekten..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?